Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ağustos ayı olağan Meclis
toplantısının üçüncü birleşimi Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
ÖZUSLU: İKLİM KRİZİ
DENEN ŞEY HEPİMİZİ FELAKETE SÜRÜKLEYECEK
Başkan Vekili Özuslu, son günlerde yaşanan sel felaketlerine
değinerek, “Doğal felaketleri karşı karşıyayız. Bu felaketlerin boyutları hepimizin
canını çok fena yakıyor. Hem canlarımız hem ülke kaynakları aşısından onarılmaz,
çok yıkıcı maddi manevi kaynaklar heba olmakta. Hala da devam ediyor. Kastamonu
ve Sinop’ta yaşanan sel felaketi… Şu an kayıp sayısını henüz tespit
edemiyorlar. İnanılmaz boyutta bir facia çünkü evleri geçen bir felaket oldu. Oradaki
canlarını yitiren vatandaşlarımıza İBB meclisinden rahmetlerimizi iletiyoruz.
Yaralılar içinde acil şifalar diliyor, kayıpların bir an önce bulunmasını diliyorum.
Felaketin vermiş olduğu tablonun bir an önce giderilmesini diliyoruz. Bir
yanımız yangın, bir yanımız seller, yarın başka bir şey. Gerçekten de dünya ve
insanlık bu konuda bir ittifak sağlamaz, akıllarını başına almazlarsa iklim krizi
denen şey hepimizi felakete sürükleyecek. Çok ciddiye alınması gereken konu.
Bütün dünya bunu ciddiye aldığını gösteriyor ama sonuçta bize dayattığı
gerekçeler yapılması gereken önlemler konusunda hala sorunları yaşıyoruz.
Sadece sel diye veya sel diye geçiştiremeyiz bizdeki yangın kontrol altına
alındı ama Yunanistan ve İtalya yanıyor. En yüksek derece İtalya’da ölçülmüş.
Bu iklim krizi” dedi.
İBB’DEN NURHAK
BELEDİYESİ’NE YARDIM
İzmür Büyükşehir Belediyesi, Nurhak Belediyesi’ne 4 milyon
302 bin 280 TL’lik sözleşme bedelli “Nurhak ilçesi cadde ve sokaklarında
kilitli parke taşı ile yol yapım işi" kapsamında yardım yapacak.
Komisyonlardan oy birliği ile gelen önerge Meclis’ten de oy birliği ile geçti.
MISIRLI: DEMEK Kİ
BÖYLE YARDIMLAR GEREKLİYMİŞ
AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı önerge hakkında, “Biz
neye evet dediğimizi bildirmek için konuşuyoruz. 2,6 milyon lira personel
gideri, 400 milyon gideri de SGK gideri olan 7 milyona yakın bir gider bütçesi
olan belediyeye 4,5 milyon liraya yakın alt yapıda kullanılmak için para
aktarıyoruz. Bu kadar gideri olan belediyenin nu kadar yatırım yapması mümkün
değil. Somali’ye yardım yaptık diye eleştiriyoruz, demek ki böyle yardımlar
gerekliymiş” ifadelerini kullandı.
SMA ÖNERGESİNE RET
İzmir’de yaşayan evlilik hazırlığı yapan çiftlerin talep
etmeleri halinde genetik taşıyıcılık testlerinin yapılarak muhtemel gen
değişikliğinin önceden tespit edilmesi, yeni aday vatandaşlarımızın ve
ailelerinin sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için SMA
taşıyıcılık test ücretlerinin İBB tarafından karşılanması adına Eşrefpaşa
Hastanesi’nde veya testi uygulayabilen hastanelerle protokol imzalanmasına
yönelik Yazılı önerge ret edildi.
Önerge, Plan ve Bütçe - Engelsiz İzmir Komisyonlarınca
“Önerge içeriğinin sosyal belediyecilik adına toplumsal fayda sağlayacağı
öngörülmekle birlikte; SMA Hastalığının teşhis ve sonuçlarına yönelik asli
görevin Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütüldüğü, nitekim Bakanlığın konuya
ilişkin 05/07/2021 tarihli ve E.3000 sayılı Yazıları ile envanter çalışmaları
ve bunların disipline edilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğunun
anlaşıldığı, önerge doğrultusunda tanı koyma çalışmaları neticesi olası pozitif
bulguların tespiti halinde buna ilişkin hukuki yaptırım yetkisinin belediye
elinde olmadığı, Belediyenin bu kapsamdaki çalışmalarının bilgilendirme ve
istem halinde yönlendirme çerçevesinde ele alınmasının daha doğru bir yaklaşım
alacağı, bu kapsamda yürütülen ‘Evlilik Akademisi’ adlı Proje içeriğinde
evlilik öncesi bireylerin SMA Hastalığına ilişkin bilgilendirme ve sağlık
kuruluşlarına yönlendirme faaliyetlerinde bulunulduğu, imzalanan protokolle SMA
Hastalığına ilişkin bilgilendirme çalışmalarının hız kazandığı gözetilerek;
Belediyemizin konuya ilişkin faaliyetleri kapsamında önergenin bilgilendirme ve
yönlendirme noktasında konusuz kaldığı, tanı koyma sonuçlarına ilişkin
faaliyetlerin Bakanlık nezdinde yürütülmesinin daha doğru bir yaklaşım olacağı
dikkate alınarak” oyçokluğu ile uygun bulunmadı. Aile ve Çocuk Komisyonunca ise
“Önerge halk sağlığı ve çocuk sağlığı açısından çok önemli bir önerge olmakla
birlikte, Sağlık Bakanlığının 05/07/2021 tarihli ve E.3000 sayılı Yazısı ile
Sağlık Bakanlığının Tarama Programına alındığından önergenin konusuz kalması
nedeniyle” oyçokluğu ile uygun bulunmadığına, Çevre ve Sağlık Komisyonunca
“Önerge kamu sağlığı için büyük öneme sahiptir. Sağlık Bakanlığının konu ile
ilgili çalışması olduğundan, Komisyonumuzca karara bağlanmasına gerek
kalmadığından” oybirliği ile uygun bulunmadı.
