ÖNCÜŞEHİR - 10 Ocak günü kutlanan ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nde İzmir'de görev yapan saha muhabirleri yazılı bir metin hazırlayarak kamuoyu ile paylaştı.
Bildiride şu ifadeler yer aldı;
“Bizler, alanda emek veren muhabirler olarak 10 Ocak Çalışan
Gazeteciler Günü’nde kendi sözümüzü kendimiz söylemek istedik. Ortak
görüşlerimiz doğrultusunda oluşturduğumuz 10 maddelik bu bildiriyle amacımız;
yalnızca, ‘yaşayan bilir’ diyerek, dışarıdan belki görülen ama önemsenmeyen
belki de görülmeyen sıkıntılarımızı yüksek sesle dile getirmek ve bir
farkındalık yaratmak.
*Sorunlarını ve taleplerini dile getirdiğimiz, görüşlerine
yer verdiğimiz kişi, kurum ya da kuruluşlara bilgi almak için ulaşmaya çalıştığımızda;
bizi bekletmemelerini ve geri dönüş sağlamalarını istiyoruz. Bizler herkesin
sesi olmaya çalışırken karşılığında gördüğümüz olumsuz tavırları hak etmiyoruz.
*Basın daveti üzerine görev için gittiğimiz programlarda
bize uygun fiziki koşulların sağlanmaması (yer, priz, masa ve sandalye vs
verilmemesi) işimizi yapmamızı zorlaştırıyor. Zaten yoğun bir tempoda ve zor
koşullarda çalışan bizler, bu yaklaşımın değişmesini istiyoruz.
*Özel sektör çalışanı olsak da aynı zamanda bir kamu görevi
yaptığımızın farkına varılmasını talep ediyor ve işimizi yaparken herhangi bir
kişi, kurum ya da kuruluş tarafından engellemeyle, müdahaleyle karşılaşmak veya
şiddete uğramak istemiyoruz.
*Mesleğimizi layıkıyla yapmak için elimizden gelen çabayı
sarf ederken mobbinge uğramak istemiyoruz. Basın emekçisine yapılan her türlü
baskının karşısında olduğumuzu hatırlatıyoruz.
*Haber takibinde teknik destek sağlanmaması, programların
zamanında başlamaması işimizi zorlaştırıyor. Bunların dikkate alınmasını ve
çözülmesini talep ediyoruz.
*Sigortasız/basın sigortasız, yemek ve yol desteği
olmaksızın, düşük ücretle çalışmaya mecbur bırakılmak istemiyoruz.
* ‘Esnek çalışma’ adı altında yaptığımız fazla mesailer için
emeğimizin karşılığını alabildiğimiz bir iş hayatı talep ediyoruz.
*Halkın haber alma hakkı için her koşulda çalışan
muhabirlerin, kişi, kurum ya da kuruluşlar tarafından yok sayılmasını ve
gereken saygının gösterilmemesini kabul etmiyoruz.
*Basın davetlerinde ‘yemekli-kahvaltılı’ gibi ibarelerin
özellikle belirtilerek meslek onurunun zedelenmesine karşı çıkıyoruz.
*Gazetecilerin ‘çalışan ve çalışmayan’ olarak ayrılmadığı, baskıların son bulduğu, işsiz kalma korkusu yaşamadığımız, mesleğimize gereken saygının gösterildiği ve haklarımıza sahip olabildiğimiz 10 Ocak’lar diliyoruz. Görevleri başındayken gadre uğrayan ve öldürülen; haber alma hakkının bedelini ağır şekilde ödeyen tüm gazeteci arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz.”