Varank, Japonya'nın Tsukuba kentinde düzenlenen G20 Ticaret
ve Dijital Ekonomi Bakanları Toplantısı'nın ardından yaptığı değerlendirmede,
G20 dönem başkanlığını yürüten Japonya'nın bu yıl yapay zeka konusunu öne
çıkarmasından dolayı memnuniyet duyduklarını söyledi.
Küresel büyük şirketlerin yapay zeka alanında çok fazla
yatırım yaptığına işaret eden Varank, dijitalleşmeden bağımsız bir ekonomi
düşünülemeyeceğini, bunun en önemli unsurlardan birinin de yapay zeka olduğunu
bildirdi.
Varank, teknoloji gelişiminin, piyasanın büyük çoğunluğunu
elinde tutan, yatırım imkanlarına sahip şirketlerin bulunduğu ülkeler ile az
gelişmiş ülkeler arasında gelir dağılımı açısından makasın iyice açılmasına yol
açtığını dile getirdi.
Bakan Varank, "G20 oturumlarında üye ülkelere yapay
zekayla ilgili hem standartların belirleneceği hem de yapay zeka kullanımındaki
etik kurallara karar verilecek katılımcı bir yapının oluşturulmasını önerdik.
Böylece sadece birkaç ülkenin bu teknolojiye sahip olarak diğer ülkelerle
arasındaki farkı iyice açmasının önüne geçebiliriz ancak her ülke böyle
düşünmüyor. Yapay zeka konusunda yol almış ülkeler hiçbir standarda bağlı
kalmak istemiyorlar. Kendilerinin işine nasıl geliyorsa öyle ilerlemek
istiyorlar." diye konuştu.
"Siber saldırıların bir boyut ötesine geçti"
Bu sene gündeme gelen konulardan birinin de "datanın
serbest dolaşımı" olduğuna dikkati çeken Varank, dijital platformlarda ne
kadar çok veri işlenirse o kadar başarılı olunabileceğini ifade etti.
Bu noktada kişisel verilerin korunması hakkının sağlanması
gerektiğini belirten Varank, "Çünkü hiç kimse kişisel verilerinin tüm
dünyada dolaştırılmasını, bunların bir ticari meta olmasını, bu veriler
üzerinden kendisinin manipüle edilebileceği yazılımların geliştirilmesini istemez."
değerlendirmesinde bulundu.
Varank, Türkiye'ye yönelik siber saldırıların nasıl bertaraf
edildiği konusunda ise şu bilgileri verdi:
"Siber saldırıyla ilgili Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığımıza bağlı birimler var. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi
de siber güvenlik koordinasyon görevini yürütüyor. Aynı zamanda bakanlığımıza
bağlı TÜBİTAK'ta Siber Güvenlik Enstitümüz bulunuyor. Özellikle kamuya karşı
yapılan siber saldırıları önlemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda
siber saldırının bir boyut ötesine geçmiş durumdayız. Çok daha masum görünümlü,
bireylerin verileri manipüle edilerek yapılan saldırılar var. Bu noktada da
ülkelerin bazı tedbirler alması gerekiyor. Uluslararası şirketler dijital
ortamda bir hizmet sağlarken öncelikle kullanıcı rızası istiyorlar, rızasını
almazsa o hizmeti vermiyorlar. Dolayısıyla bu şirketler kullanıcıları özel
verilerini açmaya zorlarken, verilerin üzerinden birtakım maksatlı çalışmalar
yürütülmesi için yasal gereklilikleri sağlamış oluyor."
Türkiye-Almanya yapay zeka konferansı düzenleyecek
Tsukuba'da G20 toplantıları kapsamında çok verimli
görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Varank, Almanya Ekonomi ve Enerji
Bakanı Peter Altmaier ile bir araya geldiklerini, bu ülkenin Türkiye'nin en
önemli ticari ortaklarından biri olduğunu anımsattı.
Varank, Almanya ile sanayi alanında geliştirebilecekleri
önemli iş birliklerinin olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bu anlamda Altmaier ile iki ülkenin karşılıklı
yatırımlarını nasıl geliştirebileceğimizi konuştuk. Türkiye ve Almanya'nın
ortaklaşa yapay zeka konferansı düzenlenmesine karar vermiştik. Altmaier beni
ağustosta ülkesine davet etti. Aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
ile Türk-Alman Üniversitesi ortak bir teknopark kurmak için biraraya geldiler.
