Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - Zimmet ve irtikap suçları ile hakkında dava açılan, sonrasında ise İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Menemen Belediyesi eski Başkanı Serdar Aksoy'un yargılandığı davada 7’ncı celse gerçekleştirildi. Mahkeme salonunda Serdar Aksoy ve avukatı hazır bulunurken tanık veya sanıkların dinlenmezken Cumhuriyet Savcısı mütalaasını açıkladı.
EK SÜRE İSTENEN BİLİRKİŞİ RAPORU SUNULDU
Geçtiğimiz duruşmada bilirkişinin iş yoğunluğu nedeniyle raporu hazırlayamaması gerekçesi ile mahkeme heyeti ‘ek süre’ istenmişti. Yeni celseye ise bilirkişinin raporu sunuldu. Buna göre ilk hazırlanan bilirkişi raporunda 632 bin TL’lik yapılan hurda satış bedeli tespiti, yeni bilirkişi raporunda 175 bin TL olarak yer alması dikkat çekti.
DAVACI AVUKATINDAN DAVANIN GENİŞLETİLMESİ İÇİN TALEP
Söz alan davalı Menemen Belediyesi Vekili, ikinci bilirkişi raporunda çelişkiler olduğunu öne sürerek yeniden rapor hazırlanması ve davanın genişletilmesi talebinde bulundu. Belediye Vekili, “Bilirkişi raporları soruşturma aşamasında alının raporda söz konusu bedeller için 632bin TL bedel tespiti yapılmışken, son raporda 175 bin bedel biçilmiş. Aradaki fark açıklanmamışı. İlk raporda 13-14 ton yük taşındığı belirtilirken, ikinci raporda 7-8 ton taşındığı belirtilmiştir. Bu çelişkinin giderilmesini talep ediyoruz. Söz konusu firma ise suç tarihinden sonra kurulmuştur, Ticaret Sicilde kuruluş tarihi bellidir. Bunların araştırılmasını istiyoruz ve bilirkişi raporunun yüzeysel olduğunun görülmesinden kaynaklı detaylı şekilde genişletilmesi talebimiz var” ifadelerini kullandı.
SAVCI: YARGILAMANIN DAHA FAZLA UZAMAMASI İÇİN…
Cumhuriyet Savcısı ise, “Uludere mevkiindeki hurdalıkların yargılanan sanıklar tarafından onların zabıt altına alınması olayı ile ilgili, suçun örtülmesi içi söz konusu hurdaların tonaj tespitinin yapılmadığı, hurda miktarını kendilerince tespit edilip bunu karşılığında para alındığı, neticede kamera kayıtları ve beyanlar dışında hurda miktarı ile ilgili kesin maddi tespitin yapılmasının mümkün olmayacağı, bu konuda da sağlık aşamasında alınan raporun miktarı ile yargılama aşamasında alınan miktar arasındaki farkların olması doğal olduğu, zira ifadelerden de görüleceği üzerine kamuoyunun 7-8 ton taşıyabileceği de beyanlarda geçtiği, bu nedenle yargılamanın daha fazla uzamaması için giderilmesi mümkün olmayan bir çelişkinin tekrar rapor aldırılarak ayrı bir sonuca ulaşılacağı açık olduğu, zaten her iki raporun suç ceza kanununda belirtilen maddelerde olduğu üzere gerekli 148-1 ve 2’nci maddeleri kapsadığı, bu konudaki değerlendirmenin etkin pişmanlık hükümlerini uygulanıp uygulanmayacağı konusunda mahkemenin değerlendirmeyi yapacağı, salik firması ile ilgili soruşturma aşamasında ayrıntılı tüm tespitlerin yapıldığı tekrar bu firma ile ilgili araştırma yapılmasının yargılamayı uzatacağı, bu konudaki talebin reddi ile halinde mütalaanın verileceği…” görüşünü sundu.
