ABD Başkanının, Suriye'den çekilme kararının, Washington'da
Trump karşıtlığı üzerinden yürütülmesinden dolayı bu konuda yapılan analizlerin
yüzeysel kaldığını ifade eden Kimmitt, "Benim televizyonlarda veya
yazılarımda da belirttiğim tezim hala geçerli, ABD'nin Suriye'den çekilmesi
için meşru ve önemli ölçüde olumlu nedenler var." dedi.
Kimmitt, Trump'ın çekilme kararını meşru kılan nedenlerden
biri olarak, DEAŞ'ın mutlak bir surette yenilgiye uğratılmasının mümkün
olmadığını, örgütün tehdit teşkil etmeyecek şekilde geriletilebileceğini ve ABD
öncülüğündeki koalisyonun da bunu büyük ölçüde gerçekleştirdiğini belirtti.
Terör örgütünün sözde halifeliğinin ortadan kaldırıldığını
hatırlatan Kimmitt, 25'ten fazla ülkeden teröristi içinde barındıran örgütün,
ABD'ye artık ciddi bir tehdit oluşturmadığını kaydetti.
Mark Kimmitt, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye'de DEAŞ'ı yenme ve imha etme planımızın ötesine
geçmişiz. Suriye'de misyon genişlemesine dair kaçınılmaz belirtiler görmeye
başladık. 40 bin kişilik güç eğitmekten bahsediyoruz. Bu, çok uzun yıllar
alacak bir beklenti. Açık olmak gerekirse, Suriye'de bir gün siyasi bir çözüm
olacaksa ve biz halen orada isek kuzeydoğuda barışı uygulama operasyonlarına
katılmak zorunda olacağız. ABD'nin Suriye'de askeri varlığının artırılacağının
ve devam edeceğinin Amerikan halkına anlatıldığını düşünmüyorum."
ABD yönetiminden bazı yetkililerin, Suriye'de İran ile
mücadele edilmesi bağlamında, ülkedeki askeri varlığın devam edeceğine yönelik
açıklamalarını da eleştiren Kimmitt, "Birincisi bu 10 yılı aşacak
misyondur, ikincisi bu ülkede bulunmamızın gerekçelerini ihlal ediyor.
Oradakiler, Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası kapsamında yetkililer ve bu sadece
DEAŞ ile mücadele için geçerlidir." değerlendirmesinde bulundu.
"YPG'nin cesur, demokratik ABD ortağı anlayışının
sorgulanması gerekir." ifadesini kullanan Kimmitt, ABD ile terör örgütü
YPG/PKK arasındaki ilişkinin "geçici, işlevsel ve taktiksel" olduğunu
hatırlattı.
ABD'nin, misyonu tamamlandıktan sonra YPG/PKK'nın savunulmasına ilişkin sorumluluğu olduğu konusunda bir beklenti oluşmaması gerektiğini belirten Kimmitt, "Bizim yeni müttefikimizin geçmişine, neler yaptığına, neler yapmak istediğine ve uzun dönemli amaçlarının bizim orada yaptıklarımızla veya orada bulunma niyetimizle uyuşup uyuşmadığına da bakmalıyız." diye konuştu.
Suriye'de, Türkiye ile YPG/PKK'nın karşı karşıya gelmesinin
kaçınılmaz olduğuna işaret eden Kimmitt, ABD'nin NATO müttefiki ile YPG/PKK
arasında seçim yapmak zorunda kalmasının, Suriye'den çekilmenin meşru
nedenlerinden birini oluşturduğunu vurguladı.