İzmir’de oto alım satım işi ile uğraşan Orhan Karaoğlan
(39), 15 yıl önce ortadan kayboldu. Denizli’de yaşayan ailesi kendisine
ulaşamayınca, polise kayıp başvurusunda bulundu. Polisin her yerde aradığı
Karaoğlan’ın izine ulaşılamayınca dosya rafa kaldırıldı. İzmir İl Emniyet
Müdürlüğü bünyesinde 2018 yılı başında kurulan özel ekip, kayıtlara kayıp şahıs
olarak geçen Orhan Karaoğlan dosyasını raftan indirdi. Karaoğlan’ın o dönemde
irtibatlı olduğu kişileri takip eden polis ekipleri, 40’ı aşkın kişinin
ifadesine başvurdu. 2 yıl boyunca yapılan çalışmanın ardından Karaoğlan’ın,
ortağı Serkan Oğuz (45), personelleri Mehmet Yüksel (48) ve Yakup Aldemir (44)
tarafından, alacak verecek meselesi nedeniyle çıkan tartışma sonucu bir
otomobilde emniyet kemeriyle boğulduğu, üzerine alkol dökülerek yakılan
cesedinin de Manisa’nın Salihli ilçesindeki bir dere yatağına atıldığı tespit
edildi. Oğuz’un başka bir suçtan dolayı cezaevinde olduğu belirlenirken, diğer
şüphelilerden Mehmet Yüksel Denizli’de, Yakup Aldemir ise İzmir’de operasyonla
gözaltına alındı.
Gözaltına alınan 3 şüpheli hakkında İzmir 6. Ağır Ceza
Mahkemesinde, “Tasarlayarak öldürme” suçundan dava açıldı. Davanın son
duruşmasında tutuklu sanıklardan Yakup Aldemir ve taraf avukatları salonda
hazır bulunurken, diğer tutuklu sanıklar Serkan Oğuz ve Mehmet Yüksel ise
SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile katıldı.
Ramazan isimli bir tefecinin yanında çalışırken sanıkları ve
ölen Orhan Karaoğlan’ı tanıdığını söyleyen tanık A.Y., cezaevinde olduğu sırada
Serkan Oğuz’un yan koğuşuna geldiğini ve eşyalarını yerleştirirken bir
gazetenin dikkatini çektiğini ifade ederek, “Gazeteden Orhan’ın öldürüldüğünü
öğrendim. Orhan’ın kaybolduğunu biliyordum ama öldürüldüğünü bilmiyordum.
Didim’de veya başka bir yerde sahilde bir arsa varmış. Ben tefecinin yanında
çalıştığım için Orhan yanıma geldi. ‘Arsayı ipotek verelim, tefeci bana para
versin’ dedi. Serkan’ın, Orhan’ın ve benim ortak tanıdığımız M.S. ve T.S. adlı
kişiler vardı. Orhan, M.S. ve T.S.’nin yanına gitmiş. Arsa mevzusunu açınca
M.S. parasını verip Orhan’dan arsayı satın almış. Orhan, durumu düzelince
arsayı M.S.’den geri almak istedi. Bu sebeple M.S. ile Orhan arasında sürtüşme
çıktı. Orhan’ı M.S. ile Serkan tanıştırmıştı. Orhan ile M.S. arasında sürtüşme
çıkınca Serkan, Orhan ile M.S. arasında kaldı. O sıralarda Orhan ortalıktan
kayboldu. Ben Orhan’ın söz konusu arsa için öldüğünü düşünüyorum” dedi.
“Sahte kimlikle
hastanede doğum yapılmış”
Mehmet Yüksel’in bir kızı olduğunu ancak bu kızın Mehmet
Yüksel ve eşinden dünyaya gelmediğini söyleyen tanık A.Y., “Bu kız M.S.’nin
‘Zehra’ adlı kadından olan kızıdır. M.S. bu kızı para karşılığında ya da bir
araba karşılığında Mehmet Yüksel’e sattı. Ben Zehra’nın hamile olduğunu, çocuğu
aldırdığını ve doğurmadığını biliyordum. Oysaki çocuk İzmir Yeşilyurt
Hastanesinde doğmuş. Sahte kimlikle hastanede doğum yapılmış. O kızı Mehmet
Yüksel ile eşi almışlar. Orhan tehlikeli bir adamdı. Orhan’ı M.S. ile
tanıştıran ise Serkan Oğuz’dur. Mehmet Yüksel’in hep susmasının nedeni M.S.’nin
Zehra’dan olan kızını Mehmet Yüksel’e vermesidir. Bu işin cefasını Serkan Oğuz,
Mehmet Yüksel ve Yakup Aldemir çekmiştir. Kaymağını ise M.S. yemiştir. Serkan
Oğuz’un o gün kiminle görüştüğü telefon kayıtlarıyla ortaya çıkartılırsa her
şey aydınlanır” diye konuştu.
“Orhan’ı M.S.
öldürttü”
M.S.’nin Orhan Karaoğlan’ı öldürülmesi için Serkan Oğuz’u
azmettirdiğini savunan tanık A.Y., “Serkan’dan öğrendiğim kadarıyla Yakup
Aldemir o gün hasbelkader arabada bulunmuş” dedi.
Tutuklu sanıklardan Yakup Aldemir’in avukatı Tuğrul Gündüz
ise diğer sanıkların taktik ifadeler verdiğini savunarak, “Sanıklar
birbirleriyle çelişen ifadeler vermişlerdir. Müdafiisi olduğumuz sanık dava
konusu olaya katılmış olsa bunu açıkça söylerdi. Yargılama neticesinde
müdafiisi olduğumuz sanığın beraatine karar verileceğini düşünüyoruz” diyerek
Aldemir’in tahliyesine karar verilmesini istedi.
“Bildiklerimi
sakladığım için pişmanım”
İşlemediği bir suçtan 11 aydır tutuklu olduğunu söyleyen
sanık Yakup Aldemir, “Bildiklerimi sakladığım için pişmanım. Tahliyemi isterim”
dedi. Tahliyesini isteyen diğer sanık Serkan Oğuz ise “Son yasal değişikle
getirilen somut delil koşulu, dava konusu olayda gerçekleşmemiştir. Celse
arasında gönderdiğim dilekçe kapsamını tekrar ederim. Başka suçtan hükümlüyüm.
Tahliye edilirsem kişisel gelişim kurslarına katılacağım” diye konuştu. Orhan
Karaoğlan cinayetine katılmadığını savunan sanık Mehmet Yüksel de “Bildiklerimi
bugüne kadar sakladığım için vicdanen rahatsızım. Ancak dava konusu suça
katılmadım. Tahliyemi isterim” dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına
karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.