YÖRÜK: SONUÇ
ALINMAYACAK BİR KAOS YARATMAK İSTEMİYORUZ
Hukuk Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi Ufuk Yörük ise,
“Hukuk komisyonu bu olayı çok yönlü değerlendirildi. Bu konuda yeterli çalışma
yapıldığından kuşkumuz yok. Devletimiz tanı konusunda yetersizliğini Büyükşehir
gidersin görüşünü kabul etmiyoruz. Bakanlıkta bu iş üzerinden çalışıyor. Böyle bir
tanı konulması yönünde bir direnç göstermiş değiliz. İBB’nin sosyal belediyecilik
anlayışı belli. Geçen meclis te geçirdiğimiz karar da var. Ebeveyn akademisi
diye bir çalışmamız var. Ki burada geniş çaplı bilgilendirme ve tarama
yapılıyor. Bizim takıldığımız nokta şu: Bakanlığın bu konuda ciddi çalışması
varken hukuki düzenleme beklenirken bizim buna müdahil olup da sonuç alınmayacak
bir kaos yaratmak istemiyoruz. Biz bilgilendireme konusunda çalışmaları yeterli
buluyoruz. Tanı koyma ve sonuç koyma çalışmaları Bakanlığın yürüttüğü derecede devam
etmesini uygun buluyoruz” şeklinde konuştu.
BARAN: ELİNİ TAŞIN
ALTINA KOYMAK BU MECLİSİN BOYNUNUN BORCUDUR
AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran, önergenin ret
edilme gerekçesi hakkında, “Bu önergede benim takıldığım nokta ret edilme gerekçesi.
Gerekçenin sağlık bakanlığın konusunda çalışma yaptığından dolayı reddetmek İBB
Meclisi’nin kendisini inkar temsi anlamına gelir. Başka bir tarım mümkün
diyerek tarımı gündemine niye aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı varken buna ne
gerek var o zaman. Aynı İBB Meclisi daha geçen hafta kırsalda çıkabilecek yangınlara
karşı İBB İzmir İtfaiyesi altında yeni müdürlük kurdu. Buna ne gerek var o
zaman. İBB’nin Kültür Müdürlüğü var, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü varken ne
gerek var buna? Bunlar kalacak tabi ki. Birbirini tamamlayacak şeyler bunlar.
SMA’ya karşı elini taşın altına koymak bu meclisin boynunun borcudur” dedi.
GÜRSUL: YETKİ
KARMAŞASI OLMAMASI İÇİN BÖYLE BİR KARAR ALDIK
CHP Meclis üyesi ve ilgili komisyon üyesi Bahar Gürsul ise,
"Biz bu konuda çalışmaları başlattık fakat bu çalışmalar sürerken sağlık
bakanlığının bu konuda uzun süredir kapsamlı bir çalışma başlattığını gördük.
Ben bakanlığın geçmişten beri yapmış olduğu bu çalışmaları belirtmek istiyorum.
Bakanlık nadir görülen hastalıklar ile ilgili bir çalıştay düzenlenmiş ve rapor
hazırlanmış. Bizde bakanlığın çalışmasından kaynaklı yetki karmaşası olmaması
için böyle bir karar aldık" diye konuştu.
HIZAL: CHP'Lİ MECLİS
ÜYELERİNE TEŞEKKÜR EDERİM
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, "Teşekkür
ediyorum CHP'li meclis üyelerine bakanlığımızın yaptığı çalışmaları dikkatli
inceleyip buralara bilgi verdiği için. Önerge kabul görmedi, oy çokluğu ile
geçti. Belki önümüzdeki günlerde tekrara değerlendireceği bir konudur. Sağlık
Bakanlığımızın bu konuda yapmış olduğu çalışmalar titizlikle devam edecek. Bir
bilim kurulumuz var belediyede, orada yapılacak bir işbirliği ve çalışma ile
belki önümüzdeki günlerde bir çalışma yapılacaktır" dedi.
KÖKKILINÇ: DAHA ÖNCE
BAŞLANMADIĞI İÇİN ELEŞTİRİYORUZ
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise konu hakkında, “Duyarlılıklarından
dolayı meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Özgür Bey, Sağlık Bakanlığının ne
kadar titiz çalıştığını bilmeniz bizi mutlu etti dedi ama keşke dana önce
başlasalardı. SMA yıllardır bilinen bir hastalık. Sayılar çoğaldıkça tavır
almayı adet edinmiş bir ülkeyiz. Daha önce başlanmadığı için eleştiriyoruz”
şeklinde konuştu.
KARABURUN’A YÜZER
İSKELE YAPILACAK
Karaburun’a denizyoluyla düzenli seferlerin yapılabilmesine
yönelik Karaburun İskele Bölgesinde tespit edilen yanaşma yerine yolcu
gemilerinin güvenli bir şekilde yanaşabilmesi için “denizdibi tarama işleminin”
yapılması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü arasında imzalanmak
üzere hazırlanan ve önerge ekinde yer alan “sözleşme” Meclis’e, Plan ve Bütçe –
Hukuk Komisyonlarından oybirliği ile uygun bulunurken; Deniz ve Kıyı Alanları –
Ulaşım Komisyonlarından oyçokluğu ile geldi.
Önerge komisyonlardan geldiği şekilde oylandı.
YALIN: CİDDİ TEHLİKE
ARZ EDİYOR
MHP’li Meclis Üyesi Semih Yalın, “Ulaşım ve kıyı
Komisyonunda görev aldığım için iki komisyondan da olumsuz görüşüm oldu. Bu konudaki
endişelerim var. Kanaati değiştirebilir miyiz diye. Bu konu bize geç geldi.
