Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç dönem belediye başkanlığı yapan kişileri istirahata çekeceklerini belirterek, şunları söyledi:
Büyük şehirlerimiz üzerindeki çalışmalarımızın çok çok önemi var. Belli bir noktaya kadar geldik, devam edeceğimiz arkadaşlar var. Ama üç dönem mantığı diye bir anlayış var. Üç dönem belediye başkanlığı yapmış arkadaşlarımızı da büyük oranda istirahata çekeceğiz. Tamamına yakını için geçerli. Çünkü halk değişim istiyor. Üç dönem aynı yerde belediye başkanlığı yapmış arkadaşlara dördüncü dönem için aynı yeri düşünmüyoruz. Ha ne olabilir? Dördüncü dönem bir başka yerde bir başka il veya ilçede belediye başkanı adayı olabilir. Bu daha ziyade ilçeler bazında böyle olur.
Hürriyet'ten Hande Fırat'ın haberine göre Erdoğan, Fransa dönüşünde uçakta özetle şu açıklamaları yaptı:
Trump ile görüşme
(Trump görüşmenizdeki Halkbank, PYD-YPG konusu) Halkbank
konusu ile ilgili olarak telefon görüşmemizden sonra Sayın Trump, 24 saat
içinde Hazine Maliye Bakanı’na talimatı verdi ve Bakan da bizim Hazine ve
Maliye Bakanımız Berat Bey’i aradı. Bu konunun halliyle ilgili olarak neler
yapılabileceği konusunu görüştüler. Fakat daha sonra farklı bir gelişme olunca,
bunun üzerine arkadaşlar Sayın Pompeo ile görüşmeyi yaptı. Görüşmeyi Dışişleri
Bakanımız Mevlüt Bey yaptı. Pompeo da konuyu takip etti. Washington’dan New
York’a kaydırılması söz konusuydu. Ben söyleyince Trump, ‘Ben döner dönmez
talimatı vereceğim; Hazine ve Maliye Bakanıma bizzat konunun takibi için
talimat vereceğim. Ben bu işin bittiğini zannediyorum. Niye bu kadar uzadı?’
dedi. YPG konusunda da bazı konularda kendi aralarında bir iletişimsizlik var
gibi geliyor bana. ‘Bu konuda da beraber yapabileceğimiz çok şey olabilir’
dedim. Bu konuda gerek Mevlüt Bey’in gerek Savunma Bakanımızın, muhatapları ile
yapacakları çalışmalar inşallah bizi daha rahatlatacaktır.
“Tehlike sona ermiş değil”
(Fransız gazetesi Le Figaro’ya kaleme aldığı makale)
Tehlikeler maalesef halen devam ediyor; sona ermiş değil. Mesela Filistin’de
olanları görüyorsunuz. Yemen’deki mevcut gelişmeler malum. Çok kısa zaman
içerisinde Yemen’de on binlerce insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya
kalabilir. Sayın Trump, gerek Sayın Macron, gerek Sayın Merkel ile Yemen’in
durumunu da konuştuk. Şansölye Merkel, ‘Yemen için çok ciddi bir parasal destek
hazırlamamız lazım. Bunu sadece ben yapamam, bunu beraberce yapalım’ diye
ortaya bir teklif attı. Sefalet, açlık meydana gelirse Yemen’de de
Suriye’dekine benzer bir durumla karşılaşılabilir. Paris’te tüm bunları BM
Genel Sekreteri Sayın Guterres’e de söyledim. BM’nin reforme edilmesi şart.
Yeni bir BM Güvenlik Konseyi yapısının oluşması şart. Sayın Guterres sağ olsun
bu düşüncelerimizi aynen destekliyor. O da aynı kanaatte. Müdahale edebilme
gücü olması lazım. BM Güvenlik Konseyi, beş ülkenin iki dudağı arasında ya da
bir ülkenin dudağı arasında olmamalı. Bunun sayısı 20 olur ve 20’si de daimi
olur. Bunlara bir yaptırım gücü sağlanır ve bu yaptırım gücü ile birlikte de
müdahil olur. Bunun başarılması lazım. BM noktasında güvenlik dendiği zaman
akla ne geliyor? Barış gücü geliyor. Yaptırım gücünün olabilmesi için barış
gücü dışında bir şey düşünülmesi gerekir.”
“Katiller bu 18’in içindedir”
“(Trump görüşmesi, Kaşıkçı cinayeti) Kaşıkçı cinayetini
akşam yemeğinde ele aldık. Kaşıkçı cinayetini konuşurken görüşmemize Merkel ile
Macron’u da dahil ettik. Kaşıkçı cinayeti konusunda bizim yaklaşımımızın ne
olduğunu, Washington Post’ta yayınlanan yazımda ortaya koyduğumu anlattım. Bu
cinayetin önceden planlanmış olduğu; emrin Suud’daki üst makamlardan geldiği
ortada. Makalemde de ifade ettiğim üzere, kendisine sonsuz saygı duyduğum Kral
Selman hakkında benim bu tür bir şey düşünmem asla mümkün değildir. Ancak biz,
talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu talimatı
kim vermiş, cinayetle alakalı olarak tutuklananların konuşmaları, bunu
söylemeleri lazım. Katilleri sağda solda aramaya gerek olmadığını Sayın Trump’a
da söyledim. Bir defa katiller bu 18’in içindedir. Cuma gününden gelenler bir
ön hazırlık için mi gelmiştir? Malum cumadan konsolosluğa gelişi ve o gün iyi karşılamaları
var. Ondan sonra salı gününe ayrıca davet var. Pazartesiyi salı gününe bağlayan
gece gelen ekip var. Cinayetin hemen akabinde, yetkili ağızların Kaşıkçı’nın
konsolosluktan çıktığını iddia ettikleri açıklamaları var. Böyle bir şeyin
olması mümkün mü? Çünkü nişanlısı dışarıda bekliyor. Kaşıkçı o kapıdan ya da
başka bir kapıdan çıkacak, nişanlısını almadan oradan ayrılacak. Bu olayda bir
şeylerin döndüğü çok açık ve net ortada.