Buraya da Almanya'nın en iyi araştırma enstitülerinden Fraunhofer'in destek
vermesini istiyoruz. Ortak bir çalışma grubu oluşturalım, geleceğin
teknolojilerini geliştirelim istiyoruz."
Bakan Varank, otomotiv endüstrisiyle ilgili gelecek dönemde
yapılacaklara yönelik bir görüşme gerçekleştirdiklerine de işaret ederek, bu
alanda Alman şirketlerin Türkiye'de yapmayı planladığı yatırımlardan
bahsettiklerini aktardı.
Catapult Programı ile KOSGEB arasında iş birliği hazırlığı
G20 toplantıları nedeniyle mevkidaşlarıyla yaptığı
görüşmelere de değinen Bakan Varank, şunları kaydetti:
"Biz, 'Milli Teknoloji Hamlesi' yolunda büyük bir
altyapı inşa ettik. 84 teknoparkımız var, bunların 63'ü aktif. 5 binden fazla
teknopark şirketi, bin 500'den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezimiz var. Ar-Ge
personeli sayısı 2006'da 54 bin iken şimdi 154 bini geçti. Pek çok küresel
şirket, Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyon merkezleri kuruyor. Yaptığımız
görüşmelerde, Türkiye'nin bölgenin Ar-Ge ve inovasyon merkezi haline gelmesini
sağlayabilecek bu altyapının son derece dikkati çektiğine şahit olduk."
İngiltere Dijital ve Yaratıcı Endüstriler Bakanı Margot
James ile görüştüğünü anımsatan Varank, Brexit ile ilgili bir belirsizlik
olduğunu, İngiltere'nin bu süreç sonrasında Türkiye ile ilişkilerini
geliştirmek istediğini bildirdi.
Varank, İngiliz mevkidaşı ile yatırımların artırılması
konusunda hemfikir olduklarını, iki ülke yatırımcılarının üçüncü ülkelerde
ortak iş yapmasının önünün açılması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Birleşik Krallık'ın bazı alanlarda inovasyon kabiliyetini
dönüştürmek ve ekonomik büyümeye yardım etmek için tasarlanan dünya çapında
öncü merkezlerin dahil edildiği bir ağ olan Catapult programlarına Türkiye'nin
de katılımını çok önemsediğini vurgulayan Varank, KOSGEB'in de bu programla
irtibat halinde olduğunu, karşılıklı iş birlikleriyle yeni girişimcilik ve
inovatif projelerin geliştirilmesini istediklerini ifade etti.
"Koreliler otomotiv, demir çelik ve teknoloji
yatırımları için iştahlı"
Varank, Güney Kore Bilim ve Bilgi İletişim Teknolojileri
Bakanı You Young Min ile de bir araya geldiklerini belirterek, "Güney
Korelilerin Türkiye'ye yatırım iştahı devam ediyor. Koreli bakanı ülkemize
davet ettik. Gelecek dönemde yapılabilecek iş birliği ve ortak yatırım
projeleriyle ilgili görüşlerimizi paylaştık. Türkiye ile otomotiv, demir çelik ve
teknoloji alanlarında yatırım yapmak isteyen, motor üretim yatırımı
gerçekleştirmeyi öngören şirketler var." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Estonya
Eski Başbakanı Andrus Ansip'in yaptıkları ikili görüşmede, özellikle veri dolaşımıyla
ilgili konularda AB'nin neler yaptığına ilişkin kendisini bilgilendirdiğini
anlatan Varank, bu konularda AB ile çalışmalar yürütmek üzere mutabık
kaldıklarını bildirdi.
Varank, Ansip'in, dijitalleşme konusunda AB'deki köklü sanayileşmiş ülkelerin bile dünyadaki ilerleme karşısında yavaş kalabildiğini ancak Türkiye'nin dinamik ekonomisi ve genç nüfusuyla AB için büyük bir şans olabileceği yorumunda bulunduğunu kaydetti.