AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Gündemdeki birçok konuya açıklamalarında yer veren Çelik, MEB'in Öğrenci Andı tartışmasıyla Danıştay'a yaptığı dilekçeye yapılan eleştirilerle ilgili değerlendirme yaptı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamaları ise şöyle;
Bahçeli'nin de eleştirdiği bu bölüm AK Parti'nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Ayrıca sayın bakanımızın başkanlığında, bakanlık adına oluşturulan temyiz dilekçesine ilişkin görüşü de yansıtmamaktadır. Görüşe aykırı olarak bu konuyla ilgili avukatların kendi tasarruflarıyla koyduğu bir bölümdür orası. Milletimizin, geç milletleşme sürecine girdiği şeklindeki bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. Bahçeli'nin de dediği gibi ahlaki olarak da büyük bir hatadır. Biraz anlaşıldığı kadarıyla, ulus devlet teorilerinden etkilenerek kes kopyala yapıştır ile buraya zerk edilmiş. MEB'de bir temyiz oluşturuluyor. Şimdiye kadar sahiplendiğimiz milli varlığımız, kimliğimizle ilgili son derece kapsamlı bir değerlendirme yapılıyor. Aslında temyiz dilekçesinde bunun verilmesi gerekirdi. Bu görüşe rağmen oradaki avukatlar tarafından bu paragraf oraya ekleniyor. Kontrol etmesi gereken bürokratlar da kontrol etmiyorlar. Avukatlarla ilişik kesilmiştir.
"AK Parti’nin yaklaşımına da büyük bir hatadır"
Bakanımız konuyu inceletmiş. Ve bu sosyolojik olarak hatalı
ifadenin temyiz dilekçesinden çıkarılmasına, temyiz sürecinin devam etmesine
kanaat getirmiştir. Bu bürokratlar görevden alınmıştır, avukatlarla ilişik
kesilmiştir. Dilekçeden o bölüm çıkarılarak devam ettirilecektir. AK Parti’nin
yaklaşımına da büyük bir hatadır. AK Parti hükümetleri döneminde, bilinen
tarihimizin eserlerinin ihya edilmesi konusunda tarihi köklerimizle doğru
köprüler kurulması konusunda çok önemli gayret ortaya çıkarılmıştır. Milli
bilincimizin tazelenmesine önem verilmiştir. Milli kimliğimiz, milli varlığımız
buna şahittir.
"Bahçeli’nin de eleştirisinin doğru olduğunu ifade ediyorum"
Bu sadece bir propaganda ve duygusal bir yaklaşım değildir.
Milletimiz hesaba katılmadan dünya tarihinin yazılması mümkün değildir. Çeşitli
ulus devlet teorilerini millet diye değiştirerek başka coğrafyalarda üretilmiş
kavramları son derece yüzeysel şekilde milletimizin değerlendirmesine dönük bir
yaklaşım olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu hadise fark
edildiği andan itibaren harekete geçilmiştir. Bizzat sayın bakanımız
rahatsızlığını ifade etmiştir. Sayın Bahçeli’nin de eleştirisinin doğru
olduğunu ifade ediyorum. O bölüm
çıkarılacak dilekçeden ve temyiz süreci devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti
olarak bu platformlarda bulunmamız son derece önemlidir.
"Avrupa ve Ortadoğu'yu Türkiyesiz güvenliğin sağlanması mümkün değil"
Avrupa Ordusu meselesi bundan sonra da tartışılacak. Bu
öteden beri konuşulur. Şunun altı çizilir AB liderleri tarafından. “Bu NATO’ya
alternatif olarak düşünülmeyecektir” Tartışma başka şekilde alevlendi. Neden?
Başkan Trump, yönetime geldikten sonra Transatlantik’teki yarılma Paris İklim
Değişikliği konusunda yaşanmıştı. Arkasından çok şaşırtıcı şekilde bütün ABD
başkanları, Avrupa entegrasyonunu desteklerler. İlk defa bir ABD Başkanı,
Avrupa entegrasyonuna karşı laf söyledi. Arkasından İran’a dönük yaptırımlara
gideceğini söyledi.
Daha önceden Türkiye’nin Brezilya girişimi olmuştu akamete uğramıştı. Orada da ABD, Avrupa ile ters düşen bir noktaya girdi. Başkan Trump şunu söylüyor. “Sizin güvenliğinizi biz sağlıyoruz. Siz yeterli ödemeyi yapmıyorsunuz” diye söylüyor. Ve ilginç bir şey oldu. İlk defa Merkel tuttu bu açıklamalar karşısında “Geleneksel ittifaklara güvenemeyeceğimiz, Avrupa’nın kendi başının çaresine bakması gerektiğini düşünüyorum” Açık şekilde Trans Atlantik ittifakında çatlağı gösteriyor. Başkan Trump’tan sert tweetler geldi. Fransa’yı Macron’u suçlayarak, Alman işgalini hatırlatarak, sizi biz kurtardık diyerek… Bu açık bir çatlak, kırılmadır. Bunun nereye gideceğini göreceğiz. Şunu bizim iyi takip etmemiz gerekir. İster NATO, ister Avrupa Ordusu olsun, Avrupa’nın güvenliği, Ortadoğu’nun güvenliğini düşündüğünüzde Türkiyesiz güvenliğin sağlanması mümkün değil.
"Bu mesele dışarıdan saldırıyla gerçekleşmemiştir"
Rapor tamamlanmak üzere. muhtemelen bugün ya da yarın Milli
Savunma Bakanımız ile görüştüm. Bugün yarın açıklanacağını söyledi. O konuyu
yakından takip ediyoruz. Olay olur olmaz, Milli Savunma Bakanımız, Genelkurmay
Başkanımız bölgeye gittiler. Hem orada askeri soruşturma, hem idari soruşturma
devam ediyor. Bu tip durumlarda bakılan şey şu. Görgü tanıkları dinlendi.
Silahın kendisinde bir sorun var mı? Sorun olmadığı görüldü. Mühimmatta sorun
olmadığı görüldü. Depolama arızasıyla ilgili ilk bulgularda herhangi bir
sıkıntı olmadığı görüldü. Herhangi bir şey atlanmış mı diye bakıldığında, bu
namlular biliyorsunuz test ediliyor. Bu kazanın olduğu topta, yakın zamanda
yaklaşık günlerle ifade edilecek zaman içerisinde test edilmiş. Ve test
edildikten sonra göreve elverişlidir raporu verilmiştir.
İlk kontrollerde, namlu, mühimmat kontrolü tam gözüküyor. İlk anda silah çalışıyor ama daha sonra geriye doğru basınç neticesinde şehitler verdiğimiz kaza meydana geliyor. Bu mesele dışarıdan saldırıyla gerçekleşmemiştir. Dışarıdan bir saldırı, müdahale yok. Bahsedildiği gibi bir drone saldırısı yok. Bir kaza, idari askeri soruşturma devam ediyor. Şeffaf bir şekilde paylaşılacak. Atış sırasında meydana gelen; Karapınar’da bunun testleri de yapılmış. İlk anda milli savunma bakanımız oraya gitmiştir. Kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Müessif bir kaza meydana geldi. Bu rapor ortaya çıktığı zaman bunun ayrıntıları şeffaf bir şekilde sizinle paylaşılacak.