“Bunu ancak eroin alan birisi yapar”
Suud Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr’in bu işte bir yerli
işbirlikçiden söz ettiği yönünde haberler çıktı. Daha sonra ‘El-Cübeyr öyle bir
şey söylemedi’ dediler.
Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını bizden isteyenlerin
hepsine dinlettik. İstihbarat örgütümüz hiçbir şeyi saklamadı. Suudiler dahil,
ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere kim istediyse hepsine biz bunu
dinlettik. Kayıt gerçekten bir felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı, kaydı
dinlediğinde, ‘Herhalde bu eroin almış; bunu ancak eroin alan birisi yapar’
diyecek kadar şok oldu.
“Dinlediğinde şok oldu adam”
(Bunu Suudi Arabistan’ın istihbarat görevlisi mi söyledi?)
Evet. Dinlediğinde şok oldu adam. Ortada böyle bir gerçek var. Buna rağmen
olayı saptırma peşinde olanlar var. Başsavcı geldi, İstanbul Başsavcısı ile
görüşme yaptı. Gelen savcıda maalesef ipe un serme havası var. Veliaht Prens,
‘Ben olayı aydınlatacağım, gereğini de yapacağım’ diyor. Biz de sabırla
bekliyoruz. Ortada bir gazetecinin katledilmesi olayı var, bu olayın
aydınlatılması, faillerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Suudi Arabistan’da 18
tutuklu var. Failler kesinlikle bu 18 tutuklunun içinde. Bunların dışında olan
kim? Talimatı veren. Onlara cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya
çıkarılmalıdır. Kaşıkçı’nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye
defnedildi? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Bizler uluslararası düzeyde bu
olayın takipçisi olacağız.
Liderler çok rahatsız
(Ses kayıtlarını dinleyen liderlerin tepkisi) Bu tür
görüşmelerde siyasetçiler ne yapılacağının, ne yapacaklarının cevabını anında
vermezler. Kendi kayıtlarına girerler, gerekli değerlendirmeleri yapmalarının
ardından da adımlarını atarlar. Reflekslerinden hareketle, bu cinayetten çok
ciddi manada rahatsız olduklarını hissediyorum. Sayın Trump’ta da Sayın
Merkel’de de Sayın Macron’da da bunu müşahade ettim. ABD’de Kongre, bu konuda
CIA’den bilgilendirme istedi. Bu bilgilendirme de yapılınca bakışın
değişeceğini düşünüyorum.”
3 dönem kuralı: İstirahata çekilecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç dönem belediye başkanlığı yapan
kişileri istirahata çekeceklerini belirterek, şunları söyledi:
Büyük şehirlerimiz üzerindeki çalışmalarımızın çok çok önemi
var. Belli bir noktaya kadar geldik, devam edeceğimiz arkadaşlar var. Ama üç
dönem mantığı diye bir anlayış var. Üç dönem belediye başkanlığı yapmış
arkadaşlarımızı da büyük oranda istirahata çekeceğiz. Tamamına yakını için
geçerli. Çünkü halk değişim istiyor. Üç dönem aynı yerde belediye başkanlığı
yapmış arkadaşlara dördüncü dönem için aynı yeri düşünmüyoruz. Ha ne olabilir?
Dördüncü dönem bir başka yerde bir başka il veya ilçede belediye başkanı adayı
olabilir. Bu daha ziyade ilçeler bazında böyle olur.
“Haramı da helali de biz gayet iyi biliriz”
(Kılıçdaroğlu, ‘AK Parti’ye oy verirseniz harama ortak
olursunuz’ dedi) Haram helal gibi meseleleri Kılıçdaroğlu ile konuşacak
değiliz. Haramı da helali de biz gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu, ilmini,
bilgisini arttırsın, ondan sonra konuşsun. Bugün Türkiye’de 1800’e yakın
belediye AK Partili ise bunun bir sebebi var.
“Top atışları sırasında patlamada cereyan eden bir olay”
(Hakkâri’deki patlama) Olayın bir top atışı testi
sırasındaki bir patlama ile cereyan ettiği kesin. Fakat teknik heyetin raporunu
henüz alamadım. Döner denmez teknik heyetin raporunu öğreneceğiz. Bildiğimiz
şey burada sadece top atışları sırasında patlamada cereyan eden bir olay.
Mühimmat deposu ile birbirine yakın, bundan kaynaklanan bir olay. Yedi
evladımız maalesef mühimmat deposunun yakınında bir konumdaydı. Rapor
netleştikten sonra açıklamayı Savunma Bakanımız yapacaktır.”