Nasır, “Deprem kuşağında bulunan ilimiz ve ülkemizde bu
gerçekle yaşamayı öğrenmeliyiz. Aslında deprem öldürmez; öldüren plansızlık ve
mühendislik denetiminden yoksun kontrolsüz yapılmış yapılardır. İzmir bugün
itibarıyla virajın son dönemecindedir. Acil şekilde bölgesi ile bütüncül
planlar yapılmaması halinde sadece yüzde 15 sağlıklı konuta sahip ilimizde,
depreme bağlı can ve mal kayıpları yaşanacaktır. Bu dönüşümün gecikmesi halinde
oluşacak sonuçların vebali de büyük olacaktır. Bu nedenle yerel yönetimler,
belediye başkanlarımızın siyasi hesapları bir yana bırakarak yeni acılar
yaşanmaması için hızla harekete geçmeleri gerekiyor” diye konuştu.
BİNA YENİLEME YERİNE, KENTSEL DÖNÜŞÜM
Doğru planlama yapılamadığı için İzmir’de yeni arsa
üretilemediğinin de altını çizen Necip Nasır, bunun da müteahhitleri kentsel
dönüşüm adı altında yık - yap sistemine yönlendirdiğini, ancak bunun kentsel
dönüşüm değil, bina yenileme olduğunu dile getirdi.
TEKRAR YAŞANMASIN
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, 1 Ekim 2017
tarihinde çıkarılan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile yetkileri daha
güçlendirilen yerel yönetimlerin, elinin imar barışıyla daha da güçlendiğini
hatırlatarak şunları söyledi:
“Yerel yönetimler açısından planlamada en büyük engel
oluşturan mülkiyet sorunu imar barışıyla aşıldı. Bu sayede kimliksizleşen
kentlerin restorasyonunun sağlanması ve yeniden kimlik kazanması için büyük bir
fırsat ortaya çıktı. 3194 ve 6306 sayılı kentsel dönüşüm yasasında yapılan
değişikliklerle de, özellikle yıkılacak derecede riskli olan yapıların
bulunduğu alanlarda, kendiliğinden çöken veya zeminin kayması, heyelan, yangın
gibi afetler veya patlama gibi olaylar neticesinde ağır hasar gören veya ağır hasar
görme riski bulunan yapıların bulunduğu alanlarda dönüşüm uygulamalarının
ivedilikle yapılabilmesi için olanak tanındı ve bu suretle vatandaşlarımızın
can ve mal güvenliğinin korunması, uygulamada yaşanan problemlerin çözülmesi ve
zaman kayıplarının önüne geçilmesi sağlandı”