Konunun ortasında girdik. Çalışmalar başlamış, komisyon kurulmadan önce başladı
herhalde. Bu görüş alınmadan yapılmış. Deniz tarafından ender bulunan değerli
bir bitki türü taşınmış. Bu konun da irdelenmesi gerekiyordu. Bunu tekrar
sağlıklı çalışabilmesi için 17 yıl geçmesi gerekiyor. Taşıma olayı mantıklı
olmayabilir ama yapılmış. Biz bu konunun yapıldığını öğrendik, tarama yapılması
için geldi. Tarama yapıldığında deniz burada bulanıyor projeye karşı değiliz
ancak bunla ilgili daha farklı bir proje geliştirebiliriz. Biz bunu öneriyoruz.
Tarama yapılmadan iskele yapılır mı bunu konuştuk. Bu görüşmeler sırasında bilgi
de verildi. Takıldığımız nokta deniz dibi doldurularak bir plan çalışması gerekiyor.
Uzun yıllar istemesi sebebiyle denize bağlantılı yapı olmadan kıyı bağlantılı
bunun çözülmesi planlandı. Hem bu taramanın sağlıksız olacağı hem de bu bölge 3
yönlü rüzgar alan bölge. Ciddi tehlike arz ediyor. Yüzer iskele sakıncaları olabilir.
Burada dip taraması olmadan gerekişe plan çalışması yapılarak sabit bir
iskeleyle denizin içine uzatarak dip taraması yapılmadan var olan bir iskele
öneriyoruz” dedi.
ERDOĞAN: YÜZER İSKELE
İÇİN BAKANLIKTAN ONAY GELDİ
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, bölgenin
özel çevre koruma alanı olduğunu söyleyerek, “Hem bakanlık tarafından hem İBB
tarafından inceleme yapıldı. Elimizi kolumuzu sallayarak o karar verilmedi. O
alanın içinde ölçümler yapıldı. Şu anki gelen vapurun boyu 3,40. Deniz dibinde
yapılan incelemede kayalık olduğundan dip taraması sağlıklı yapılamazdı. 17
yılda değil; Bakanlık da istiyor raporlarını aynı bölgede temizleme yapıldı. O bulanıklar
akıntılar nedeniyle değil, yaz nedeniyle durduruldu. Sizin dediğimiz gibi dolguyla
yapılırsa hem denizde hem balıkçı barınağı var. Buralara girişi bile etkilenir.
Bizde yeni liman olsun isterdik. En az bir 8 yıldır Mordoğan’a vapur gelmiyor.
Yüzer iskele için Bakanlıktan onay geldi. Vatandaşlar için önemli” ifadelerini
kullandı.
GÜLDALI: İLERİYİ
DÜŞÜNÜP SABİT YAPALIM DEDİK
AK Partili Meclis Üyesi Mustafa Alper Güldalı, önerge için teşekkürlerini ileterek, “Bu olması
gereken bir şey. Ama demek istediğim yapılan bölge rüzgarın bir olduğu yer.
Teknelerde oraya giderken ciddi sıkıntı yaşarız. O bölgede bunun yapılmasını
ben istiyoruz. Deniz ve denizciliği İzmir gibi yerde kullanmak lazım. O bölgede
ciddi risk var. Yüzer iskele olması bu da. Orada yapacağımızı yüzer iskele
teknik anlamda muhteşem olsa bile orada geçici proje olur. İleriyi düşünüp sabit
yapalım dedik. Biz bu sene sefer yapamayacağız. Gerekirse Karaburun da bir sene
daha kaybedelim ama bunu sabit bir iskele haline getirelim. Sakız adasına Midilli’ye
seferler yapabilecek hale getirelim. Havayı devam poyraz alan bir Karaburun var.
Bu geminin yanaşma esnasında problem yaşayabilir. Kış sezonlarında
kullanmayacağımız durumlarda o mühendislik iskeleyi nerede muhafaza edeceğiz.
Ben bunun cevabını istedim. .çok aceleci davranmayalım istedik. Gerekirse 20
milyon harcayalım ama sabit yapalım dedik ama bize, ‘gerekli hazırlıkları
yaptık, ihale hazırlığımız sonuna geldik iskelemize satın almak üzereyiz’
dendi. Bu cevabı aldıktan sonra oy çoluğu vermek zorunda kaldık” diye konuştu.
BARÇIN: KARABURUN
HALKINI DAHA FAZLA BEKLETMEYE GEREK YOK
CHP’li Meclis Üyesi Hakan Barçın, “Mühendislik konusu
mühendislerin konuş. 2019’dan beridir bu olay tartışmış, 4 tane yer tespit
edilmiş. 4 tane izin alınmış. Biz içimizde bir kıyı mühendisi, bir tersaneci
veya o alanda çalışan uzman yok. Biz bize gelen raporlara göre karar veriyoruz.
Buraya bir yolcu teknemiz yanaşacak. Yanaşabilirliğine bakacağız. Konumu
itibarıyla ulaşılabilirliğine bakacağız. Rüzgar evet var ama ölçülerine
bakılıyor, çevre duyarlılığımız var, ona da bakacağız. Dolgu yapılacak mı,
tarama yapılacak mı ve maliyete gibi şeylere bakılacak. İlgili Bakanlar
tarafından izin alınarak yapıldı her şey. Karaburun halkını daha fazla bekletmeye
gerek yok” dedi.
ERDOĞAN: MÜMKÜN
OLSAYDI SABİT YAPILACAKTI
Erdoğan eleştirilere cevaben, “Mustafa bey benim bölgemi
bildiği için endişe ediyor ama Bakanlık bunların hepsini inceledi. Onların
dediğiyle konuşuyoruz burada. Mümkün olsaydı sabit yapılacaktı. Bu en son
aşama. Çevre koruma alanı olduğu için liyakatli ve işinde uzman insanların
karar verileceği zamana kadar da bölge defalarca incelendi ve dalışlar yapıldı”
dedi.
