Soylu’nun açıklamalar ise şöyle;
İstanbul'da oyların yüzde 10’u sayıldı, fark 13 bine düştü.
Biz yüzde 90’ının açılmasını istedik. Müsade etmediler. Şu söyleniyor, 'bi
zarfın içerisinde 4 tane oy var. Bu 4 tane oyun birini iptal ediyorsun, 3’ünü
niye iptal etmiyorsun.' Ben bu akıl oyunlarından yoruldum artık. İnanın
yoruldum. İş yapan insanlar akıl oyunlarından yorulur. Ben iş yapmak istiyorum.
Bu soru bir akıl oyunu. Zarftan 4 tane pusula çıkıyor. Belediye meclis,
belediye başkanı, büyükşehir belediye ve muhtarlık pusulası. Hepsini çıkartıp
balya balya dizerler. Sandık başkanı sayar, diğerleri çetelelere çentik
atarlar. O pusulalarda sıkıntı yok, oyların sayısında problem yok, sandık sonuç
tutanağında bir sıkıntı yok. Ümraniye’de, Beykoz’da, Sultangazi’de belediye
başkanlığı seçimine itiraz yok. Hiçbirine itiraz yok."
Süleyman Soylu, itiraz olan 3 yerin Maltepe, Büyükçekmece ve
Sancaktepe olduğunu ifade ederek, "Sancaktepe’de sayıldı eksi 100, artı
100 başka bir şekilde çıkamaz zaten. Eğer bir oyun kurulmadıysa, hile
yapılmadıysa yapılacak olan gözden kaçan hataların düzeltilmesidir" dedi.
Siyaset vatandaşın hakkını savunmak için vardır
"Geldik Büyükşehir Belediye Başkanlığına. Çeteleler
farklı, tutanaklar farklı, birleştirme tutanakları farklı. Birinde oldu tamam
ikisinde, beşinde, onunda, on beşinde oldu. Bir muhtarın 200 oyunu alıp başka
bir muhtara yazın bakalım, o okulda kıyamet kopar mı kopmaz mı? Binali Abinin
aldığı oylar 200 iken sıfır, 145 iken 5 yazılmış. Bunun sadece yüzde 10’unu
açtırabildik. Böyle bir haksızlık olabilir mi? Bu haksızlıklara karşı ne
yapacağız. İlla Amerika’ya karşı kafa tut. Bu kavgaları verdiğimiz için Amerika
beni terörist listesine aldı, Beni tecavüzcülerle aynı listeye koydu. Ben
terörist miyim? Ben sizin İçişleri Bakanınızım. Benim milletim demez mi
'herkese kafa tutuyorsun, Dünya beşten büyük diyorsun ama bir oyuna sahip
çıkamıyorsun.' Bunun başka bir tehlikesi daha var. Siyaset vatandaşın hakkını
savunmak için vardır. Ben bunun namusunu korumak zorundayım."
Senin koruman ömründe koruma kursu almamış
Çubuk’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun uğradığı
saldırıya ilişkin Bakan Soylu, şunları belirtti:
"Çubuk’ta Kılıçdaroğlu’nun başına bir iş geldi, işi bana yıkmaya çalıştılar. 'Süleyman Soylu istifa etsin.' Her türlü hakareti ettiler. Sen oraya giderken kimseye birşey söyledin mi? Ben İçişleri Bakanıyım esnaf ziyaretine gidiyorum, bana ters bakıyorsa 'hayırlı günler' deyip çıkıyorum. Şu anda da öyle yapıyorum. Sevmiyor, belki hoşlanmıyor benden. Bu her zaman başımıza gelebilir. Ha gideceksin. Biz seni oraya götürüp getireceğiz. Yeter ki haberimiz olsun. Ankara’dan İstanbul’a yürüdün, başına bir halel geldi mi? Senin koruman ömründe koruma kursu almamış. Bugün yine Cumhuriyet Gazetesi, bir yalanın daha altına imza attı. '2002’de koruma kursu almış' diyorlar. Alınan bir misyon kursu ama onu da aldığı bizde gözükmüyor. İşleri güçleri yalan. Adam nasıl korunur, kalabalığa nasıl girilir bilmez, tedbir almayı bilmez, söylemez. Biz gereğini yapacağız ama bunlarla mı olur, işler dedikodu ile mi yürütülür?
İstanbul konusunda Milletimiz karar verecek
İstanbul şehirlerden bir şehir değil. Bugün küresel güç merkezi olmaya aday bir şehir. Ya küresel güç merkezi olacak ya da birilerinin arka bahçesi olacak. Ben arka bahçe olmuş bir İstanbul’a tahammül edemem. Kim ederse eder. Bu kadar açık ve net. İstanbul’da çok önemli bir altyapı oluştu, bunun devam etmesi gerek. İki aday var, bunu karşılaştırın. Biri 17 yıldan beri yaptıkları ile ortada olan birisi. Yol yapmış, köprü yapmış, Marmaray’ı, Avrasya Tünelini yapmış. Hayallerimizin ötesinde. Bunları kimseyi kırmadan, dökmeden, incitmeden yapmış. Öbür tarafta Beylikdüzü Belediye Başkanı. Ne yapmış? İyi ürün kendi namını hemen salar. Yaşam Vadisi diye birşeyden bahsediyorlar. Onu da daha önceki belediye başkanı yaptı. O sadece cilasını yaptı. Başka ne yapmış? Ben İstanbul’un iki aday arasında mukayeseyi yapacağına inanıyorum. Bu seçimin bir siyaset çatışmasının merkezi olmamasını diliyorum. İstanbul konusunda Milletimiz karar verecek."