AK Partili İnan'dan İzmir'de 'terörsüz Türkiye' mesajları!

Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR - AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İzmir’de ‘Doğu ve Güneydoğu Hemşeri Buluşması’ düzenledi.

Buluşmaya İnan başta olmak üzere; AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, MHP İzmir Milletvekili Tamer Karaosmanoğlu, çeşitli STK’lar ile çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.

AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İzmir’de ‘doğu ve Güneydoğu Hemşeri Buluşması’ düzenledi.

İNAN: İNSANLIK MESELSESİ DEDİK

Tam 41 yıl önce, 14 Ağustos 1984 gecesi iki askerimizi şehit verdik. 9 sivil kardeşimiz yaralandı. O kurşunlar sadece insanımıza değil, bu milletin yüreğine saplandı. O günden sonra acı, bu toprakların her köşesine yayıldı. Köyle boşaldı, ocaklar söndü. Analar ağladı. 41 yıldır bu millet terörle mücadele etti, şehitler verdi, gaziler verdi. Bir yandan da kendi kalbini onarmaya çalıştı. Bugün o acı günleri hepiniz hatırlıyorsunuz ama artık sadece acıyı değil, umutla açılan yeni bir sayfayı da konuşuyoruz. Yıllarca bu ülke kısır bir döngü yaşadı. Terör arttıkça güvenlik arttı, güvenlik artıkça korku büyüdü. AK Parti öncesi, 2002 yılı öncesi Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi vardı. Yakılan köyler, dili yasaklanan anneler vardı. Bunların hepsi derin bir yaraydı. Biz o yaraları görmezden gelmedik. Meseleye tek pencereden bakmadık. Terör meselesi dediler, biz insanlık meselesi dedik. Güvenlik meselesi’ dediler, biz ‘adalet ve kardeşlik meselesi’ dedik.

VATANDAŞ ÇOK İYİ BİLİYOR

Yıllarca ‘söyleyemezsin’ denileni söyledik, ‘yapılamaz’ denileni yaptık. Korkulara değil, halka kulak verdik. ‘Gerekirse baldıran zehiri içeriz.’ dedik. Askerî vesayetlere, statükoya rağmen, ne yaptık biliyor musunuz? Kürtçe üzerindeki yasakları kaldırdık. TRT Kurdi’yi kurduk; devlet eliyle 24 saat Kürtçe yayın başlattık. Üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açtık. Gençler kendi dilini öğrensin, kendi diliyle kendini ifade etsin istedik. Seçimlerde, mitinglerde, düğünlerde Kürtçe konuşmak artık yasak olmaktan çıktı. Millet kendi dilinde konuşsun, şarkı söylesin, korkmadan yaşasın istedik. Devletin şefkat eli Doğu’ya ve Güneydoğu’ya da uzandı. Yollar, hastaneler, okullar, barajlar, fabrikalar yaptık. Artık o şehirler kaderine terk edilmiş değil. İzmir’in sokakları Alsancak’ta nasıl cıvıl cıvılsa, bugün Diyarbakır, Mardin, Savur, Şırnak, Hakkâri, Ağrı ve Van’ın sokakları da aynı şekilde cıvıl cıvıl. Bu adımlar kolay değildi. Baskılar oldu, tehditler oldu, şantajlar oldu. Ama biz sizin desteğinizle asla geri adım geri atmadık. Bugün hamdolsun, sizlerin desteğinin meyvesini görüyoruz. Silahlar susuyor, kavga yerini söze bırakıyor. Artık bu topraklarda insanlar birbirine korkuyla değil, umutla bakıyor. Bu mesele artık bizim için bir güvenlik meselesi değil, bir vicdan ve kardeşlik meselesi. Bugün ülkemizde kimliğini gizlemek yok, dilini ve ırkını saklamak yok. Artık bu ülkede kimse ‘benim’ demekten aslan korkmuyor. Herkes bu ülkede birinci sınıf vatandaş olduğunu çok iyi biliyor.

SARSILMAZ BİR UNSUR OLMUŞTUR

1984’teki ilk eylem sonrasında devletin terörü bitirmek için her yolu başvurmuştur. Dünyadaki örneklerine bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde de formüller aranmıştır. Ama hiçbirinde tam başarı sağlanamamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi, bu ülkenin terörle mücadelesinde karanlıktan aydınlığa yürünen bu kutlu yolun mihenk taşı olmuştur. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin devlet aklının ve milli direnci bu mücadelede sarsılmaz bir unsur olmuştur. Liderlerimizin kararlılığı sayesinde Türkiye, terörle mücadelesinde tarihinin en büyük başarılarından birini elde etmiştir. Onlarca sabotaj girişimine, kara propagandaya, dışarıdan yürütülen beşinci kol faaliyetlerine ve sürece kurulan tuzaklara rağmen Türkiye geri adım atmamıştır. Her saldırı, milletimizin birliğini daha fazla pekiştirmiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tüm mücadelesini millet için vermiş, tüm kavgasını, enerjisini milletin özgür ve bağımsız olması için vermiştir. Yapılamaz denileni, siz beceremezsiniz denilen ve bu millete layık görülmeyen nice hizmeti hayata geçirmiş bir liderdir.

