İktidarların, hizmet üretmede, ülkeyi ileriye taşımada ne denli önemli bir role sahip olduğunu bilmeyen yok.
Ama ben bugün daha da önemlisine dikkat çekmek istiyorum; muhalefete...
Yarışın temposunu belirleyen, aslında iktidar değil, muhalefettir.
Tabiri caizse muhalefet; atletizmde rekorların kırılması için yarışın temposunu yükselten tavşan atletler gibidir.
Ama bir farkı vardır, tavşan atletler şampiyon olmazlar, madalya kazanmazlar; muhalefetler ise yarışın hakkını verdiklerinde, şampiyonun yerine geçip gerçek şampiyon olurlar.
Yani muhalefetin iyi olduğu ülkelerde, iktidarlar da maksimum performans gösterirler. Muhalefet ile iktidar arasındaki yarışta ise gerçek kazanan ülkeler, milletler ve devletler olur.
Türkiye’deki iktidar muhalefet ilişkisine bu gözle bir kez daha bakabilirsiniz.
Ama ben bugün ülke iktidarı ile muhalefetini değil onun; gerçeği ters yüz eden mercekten yansımasına bakacağım. Yani İzmir ölçeğinde bu işe bir mercek tutacağız.
İzmir’in iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi, lideri de kuşkusuz Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu… İlçeler de ise ilçe belediye başkanları ile Ak Parti ilçe başkanlarına bu rolleri verebilirsiniz.
Türkiye’deki konjonktür gereği Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de çok yüksek oranlarda oy alsa da; aslında oy verenler de dahil, hiç kimse Büyükşehir veya ilçe belediyelerinin çok iyi performanslar ortaya koyduğunu söyleyemiyor.
Peki sorun nerede derseniz, bence sorun İzmir’in ana muhalefetinde…
Türkiye genelinde nasıl, Cumhuriyet Halk Partisinin muhalefet anlayışını ve performansını tartışıyorsak, eleştiriyorsak; aynı şekilde İzmir’de de Ak Parti’nin muhalefetini tartışmalıyız. Yoksa onlarca seçim de gelip geçse, İzmir’in talihi değişmeyecektir.
Burada sorguladığımız şey, Cumhuriyet Halk Partisi veya Ak Parti değil, biz İzmir’in hak ettiği hizmeti almasını konuşuyoruz. İzmirlilerin hak ettikleri gibi yaşadığı, çağdaş bir kent hayatının hayalini kuruyor, İzmir’in Türkiye’ye öncülük ettiği bir kentsel kültürden söz ediyoruz.
Dolayısıyla burada işe isimler üzerinden değil, kavramlar üzerinden bakalım.
İşte soruyorum; Ak Parti’nin İzmir’deki muhalefeti başarılı mı?
Benim bir şey söylememe gerek yok, eğer vatandaşlar büyük oranda İzmir’in yeterince hızlı gelişemediğini düşünüyorlarsa, bu Ak Parti’nin de başarısızlığı demektir.
Siyasi analistler çok farklı tezler öne sürebilirler ama bence İzmir’in sorunlarında yeterince muhalefet yapamayan Ak Parti’nin de büyük payı var.
Çünkü muhalefet, göstermelik basın açıklamaları ile tiyatro oynamak değil; yarın yöneteceğin bir kentin her derdinden haberdar olmak, artı her derde hemen yarın uygulayabilecek bir çözüme sahip olmaktır.