İADE TALEBİ
TARTIŞMALARA NEDEN OLDU
Bornova ilçesi, Ümit Mahallesi, 22161 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6,
7 parsel, 22160 ada 2 parsel, 13131 ada 1 parsel, 206 ada 1 ve 2 parsel
numaralarında kayıtlı taşınmazların "Konut Dışı Kentsel Çalışma
Alanı", "Kapalı Spor Tesisi Alanı", "Genel Otopark
Alanı" olarak belirlenmesine yönelik 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı
Değişikliği ve Plan Açıklama Raporunun komisyonda tartışılıp
değerlendirildikten sonra oy birliği ile ret kararı verildi.
Ancak daha sonra önerge sahibi işlem dosyasını geri çekti.
Bu talep üzerine komisyon verdiği ret kararını bozdu. İade talebi Meclis’e
komisyonlarca oy çokluğu ile geldi. Raporun komisyonlarca önce ret verilip daha
sonra iade sebebiyle geri çekilmesi tartışmalara neden oldu.
BOZTEPE: KOMİSYONUN
ALDIĞI KARAR YOK SAYIYOR
Komisyonca alınan kararı ekrana yansıtan Boztepe, “Komisyon
biz karar aldık ve biz bunu 10 dakikada reddettik. Daha sonra burayı geri
çekelim dediler. Bence hepiniz dua edin ki muhalefet var. Aynı şekilde diğer
illerde orada da muhalefette siz varsınızdır, orada da iyi ki sizler varsınız.
Eğer ki muhalefet olmasa biz hepimiz bazı bürokrat arkadaşların elinde oyuncak
olacağız. Konu gelmiş, komisyon karar vermiş. Sonra biz bunu geri çekeceğiz.
Bir kere komisyonun böyle bir karar alma yetkisi yok. Komisyonların evrak alma
bir yetkisi yok, öyle kurumsal bir kimliği yok. Sadece orada bir ön çalışma
yapar ve gelir burada Meclis’e sunar. Bir tane hukukçu arkadaşımız var. Dedi
ki, “yapmayın bunu yine çekin ama mecliste çıksın CHP Grup Başkan Vekili söz
alsın desin ki, biz bu konuyu ilgili müdürlüklere geri yollayacağız. Bu kadar
basit. Ama eğer ki biz bu kararı bize aldırırsanız bu komisyon artık hiçbir işlevi
kalmaz. Bence komisyon anlamı da kalmaz. Bundan dolayı 3-5 kez söyledik ve en
sonunda böyle karar aldılar. Olmaz. Yarın diyelim ki; Salih efendinin bir tane
yerine biz çağırıp da adam derdini anlatmak istese biz hayır deriz. Ama burası
bir başka büyük bir yer, başkalarının yeri olunca biz bakıyorsunuz belediyedeki
bazı güçler devreye giriyor ve burasını bir şekilde geri çektiriyoruz. Komisyonun
aldığı karar yok sayıyor. Bu madde oy birliği ile ret edilmiştir. Belgesi de
ret edildi. Yapmayalım bunu, hiçbir değerimiz kalmaz. Birbirimize laf atar
çıkar gideriz. İyi düşünüp doğru iş yapalım” şeklinde konuştu.
ÖNAL: ENDİŞELERİ
GİDERDİKLERİNDE TEKRAR GETİRECEKLER
İmar Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal,
Boztepe’nin sözlerine cevaben, “Hüsnü Bey, söylediğiniz birçok şeye cevap bile
vermek istemiyorum. Evet okudu, bu konuda endişelerimiz vardı. Bu sebeplerden
biz bu konudan olumlu geçmeyeceğini belirttik. Oy birliği ile ret edecekken
bize ulaştılar. Meclise konu gelmeden dediler ki; “Burası büyük bir sanayi
alanı. İhracat yapmak üzere belli belgelerin alınması gerekiyor. Bunla ilgili sanayi
alanından belirli ruhsat başvuruları yapılmış. İlgili birim ve kurumları bu
noktada ret olup bize geldiğinde tekrar hazırlık yapıp size getirmemiz altı ayı
bulur. Bu noktada ricamız bu kadar büyük
bir sanayi kuruluşunun Türkiye ve İzmir’e bu kadar katma değeri olan bir
kuruluş. Şu noktada ret olmadan gerekçelerinizi getirmek şartıyla biz
komisyondan bu kararı geri çekmek istiyoruz. O kadar iddialarda bulundu Hüsnü
Bey. Biz bu iddiaları yeteri kadar komisyonlarda konuşup tespit ettik. Bu
sebeplerden bunun bizden geçmeyeceğini bunlar düzelmeden bildirdik. Kendilerine
de bildirdik. Buradaki tek fark burada ret olup süreç başa dönmüyor.
Dosyalarını iade ettik, dediğimiz endişeleri giderdiklerinde tekrar
getirecekler” dedi.
AYDIN: ÖNERGE KONUSUZ
KALDI
CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın, üzüldüğünü dile getirerek,
“İnsan kendisinin de dahil olduğu bir meclisi nasıl bu kadar değersizleştirir.
Konuşmayı dinleyenler sandılar ki biz bir şeyi kabul ettik. Hayır etmedik. Bir
önerge geldi. Bu önergeyi ret ettiğimizi belirledik. Sonra önerge sahibi bu
önergeyi geri çektiğini söylediği için önerge konusuz kaldı. Bunu da iade
ediyoruz farkı anlatayım. İkisinin arasındaki farkı ayırt edemediği için
kaynaklanıyor. Meclise önergeler 3 türlü gelir. Meclis üyeleri tarafından
önerge verilir, başkanlık önerge verir, yurttaşlar meclis tarafından incelenmek
için harcı yatırarak meclise önerge gönderilmesini sağlar. Bu yurttaşların
verdiği önergelerde başkanlı önergesi gibi gelir. Çünkü ilgili bürokrasiden
gelir. Bu önerge başkanlı tarafından veya meclis üyeleri tarafından verilmiş
bir önerge olmayıp bilgilisinin talebiyle meclis geldi. İlgilisi bu talebi eğri
çektiği için bu konusuz kaldı. Bu işlemin temeli olan talebi ortadan kaldırdı. Hüsnü
beyin dönem başından beridir savunduğu konu var, doğru bulmuyorum ben. Bir konu
komisyona geldiğinde komisyona hangi halle gelirse başkaca hiçbir evrak
eklenmez veya hiçbir ilave talep ve açıklama yapılamaksızın komisyon karar
vermeli der. Bu görüşte değilim. İlgililer süreç devam ettiği sürece komisyona
da meclise de açıklayıcı bilgiler verebilir. İlave görüşler verebilir. Komisyonun
kendisi ilgilileri çağırabilir. Komisyon toplantısına uzamlar çağırabilir
yerinde inceleme yapabilir. Sonucunda bir karar verir. Sonra son sözü şu olsun.