SİVEREKLİ BİR KÜRK KARDEŞİNİZ OLARAK…

“Ben Siverekli Kürt bir kardeşinizim. AK Parti öncesi Türkiye'de insanlar bu şehirde Türkiye'nin en batısında Kürt'üm diyemezdi. Alevi'yim diyemezdi. Askeri vesayete rağmen ben dinlerim diyemezdi. Başörtüsüyle ablalarımız, kız kardeşlerimiz üniversiteye gidemezdi. 2010 yılında ben üniversite başkanıydım. Üniversitelerde 2010 yılında başörtüsünden dolayı mobbinge uğrayan bizim arkadaşlarımız vardı. Bugün hamdolsun dilini, ırkını, düşüncesini her şekilde rahatça ifade edebilen, başörtüsüyle bugün memur, vali, akademisyen olabilen kısacası her alanda istihdam edilebilen bir Türkiye var. Her alanda bana öteki muamelesi yapamazsın denilen bir Türkiye var. İşte bu Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'ın özgür bir Türkiye'sidir. Bunların hepsini siz 24 senedir bize destek verdiğiniz için vatandaşımıza, milletimize kazandırdık.

TÜRKİYE'NİN HAYRINA OLMAYAN HİÇBİR İŞİN İÇİNDE OLMADIK

Bugün ise meclisimizde büyük mutabakatla komisyon kuruldu. Sürecin tüm adımları şeffaf bir şekilde yürüyor. Yüce meclisimiz çatısı altında tüm temsilcilerin söz hakkı var. Çünkü bu iş siyaset üstü bir iştir. Bu iş milletin işidir. Hep birlikte konuşuyoruz, uzlaşacağız ve çözeceğiz. Sadece Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizin değil, Irak'taki, Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin de huzuru bilin ki bizim meselemizdir. Orada barış, güven, birlik ve beraberliğin ve kardeşliği her zaman istiyoruz. Artık İzmir'den şunu söylemek istiyoruz; Yumrukların sıkmanın değil el uzatmanın zamanı. Artık bağırmanın değil birbirini anlamanın zamanı. Kucaklaşacağız ve her zaman olduğu gibi konuşacağız. Allah'ın izniyle gönül gönüle Türkiye Yüzyılını birlikte kuracağız. Bu milletin enerjisini artık kavgaya değil kalkınmaya harcayacağız. Kaynaklarımızı silaha değil eğitime, üretime, geleceğe ayıracağız. Artık çatışma değil refah konuşacağız. Artık korku değil özgürlük konuşacağız. Ülkemiz her alanda bu kardeşlikle büyüyecek, demokrasiyle güçlenecek ve adaletle yükselecek. Kolay olmayacak, biliyoruz. Acılar kolay unutulmaz, kayıplarımız geri gelmez. Ama biz hep beraber Edirne'den Hakkari'ye kadar ne badireler atlattık, ne tuzakları aşıp bugünlere geldik. Bu milletin iradesi inanıyoruz ki her şeyin üstündedir. Biz Türkiye'nin hayrına olmayan hiçbir işin içinde olmadık. Şu saatten sonra da olmayız.

KİMSENİN ZİHNİNDE SORU İŞARETİ OLMUŞMASIN

Bugün de anlayışımız, politikamız, istikametimiz, çabamız sadece ve sadece Türkiye'nin hayrınadır. Türkiye'nin hayrına olan her girişimde emin olun ki bizleri en önde görürsünüz. Türkiye'nin hayrına olmayan her girişimde bizi o girişimin tam karşısında görürsünüz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Hiç kimse korkmasın, tedirgin olmasın, endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın.

KARDEŞLİĞİMİZ SAĞLAM DURUYOR

Tüm şehit annelerimizin, şehit babalarımızın da ellerinden öpüyorum. Onların acısını yüreğimizin tam ortasında taşıyoruz. Hiç kimse şehit ailelerimizin azize hatırasına el uzatamaz, onların mirasına leke süremez. Bu vatanı temeli onların kanıyla bizim kardeşliğimize sağlam duruyor. Artık zamanı geldi. Çocuklarımız korkuyla değil, umutla büyüsün. Biz geçmişin hesabını değil, geleceğin umudunu konuşuyoruz. O umut, bu milletin kalbinde Kürt'te, Türk'te, Alevi'de, Sünni'de biz aynı kaderi paylaşıyoruz. Biriz, beraberiz, kardeşiz. Hep beraber Allah'ın izniyle özgür, birlikte, güçlü ve güçlü Türkiye olacağız.

