‘‘Avni Arbaş Heykeli’’nin açılışı, ‘XI. Uluslararası Foça Kültür Sanat ve Balıkçılık Festivali’’ kapsamında düzenlenen törenle yapıldı. Avni Arbaş Sokağı devamındaki Kalyoncu Kafe arkasında bulunan yeşil alanda tanzim edilen ‘‘Avni Arbaş Heykeli’’ açılışına, onur konuğu olarak davet edilen Avni Arbaş’ın kızı Sanatçı Zerrin Arbaş da katıldı.
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ‘‘Resim sanatının büyük ustası merhum Avni Arbaş, vefatından önceki son yıllarında ilçemizde bulundu. Büyük Ustaya olan saygımızı heykeliyle ifade etmek istedik’’dedi.
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, onur konuğu Zerrin Arbaş ve ‘‘Avni Arbaş Heykeli’’ni yapan sanatçı Eşber Karayalçın’a teşekkür plaketi sundu.
SANATA SAYGI
Heykel sanatçısı
Eşber Karayalçın’ın, krom-nikel ve korten çelik malzemeden yaptığı eser; Avni
Arbaş’ın kendi portresi ve resmettiği atlı figürlerden birinin 3 boyutlu
halinden oluşuyor.
AVNİ ARBAŞ
1919 yılında
İstanbul’da doğan büyük ressam. Türkiye’ye özgü yöresel motifleri resimde ilk
kullanan sanatçılardandır. Ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi’nde bitirdikten
sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Burada 1940-1946
arasında Fransız ressam Leopold Levy yönetiminde çalıştı. 1940’ta Beyoğlu
Matbuat Müdürlüğü’ndeki Liman Resim Sergisi’ni düzenleyen ve sonradan “Yeniler”
diye anılacak olan sanatçılar arasında yer aldı. Yeniler, 1928’deki “Müstakil
Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği” ve 1933’teki “D Grubu” gibi girişimlerin
genelde Batı sanatına dönük tutumlarından sonra, yöresel değerlere, Türk
toplumuna ve geleneklerine yönelişin ilk temsilcileriydi. Avni Arbaş 1947’de
Fransız Hükümeti’nin bursuyla Paris’e gitti. Oradaki ilk kişisel sergisini
1953’te açtı. Daha sonra Saint-Paul de Vence’ta, Paris’te, Antibes’de, New
York’ta, Torino’da ve Cenevre’de kişisel sergiler düzenledi. Paris’te soyut
resmi desteklemekle tanınan “Salon de Mai” galerisinin üyesi bulunan Avni
Arbaş, ayrıca Paris’teki yabancı ressamların oluşturduğu Paris Okulu’nun bir
sergisine katıldı. Yurt içinde de 1977-1982 arasında İstanbul ve Ankara’daki
çeşitli galerilerde yapıtlarını sergiledi.
Doğaya kendine özgü
bir bakışla yönelen Avni Arbaş, görüntünün anımsatıcı özelliklerinden yola
çıkarak resmine anlatımcı bir içerik kazandırır. Ancak anlatımcılığı, Alman
Dışavurumculuğunun (Ekspresyonizm) anlatımcılığına benzemez, yumuşak ve
duyguludur. Yapıtlarını, sıcak renklerin açık-koyu değerlerinin karşıtlığıyla
düzenler. Üçüncü boyutu vurgulanmadığı gibi, ayrıntı üstünde de fazla durmaz.
Sanat yaşamı boyunca resimlerindeki temel duyarlık değişmemiştir; Türkiye’ye
özgü yaşam motiflerine sevgisi ve figüre bağlılığı sürekli olmuştur.
Soyutlamaları, soyut ile figüratif resim arasındaki sınırda yer alır. Avni
Arbaş belirli bir akımın peşinden gitmemiş resimlerinde kişisel duyarlığını ön
planda tutmuş; ama çağdaş resmin gelişmelerini de göz ardı etmemiştir.
Türk resim sanatının büyük ustası Avni Arbaş, 2003 yılında Foça’daki evinde vefat etmiştir.