İzmir çok talihsiz bir yaz sezonu geçiriyor. Maalesef her geçen gün daralan orman alanlarımız, Temmuz ayında çok büyük bir darbe aldı.
Önce Menderes’te başlayan orman yangını çok büyük bir alana yayılarak yaklaşık 1000 hektar ormana zarar verdi. Bu 1000 hektarlık alanın büyük bölümünde ağaçlar ve canlılar küle döndü.
İzmir henüz bu şoku atlatamadan bu kez Bayındır’da başlayan orman yangını büyüdü ve 500 hektarlık bir alana yayıldı. Yangın ancak 4. Gününde söndürülebildi.
Elbette bu yangınları, canları pahasına, kendilerini her türlü tehlikenin içine atarak söndürmeye çalışan Orman Bölge ekiplerinin, yangın söndürme uçak ve helikopter ekiplerinin fedakarlığı unutulamaz.
Hatta Menderes’teki yangında bir yangın söndürme helikopteri Tahtalı Baraj gölüne düştü, pilot ve yardımcı ekip şans eseri hayatta kaldı.
Tabi bu kadar büyük iki felaketin ardından İzmir olarak veya Türkiye olarak ders çıkarmazsak, o zaman bu felaketlerin üçüncüsü, dördüncüsü vs vs gelecek.
Burada yine iki olağan şüpheli, suçlu var.
Biri anız yakan köylüler, ikincisi mangalcılar…
Belki üçüncü veya dördüncü bir suçlu da söz konusu olabilir.
Ancak bu ilk iki grubu bilinçlendirerek, etkili ceza sistemini devreye sokarak engellemek mümkün.
Onlarca yıldır biz köylümüze anız yakmanın tehlikesini anlatamadıysak, bize yazıklar olsun.
İŞ DÜNYASINA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Bu büyük yangınlardan sonra beni hayrete düşüren bir süreç başladı.
Ben İzmir iş dünyasının adeta bir seferberlik ilan ederek, fidan bağışı ve yanan alanların yeniden ağaçlandırılması konusunda kampanya yarışına gireceğini düşünüyordum.
Aradan epey bir zaman geçmesine rağmen henüz hatırı sayılır bir kampanya duymadım.
Burada bir tek Günaydın Group’un hakkını teslim etmek lazım.
15 Temmuz Şehitleri anısına 250 şehidin her biri için 10’ar fidan bağışı yaptılar.
Fidanlar da Menderes’te yanan bölgede hayat bulacak.
Belki şehitlerin arkasında yapılabilecek en güzel hayırlardan biri de bu oldu.
Henüz hazırlık içinde olan veya yaptığı bağışı duymadığımız isimler, firmalar da vardır.
Onların da adını duydukça haklarını teslim edeceğim.
Ancak maalesef bu konuda bir hayal kırıklığı içindeyim.
Devlet yanan orman alanlarını ağaçlandırma konusunda olağanüstü bir gayret gösteriyor.
Ancak bu konuya iş dünyası, sivil toplum örgütleri de el atsa, bence çok anlamlı olacaktır.
Bu konuda kısa zamanda daha iyi haberler duymayı bekliyorum.