ÖNCÜŞEHİR - Gaziemir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca, Öncüşehir TV’de ‘Öncü Siyaset’ programının konuğu oldu. Mevlüt Dağdeviren’in sorularını yanıtlayan Atmaca, önemli açıklamalarda bulundu.
“İZMİR PLANSIZ BİR ŞEHİR”
Kısa bir İzmir değerlendirmesi yapan Atmaca, “Bütün şehir yasasında önce 9 tane metropol ilçemiz vardı. Bunlardan birisi de Gaziemir’di. Havaalanı sebebiyle İzmir’in giriş kapılardan bir tanesi. Dolayısıyla İzmir’den bağımsız olarak düşünmek mümkün değil. İzmir’i düşünürken ilk aklımıza gelen kent kimliği olmalı. Fakat İzmir ile ilgili aklıma bir kimlik gelmiyor. İzmir tarım kenti midir, sanayi kenti midir, turizm kenti midir, ticaret kenti midir? Ben konumlandıramıyorum. İzmir’in bir defa kimliğini bulması gerekiyor. İzmir’in imar planları var ama İzmir plansız bir kent. Kazanmış bir kimliği yok ve plansız bir kent” ifadelerini kullandı.
“İZMİR’İN YÜKÜNÜ TAŞIMAK ZORUNDA KALIYOR”
İzmir’in trafik yükünü Akçay Caddesinin taşıdığını söyleyen Atmaca, “Gaziemir bu plansızlıktan inanılmaz derecede etkileniyor. Çünkü Gaziemir yarı bir yere oturtamazsınız, uzak çeperlerde yer alan bir ilçe değiliz. Yapılan planları eksiklikleriyle birlikte değerlendirdiğiniz zaman en önemli sorunumuz trafik. Akçay caddesinde bunu yaşıyoruz. Bütün İzmir’in yükünü bu cadde taşıyor. Fakat bunu söylediğimiz zaman alternatif yol profilleri açma şansımız da var. Bunu açmadığımız zaman da Akçay Caddesi tıkanıp kalıyor. Gaziemir’in yeşil mahallesi ve 9 Eylül mahallesinden alternatif yol seçenekleri var ancak Büyükşehir Belediyesi bu yo güzergahlarını açmadığı zaman akşam caddesi bütün İzmir’in yükünü taşımak zorunda kalıyor ve inanılmaz bir yoğunluk yaşanıyor” dedi.
“10 YILDIR PLANLARI YOK”
Gaziemir’in İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yeterli desteği göremediğini söyleyen Atmaca, “Gaziemir’in İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yeteri kadar desteği görmediğini düşünüyorum. CHP’li arkadaşlarımız sık sık bunu dile getiriyorlar; “İzmir merkezi hükümetten hak ettiği desteği almıyor.” Ben de bunu Gaziemir için söylüyorum. 3,5 yıldır görevdeyiz, bu süreç içerisinde Gaziemir’e Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi anlamda yapmış olduğu bir yatırım yok. Aktepe-Emrez bölgemiz 122 hektarlık alanı ve 10 bin bağımsız bölümlük kapasitesiyle İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm alanlarından bir tanesi. Fakat 10 yıldır planları yok” ifadelerini kullandı.
“İBB KENDİ BÜTÇESİNDEN KAYNAK AYIRAMADIĞI İÇİN…”
Aktepe Emrez’de yaşanan süreci aktaran Atmaca, “İzmir’deki kentsel dönüşüm alanlarının dayandığı yasla madde; 5393 sayılı belediye kanununun 73. Maddesi. Bu maddeye göre kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edildiler. Bu süreç içerisinde 2011 yılında belediye meclislerinde 2012 yılında da Bakan Kurulu’ndan onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlandı. Yayımlandıktan sonra da işlerliğini kazanmış durumda. Fakat bu 10 yıllık süreç içerisinde Aktepe Emrez bölgesinde kentsel dönüşüm adına yapılabilen 5 binlik ve binlik sadece 2 tane ada var. 2348 ve 2349 adaları. Burası da vatandaşın konutlarının olduğu yer değil, Milli Emlak’ın mülkiyetinden olan yerler, belediyeye rayiç bedel üzeriden devredilir hükmüne göre İBB’in 80 dönüm 12 milyon TL bedelle aldığı alan üzerinden yapılan iki tane imar adası. Bütün koparılan fırtına burada. Yakın dönemde İzmir modeli diye kentsel dönüşümde yen bir çığır açtık denildi. Kooperatifler kuruldu. İBB kendi bütçesinden kaynak ayıramadığı için bunu alternatif yollarla çözmeye çalışıyor… Kooperatifi yapacağı konutlar çoktan satıldı, parası alındı, yapımda kullanılacak. Gaziemir Cumhur İttifakı olarak Selahattin Şahin bile birlikte bunu yargıya taşıdık. Çünkü biz kanun karşısında hile olduğunu düşünüyoruz tabi buna mahkeme önünde hukukçularımız karar verecekler. Burada yapılan işlemin hukuksuz olduğunu düşünüyoruz da bunun destekler bir gelişme oldu. İkinci adada bu kadar övdükleri kooperatif modelini bir kenara bıraktılar, ihaleye çıktılar. Bize hep “siz kentsel dönüşüme karşı çıkıyorsunuz, kooperatifçiliğe karşı çıkıyordunuz” diyorlardı. Biz kentsel dönüşüme de kooperatifçiliğe de karşı değiliz. Biz sadece yapılan usulsüz işleme karşıyız. İstiyoruz ki, kooperatif yapılacaksa bölgenin halkıyla beraber yapılsın. Dışarında birileri gelip kooperatif yönetimine oturmasın” dedi.
