Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Milli Eğitim Bakanı Mahmut
Özer, İzmir Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda katıldığı programla 17 ilde 18
adalet mesleki eğitim merkezlerinin toplu açılışını gerçekleştirdi. Bakan Gül
açılış törenleri öncesi İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk ile birlikte
Foça Adliyesi’ni ziyaret etti. Foça Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Halis Kara ve
adliye personeliyle bir araya gelen Bakan Gül, bir süre istişarelerde
bulunduktan sonra buradan ayrılarak AK Parti Foça İlçe Başkanlığını ziyaret
etti. AK Parti Foça İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli ile buluşan Bakan Gül,
partililerle sohbet ettikten sonra açılışın yapılacağı İzmir Foça Açık Ceza
İnfaz Kurumuna geçti.
Törenin açılışında konuşan Ceza ve Tevkif Evleri Genel
Müdürü Yunus Alkaç, “Ceza ve güvenlik tedbirlerin infazı ile amaçlanan ceza
infaz kurumlarında ilk okuldan yüksek öğretime kültürel etkinliklerden iş ve meslek
kurslarına kadar bir çok alanda iyileştirme çalışmalarını titizlikle sürdürerek
bu çalışmaları arttırmaktayız. Cezaevine giren her bireyin topluma
kazandırılması bizim öncelikli hedefimizdir. Bugün itibariyle 18 adet mesleki
eğitim merkezimizin hazırlıkları tamamlandı. 12’sinin de hazırlıkları devam
etmektedir. 335 hükümlü eğitim ve öğretime devam etmektedir. Covid izinli
hükümlüler kurumlarına döndüklerinde bu sayı binlerle ifade edilecektir” diye
konuştu.
Projenin özellikle üretim ve istihdam amacıyla yararlı
olacağını söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza
Dağ, “Mesleki eğitim son dönemde hükümetimizin ciddi anlamda üzerinde durduğu
hem bugün hem de gelecek açısından önemli bir alan. Bu alanda bakanlığımız
bütün birimleriyle beraber çalışmalar ortaya koyuyorlar. Bir tarafta suç
işlemiş kişilerin topluma kazandırılması önemli bir çalışma. İkincisi ülkemizin
geldiği alan, korona virüs sonrası sonra yeni dünya düzeninde herkesin alın
terinin ve akıl terini ortaya koyabileceği çalışmaya ihtiyacı var. Bu işlerin
bu çalışmaların bugüne de yarına da çok ciddi faydası olacaktır. Yatırım,
üretim ve istihdam modeline de katkı sağlayacak bir çalışmadır” dedi.
Törende konuşan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise,
cezaevinde hükümlü bulunan vatandaşlar için projenin yararlı olacağına
inandığını söyledi.
“Mesleki eğitimde
atılan müdahaleler mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu”
AK Parti hükümetiyle beraber 28 Şubat uygulamalarından
kaynaklı travmaların ortadan kalktığını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Mahmut
Özer, “Mesleki eğitim Türkiye’de hak ettiği gündemi oluşturmaya başladı. Bundan
mutluluk duyuyoruz. Yıllardır Türkiye’de mesleki eğitimle ilgili özellikle 1999
yılındaki katsayı uygulaması, 28 Şubat uygulamasının imam hatip ve mesleki
eğitime yaşattığı travma uzun süre sürdü. 2021 yılında bu uygulamanın
kaldırılmasının ardından bakanlığımız mesleki eğitimin güçlendirilmesi için çok
önemli adımlar attı. Bugün mesleki eğitimle ilgili şikayet edilen konuların
çoğu o dönemin Türkiye’ye mirasıdır. Aranan elemanı bulamamak, yeterli
kapasitede eleman bulamamak o eğitim sistemine dışarıdan yapılan müdahalenin
ülkemize, eğitim sistemimize, işgücü piyasamıza ödetmiş olduğu çok ciddi bir
maliyettir. Allah’a şükür Milli Eğitim Bakanlığı bu travmanın üzerine gitti ve
hem imam hatipler toparlandı hem de mesleki eğitim geleceğin umudu oldu. Son
2-3 yıl içinde mesleki eğitimde atılan müdahaleler mesleki eğitimin ne kadar
önemli olduğunu ortaya koydu. Pandemi döneminde bunu gördük. O günleri bir
hatırlayın, ülkelerin maske bulmakta zorluk çektiği bir dönemdeydik. Mesleki
eğitimlerin üretim kapasitesini devreye sokarak, maskeden dezenfektana,
siperlikten solunum cihazlarına, tek kullanımlık tuluma hepsini üreten bir
mesleki eğitimle yüzleştik. Toplum da mesleki eğitimin ne kadar kritik olduğunu
gördü. Aslında bu süreç bize şunu gösterdi; Mesleki eğitim sadece işgücünün
eleman ihtiyacını karşılamakla kalmıyor aynı zamanda üretim kapasitesini
devreye sokarak devletin ve milletinin olağanüstü koşullarında her daim yanında
yer alıyor” dedi.
