Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ve iş dünyası
temsilcileriyle buluşmak üzere bugün İzmir’e geldi. İlk olarak ‘ESİAD Liderler
Buluşması”na katılan Akşener’in ikinci durağı ise İzmir Esnaf ve Sanatkarlar
Odalar Birliği oldu.
Birlikte gerçekleşen toplantıya Akşener’in yanı sıra; İYİ
Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, İYİ Parti
TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti
Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, İYİ Parti Kalkınma
Politikaları Başkanı Ümit Özlale, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İzmir
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu katıldı.
“ŞAPKAMI ASSAM
SEÇİLİRİM KAVRAMINI SİYASETE BU DİL GETİRDİ”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ülkede uzun zamandır kutuplaşma üzerinden bir siyaset yapıldığını dile getirerek, “Çok uzun zamandır kutuplaşma üzerinden çok pis bir dil üzerinden komşunun komşusunun karşısına dikildiği bir düzenekle siyaset işledi. Şapkamı assam seçilirim kavramını siyasete bu dil getirdi. Şuculuk buculuk üzerinden tariflerin yapıldığı Türkiye’de hizmetin konuşulmadığı bir siyasi atmosfer doğdu. Rahat bozmak üzere yola çıktım. Çünkü dertlisiniz, dertliyiz. Gençten, tencere kaynatmakta zorlanan kadından, haksızlıklardan bahsediyorum. Ama onunla ilgili cümle söylerseniz envai çeşit terör örgütünden biri haline geliyorsunuz. Birilerini buna dur demesi gerekiyordu. Yola çıkış nedenim budur. Biz bu kısır döngüyü, seçmenin çırak çıktığı, siyasetçinin çok kolay oy aldığı bu sistemi bizin yıkmamız lazım. İlk anlayıştan başladım, sonra İzmir’e geldim. Bursa Trakya derken, Tekirdağ’da Covid-19’un belirtileri çıktı. Geri döndük. Şimdi 20 Ocak 2020’de başlamışım. Sizleri geziyorum. Enteresan cümleler karşılaştım. Korlu ile karşılaştım. İster muhalif ister ak partili olsun. Bir seçim oluyor siz karar veriyorsunuz. Bir veya birden başka partiyi siz beni yöneteceksiniz deyip iktidar yapıyorsunuz. Sizi de muhalefet ettik diyorsunuz. İktidarın işi gücü çok. Muhalefet sizi görecek sizin eksiklerinizi ve eleştirilerini alıp o muhteremlere ileteceğiz ki bilsinler. Bu hizmet rekabettir. Yermeye lüzum yok. Probleme lüzum yok. Bildiklerimizi alıp meclis kürsüsünde dile getireceğiz. Meclisteki arkadaşlarım soru ve araştırma önergeleri ile gündeme taşıyıp kanun teklifleri verdiler. Sizin sesiniz olmak amacımız” ifadelerini kullandı.
“HÖT HÖT
DAVRANANLARIN CEZASINI SANDIKTA VERECEKSİNİZ”
Esnafın isteklerinden de bahseden Akşener, “Elektrik paralarından
dükkanların stopajlarından alım gücünü düşmesinden ve pahalılıktan şikayet
ediyorlardı. Biz bunları kamuoyuna dikkatine sunmaya başladık, pandemi geldi. Pandemide
siz ne yaşadınız diye gezmeye başladık. Hakikaten ciğerimiz delindi. Kim bilir
sizin kaç yerinden delindi? Kahveci esnafınız, lokantanız, cafenin derdini
anlatmam mümkün değil inanılmaz bir dönem geçiriliyor. Çok rasyonel, akılcı,
mantıklı talepleriniz oldu; o taleplerin tamamını ilettik. Asgari ücretin
sigorta dışı kalmasını talep ettiniz. Her birinizin bir temsilcisini millet
kürsüsü adı altına konuşturduk. Ses çıkaramayanların sesi olmak, güç sahibi olmuşların
elindeki sopanın başına indirdiği fakir fukaranın sesi olmak, seçmenin
velinimet olması için ne gerekiyorsa yapacağıma dair yemin ettim. Patron sizsiniz,
asil sizsiniz. Seçmen velinimettir. Üst perdeden bakanların, korkutanların, höt
höt davrananların cezasını sandıkta vereceksiniz. Hak ediyorsak o oy bize
gelsin. Hak etmiyorsak vermeyin. Ama sizin velinimet olduğunuzu bütün siyasetçilere
göstermeniz gerekiyor” dedi.
