İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hafta içinde CHP’den başlayarak MHP, İyi Parti ve son olarak da Ak Parti İl Başkanlarını ziyaret etti.
İlk bakışta sıradan bir nezaket ziyareti gibi görünse de aslında çok farklı bir amaç taşıyordu. Çünkü Aziz Beyin elinde kara kaplı bir dosya vardı. Kara kaplı lafın gelişi… Ama il başkanlarını ziyarete birer dosya ile gitti. Çok geçmeden bu dosyanın ne olduğunu öğrendik.
İzmir’in onay bekleyen, bir şekilde bekletilen projeleri ve detayları bu dosyada yer alıyordu.
Doğal olarak işe siyaset gözüyle bakanlar Aziz Beyi, iktidarı şikayet ediyor diye değerlendirdi. Aslında görüntü biraz da bu tarz bir iddiayı yansıtıyor gibiydi.
Ancak işin aslı son ziyarette belli oldu. Aziz Başkan aynı dosyayı Ak Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’e de verdi, hükümet kanadından İzmir’in ihtiyacı olan projeler için samimi olarak destek istedi.
Bununla da kalmadı, ‘bu makamlar bize emanet, gelin İzmir için el ele verelim’ dedi.
Bir şey daha söyledi, bu çok önemliydi; Körfez Geçiş Projesine karşı olmadığını, desteklediğini her yerde ifade ettiğini, ancak bir kez daha ifade etme ihtiyacı duyduğunu söyledi.
Çünkü kurumsal olarak hep CHP ile birlikte gördüğümüz bir çok sivil toplum örgütü, Körfez Geçiş Projesine dava üstüne dava açmış. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da bunlara destek vererek konuyu iki soru önergesi ile meclise taşımıştı.
Evet bence siyasi çıkarlarınızı bir kenara bırakarak biraz İzmir’in geleceğini, İzmirlinin ihtiyaçlarına odaklanın. Bence projenin kim tarafından yapılıyor olmasına bakmadan, İzmir’in ihtiyacı varsa, hep birlikte destek olun.
Aziz Bey’in başlattığı bu ziyaret turunun siyasette böyle bir sonuç doğurmasını biz de umuyoruz. Zira hep yazıyorum, İzmir her şeye rağmen hak ettiği yerde değil. Bunu söylerken de bir günah keçisi tespit edip suçu bir kişiye ya da partiye atmıyorum.
Suç, hata, kusur varsa siyasetin ortak günahıdır. Aziz Beyi bu köşeden çokça eleştirdiğim zamanlar da oldu. Ama doğru adımlarına da hep destek oldum. Bence bu son yaptığı İzmir için duayen bir duruştur. İzmirli olmanın gerektirdiği şuurdur.
Umarım, siyasi hesap kavgasına kurban edilmeden, İzmir’de siyaset yapanlar, İzmir için bir araya gelmeyi, İzmir’in asgari müştereklerinde buluşmayı başarırlar.