“2021 yılının ilk 10
ayında mesleki eğitim öğrencilerine 42 milyon TL pay dağıttık”
Mesleki eğitimlerin kara gün dostu olduğuna işaret eden
Bakan Özer, “Bir kara gün dostudur mesleki eğitim. Daha sonraki süreçlerde
mesleki eğitimlerdeki döner sermaye kapasitesinde ciddi artışlar sağlandı.
Yılda bir tane iki tane patent tescili alamayan mesleki eğitimler yılda 200’ün
üzerinde tescil almaya başladı. İnşallah 2022 yılında da bu tescili alınan
ürünlerle ilgili artık ticaretleşmesiyle ilgili süreç gerçekleşmiş olacak. Dün
itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı Ders Aletleri Yapım Merkezi ihracat belgesi
aldı. Artık mesleki eğitim öğrencilerinin ürünlerini dünyanın farklı
noktalarına ihracat etmeye başlayacağız. Cumhurbaşkanımız en son grup
konuşmasında mesleki eğitim üretim kapasitesini 2022 yılı için bir buçuk milyar
TL olarak kamuoyuna açıkladı. Şu anda biz yaklaşık 750-800 milyon TL bandında
üretime geldik. 2018 yılında 217 milyondu. 217 milyondan 800 milyonluk banda
geldik. İnşallah 2022 yılında bir buçuk milyarlık banda geleceğiz. Mesleki
eğitimdeki öğrencilerimizin üretim kapasitesi varken öğrencilerimiz de üretime
yaptıkları katkı kadar asgari ücret kadar da para alıyorlar. Şu anda 2021
yılının ilk 10 ayında mesleki eğitim öğrencilerine 42 milyon TL pay dağıttık.
Aynı zamanda meslek lisesi öğrencilerine de 102 milyonluk bir pay dağıttık.
2022 yılında bu paylar daha da artacak. Bir sonraki sene ise bir buçuk milyarı
tutturduğumuzda mesleki eğitimdeki öğrencilerimiz okurlarken, daha işgücü
piyasasına geçmemişken hem eğitimlerine devam edecek hem asgari ücret kadar
maaş alacak hem de ailelerine yardım edebilecekler” diye konuştu.
Bakan Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Çok önemli bir kanun
değişikliği 25 Aralık 2021 tarihi itibariyle yasalaştı. 3308 Sayılı Meslek
Eğitimi Kanunu. Mesleki eğitim merkezine giden öğrenciler haftada bir gün okula
gidiyorlar. Diğer günle işletmede beceri eğitimi alıyorlar. 3’üncü yılın
sonunda kalfa, 4’üncü yılın sonunda usta oluyorlar ve meslek lisesi diploması
hakkı daha önceden yoktu ama o hakkı verdik şimdi o diplomayı da alıyorlar.
Aynı zamanda iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı da sigortalanıyorlar.
