Kumbara filmi hayat mücadelesi içinde birçok dertle uğraşan
ve ek iş yapmaya başladıktan sonra başka bir insan haline gelen bir adamın
hikayesini anlatıyor. Hayatın bizi en yakınımızdaki insana ne kadar
yabancılaştırabileceğini sorgulatıyor. Ferit Karol “Beklentilerimiz,
korkularımız, kendimizi var etme çabamız bizi en yakınımızdaki insana ne kadar
yabancılaştırabilir?’’ diye soruyor ve ekliyor: “Bu soru filmi yapma
motivasyonunun temeliydi.
Film gösteriminden ardından sinema eleştirmeni ve yazar
Burak Göral moderatörlüğünde, filmin söyleşisi yapıldı. Söyleşiye Yönetmen
Ferit Karol ve oyuncu Murat Kılıç katıldı. Söyleşide filmin Yönetmeni Ferit
Karol şöyle konuştu: “Babamın hikayesinden yola çıkarak yazdığımız bir
senaryoydu. Babaannemin Alzheimer olduğunu öğrendim ve sonra şunu düşündüm;
Babam tek çocuktu Babaannem ölürse her şey ona kalacaktı. Bu konuda düşünmeye
başladım. Babam acaba ne hissediyordu? Babaannemin varlıklı olduğu için ölmesini
mi isterdi? Sonrasında aklıma bir soru geldi hayat bizi en yakınımızdaki insana
ne kadar yabancılaştırabilir? Bu soruyu sormak istedim filmde.’’
Filmin oyuncusu Murat Kılıç ise “Ben filmdeki olayı yaşayan
bir insanım bende evliyim çocuğum var bende ekonomik krizlerden geçtim birlikte
dayanışarak atlattık’’dedi.
Türkiye’yi dünyaya
tanıtan sanatçı Ahmet Muvaffak Falay
Deniz Yüksel Abalıoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı belgesel
filmi de festival kapsamında “Maffy’s Jazz” sanatseverler ile buluştu.
Abalıoğlu’nu 2016 yılında Ahmet Muvaffak
Falay’ı İsveç’teki evinde ziyaret etmesi ile başlayan belgesel projesi,
sanatçının önemli katkıları ve aralıklı yapılan bir çalışma ile 5 yıl sürdü. 92
yaşında hayatını kaybeden dünyaca ünlü caz trompetçisi “Maffy Falay” adıyla
ünlenen Ahmet Muvaffak Falay'ın yaşamı ve müzik serüvenini konu alan belgesel
film, Maffy’nin giderek yok olan kuşağının ve müziğinin ardından düştüğü
yalnızlığı anlatıyor. Söyleşi öncesi trompet sanatçısı, Uğur Sayınbatur
konuklara kısa bir müzik ziyafeti sundu.
Vecdi Sayar moderatörlüğündeki film öncesi söyleşide filmin
yapımcısı ve yönetmeni Deniz Yüksel Abalıoğlu, Maffy Falay’ın evinde, farklı
zaman dilimlerinde eşlik ederek çektiği bu belgeseli şöyle anlattı: “Maffy
İzmirli ben de İzmirliyim. O yüzden bugün bu salonda ve İzmir’de gösterim çok
önemli. Biz yılllar evvel İzmir’de tanışmıştık. Sonrasında iletişimimiz hiç
kopmadı. Film için İsveç’e yanına gittim. Filmi izleyince anlayacaksınız, biraz
onunla yaşayarak yaptım bu filmi. Çok büyük bir ekip yoktu çünkü daha samimi
bir havada geçmesini istiyordum. Sanki böyle evin içinden birisi çekmiş gibi
bir havada olsun istiyordum. Umarım başarmışımdır.’’
Hayat ile Savaşı
Bitmeyen Bir Kadının Hikayesi
Canan Gerede’nin yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmi Aşk Ölümden Soğuktur da sinemaseverler ile buluştu. Festivalin özel gösterimler bölümündeki Aşk Ölümden Soğuktur, kocası tarafından şiddete uğrayan ünlü şarkıcı Bergen’in yaşadıklarından ilham alan kurmaca türünde bir film.
Bir pavyonda dansözlük yapan Belgin, polis baskını sonucunda
onu kurtaran kumarhane sahibi Ali’ye yakınlık duyar, evlenirler. Bir süre sonra
Ali’nin eski sevgilisinin ortaya çıkmasıyla ayrılırlar. Ortadan kaybolan Ali
geri döndüğünde ise Belgin ünlü bir şarkıcı olmuştur. Belgin’in yakasını
bırakmayan Ali, genç kadının hayatına müdahale etmeyi sürdürür…
Film gösteriminin ardından, moderatörlüğünü Vecdi Sayar’ın
yaptığı söyleşide filmin yönetmeni Canan Gerede ve oyuncu Bennu Gerede ile söyleşi yapıldı. Canan Gerede; “Bergen
benim her zaman ilgimi çeken çok farklı bir kadındı. Roberts Movie adında bir
film yaptım. O film tamamen yabancı bir filmdi. Bir de kendimi Türk filmi
yapabilirim şeklinde ispat etmek istediğim için, Bergen konusunu seçtim.
Araştırmalarım sonucunda senaryosunu yazdım” dedi. Bennu Gerede ise “Ben
aslında setin arkasında çalışıyordum. Senaryoda çok katkım oldu. Senaryoyu
ezberlemiştim. Ben oynayayım bari dedim. Oyunculuk hevesim vardı ve oldu’’ diye
konuştu.
Murat Meriç ile
Şarkılı Filmler Söyleşisi
Müzik yazarı ve eleştirmen Murat Meriç festival için
gerçekleştirdiği söyleşisinde, Türkiye’de farklı dönemlerde yürütülen müzik
politikalarındaki değişimin yanı sıra Türkiye tarihi boyunca önemli dönem ve
kırılma noktalarının müziğe yansımalarını şarkılı filmler söyleşisi ile
örnekler göstererek anlattı.
Bir saat boyunca akıcı anlatımı ile dinlettiği müzikler
sayesinde bilgilendirici ve keyifli bir atmosfer kuran Meriç; “Bugün burada
şarkılı filmlerden söz edeceğim. Daha çok anlatmaktansa bir şeyler izletmeyi ve
dinletmeyi tercih edeceğim. Şarkılı film dediğimiz aslında hepimizin hayatında
bir şekilde yer etmiştir. Hepimiz şarkılarla ve filmlerle büyüdük. 1930’lu
yıllardan itibaren şarkılar filmlere girmiş ve hikaye orada başlamış’’
açıklamalarında bulundu. Sunumun sonrasında sanatseverlerin sorularını
yanıtladı.
İzmir Büyükşehir
Belediyesi Pop Orkestrasından konser ziyafeti
İzmir Büyükşehir Belediyesi Pop Orkestrası tarafından
Nostaljik Aşk Şarkıları konseptiyle Kültürpark’ta gerçekleşen konser,
dinleyicilere unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı.
Konserin ardından Kültürpark Açık Hava Sinemasında 1953
yapımı Beklenen Şarkı filmi izleyicisiyle buluştu.
Menekşe Çam’dan
Karikatür Sergisi
Menekşe Çam’ın sinema ve müzik dünyasından yerli ve yabancı
ünlülerin portre karikatürlerini kendine özgü yorumla ele aldığı 25 eseri
Samanyolu Portre Karikatür Sergisi ise İzmir Sanat`ta açıldı.
2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.