Hatay'ın Defne ilçesinde tespit edilen lahanagillere ait
endemik yeni bitki türü, dünya literatürüne keşfeden doğaseverin adıyla girdi.
Subaşı Kuş ve Kelebek Gözlem Derneği Başkanı ve aynı zamanda
doğasever olan Ali Atahan tarafından Asi Nehri kıyısındaki Subaşı mevkisinde
tespit edilen bitkiye "Nocceae ali-atahanii" adı verildi.
Pembe ve canlı renkleriyle dikkatleri çeken, süs bitkisi
olarak da kullanılması öngörülen tür, akademisyenler tarafından kayıt altına
alınarak dünya literatürüne kazandırıldı.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Fen Edebiyat
Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelda Güzel, Türkiye'de 200
yıldır flora araştırması yapıldığını ve hala yeni türlerin ortaya çıktığını
söyledi.
Hatay'ın da bu konuda çok önemli olduğunu ve bu zengin
hazinesine bir yenisini daha eklediğini aktaran Güzel, şöyle devam etti:
"Neredeyse burada her yıl yeni bir tür keşfediyoruz. Bu
türün keşif hikayesi de Ali Bey her ne kadar amatör olsa da bir doğa bilimci
titizliğiyle floristik çalışmalar yapıyor ve bu türe rastladığında da keşif
için bize getirdi. Biz de bunun farklı bir tür olabileceğini düşündük ve bu
cinsle ilgili Hacettepe Üniversitesinden Dr. Barış Özüdoğru ile Eskişehir
Osmangazi Üniversitesinden Kurtuluş Özgişi arkadaşlarımızla birlikte daha ileri
düzey moleküler ve mikroskobik çalışmalar yürüttük ve bunun yeni bir tür
olduğunu kararlaştırdıktan sonra uluslararası literatüre kazandırdık. Doğaya
katkılarından dolayı Ali Bey'in adını vermeyi uygun gördük ve türe Türkçe adı
"Ali Dağarcığı" olan "Nocceae ali-atahanii" ismini
verdik."
Doç. Dr. Güzel, yeni türle ilgili hazırlanan makalenin
TÜBİTAK destekli "Turkish Journal Botany" dergisinde yayımlandığını
ve böylece dünya bitki literatüründeki yerini aldığını anlattı.
Bitkinin endemik bir tür olduğunu kaydeden Güzel, görüntüsünün pembe renkli çiçekleriyle gösterişli olduğunu ve süs bitkisi olarak kullanılabileceğini de sözlerine ekledi.
Bitkiye rastlayan ve ismiyle literatüre kazandırılan Ali
Atahan ise çocukluğundan bu yana doğanın içerisinde yer aldığını ve bulduğu
bitkiye kendi isminin verilmesinin onurlandırıcı olduğunu ifade etti.
Doğanın çok büyük bir zenginlik olduğuna ve herkesin bunu
keşfetmesi gerektiğine dikkati çeken Atahan, "15 Mart 2017 yılında pembe
renkli bir çiçeğe denk geldim ve bir şeye benzetemedim. Akademisyen arkadaşlara
danıştım, onlar da ilginç bir şey olduğunu düşünüp araştırmalarla yeni bir tür
olabileceği fikri oluştu. Yaklaşık 3 ay boyunca bitkiden her türlü aşamada
örnekler alındı ve böylece yeni bir tür olduğu tespit edildi. Benim için son
derece keyifli bir durum, isimlendirme konusunda benim rolüm yok,
akademisyenlerin bana ithaf etmiş olmaları son derece mutluluk verici."
dedi.
Antakya Doğa, Sanat ve Turizm Derneği Başkanı Dr. Samim
Kayıkçı da kentin flora zenginliğinin yanı sıra yeni türlerin de botanik
turizmi açısından çok önemli olduğuna vurgu yaptı.
Doğanın ne kadar tanınırsa o kadar korunabileceğine işaret eden Kayıkçı, herkesten bu konuda duyarlı olmasını istedi.