Aslında hükümetimizin devletimizin desteği olan bir eğitim türü. İşgücü
piyasasının da aktif rol aldığı bir eğitim türü”
Mesleki eğitimlerde yaş sınırının olmadığının altını çizen
Bakan Özer, “En önemli noktalardan birisi mesleki eğitim merkezlerinde yaş
sınırlaması yok. Yani 30 yaşındaki bir vatandaşımız da mesleki eğitim
merkezinden yararlanabilir, 40 yaşındaki vatandaşımız da yararlanabilir. 3308
sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2 tane önemli iyileştirme
oldu. Birincisi mesleki eğitime devam eden öğrencilerin her ay almış olduğu
asgari ücretin 3’te 1’ini devlet tamamen üzerine aldı. Artık iş verenin hiçbir
yükümlülüğü yok. Tamamını devlet karşılıyor. İkinci en kritik nokta ise üçüncü
yılın sonunda kalfa olan mesleki eğitim merkezi öğrencilerimiz artık asgari
ücretin 3’te 1’i kadar değil yarısı kadar ücret alabilecekler. İşte aslında
bizim iş gücü piyasamızın en fazla ihtiyaç duyduğu şey mesleki eğitim
merkezlerinin kapasitesinin arttırılmasıdır. İnşallah bu iş gücü piyasasının
aradığı elamanları yetiştirmeyle ilgili hızlı bir şekilde kapasiteyi arttırıp,
gerçekten ‘artık aradığım elemanı bulamıyorum’ mazeretinin ortadan kalktığı
yeni bir döneme girmiş olacağız. Bugün açılışını yapmış olduğumuz şey bunun en
daha dramatik noktasıdır. Biz bir taraftan normal hayat içerisindeki mesleki
eğitim merkezi kapasitesini arttırmaya çalışırken, diğer taraftan Adalet
Bakanlığımız ile birlikte ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin
cezalarını ifa ederken bir taraftan da mesleki eğitim becerilerini geliştirip,
hem maddi destek kazanma hem zamanı verimli bir şekilde kullanma hem de
hükümlüğü sona erdikten sonra sosyal yaşama entegrasyonda çok kolay bir şekilde
iş gücü piyasasına geçişiyle ilgili bir mekanizma tesis ettik. Biz Milli Eğitim
Bakanlığı olarak sadece mesleki eğitimle değil okul öncesinde, kreşte,
psikolojik rehberlikte, orta okulda, lisede her şeyde Adalet Bakanlığımızın
talebini karşılamak için büyük bir keyifle destek olmaya devam edeceğiz.
İnşallah bugün 19 tane adalet mesleki eğitimin açılışını yapacağız. Şu anda 335
tane tutuklu oralarda mesleki eğitim almakta. 3308 Sayılı yasadaki
değişiklikten de bu süreçte arkadaşlarımız yararlanabilecekler” ifadelerini
kullandı.
“Bizim temel yaklaşımımız
infaz adaletini sağlamaktır”
Mesleki eğitime önem verdiklerini söyleyen Adalet Bakanı
Abdülhamit Gül, “Özellikle cezaevinde bulunan kişilerin de topluma entegrasyonu
anlamında çok önemli bir çalışma için bir aradayız. Bugün Sincan Adalet Eğitim
Merkezinden sonra 18 eğitim merkezini açıyoruz. Yani toplam 19 eğitim merkezini
Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte bu konuda ülkemizin hizmetine sunmuş
olacağız. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığımız ile çok önemli protokollerimiz
var. Bu konuda nerede olursa olsun eğitim konusunda her türlü destekleri
verdikleri için bundan sonra yapacağımız tüm çalışmalarda bu anlayışı
sürdüreceğiz. Gerçekten insana temas eden her insan hikayesine temas eden bir
realiteyi hep birlikte görüyoruz. Bizim de ilk ilahi emir ‘oku’ olarak
karşımıza çıkıyor. Okumak eğitimin hayatın neresinde olursa olsun en temel
düsturu olduğu da bir gerçektir. Bu çerçevede bizim temel yaklaşımımız infaz
adaletini sağlamaktır. Özellikle ceza infaz kurumlarında okur yazarlık
seferberliğine çok önemli destek veriyoruz. Burada yine Milli Eğitim Bakanlığı
ile ceza infaz kurumlarında özveriyle çalışan çok değerli personelimiz bu
konuda büyük bir gayret gösteriyor” dedi.
