Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bakanlıkta
düzenlenen "5 Aralık Dünya Toprak Günü" etkinliğine katıldı.
Toplantıda bulunanlara, "çocuklarını kaç yaşında
toprakla buluşturarak, tohum ya da fidan diktirdiklerini" soran
Pakdemirli, Bakan olur olmaz bu konudaki tespitini Milli Eğitim Bakanı Ziya
Selçuk'a ilettiğini söyledi. Pakdemirli, "Çocuklarımızı toprakla erken
yaşta buluşturmuyoruz. Mutlaka okullara, programlara bunları koymamız
gerekiyor. Erken yaşlarda çocuklarımızı toprakla buluşturmamız lazım. Ziraat
mühendisliği öğrencilerimizi de teorikte değil, pratikte, aynı tıbbiyedeki
intörn gibi sahaya sürmemiz gerekiyor. Aksi halde toprağı sevme konusunda
eksiklikler olabilir." diye konuştu.
"Evimde kompost yapıyorum"
Pakdemirli, evinin önünde, üzerinde "Lütfen çöp
atmayınız" yazan çöp bidonları bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Senelerdir evde çöplerimi kompost ediyorum. Sebze,
meyve atıklarını kompost edip sonradan toprağa veriyorum. Toprağa gerçekten
saygılı davranmamız lazım. Toprak bizim değil, gelecek nesillerden emanet
aldık. Bizim olmayan bir toprağa çok daha ihtimamla davranmamız lazım. 2017'de
doğan bir çocuğum var, bir de gelecek yıl doğacak bir evladım var. Önümüzdeki
yılları düşürerek toprakla, suyla, ormanla ilgili bu tedbir almamız
lazım."
Dünya Toprak Günü nedeniyle bu yılki sloganın "Toprak
Kirliliğine Çare Ol" olarak belirlendiğine işaret eden Pakdemirli,
"Bizler genellikle, toprakların günlük yaşamımızdaki rolünü görmezden
geliyoruz. Toprağı, sınırsız bir kaynak gibi kullanıyoruz. Birçoğumuz, binlerce
yılda oluşmuş toprakların, çok kısa sürede kaybedilmesinin ya da bozulmasının
sonuçlarını düşünmüyoruz. Toprağın önemine dikkati çekmek için söylüyorum,
artık Mars'ta tarım yapmaya odaklanmış bir dünyada yaşıyoruz." ifadesini
kullandı.
Pakdemirli, Türkiye'de küresel ısınma, yanlış gübreleme
ve erozyon gibi sebeplerle tarıma elverişli arazilerdeki azalmaya dikkati
çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye nüfusunun 2020 yılında 82 milyonu aşacağı
tahmin ediliyor. Bu, 2015'ten 2020 yılına kadar 5 milyonluk bir nüfus artışına
denk geliyor. Bu yeni nüfusun gıda ihtiyacı için yalnızca tahıl üretimi dikkate
alındığında bile 1 milyon ton üretim artışı gerekiyor. Bunun için ek 400 bin
hektar, yaklaşık 535 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım alanına ihtiyaç
duyulacak."
"Tarım dışı tahsisler azaldı"
Tarımsal alanların korunması için çıkarılan düzenlemelerle
655 bin hektar tarım alanının amaç dışı kullanımının engellendiğini ifade eden
Pakdemirli, "Böylece, tarım dışı tahsisler iki kat azalmış, yıllık 117 bin
hektardan 60 bin hektara gerilemiştir. Büyük ova tespit çalışmalarıyla son 2
yılda rakam 30 bin hektara düşmüştür. Bu yılın performansının daha iyi
olacağını düşünüyorum. 2003-2017 döneminde 5 milyon 700 bin hektar ve toplamda
6 milyon 100 bin hektar alanda toplulaştırma gerçekleştirdik. 7 milyon hektar
alanda 258 ovamızı tarımsal sit alanı ilan ettik. Koruma altına alınan ova
sayısını 2023 yılına kadar 300'e çıkarmayı hedefliyoruz."
değerlendirmesinde bulundu.
Pakdemirli, toprak etüt ve haritalama çalışmalarıyla 16
yılda 8 milyon 625 bin hektar alanda toprak sınıfları tespiti yapıldığını
belirterek, şunları kaydetti:
"Arazi kullanımı planlama çalışmaları yapıyoruz. Topoğrafya, iklim, bitki örtüsü, toprak derinliği gibi özelliklerine bakılarak, 4 milyon hektar alanda tarımsal arazi kullanım planlamaları yapıldı. İnşallah, erozyonla taşınan toprak miktarını, 2023'teki hedefimiz olan 130 milyon tonun altına indireceğiz. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlara sorumluluk düşmektedir. Toprak ve su 81 milyon vatandaşımızın tamamını ilgilendiren yenilenemeyen bir kaynaktır. Toplumda bu konuda farkındalık oluşturulması önemlidir."