Cumhuriyet Halk Partisi, 24 Haziran seçimlerinin ardından bir değişimi zorluyor.
Geldiği günden beri partisini yüzde 25’in üzerine çıkaramamış bir ANAMUHALEFET lideri var.
Değişimi zorlayan ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 30’u aşmış olan Muharrem İnce…
Kabul etmek lazım ki, bu yüzde 30.6 tek başına CHP’nin oyu değil!
Ama zaten yeni sistemde iktidar olmak, başkan seçilmek için de hiçbir aday tek başına kendi partisinin oylarına muhtaç değil.
Yani bir başkan adayı, umut verebilirse tüm partilerden oy alarak, iktidara gelebiliyor.
Muharrem İnce’nin yüzde 30.6’lık oyu gerçek anlamda bir umut ışığı yansıtıyor mu derseniz, bence o da tartışmalı…
Ancak değişimin önünü açmak için 9 seçim kaybetmiş bir liderin koltuğunda durmaması lazım.
Belki İnce de başarısız olacak…
Ama siz değişim kapısını aralamazsanız, bin sene de geçse ihtiyaç duyduğunuz lidere kavuşamazsınız. Kılıçdaroğlu 9 seçim ve 8+5 yıl kaybettirdi.
Değişim kapısı aralık olmazsa gelecek olan da bir o kadar seçim ve bir o kadar yıl kaybettirir.
O zaman Cumhuriyet Halk Partisi, özlemini duyduğu lider adayını bulana kadar değişim kapısını hep aralık tutmalı...
Geldiği rüzgarla veya taşıdığı rüzgarla partiyi de kanatlandırmayan liderlerden tez elden kurtulmalıdır.
CHP’deki değişime sadece CHP’nin ihtiyacı yok.
Bu ülkenin de ihtiyacı var.
Zira nitelikli bir ana muhalefet, bir ülkenin yönetim kalitesini ciddi şekilde artırır, yarattığı rekabet ortamı ile iktidara gelmese dahi iktidarın hizmet üretme kapasitesini yükselterek, ülkeye ve insanına hizmet eder.
Bana göre bir liderin kalitesini belirlemeye iki seçim yeterlidir.
Lider kumaşı taşıyan bir kişi, ilk iki seçimde rüştünü ispat eder.
Aksi takdirde, 3. 4. Veya 5. Seçimlerde iktidar olacak bir lider, başarılı değil;
İktidar partisinin aşarı yıpranması ve başka lider adayının olmadığı koşullarda toplumun kötünün iyisini tercih etmesi anlamına gelir. Yani bir mecburiyet sonucu seçilmiş demektir.
Cumhuriyet Halk Partisinin, yeni lider arayışını sürdürürken bence buna da dikkat etmesi gerekir.
Bir lidere 8-10 yıl kredi tanıyacak kadar cömert olmamalıdır.
Aksi takdirde bu istikrarla giderse, CHP'nin iktidar olması hep bir hayal olarak kalacaktır.