“İnfazın asıl amacı
da bu suçun tekrar işlenmemesi ve o kişilerin topluma faydalı bireyler
olmasıdır”
Bakan Gül, “İnfaz sonrasında da eğitimli ve topluma katkı
sağlayacak bireylerin topluma kazandırılması temel amacımız. Hangi cezayı
verirseniz verin bu ceza bir gün infaz edilir o kişi ceza infaz kurumundan
çıkacak ve topluma karışacaktır. Aileye, topluma ve sosyal hayata karışacaktır.
İstiyoruz ki bir daha o suçu tekrar etmeyerek toplum için bir tehdit
oluşturmayarak bilakis topluma faydalı yararlı bireyler olarak başta kendi
ailesine faydalı bireyler olması. İnfazın asıl amacı da bu suçun tekrar
işlenmemesi ve o kişilerin topluma faydalı bireyler olmasıdır. Bu kişi toplumla
bütünleşecek mi tüm çalışmalarımızı bu çerçevede ortaya koyuyoruz. Ceza infaz
kurumunun kapısından çıktı, ne halin varsa gör anlayışının ülkemize ve
toplumumuza hiçbir katkısı olmamaktadır. Özellikle bu çabalarımızın da çok
önemli meyvelerini almaya başladık. Bugün hükümlü ceza infaz kurumumuzdan
çıkarken bir altın bilezik koluna takarak çıkmakta. Bugün Foça açık cezaevinde
onlarca meslek sahibi olabilme imkanı vardır. Geçtiğimiz yıl 10 bin zeytin
ağacı bu açık ceza infaz kurumumuzda dikilmiş durumda. 28 bin zeytin ağacımız
var. Buradan zeytin toplanıyor. Yine et ve süt ürünleri burada üretiliyor. Hem
meslek sahibi oluyorlar. Hem bir kazanç elde ediyor. Ceza infaz kurumundan çıktıktan
sonra da topluma faydalı bir birey olma imkanına kavuşmuş oluyor. Bu ceza infaz
kurumumuzda yine 100 bin zeytin ağacı dikme hedefimiz vardı. Bunu da en kısa
sürede başaracaklar. Bu çerçevede topluma faydalı bir çalışmayı hep birlikte
burada icra ediyoruz” diye konuştu.
“Hükümlüler hangi
mesleği istiyorlarsa o eğitimler verilecek ve istihdam imkanına kavuşmuş
olacak”
Hükümlülerin istedikleri mesleği seçebileceklerini söyleyen Bakan Gül, “Sınıflarımızın okul sıralarından tutun süt ürünlerine, mobilyaya varıncaya kadar, sanayi ürünlerine varıncaya kadar hangi alanda meslek sahibi olmak isteniyorsa burada kalfalık, çıraklık, ustalık belgesi Milli Eğitim Bakanlığımızın da vermiş olduğu belgeyle ceza infaz kurumundan çıktığı anda çoluk çocuğuna evine ekmek götürecek bir meslek sahibi olabilmektedir. Bu çalışmalarımızı da ayrıca sürdürmeyi hedefliyoruz. Yine iş ve mesleki eğitime tabi tutulan bu kişilerin de mesleki yeterlilik sınavları yapılmaktadır. Böylece tahliye sonrası yaşamlarında da istihdamda çok önemli katkıda bulunuyoruz. Tüm bunlarla ilgili bizim amacımız suçun bir daha işlenmemesi ve kişi ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra evinde çoluğuna çocuğuna ekmek getiren bir meslek sahibi haline gelmesi. İş yurtları çalışmaları ve bunların yine zirveye çıkarak çalışmalar adalet mesleki eğitim merkezlerimizdir. Burada da meslek sahibi olacak hükümlüler hangi mesleği istiyorlarsa o eğitimler verilecek ve bu eğitimlerle birlikte meslek sahibi olarak istihdam imkanına kavuşmuş olacak” dedi.