Komisyonumuz ilgilisini talebini kabul etmiş ya da ilgilisine ilave bir hak
vermiştir. Tartıştığımız konu şudur; bu önergeyi ret mi edelim, ilgilisine iade
mi edelimi tartışıyoruz. Yani usulü tartışıyoruz” dedi.
KÖKKILINÇ: BU KONU DA
HEM FİKİRİZ, YANLIŞLIK YOK
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç eleştirilere cevaben, “Komisyon
raporlarının meclis bağlayıcı olarak her zaman görmez. Meclis çalışma
yönetmeliği de komisyon raporlarının bağlayıcı olmadığı söylenir. Dolayısıyla
komisyon raporuna rağmen meclis farklı bir karar verebilir. Eğer bir konu artık
idareden çıkmış meclisin alanına girmişse o konu ile ilgili, ilgilisinden gelen
her dilekçenin her resmi kurumun değerlendirmesini komisyon dikkate alır.
Komisyonlar meclise kadar gelen süreçte görüşünü değiştirebilir. Oy birliği ile
ret etmiş olabilir ama meclise gelmeden ilgilisi önergesini geri çekmek
istemiş. Komisyonun elindeyken komisyon da bunun bilgisini meclise bildirmekle
hükümlü. Ama bunu bildirmeseydi yanlış bir karar vermiş olacaktık. Bu konu da
hem fikiriz, yanlışlık yok” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BU DA MI NİYET
OKUMASI OLACAK?
Kavram kargaşası yaşandığını belirten Hızal, “Hüsnü Bey,
şundan bahsetmedi: verilmiş bir karar değişti anlamında karar kullanmadı.
Komisyonda görüşülmüş bir konu, verilmiş bir karar, sonrasından ortaya çıkacak
yeni durumlara göre yeni bir takım delillere göre değerlendirilip karar
değişikliği söz konusu olabilir. Bundan sorun yok. Ama burada bahsedilen meclisin
ve meclis üyelerini ve komisyon üyelerinin durumuyla alakalı. Şimdi biz İBB’nin
en üst karar mercisiyiz. Biz geliyor kararlar. Biz bazılarına oy birliği,
bazılarına oy çokluğu veriyoruz. Bazen tartışıyoruz. Ama sonucunda İzmir için
bir karar veriliyor. Bazen bakıyoruz ki, bir karar öncesinden verilmiş bizim
önümüze noter tastiği gibi gelmiş, biz imzamızı atmışız. Kendimizi önemli
hissetmişiz ama hiçbir önemi yokmuş. Bu karar zaten verilmiş. Biz bunu eleştiriyoruz.
Buna karşı çıkıyoruz. Birçok noktada siyaseten riski siz de biz de alıyoruz. Bu
kadar basit değil. Komisyona konu geldi, tartıştık ve sonuçta imar mevzuatına
haykırı. Ortada bir adeta gece kondu sanayi etsisi var düzeltilmesi gerekiyor
dedik ve ret verdik. Komisyon başkanı arkadaşta kararı yazdırdı. Burada
demogajide yapmayacağım. Komisyon başkanı yeterince yaptı. Ama işin başka bir
boyutu var. Buna benzer bir kararı Veli Amca için vermiş olsaydık ret etseydik.
O amcada elinde bir dilekçeyle gelseydi o dilekçeyi bir şekilde ulaştırsaydı
acaba o dilekçe bize gelir miydi? Bu zamana kadar hiç bakmadık. Gelse
değerlendirmezsiniz. Niyet okuması yapmıyoruz. 2,5 yılın tecrübesinden
bahsediyorum. Burada ret edişmiş bir konu. Niye geri çekiyoruz? Çünkü ret
yemesi için geri çekiyoruz. Hukuken ne farkı var. Vatandaş geri çekiyor bizde
iade ediyoruz. İşin meclisin ve meclis üyelerinin saygınlığı konusundaki
tartışmaya girmek istiyorum. O zaman biz komisyonda görüşmeyelim. Arayalım biz
karar vereceğiz, ret ediyoruz, çekiyor musun çekmiyor musun geri. Soralım mı?
Yapalım mı? Yapmayalım. Bu yapılırsa ne olacak? Bu da mı niyet okuması olacak?”
dedi.
BOZTEPE: DOĞRU İŞ
YAPALIM
Komisyon böyle bir karar veremeyeceğini dile getiren
Boztepe, “Bundan sonra biz hangi konuyu ret verirsek arayıp seninki komisyonda
ret edildi. Ne yapalım, geri çekelim mi, diyeceğiz. Sıkıntı bu. Birisi söyledi.
Burada kalkıp da Meclis üyelerine demiyorum. Oraya 20-30 kişi geliyor. Komisyon
üyeleri ya da bürokrat arkadaşlarımıza demiyorum bakın. Sakın ha! Bize çay
getiren kardeşlerimiz de var, onlarda girip çıkıyor. Olabilir. Sesli
konuşuyoruz sonuçta. Biz bunu söylüyoruz. Doğru iş yapalım” dedi.
KÖKKILINÇ: BUNLAR
HAKSIZ İTAMLAR
Boztepe’nin sözlerine cevap veren Kökkılınç,” Burada
söylenen sözlerde çok haksızlık var. Biz burada çalışan personellerimizde
çaycılara kadar güven içinde çalışıyoruz. Bunlar haksız itamlar” dedi.