SENİN NE İŞİN VAR İZMİR’DE DEDİLER

Samimi düşüncelerimi de paylaşmak istiyorum. Benim sosyal medya hesabımda Siverek, İzmir, Ankara yazıyor. Siverekli olduğum için İzmir'de doğup büyüdüğüm için bugün de sizleri temsilen Ankara'da siyaset yaptığımız için… Bazen siyasi magazinden dolayı yorum yaptığımızda bu paylaşımların altına şöyle yorumlar geliyor; Senin ne işin var İzmir'de? Sen git Şanlıurfa'dan milletvekili ol. Siverek'ten aday ol diyorlar. Açıkça bize şunu söylüyorlar; Biz burada bu şehirde ev sahibiyiz, sizler yabancısınız diyorlar. Kendilerini evin efendisi, bizi de kapıdaki hizmetkar görüyorlar. Buna gerçekten emin olun. Sizlerin çocuklarına da aynı davranışlara yaptıklarına da şahit olacaksınız. Ama bilsinler ki biz Siverekli olduğumuz kadar İzmirliyiz. Mardinli olduğumuz kadar İzmirliyiz. Ağrı'lı olduğumuz kadar İzmirliyiz. Diyarbakır'lı olduğumuz kadar İzmirliyiz. Bu şehrin alın teriyiz, bu şehrin emeğiyiz, bu şehrin hikayesiyiz. Bu şehri yıllardır biz hep birlikte kalkındırıyoruz. Sanayisinde var mıyız? Varız. Ticaretinde var mıyız? Varız. Eğitiminde var mıyız? Varız. İzmir'in tüm sokaklarında var mıyız? Varız. Emin olun bugün siyasette de varız. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de sizlerin temsilcisi olarak var olmaya da devam edeceğiz. Bazı gerçekleri de söylemek istiyoruz, bunlardan da asla çekinmiyoruz. İzmir belli bir grubun belli bir elitist grubun malı değil. İzmir 86 milyonun kalbidir ve tüm İzmirlilerin bu şehirde çok yoğun bir alın teri vardır. Biz bu şehirde bu alın teriyle büyüdük, kardeşlikle büyüdük ve bu toprakların her renginden hemşehrimizle büyüdük. Kimse bu şehirde bize senin ne işin var diyemez. Bizim bu şehirde işimiz var, emeğimiz var, alın terimiz var, dualarımız var. Çocuklarımız burada doğdu, biz burada doğduk, burada büyüyoruz, burada da geleceğe hazırlanıyoruz.”

ETKİLEŞİM ALMA UĞRUNA RİSKE ATARSAK…

Terörsüz Türkiye’ye ve terörsüz bölge hedefimize de mutlaka ulaşacağız. Bu tarihi vizyonumuzu geleceğe dönüştürmek için inanın çok az bir zaman kaldı. İç cephemizde tahkimatı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın idealini sağlıyoruz. Bundan sonra Türkiye, bölgemiz ve mazlumlar üzerinde kirli hesaplar yapanlar düşünsün. Bundan sonra sınırlarımız ötesinde kirli hesaplar yapanlar düşünsün. Biz Terörsüz Türkiye'yi akamete uğratmadan başarıya ulaştıracağız. Bundan sonra soykırım şebekesi eni katil Netanyahu ve İsrail düşünsün. Bu şekilde biz yolumuza sizlerle beraber devam edeceğiz. Ama bilin ki bu süreci kim, hangi siyasi çıkarlar uğruna günlük etkileşim almak uğruna riske atarsa genç nesiller olarak bunu asla affetmeyiz” dedi.

MİLLETİMİZE SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ

AK Parti olarak gece gündüz çalışıyoruz. Ortaya koyduğumuz gayretleri görüyorsunuz. Şimdi yeni bir projeyle geliyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müjdeyi verdi. Türkiye Yüzyılı Konut projesini hayata geçiriyoruz. Sosyal konut seferberliğimizi başlatıyoruz. 81 ilimizin tamamına Edirne'den Hakkari'ye, İzmir'den Van'a tam 500 bin konut yapacağız. Daha nice eserleri, nice projeyi milletimize sunmaya devam edeceğiz. Bu 500 bin konutun içerisinde 21 bin sosyal konut, 21 daire İzmir'imize ayrılmıştır. Bu sosyal konutlarında bizler milletvekilleri olarak takip edip en hızlı bir şekilde şehrimize, sokaklarımıza ve İzmirlilere tanıştırmak için de kollarımızı sıvadık, çalışıyoruz. Şehrimize hayırlı, uğurlu olsun.” şeklinde konuştu.

Çiğdem Canpolat