Her ne şekilde olursa olsun, ifade özgürlüğünün her türü demokrasinin özünü oluşturduğuna dikkat çeken Yüksek Temsilci, mesajında şu vurgulara yer verdi:
"Ancak gelişen, hür ve bağımsız bir medya ortamı olduğu takdirde hükümetler, işletmeler ve toplumdan hesap sorabiliriz. Tam olarak da bu temel hak nedeniyle gazeteciler ve medya çalışanları görevlerini ifa ettikleri için çok fazla saldırıya uğramakta, zulüm görmekte, taciz edilmekte veya korkutulmaktadır. Çoğu gazeteci savaşın kızıştığı ortamda haber yaparken yaralanmayıp, yakın çevremizde şiddete maruz kalmaktadır. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun raporlarına göre, sadece 2018 yılında 94 gazeteci ve medya çalışanı işle bağlantılı olaylarda öldürülmüştür. Yüzlercesi de mahkemede yargılanmadan keyfi bir şekilde tutuklanmış ya da gözaltına alınmıştır.
Pek çok sefer hükümetler gazetecileri korumakta yetersiz kalmış, failleri kovuşturmakta tereddüt etmiş ve hatta suçları kendileri işlemiştir. Bu suçların cezasız kalması etkilerini çoğaltmakta ve korku, güvensizlik ve endişe uyandırarak demokratik toplumları yıpratmaktadır.
Daha geçen ay, davası halen mahkemede yargılanmayı bekleyen öldürülen Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı'yı ve Avrupa'nın tam ortasında öldürülen Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galizia'yı andık, bu hadiseler dünyanın hiçbir bölgesinin bu tür suçlara karşı korunaklı olmadığını ortaya koymaktadır. Bu gün, gazetecilere yönelik suçların cezasız kalmasıyla mücadele etme, ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi ve bu özgürlüğün korunması için mümkün olan tüm uygun araçları kullanmaya devam etme ve gazetecilerin ve medya çalışanlarının güvenliğini sağlama kararlılığımızı bir kez daha ifade ederiz.
AB, finanse ettiği İnsan Hakları Savunucuları mekanizması aracılığıyla destek ve yasal yardım sağlamaktadır. Bu ağ,gazeteciler de dâhil olmak üzere, tehdit altındaki insan hakları savunucularına süratle yanıt vermektedir. AB ayrıca Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi'ne (ECPMF) ve onun son derece önemli olan Medya Çoğulculuğunu İzleme çalışmalarına fon sağlamaktadır. Bu çerçevede, AB ve komşu ülkelerde medya çoğulculuğuna yönelik tehditler ölçülmeye devam etmekte ve politika oluşturma süreçlerimiz bilgilendirilmektedir. Avrupa Komisyonu 2019'da, kaliteli gazeteciliği ve medya çalışanları ile öz düzenleyici kuruluşlar arasında sınır ötesi işbirliğini teşvik eden ECPMF projelerini desteklemek için 2,2 milyon Avro tutarında bir bütçe taahhüt etmiştir. Birçok ülkede, gazetecilerin, blogcuların ve medya çalışanlarının korunmasını artırmak için finansal yardım ve uzman desteği sağlıyoruz.
Gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmasının sona erdirilmesini amaçlayan bu günde, çevrimiçi ve çevrimdışı ifade özgürlüğünü kullanırken hayatlarını kaybeden ve saldırılara maruz kalan herkesi saygıyla anar ve hepimiz adına konuşma cesaretini gösteren kişilerin yanında yer aldığımızı ifade ederiz."