ÖZUSLU: BEN BUNA
KÜLLİYEN KATILMIYORUM
Meclis toplantılarının halka açık olduğunu ifade eden
Özuslu, “Kapalı yapmak istiyorsak onun için özel koşullar vardır. Biz halka
açık yapıyoruz. Ben buna külliyen katılmıyorum. Bizim her şeyimiz açık, halı
önünde şeffaf, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak yapılır. Meclisimiz halka
açıktır. O önerge buraya gelmiş olsaydı, o önergenin sahibi kimse televizyondan
izliyor olsa haberi olmayacak mıydı? Bunlar naklen veriliyor. Bu fazlı hiç
konuşmayalım” şeklinde konuştu.
KÖKKILINÇ: VARSA BİR
İDDİALARI YARGI MAKAMINA BAŞVURABİLİRLER
Sözlerine devam eden Kökkılınç, “İhtisas komisyonlarının
kararı alenindir. Vatandaşlar gelip komisyonlarda derdini anlatabilmekte. 'Ağabey
gel senin ki ret oluyor' gibi bir davranışın anlamı yok. Bornova özelinde
baktığımızda komisyon üyeleri oy birliği ile kararı reddetmiş. Vatandaşımız
yine gelirse demek ki sonucu belli. Bir değişiklik olacak ki komisyon kararını
değiştirsin. Meclis üyelerinin saygınlığına zara verecek hiçbir davranış söz
konusu değil. Buradaki 176 meclis üyemizde saygın ve gönülden candan belediye
hizmetleri için emek veriyorlar. Varsa bir iddiaları yargı makamına
başvurabilirler” dedi.
ÖZUSLU: KİMSEYE BİR
ÇIKAR VEYA RANT SAĞLANDIĞI YOK
Özuslu ise şunları söyledi:
“Burada imar komisyonu başkamızı da ifade etti. Her kimden
gelmişse bu önerge bütün siyasi partilerin oluşturduğu komisyon tarafından
reddedilmişti. Meclisi namusu bu konuda bunun üzerinde durulmasını gerektirir.
Bu madde yine aynı şekilde gelirse yine reddedilmelidir. Ben partimizin meclis
üyelerimizin aldığı kararın saygın olduğunu düşünüyorum. Hukuken böyle bir
imkan varsa o kişi kullanmıştır. Kimseye bir çıkar veya rant sağlandığı yok.
Usulden dolayı bir şey izah edilmeye de gerek yok.”
TORBALI DA ‘ARKAS’
PROJESİ TARTIŞMA YARATTI
Meclis’te Torbalı ilçesi sınırları içerisinde yer alan
Kuşçuburun Mahallesi sınırları içerisindeki bir parsele Arkas tarafından yapılmak
istenen proje tartışma yarattı. Firmaya ait iki parselin birinde "Tarım
Alanı" ve diğeri ise "Turizm Alanı" belirlenmesine yönelik, 1/5000 ölçekli Nazım
İmar Planı Değişikliği önerisi Mecliste tartışma yarattı. İlgili İmar ve
Bayındırlık, Turizm ve Fuarcılık, Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonlarından
AK Parti'nin 'ret' oyuna karşın CHP'nin 'kabul' oyları ile oy çokluğuyla Meclis
gündemine gönderilmişti.
BOZTEPE: KOMİSYONCA
DEĞERLENDİRME YERİNDE YAPILMIŞTIR
Kürsüye çıkarak açıklamalarda bulunan AK Parti Meclis Üyesi
Hüsnü Boztepe "Torbalı ilçemizde, Arkas Holding’e ait şarap üretim merkezinin
yer aldığı alana ilişkin plan değişikliği talebi meclisimize sunulmuştu.
Komisyonumuzca değerlendirilmiş ve yerinde incelemesi yapılmıştı. Bize yaptıkları
seraptan da ikram ettiler çok güzel de şarap yapıyorlar. Söz konusu alanda 2011
yılında onaylanmış mevzi imar planında Kuşçuburun’da yer alan 825 parsel şarap
üretim merkezi, komşusu olan 827 parsel ise etrafındaki diğer parseller gibi
tarım alanı olarak ayrılmıştır. Konu komisyonumuzda görüşüldüğünde CHP
üyelerinin oyları ve bizim muhalefet şerhimizle oy çokluğu ile meclisimize
gelmiştir" diye konuştu.
KONUYLA İLGİLİ 5
MADDELİK ŞERH
Alan ile ilgili 5 maddelik karar olduğunu belirten Boztepe,
"Birinci olarak bahse konu plan değişikliği, 1/100.000 ölçekli Çevre
Düzeni Planı plan notuna aykırı. Size hangi not olduğunu söyleyeyim. Çevre
Düzeni Planı plan notlarının 7.14 numaralı maddesinde; Çevre Düzeni Planının
onay tarihinden önce mevzii imar planları onaylanmış alanlarda faaliyetin devam
edebileceği, ancak Çevre Düzeni Planı kararlarına aykırı olarak yoğunluk artışı
ve arazi kullanım türünde değişiklik yapılamayacağı belirtilmekte. Bu hükme
göre mevzii imar planında tarım alanı olarak planlanmış 827 parselde fonksiyon
değişikliği ile otel alanı yer alamaz. Yani burada bir otel yapmak istiyorlar.
