Türk kadınının kahramanlık simgesi: Nene Hatun Nene Hatun, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir anne olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar." diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu. Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran ve Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun'un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor.
İbrahim Murat Gündüz, Amerikalıların bile kahramanlığı karşısında saygı duyduğu Nene Hatun için 8-10 Eylül 1952'de Erzurum ve çevresinde incelemelerde bulunan NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Ridgway'in Erzurum'da Nene Hatun'u ziyaret ederek elini öptüğünü dile getirdi.İbrahim Murat Gündüz , Ridgway'in bu ziyaretinden yaklaşık bir yıl sonra ABD'de Saturday Evening Post gazetesinde yazdığı makalede Nene Hatun hakkında şu görüşleri yazdığını aktardı:"1952 Eylül ayında o sırada 97 yaşında olan ihtiyar bir kadıncağızı ziyaret maksadıyla mütevazı bir eve gitmiştim. 1877 Kasım ayında Nene Hatun henüz yeni doğum yapmış 22 yaşında gencecik bir anne idi. Rusya ile Türkiye savaş halinde idiler. Bir Rus piyade alayı Erzurum'u kuşatmaya çalışıyordu. Erzurum’da bulunan az sayıda Türk kuvvetleri son bir gayret ile şehri ayakta tutmaya çalışıyorlardı. Şehir sakinleri Türk kumandanına gitmişler ve ileri gelenleri vasıtasıyla şehirde bulunan kadın erkek genç ihtiyar herkesin istilacıları bir gece baskını yapmak konusunda kendisine yardıma hazır olduklarını söylemişlerdi. Komşuları, Nene Hatun'a bu eyleme katılmamasını söylediler çünkü onun yeri bebeğinin yanıydı. Nene Hatun, 'asla ' diye cevap vermişti. 'Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar. Ben de onu Allah'a emanet edip sizinle baskına katılacağım. ‘ O gece erkekler kadınlar ve hatta çocuklar tırpan, bıçak ve sopalarla silahlanıp Rus kuvvetlerine hücum etmek için askere katıldılar. Yaptıkları taarruz başarılı oldu ve Rus alayı imha edildi."
