Aslında cevabı içinde olan bir soru bu… Evet İzmir, uyuşturucu baronlarının hedefinde… Bunu bizzat İzmir’deki en yetkili ağızdan dinledik.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Cuma günü İzmir basını ile geniş çaplı bir buluşma gerçekleştirdi. Balçova Termal Otel’deki basın buluşması belli ki çok önemsenmiş ve özenle hazırlık yapılmıştı.
İzmir basınının aktif olan olmayan bir çok tanıdık ismi bizzat davet edilmişti. Aslında, bu toplantı İzmir’de Vali düzeyinde uzun zamandır karşılaşmadığımız bir toplantı oldu.
Çünkü uzun zamandır İzmir’de görev yapan Vali’ler bu tarz doğrudan basın toplantısı düzenlemiyorlardı. Onun yerine farklı ortamlarda basın mensupları ile bir araya geliyor yada basının da katıldığı toplantılarda ancak mikrofon uzatıldığında yada soru sorulduğunda kentin gündemlerine ilişkin değerlendirme yapıyorlardı.
Sayın Köşger ile birlikte İzmir Valiliğinin basına, dolayısıyla da İzmir kamuoyuna daha açık hale geldiğini görüyorduk. Sayın Köşger, her şeyden evvel sosyal medyayı çok etkin kullanıyor, birçok konuda İzmirlilere doğrudan bilgi aktarıyor.
Örneğin yakın zamanda İzmir’de polemik konusu olan Atatürk Kültür Merkezi’nin İl Emniyet Müdürlüğüne tahsis edileceği iddiasına karşılık da önce sosyal medya hesabından İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 45 dönüm arazi içine yapılacak kompleksinin projesini paylaşmış, söylentilerin önünü bir nebze kesmişti.
Cuma günü Vali Köşger’in basın toplantısı daveti geldiğinde birçok gazeteci konunun Atatürk Kültür Merkezi olduğunu düşündü. Çünkü İzmir’de son günlerin en önemli tartışma konusu haline gelmişti.
Ancak basın toplantısı başlayınca gördük ki, İzmir’in AKM tartışmasından çok daha ciddi, çok daha gerçekçi sorunları var ve AKM Vali Beyin basın toplantısında ancak soru cevap kısmında gündeme gelebildi.
Bu konu zaten yazıldı çizildi. Vali Köşger, AKM binasının başka bir alternatif bulunamazsa, hiç tadilata tabi tutulmadan, en küçük bir değişiklik yapılmadan geçici süre ile İl Emniyet Müdürlüğünün kullanımına verilebileceğini, öte yandan İçişleri Bakanlığının 2022 yılı için 400 milyon lirayı aşkın bütçe ayırdığı, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü kompleksinin kısa sürede inşa edileceğinin altını çizdi.
Aslında, İzmir Emniyetinin tüm birimlerini bir araya toplayacak böyle bir komplekse de kentin de Emniyet’in de ihtiyacı vardı. Deprem gibi bir musibetten dolayı da olsa İzmir bu anlamda önemli bir yatırıma kavuşmuş olacak.
Esas konuya gelecek olursak; İzmir’i en az deprem kadar sarsan bir tehlike daha var. Emniyet’in, Jandarma’nın, Sahil Güvenliğin yaptığı operasyonlarla sık sık duysak da uyuşturucu belasının İzmir’i bu kadar hedef haline getirdiğini aslında hiçbirimiz bu netlikte bilmiyorduk.
O yüzden Vali Köşger, basın toplantısına yanına İl Emniyet ve Jandarma müdürleri ile Sahil Güvenlik Komutanını da alarak gelmişti.
Güvenlik birimleri tek tek son bir yıl içinde uyuşturucu satıcı ve kullanıcılarına yönelik yaptıkları operasyonları, son 5 yılın istatistiklerini anlattılar.
Uyuşturucunun uluslararası dolaşımını engellemeye yönelik büyük operasyonları, ele geçirilen devasa boyuttaki uyuşturucu miktarlarını rakam rakam verdiler.
Basın toplantısının değerlendirme bölümünde de Vali Köşger, İzmir’in uyuşturucu şebekeleri tarafından hedef haline getirildiğini bizzat ifade etti.
İzmir; Emniyetiyle, Jandarmasıyla, Sahil Güvenliği ile bu şebekelerle büyük bir savaş başlatmış durumda… Vali Beyin açıkladığı rakamlar da bunu ortaya koyuyor ki, bu rakamları haberlerimizde sizlerle paylaşmıştık.
Buradan birkaç istatistik yazayım. Mesela son bir yıl içinde İzmir’de güvenlik birimlerinin müdahale ettiği veya operasyon gerçekleştirdiği uyuşturucu ile ilişkin olaylar yüzde 67 artış gösterdi. Yakalanan şüpheli sayısında yüzde 53, tutuklamalarda ise yüzde 46’lık bir artış var.
Ancak, buradan ben de bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum ki, bu konu önemli… Bu konu sadece emniyet ve güvenlik birimlerinin sorumluluğuna bırakılıp kulak ardı edilecek bir konu değil.
İzmir’in bütün dinamikleriyle güvenlik birimlerinin bu savaşına katılması veya katkı vermesi gerekiyor. Zira birileri sadece kirli servetlerini artırsın, terör örgütlerine finansman bulsun diye kentin kılcal damarlarında cirit atması, bu ülkenin geleceği olan çocukları ağına düşürerek önce ekonomik olarak sömürüp, ardından da suç şebekelerine insan kaynağına dönüştürmesine hiçbirimiz göz yumamayız.
Yazımı tamamlarken Sayın Vali Köşger’e de hem bu tehlikeye dikkat çektiği hem de bu alanda olup-bitenlerden İzmirliyi haberdar ettiği için teşekkür ederim.