İkinci olarak ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 2012 yılında hazırlanarak
onaylamış olan 25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı plan notlarına aykırıdır. Bu
plan notlarının 6.18 maddesinde mevzii imar planlarında Sosyal ve Teknik
alanların alanlarının arttırılmasına yönelik plan değişiklikleri hariç Çevre
Düzeni Planı’nın ilkelerine aykırı, yapılaşma oranlarını arttırıcı plan
değişikliği yapılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu plan tadilatı ile
herhangi bir sosyal donatı alanı ayrılmadan alana otel kullanımı ilave
edilmiştir. Üçüncüsü tarım alanından bir bölümü otel alanına dönüştürülen 827
parseli kapsayan plan değişikliğine konu sahanın imar planına esas jeolojik
etüdü yapılmamıştır. Bu bölgede 2011 yılında yapılan imar planına esas jeolojik
etüt bulunmakta olup, bu etüdün yalnızca onay sayfası gösterilmektedir. Söz
konusu etüdün ekli haritaları dosyasında yer almadığından, söz konusu
çalışmanın şuan otele çevrilen tarım alanını kapsayıp kapsamadığı
belgelenmemiştir. Bu durum zamanında yapılmış olan mevzii imar planında 827
parselin tarım alanı bırakılmasından ötürü, jeolojik etüdün yalnızca mevzii
imar planında şarap üretim merkezi olarak ayrılmış olan 825 parseli içine
aldığı tarım alanı olarak planlanmış ve bugün bir bölümü otel alanına
dönüştürülmesi teklif edilen 827 parseli kapsamadığını düşündürmektedir” dedi.
“EMSAL ARTIŞI
OLMADIĞI SÖYLENMEKTEDİR”
Dördüncü konu olarak ise şunları söyledi:
“İmar planında şarap üretim merkezi olarak planlanmış 825
parselde emsal:0,30 olarak belirlenmiştir ve bu hakkın 1/3’ünün konaklama
tesisi amacıyla kullanılabileceği plan notlarından anlaşılmaktadır. Ancak 825
parsel üzerinde yapılaşması bulunan şarap üretim merkezinin parsel üzerinden
aldığı emsal hakkının halihazırda ne kadarının kullanıldığı ruhsat belgeleri
üzerinden anlaşılabilecekken, emsal hakkının
hepsinin kullanılıp kullanılmadığı tespit edilemeyecek şekilde
tarafımıza herhangi bir ruhsat belgesi
gösterilmemiştir. Biz burada ne kadar kullanılmış diye belge istedik ancak bize
belge sunmadılar. Öneri planda 825 parseldeki konaklama emsal hakkının zamanında
kullanılmadığı ve 827 parselde ayrılan otel alanına aktarıldığı, böylelikle
emsal artışı olmadığı söylenmektedir. Ancak ruhsat belgesi sunulmadığından,
yani bize ruhsat sunulmadığından bu iddianın doğrulu da tespit edilememiştir. Son olarak ise; Plan değişikliği kapsamında
alınan Tarım İl Müdürlüğü görüşünde; 825 ve 827 parsellerin mevzii imar planı
bulunması nedeniyle 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu dışındadır denilerek, alan
herhangi bir kurumsal görüşe tabi tutulmamıştır. Ancak mevzii imar planında
tarım alanı olarak planlanmış 827 parselin mevzii imar planında tarım alanı
olarak planlandığının, öneri plan ile bu parselin bir bölümünün otel alanına
dönüştürülmek istendiğinin bilgisi verilerek, yeniden tarım il müdürlüğünden
görüş alınması gerekmektedir. Yani Tarım İl Müdürlüğü'nden görüş
gerekmektedir" dedi.
KONU ALALACELE
MECLİSE TAŞINMIŞTIR
Sözlerine planların dosyadan dosyaya değişkenlik
gösterdiğini belirterek devam eden Boztepe, şu ifadeleri kullandı;
"Bilindiği gibi belediyemizin planlama dairesi, İzmir
kentinin tarım alanlarının, orman alanlarının, sit alanlarının korunması adına,
kentimizin imar konularına duyduğu hassasiyeti eski dönemden bu yana
gösterdiğini söylemektedir. Ben 25 yıla yakındır bunu takip etmekteyim. Bazı
dosyalar bu gerekçelerle titizlikle incelenip, sanki özellikle reddetmek için
söz konusu gerekçeler öne sürülürken, büyük ova kıyısında yer aldığından
özellikle hassasiyet göstermemiz gereken bu dosyada, az önce bahsettiğim
konulara bile bakılmadan, eksik bilgi ve belgeler komisyonumuza sunulmadan,
bizim muhalefet şerhimize rağmen konu meclise alelacele taşınmıştır. Demin hem
Seferihisar hem de Dikili olaylarını hatırlatmak isterim. Bugüne kadar önümüze
gelen her dosyada bahsi geçen maddeleri ret gerekçesi yapanlar, bir anda
hepsini görmezden geliyor. Bazen bir konu geliyor geçmesi mümkün değil ancak
öyle bir sunum yapılıyor ki buranın geçmesi lazım… Yapmayın bunu. Ben 25 yıldır
hem meclisi konularını hem meclis üyeliğinde bunları hep yaşadık. Neden mi?
Çünkü planlama dairesini yönetenlerin ilkeleri bazı dosyadan dosyaya
değişkenlik göstermektedir. Demin Seferihisar Çandarlı da görmekteyiz. Bugün hepsi pes pese geldi
bizim için iyi oldu. Yıllardır konuşuluyor sokakta eş doş sınıf arkadaşları
birlikte işler yapıyorlar bunlar komisyonlara da çok güzel anlatılabiliyor,
planlama ilkelerinden bahsediliyor. Mevzi imar planında ne yapılmak isteniyor
bilmiyoruz. Kendi plan notlarınız var neden bunları yapmıyorsunuz. Bu kentin
önünü açalım eş dost akraba işi yapmayalım.