HAKİMDEN BİLİRKİŞİ RAPORU AÇIKLAMASI: GEREKSİZ YARGILAMA GİDERİNE…
Mahkeme giderlerine dikkat çeken mahkeme hakimi ise, “Her ne kadar yeniden bilirkişi raporu alınması talep edilse de alınacak raporun da diğer raporla çelişki oluşturacağı, fiziki olarak objektif tartım ile kantar fişleri bulunmaksızın görüntü itibari ile bilirkişiler tarafından rapor düzenledi, alınacak yargılamaya bir katkı sağlamayacağı ve gereksiz yargılama giderine neden de olacağı ve yargılamayı uzatacağı, yeniden rapor alınmış olsa da hangi rapora ihtimal edinip edilmeyeceğini mahkemenin gerekçeli kararında açıklanacağım. Ayrıca dönüşüm firması ile ilgili katılan ve kişilin tarafında ticaret sicil kaydını sunduğu ve soruşturma aşamasında da gerekli incelemelerin bu konuda yapıldığı, yapılacak araştırmanın yargılamaya bir katkı sağlamayacağı dikkate alınarak tüm taleplerin reddine...” dedi.
BELEDİYE VEKİLİ: TÜM SUÇLARI İŞLEMİŞTİR
Mahkeme heyetinin reddi sonrası Menemen Belediyesi Vekili, “Tüm sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz. Tüm suçlara iştirak etmişlerdir. Suç sabittir, yazılı beyanda bulunacağız” diye konuştu
SAVCI MÜTALLASINI AÇIKLADI
Açıklamaların ardından ise Cumhuriyet Savcısı 3 sayfalık Mütallası sundu. Cumhuriyet Savcısı “Yapılan araştırmalar sonrası Serdar Aksoy’un tüm işlemlerden haberi olduğu ve imzası olan belgenin sahte olmasına rağmen suçtan bağımsız olamayacağı, geri dönüşüm firmasının yaptığı 190 bin TL’lik ödemenin suçu örtbas etmek amacıyla yapıldığı…” gerekçeleri ve ‘Sanık Serdar Aksoy Belediye Başkanı olarak her şeyden genel sorumluluğu var’ nedenleriyle ‘zimmet’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.
12 NİSANA ERTELEME
Savcılığın mütalaasının okunmasının ardından ise sanık avukatları savunma için ek süre talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti yazılı savunma verilmesi için davayı 12 Nisan 13.30’a ertelenmesine karar verdi.
AKSOY: SİYASET İLE HUKUKUN İÇ İÇE GEÇMESİNİ KABUL ETMİYORUZ
Dava çıkışı açıklamalarda bulunan Aksoy, “Verilmiş olan her türlü belgelere rağmen, imzanın ve belgenin sahte olmasına rağmen, bilirkişi raporuna rağmen ve yine Menemen Belediyesi’nde zimmetin olmadığına dair bizzat belediye başkan vekilinin yazı göndermesine rağmen savcılık makamı ilk fezleke döneminde ne yazıldıysa onu okudu. Bu belgelerin hiçbirini dikkate almadı. Siyaset ile hukukun iç içe geçmesini kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz. Çünkü buradaki delillerin tamamı zimmetin olmadığına dair bizim lehimizedir. Bizzat tekrarlıyorum; Menemen Belediye Başkanvekilliğinden gelen yazıda zimmetin olmadığını söylüyor. Bilirkişi raporu imza ve belge sahte diyor. Buna rağmen aynen fezlekedeki o onu dedi, bu bunu dedi üzerinden mütalaa hazırlanmış. Savcılık zimmetten ceza istiyor, olay bu” dedi.
“FATİH GÜRBÜZ GİBİ BERAAT EDECEĞİZ”
Deliller dikkate alınmadan mütalaa okunduğunu ifade eden Aksoy, “İmzanın ve belgenin sahte olmasına rağmen bunlar deniyor. İşin ilginç tarafı da bu. Siyasetle hukukun bu kadar iç içe geçmesini görüyoruz artık. Biz beraat edeceğiz. Sonuç itibariyle delillerin hiç birini dikkate almadan mütalaa okundu. Ama elde deliller var. Bu işte zimmet olmadığına dair, belgenin sahte olduğuna dair deliler var ama bunlar hiçbir şekilde dikkate alınmadan fezlekede ne yazıldıysa aynısı söylendi. Fatih Gürbüz davasında da Fatih Bey için 10-15 yıl gibi bir ceza istemişti. Sonrada beraat edildi. Bizde de böyle olacak. Çünkü savcılık makamı galiba… Hukuk ile siyaset iç içe geçerse elbette bu böyle olacak” ifadelerini kullandı.