AKŞENER’DEN DUYGU
DOLU ANLAR
Saha çalışmalarındaki anılarını anlatan Akşener, duygu dolu anlar yaşadı. Yanına yaklaşan bir kadının bin 900 lira maaş ile 3 torununa baktığına söyleyen Akşener, “Kadın yanıma yaklaşıp torunlarımın burnuna köfte kokmuş. O kadın gelip benden köfte istedi. Ben bunları anlatıyorum, onlar ise kim aç ki diyor. Yüzünüze gözünüze dursun. Millet aç aç. Siz ahi evran geleneğinden gelen insanlarsınız. Siz siftah yaptıysanız, yanınızdaki arkadaşınız siftah yapmadığında oraya müşteri gönderen insanlarsınız: giyim dükkanında bile veresiye var. Soruyorum niye diye. Gönderemem ki diye. Sizi gündeme getirme gibi misyonu görev aldık. İnşallah ikinci turda da devam edeceğiz” diye konuştu.
MUTLU: ESNAF OLMAZSA
EKONOMİ ÇÖKER
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya
Mutlu katılımlarından dolayı Akşener’e teşekkürlerini ileterek, “Biz esnaflar
ahilikte aldığımız terbiye ile alın terimizi, emeğimizi; bilimle ve teknolojiyle
yoğurarak insanlığın hizmetine sunmaya çalışan insanlarız. Bizler ahiliğin bugün
ki temsilcileri olarak üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz.
Bu birlik 128 meslek odası, bin 250 delegesi, 300 bin üyesi ile bu salonda
temsil ediliyor. Onların varlıklarından gurur duyuyorum. Onların varlığıyla
sesim bu kadar gür çıkıyor. 128 oda başkanı arkadaşım Ocak 1’den itibaren 128
genel kurul yapacak, 31 Marta kadar. Yaptıklarını, yapacaklarını, bugüne kadar
yaptıklarını söyleyerek yeniden destur isteyecekler. He il ziyaretinizde esnafı
ziyaret edip onların sorunları ile ilgilenmek bizim için son derece kıymetli. Uşak
haricinde ülkede 5 il kaldı. Tüm Türkiye’yi gezip esnafı ziyaret ettiniz. Bir esnaf
temsilcisi olarak minnet ve şükranlarımı iletiyorum. Bir ilçede bir ilde durumu
öğrenmek için bir dükkâna girip sorsanız belediyeyi, kamuyu, ekonomiyi hemen
anlarsınız. Bir çırpıda hemen anlatırlar. Bir bakkal bir berber sanki ölçek
gibidir. Size her şeyi özetler. Siz hep esnaf ziyaretinde bulundunuz. Bunu niçin
yaptığınızı anlıyoruz. Esnaf toplumun direğidir. Çimentosudur, harcıdır. Esnaf olmazsa
ekonomi çöker. Esnaf olamaz ise ekonomik hayat çöker. Esnaf ve sanatkar
ihracattır, istihdamdır, mahallenin ışığıdır” diye konuştu.
“EN BÜYÜK SORUNUMUZ
YARIN NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ”
Covid-19 pandemisinin esnafı mağdur ettiğini dile getiren
Mutlu, “2019’da sorunlarımıza baş edebiliyorduk. Covid 19 ile geleceğimiz
şaştı. Tıp, ekonomi herkesin ezberi bozuldu. Ülkemiz de bundan etkilendi. Bizler
de çok mağdur olduk, zor günler geçirdik. Hiç hesapta olmayan bir şey ülkenin
ve ailelerin başına gelebilir. Anca bu zorluk, o toplumu oluşturanlar arasında
adil dağıtılması gerekmez miydi? Oysa en çok sıkıntıyı biz çektik. İki şey bizi
çok üzdü. Birincisi pandemiye sebep gösterilmemiz. Virüsü cafe, lokantalarda
bulaşıyor gibi gösterildi. Kongrelerde, 5 yıldız otellerde bizden kat kat fazla
insanlara hizmet sunuldu. Bizim lokantalardan daha mı az insan vardı? Biz bu
sebeple bir üzüntü içerisindeyiz. İkincisi ise alınan tedbirler adil olmadı. Biz
kapalıydık, AVM’ler açık kaldı. Bizim dükkandaki 3 kişiden daha mı azdı AVM’deki
insanlar? Bunları atlatamazken deprem ve tsunami ile karşı karşıya kaldık. Daha
iyi olacağın ümit ederken faiz enflasyon kur karşımıza çıktı. Pandemiye unuttuk;
mal temini, sipariş, Euro ve dolar derdine düştük. Yazı yazacak A4 kağıdını bulamadık.
15 liradan 58 liraya yükseldi. Vicdan. Dolar o kadar yükseldi. En büyük
sorunumuz yarın ne olacağını bilmiyoruz” dedi.