Haftasonu bu kez İstanbul'dan yüreğimizi dağladılar.
Bir kere daha milletçe vurulduk, öldürüldük.
Bir kez daha bu toplumun geleceğine atom bombaları atıldı.
Yazık ki çok yazık...
Bu ülkenin topyekün, bu belayı söküp sinesinden atması gerekiyor.
Öyle eğip-bükecek bir tarafı yok, sağa sola evirecek bir yanı da yok.
Terör bizi vuruyor, öldürüyor, yaralıyor; anneleri, günahsız yavruları çaresiz bırakıyor.
Mücadele etmemiz gereken ilk nokta bu...
Terör örgütlerinin her ihanetinden, her alçaklığından sonra nedir bu bir birimize düşmemiz.
Allah aşkına nedir bu düşmanı içerde arama gayretimiz.
Öncelikle düşman net ve karşında duruyor.
İçerde olup bitenlerin, hataların veya sevapların hesabı sonra sorulur.
Ama hele önce şu teröre karşı adam gibi bir olmayı, dik durmayı gösterelim.
Bu terörün sana bana göresi yok. Bu terörün o iktidar bu iktidarla alakası yok.
Bu terörü ülkemizin başına salanların planları 200 yılda bir bile değişmiyor.
Zannediyor musun ki, içerde bazı taşları oynatırsan terör susacak veya bitecek....
Ah güzel ülkem, güzel ülkemin güzel insanları, ortadoğu bize çok uzak değil. Yıllardır yazıyorum, ortadoğululaşmak bize çok uzak değil.
Nihayetinde bin yıllık bir kültür birlikteliği, komşuluğu var.
Ne olur o tuzağa düşmeyelim, zira ortadoğunun hali ortada...
Ne olur küçük siyasi hesaplarınızın kurbanı olmayın.
Terörün iki panzehiri var; biri güçlü bir devlet, diğeri de tek yürek olmuş bir millet...
Başka çözüm bilen varsa çıksın söylesin...
Ama lütfen yapmayın, etmeyin! Terör zaten bizi vuruyor, ne olur bir de siz vurmayın!