“ARDA’NIN EGOSU ÇOK YÜKSEK”
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın egolu bir insan olduğunu ifade eden Atmaca, “Başkanın en büyük muhalifi kendisi. Nedeni de şu; başkan kendisiyle barışık bir insan değil, egosu çok yüksek, çevresindeki bizleri asla dinleme yönünde bir irade göstermiyor. Demokratik bir yönetim tarzı sergilemiyor. Bu da kendisine muhalefet olarak geri dönüyor. Eğer ortak akılla hareket etseydi, bizlerin fikirlerine önem verseydi bugün ki sorunların hiçbiri yaşanmazdı. Ben başkana da anlattım, orası halkın meclisi, bizi çok sayamazsınız. Belediye meclisi halkın yüzde 100’ünü temsil eder. Bütün partiler bir araya geldiği zaman halkın yüzde 100’ünü temsil eder. Ama belediye başkanı halkın yüzde 100’ünün oyuyla gelmemiştir. O yüzden belediye meclisini dikkate alacaksınız, söylenenleri can kulağıyla dinleyeceksiniz. Eğer bunu yapmazsanız bütün sorunlarla karşılaşmak kaçınılmaz. En son bir maraba tartışması yaşandı. Biz üzerimize bu kelimeyi hiç alınmadık. Ben sadece meclisin saygınlığı açısından konuştum. Sanırım Murat serin de meclisin saygınlığı açısından özür talep etti. Ağa maraba ilişkisinde ağa ne derse öyle olur ama sayın başkan ağalık yapma niyetindeyse bir defa sözünün geçeceği bir meclis bulması lazım. Bizim meclislerimizde Sayın başkanın kendi önergeleri geçmiyor” diye konuştu.
“SORUN İMAR SORUNU DEĞİL, MÜLKİYET SORUNU”
Sarnıç’ta yaşanan tapu sorununu anlatan Atmaca, “Sarnıç’taki yurttaşlarımız burada bir hisse satın alıyorlar. Sonrasında rızai taksim yapıyorlar ve Sarnıç beldesinde özel parselasyonla inşaatlarını yapmaya başlıyorlar. Belli bir süre sonra kadastro ve orman tespitlerine bölge şahıs mülkiyetinden çıkıyor ve vatandaşlarımız üzerindeki evleriyle işgalci duruma geliyorlar. Vatandaş para ödeyerek satın aldığı parselasyon üzerinde inşaat yaptığı evinde işgalci duruma geldi. Şimdi bunu satın almaya katlığında ise biliyorsunuz ki devlet ihalesiz iş yapmaz. Siz kendi binanızın olduğu arsayı satın almak istediğinizde ihaleye çıkılıyor. Türkiye’nin her tarafından bireyler ihaleye girecek, belki evinizin elden gitme durumu olabilecek. Sarnıç tapu probleminin özeti budur. Burada ki sorun imar sorunu değil, mülkiyet sorunu. Kadastro geçtiği zaman askıya Kaynaklar’da çıkıyor. Sarnıç’taki vatandaşlarında bundan haberi olmuyor. Askıdan indiğinde kesinleşmiş oluyor. İtiraz da edemiyorlar. Haberleri ecri misiller geldiği zaman oluyor. Bir şok yaşanıyor. Kendi arsanızda kendi binanızda olduğu yeri satın alamamanızın adı Sarnıç’taki tapu problemi” dedi.
“SARNIÇ’IN DOKTORA KONUSU OLACAK BİR YER”
Sarnıç bölgesinde birçok farklı sorunun olduğunu ifade eden Atmaca, “Sarnıç’ın doktora konusu olacak bir yer. Çok farklı problemleri var. Milli Emlak problemleri var, 2B arazileri var, 4706 sayılı kanun var, imar barışı var. En son da Sayın Vekilimiz Necip Nasır’ın katkılarıyla geliştirilen bir de rezerv alanı çözümü var. Çözüme yakınız. 2004-2006 döneminde 150 tane tapu hak sahiplerine verilmişti, şimdi de 502 tane daha tapu yollandı, vatandaşımız satın alma hakkına kavuştu. Şu anda da 250 daha geliyor” ifadelerini kullandı.