Akdemir'den 'sınır' mesajı: İktidara geldiğimizde ilk işimiz…

ÖNCÜŞEHİR -  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Göç Politikaları Danışma Kurulu Üyesi Şener Akdemir, Öncüşehir TV’de ‘Öncü Siyaset’ programının konuğu oldu.

Gazeteci Çiğdem Canpolat’ın sorularını yanıtlayan Akdemir, Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler ve partisinin yaptığı çalışmalar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

 “HÜKÜMET GÖÇ VERİLERİNİ OLURUNA BIRAKMIŞ DURUMDA”

Suriye’de yaşanan gelişmelere değinen Akdemir, “Kronolojik olarak geriye gittiğimizde 2010-2011 yıllarında Orta Doğu’da bir Arap baharı diye bir süreç yaşandı. Birçok ülkenin sınırları ve hükümetleri değişti. Gerici ve tarifi mümkün olmayan katiller sürüsü Suriye Hükümetini, IŞID ve DEAŞ gibi terör örgütünün Suriye ve Irak’ın bir kısmına ayaklanma söz konusu oldu. Sonucu Suriye için çok ağır oldu. Orta Doğu’ya baktığımızda inci gibi parlayan ülkesi demokrasi ile yönetilen Türkiye. Göç her zaman Türkiye’ye yapılır. Burası Müslüman ülkeler içerisinde demokrasi ile yönetilen tek ülke. İnsanların Orta Doğu’da diktatörler ve baskıcı rejimlere maruz kaldığı için insan gibi yaşama amaçlarını, özlemlerini giderebilecekleri tek ülkenin Türkiye olduğunu bilen insanlar, biraz da coğrafyası geniş olması gerekçesiyle bir akın başladı. Türkiye tarih boyunca kitlesel göçe maruz kalmıştır. Balkanlardan, Irak’tan da maruz kaldı. Suriye’den maruz kalınan bu kitlesel güç daha önce hiç karşılaşmadığımız boyutlardaydı. Sayısı, geleni, kapıdan gireni belirsiz. Milyonlarca insan girdi ve buna Türkiye çok hazırlıksız yakalandı. Kitlesel bir göçün bu kadar yığınla ve sayısı belirsiz şekilde olduğu için Türkiye bunun bedelini hala ödüyor. Ağustos 2024’te İç İşleri Bakanlığının verdiği veriye göre 4 milyon 337 bin yabancı kayıtlı göçmen vardı. Sadece kayıtlı sayısı bu kadar. Eminiz ki kayıtsız göçmen sayısı bundan da fazladır. Hükümete baktığımızda bu durumu oluruna bırakmış durumda. Türkiye şuanda imzaladığı bazı anlaşmalar gerekçesiyle Avrupa’dan gelen düzensiz göçmenleri kabul etmek zorunda. Ve bizim bu insanları barındırabileceğimiz bir alan yok. Bakabileceğimiz durumumuz yok. Maliyeti çok büyük ve vatandaşımız bu maliyetin altında eziliyor” dedi.

 

“AMAÇ UYUM DEĞİL GERİYE GÖÇÜ SAĞLAYABİLMEK”

Göç Politikaları Kurulu’nun işleyişine de değinen Akdemir, “Suriyeliler kısmından baktığımızda ise onlar da büyük bir acı çekiyor. Bu tip kapalı devre toplumlarda, tarım toplumlarında bakış açıcı genişlememiş birçok kişi buraya geldi. Bu tip tarım toplumlarında genişlemesini tamamlayamamış toplumlarda uyum çok zordur. Biz de CHP’li olarak uyumu konuşmuyoruz. Uyum politikamız yok bizim. Suriyeli arkadaşlar Türkiye’de yaşamaktan mutlu değiller. Onlar da kendi vatanlarda yaşamak istiyorlar. Biz de onlarla yaşamaktan memnun değiliz. Çünkü birçok sorun yaşanıyor. İki toplumun bir araya gelmesi çok zor. CHP Genel Merkezi’nde Göç Politikaları Kurulu kuruldu ve ben de o kurula kendi çapımda katkıda bulunuyorum. Bu kurul multidisipliner bir kurul. Hem İç İşleri Bakanlığı, hem Dış işleri Bakanlığı hem de Milli Güvenlik ve Savunma Bakanlığının çalıştığı, yöntemlerini bir araya koyduğu, iktidara geldiğimiz zaman geriye göçü sağlayabileceğimiz, hem alt yapısını hem de hukuki yapısını oluşturmaya çalıştıran bir kurum. Amacımız kesinlikle uyumlaştırmak ile ilgili bir girişim başlatmak değil. Buradaki vatandaşların kendi dönmesi amacıyla çalışma yürütüyoruz” dedi.

“ENTÜBE EDİLMİŞ BİR EKONOMİ İLE TÜRKİYE AYAKTA DURUYOR”

AK Parti seçmeninin büyük bir kısmının Suriyeli mültecilerin geri dönmesini istediğini söyleyen Akdemir, “İzmirli vatandaşlar hatta AK Parti’nin seçmeninin yüzde 88’i Suriyelilerinin gitmesini istiyor. Bu insanlara biz düşman değiliz. İnsani durumlardır, savaş durumudur. Olabilir. Ama artık bu ülkenin de bir sınırı vardır. Entübe edilmiş bir ekonomi ile Türkiye ayakta duruyor. Türkiye nüfusunun 85 milyon değil de düzensiz göçmenlerle birlikte 100 milyon olduğu bahsediliyor. İktidar değişikliği ile biz bu işi çözmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

“İKTİDARA GELDİĞİMİZDE YAPACAĞIMIZ İLK İŞ SINIRLARIN KAPATILMASI”