ÖNAL: HERHANGİ BİR
ARTIŞ YOK
AK Partili Boztepe'nin iddiaları üzerine söz alan İmar
Komisyonu Başkanı İrfan Önal, "Mevzi imar planı 84 yılında yapılmış… Bahsettiğimizi yer torbalıda otobandan
gelirken gözüken Arkas yüzüm bağları. Orada 84 yılında yapılmış mevzi imarda gelen
hakları yüzde 30 yaklaşma hakkı olduğu belirtiliyor. 10 bin 300 metrekare şu an
inşaat alanı yapılmış. Geri kalan hakkı içinde kalan payına da yapabilir. İki
parsel yan yana, biri bir yer
değişikliği istiyorsa teknik boyutundan öte bir menfaati vardır ki böyle bir
talepte bulunuyor. Gidip yerinde incelediğimizde hüsnü beyde vardı yüzüm bağı
olan yere yaklaşmak istemiyorlar. Bunun yerine 3 bin 900 metrekarelik bir
alanda bir yer yapmak istiyorlar. 825 parseldeki 13 dönümlük turizm alanında
kalan yeri yan taraftaki yere taşıyor. Aynı turizm alanındaki yeri de tarım
alanı olarak değiştiriyoruz. Herhangi bir artış yok yani. Tarım il
müdürlüğünden de alınmış görüş vardır. 13 dönüm ile ilgili inşaat artışı vardı
dendi 27 bin metrekare yapılaşma sansı varken 13 bin metrekare yapılaşmış ve
geri aklan hakkından vazgeçere 3 bin metrekare yapılaşmış bir yer. Bütün İzmirlilerin gidip görebileceği bir
yerden bahsediyoruz. Oraya gittiğimizde mahcubiyet ile biz böyle bir şey beklemiyorduk dedik”
ifadelerini kullandı.
AYDIN: SİZDE MANÜPİLE
OLMAYIN
İddiaların meclis gündemine getirilmesinin doğru olmadığını
belirten CHP'li Meclis Üyesi Murat Aydın, "İnsan neresini düzelttiğini
şaşırıyor. 1/100000 binlik planlara aykırı diyor. Yoğunluk artışı yapılamaz diyor bu planlarda,
yapılaşma hakkı düşürülmüş yani yoğunluk artışı olmamış. Çevre düzeni
ilkelerine aykırı yapılaşma yapılmaz diyor zaten inşaat alanı iniyor. Buradaki problem şu, kişi kullandığı bağın
bütünlüğünü bozmamak için kendisine ait arazinin diğer tarafına geçiyor. Bu
geçiş bir artı getirmiyor. planı yine de eleştirebilirsiniz ancak komisyon
raporuna sıraladığınız şerhin burada olmadığını onlar da biliyor. Baştan beri
tartıştığımız şey, farklı düşüncelerde olabiliriz, farklı önceliklerde ve
yaklaşımlarda olabiliriz bu nedenle ayrı partilerdeyiz. Yoksa Hüsnü bey buradan
ayrılıp oraya gitmezdi. Buradaki arkadaşlarımızın saygınlığına yaklaşım
biçimine söz söyleyerek bunu yapamazsınız. Sokakta böyle söyleniyormuş, gibi
imarlar ile bu mecliste konuşamazsınız. Bende Çiğli de Hüsnü Bey için şunlar deniliyor
derim ama hepsi yalan olur. Belediye bir sürü karar alıyor, bu kararlarımızı
ister istemez bazıları beğenmiyor. Beğenmeyenlerin bazıları da ikili
ilişkilerden dolayı bunu aldığımızı söylüyor. Burada oturup bunu tartışamayız
ki dipsiz kuyudur. Bu haksızlığı birbirimize yapmayalım. Planlama birimindeki
arkadaşlarımızı bir dünya imada bulundu. Hepsi görüşlerini ortaya koyuyorlar.
Kendisi 25 yıllık meclis üyesi manipüle olmayın. Getirir koyar önünüze. Bugün 9
önerge farklı görüşle çıktı. Bu bürokratın çaycının konusu değil ki” şeklinde
konuştu.
HIZAL: İZMİRLİLERİN
LEHİNE KARAR ALIN
Alına kararların kişiye veya yere göre alınmaması gerektiğini
belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Hüsnü Bey hiçbir
bürokrat arkadaşımızı burada bir şekilde eleştirmedi suçlamadı. Bu tarz suçlamalara
mal verecek ortamı meclis hazırlamasın dedi. Bir karar verildi meclis arkasında
durulsun dedi. Zaten ret edersek vatandaş aynı kararı farklı şekilde tekrar
getirebilir. Bürokratlarda çalışanlar da başımızın üstünde yeri vardır. Burada
iki parsel var. Sabahtan beri tartıştığımız konu. Duruma göre yere göre ortama
göre kişiye göre ya da objektif kriterleri bir taraf itiyorsunuz. Sübjektif
kriterlerle planlama yapmayın. 825 parsel planlı ve buna dayalı bir hak
verilmiş. 827'de plansız. Vatandaş gelmiş ve demiş 825'deki planlama hakkımı
827'de kullanacağım. Bu iş bu kadar basit olmaması lazım. Boş verin Arkas'ı
marka değerini. Planlama ilkeleriniz varsa bunu objektif değerlendirin. Yoksa
bu kentin önünü kesersiniz. Burada siyasi sorumluluk sizde. Bu şehri
bürokratlar yönetmiyor siz yönetiyorsunuz.
Yarın vatandaşın karşısına çıktığınızda siz bunun siyasi sorumluluğu
üstleneceksiniz. Bu kararları alırken İzmirlilerin lehine karar alın” dedi.
KÖKKILINÇ: AKSİ OLSA
YERİNDE İNCELEME YAPILMAZDI
Son olarak söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise,
"İmar komisyonuna yine itamda bulunuldu. İBB tüm vatandaşlarına eşit
mesafede burada hukuk mevzuatına imar mevzuatına uygun karar almada çok çaba
sarf ediliyor. Yoksa zaten yerine gidip inceleme yapmazlardı. İzmir ve kent
için en doğru kararı almaya gayret ediyorlar. İki alanda planlı bir yer. 2012
senesinde mevzi imar planı zaten yapılmış. Oranın koşulları da belli. Orada
yoğunluk azalması söz konusu. Mevcut parseldeki tarım alanın korunması
istenmekte. Burada herhangi bir hukuka
aykırılık yok. Tüm usulleri ile yerine gelmiş bir konudur” diye konuştu.
Tartışmalar sonrası oylamaya geçilen ilgili gündem maddesi,
komisyonlardan geldiği şekilde oy çokluğu ile kabul edildi.