Konuşmasına devam eden Akdemir, “Suriye rejimi yerindeyken durum farklıydı. Ancak şuan farklı bir durum var. Suriye’nin bölünmesi kesinleşti. Büyük ihtimalle 4 parçalı devlet yapısı olur. Ancak Türkiye’nin sınırında HTŞ’nin hakim olduğu devlet olacaktır. Böyle bir yapıda sınırları kontrol edeceksiniz ve sınırlarımızdan geçişleri durduracaksınız, bunlar kolay işler değil. Bizim ise örneğin seçim oldu kazandık. CHP’li Cumhurbaşkanımız seçildi. Yapacağımız ilk iş direk doğu sınırlarının kapatılması olacak. Oradan sıfır geçiş istiyoruz. İktidara geldiğimizde ilk iş sınırların kapatılması. Bir diğer iş ise kapalı nüfus sayımı.  Altın pasaport uygulamasına da son vereceğiz. Yaşananlardan önce yapacağımız şey Suriye rejimi ile oturup anlaşmaktı ama şuan farklı bir senaryo var. Bu farklı senaryoyu değerlendirmek için toplantı yapacağız” dedi.

“YENİDEN ATATÜRK, YENİDEN LAİKLİĞİ, YENİDEN DEMOKRASİ DENİLEBİLEN İKTİDARI…”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçlu olunduğunu ifade eden Akdemir, “Biz Atatürk’e çok şey borçluyuz. Türkiye Cumhuriyet’i Atatürk’e o kadar borçlu ki… Batı ve emparyel güçler Orta Doğu’nun bu şekilde değiştirmek için Atatürk Cumhuriyeti’nin engellemelerine takıldılar. Atatürk 100 yıl engel oldu ve 100 yıl beklemek zorunda kaldılar. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’e borçlu. Atatürk Orta Doğu olmamayı, bölünmemeyi sağladı. Laikliği benimseyip, demokrasiyi içselleştirip bir ulus devleti olabilmenin kıymetini bugünlerde çok iyi anlamalıyız. Yeniden Atatürk yeniden laikliği yeniden demokrasi denilebilen iktidarı yeniden inşa edeceğiz” dedi.

“KURULTAY TARTIŞMALARININ ÇOK KONUŞULMASI EN LÜZUMSUZ İŞ”

Parti içinde tartışmalara neden olan ‘Kurultay’ konusuna da değinen Akdemir, “CHP Olağan Kurultayı’nı 4 ve 5 Kasım 2023’te yaptık ve Genel Başkanımız Özgür Özel seçildi. Sonra ise yerel seçim çalışmaları devreye girdi. Bir başarı var. Bu başarının kazanılmasında payı olan var. Neden kurultay tartışmaları var? Başarı ortada. Böyle bir başarılı ortamda kurultayın istenme amacı mantıklı bir gerekçe olarak gelmiyor. Bunları söyleyen milletvekillerimiz... Milletvekillerimiz bu konuları partimizin kapalı toplantılarında dile getiriyor. Şuan kurultay tartışmalarının konuşulması en son şey. Yanı başımızda bir devlet yıkıldı ve bir terör örgütü komşumuz oldu. Bu meseleleri konuşmamız gerekirken CHP’nin iç meselelerini konuşmak… Kurultay partinin iç meselesidir ama ulusal bir mesele haline de gelir. CHP’yi konuşmak da medya ve topluma büyük keyif verir. Bunu da anlamıyorum. Diğer siyasi partilerde yok ama biz seçim kazansak da eleştiriliyoruz, kazanmasak da eleştiriliyoruz. Ben kurultay tartışmalarının çok konuşulması taraftarı değilim. Şu an en lüzumsuz iş CHP’nin kurultayını konuşmak. Siyaseti ve partiyi meşgul etmek lüzumsuz iş” diye konuştu.

“EN AZ 20 YIL SÜRECEK İKTİDAR YOLUMUZ VAR”

“En az 20 yıl sürecek iktidar yolumuz var” diyen Akdemir, “Partide önemli bir gençleşme yaşandı. Belediye başkanlarımız da 40 yaşın altında. Başarılı işler yapıyorlar. Bu görevleri bu yaşlarda alırsanız emin olun daha ilerisini hedefliyorsunuz. Bu arkadaşlarımızın hedefleri var ve daha iyisini yapmak istiyorlar. Özellikle 2 belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın getirdiği bir belediyecilik modelleri var. Örnek alınan rol modeller de çok güçlü. Dolayısıyla başarılı, hata yapmadan süreç yönetilirse, genel seçimleri kazanmamız da bir sorun yok. Bugün de seçim yapılsa kazanırız. Bu ülkenin yönetimini seçimle devralacağız. En az 20 yıl sürecek iktidar yolumuz var. Tarihin en kritik noktalarında CHP, ülkeyi kurtarmıştır. Biz de bu ülkeyi kurtaracak iradeyi ve gücü kazanabiliriz, kazanacağız da” şeklinde konuştu.

“BENİM BÖYLE BİR ÇABAM VE NİYETİM YOK”

İzmir İl Başkanlığı için adının geçmesi iddiaları hakkında konuşan Akdemir, “Yok öyle bir şey. Adımın geçtiğini de sizden duyuyorum. Benim böyle bir çabam ve niyetim yok. Partimizin, örgütümüzün tabanı eğer ki bir irade koyarsa biz de gider o arkadaşı destekleriz. Şuan için öyle yaptığım bir çalışma yok. Öyle bir görüşme durumu da yok. Önemli olan İzmir İl Başkanlığının, tüm İzmir’in hassasiyetlerine kulak verecek ve dertlerine yönelik çalışmalar yapacak bir arkadaşımız olsun” diye konuştu.