Bakan Soylu, Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm
Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen Terörle Mücadele Şube Müdürleri
Değerlendirme Çalıştayı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu, salonda
doğrudan terör saldırısına maruz kalmış, çatışmaya girmiş onlarca arkadaşının
olduğunu söyledi.
“Büyümediler”
Almanya'da emniyet müdürlerinden oluşan bir toplantı
yapılsa, kendi yaşadıklarını yaşayan 10 kişi bulamayacaklarına değinen Bakan
Soylu, “Fransa'da da yoktur, İngiltere'de de yoktur. Bunları dünyada sadece biz
yaşadık. Hiçbir batılı ülkede çocuklar, kurşunlanmış ve yan yana dizilmiş
bebek, çocuk fotoğraflarını gazetede görerek büyümedi. Öyle bir fotoğrafın
üstünde, “Pınarcak'ta katliam: 29 ölü, Cevizdalı'nda baskın, 36 kişi öldürüldü”
diye manşetler okuyarak büyümedi. Köy baskını diye bir şeyi, belki en son
Ortaçağ'da yaşadılar, tarih kitaplarında okudular. Bunları biz yaşadık.
Bunlarla biz büyüdük. Bunun acısını, evlat acısını, kardeş acısını, insan
maliyetini, maddi manevi maliyetini biz çektik. Oysa biz kimseye bir şey
yapmamıştık. Kimsenin ülkesine, siyasal sistemine, işine gücüne karışmamıştık”
diye konuştu. Bakan Soylu, PKK'nın ilk eylemini gerçekleştirdiği 1984 yılında
İngiltere'nin milli gelirinin yüzde 5.5'ini askeri harcamalara ayırdığını
Türkiye'nin ise yüzde 3.6'sını ayırdıklarını hatırlattı.
“Türkiye'nin güvenlik
maliyeti”
Terörün hızlandığı 90'lı yıllarda, 1997'de, İngiltere yüzde
2.56'sını, Türkiye ise gelirinin yüzde 4.1'ini ayırdığını aktaran Bakan Soylu,
“Türkiye'nin en sıkıntılı, en zor, en problemli yıllarıydı. Buna rağmen bize
öyle bir deli gömleği giydirdiler ki hep kabahat bizde zannettik. Terörü ve
teröristi imal edip ülkemize saldılar ve bizim kabahatimiz olduğuna bizi
inandırdılar. Bu işle mücadele edenler “dış mihraklar” dediğinde ya alaya alıp
itibarsızlaştırdılar, ya da Eşref Bitlis Paşa gibi ve diğerleri gibi
susturdular. Konuşmalarımda bazen dikkatinizi çekmiş olabilir, “Türkiye'nin
güvenlik maliyeti” diye bir kavramı tarif etmeye çalışırım. Yaşananlara aslında
sadece bizim anlayışımızın sebep olduğuna, bizi ikna etmeye çalışan o sinsi
vesayet aklına karşı, kendimce bir itiraz ortaya koymaya çalışıyorum” dedi.
"İki ülkenin otoritesini
terör örgütü yok etti"
“Neymiş, “Yıllarca Türkiye niye geri kaldı”. Kıt
kaynaklarını kırk yıl terörle mücadeleye akıtırsan, elbette geri kalırsın”
diyen Bakan Soylu, “ Ülkenin doğusunu üretime, istihdama katamazsan,
kalkındıramazsan terörden dolayı yatırım yapamazsan elbette geri kalırsın.
Anarşi dönemleri dahil 50-60 yıldır ülkenin gençlerini, enerjisini, insanını,
teröre kurban verseydi, hiç merak etmeyin Fransa da geri kalırdı, İtalya'da
geri kalırdı, Hollanda da geri kalırdı, Amerika da geri kalırdı. Amerika'nın
senatosunu nasıl bastılar. Nasıl on yıllarca allayıp pulladıkları itibarını bir
gecede alt üst ettiler. Hemen ülkenin yanı başımızda iki ülkenin otoritesini
iki terör örgütü yok etti. PKK ve diğeri DEAŞ. Devletler buna direniş
gösteremedi. Halen gösteremiyorlar. Koalisyonlarla, istikrarsızlıkla,
darbelerle yıllarını harcasaydı, Almanya da İngiltere de geri kalırdı. Biz
vesayet derken, küresel güçler derken neyi kastettiğimizi biliyoruz. Bize ne
yapıldığını biliyoruz. Halen kendi köşe yazılarında dış mihraklar cümlesini
kelimelerini alaya alanlar, hafife alanlar ABD'den binlerce tırla bir terör
örgütüne Amerika'nın kendi vergileriyle bütçesiyle para ayrıldığını herhalde görmezden
geliyorlar” dedi.
“Kendilerine akıtılan
dolarların hesabını yapıyorlar"
Avrupa'nın bir çok ülkesinin terör örgüne lojistik
sağladığını, Avrupa'dan para toplanmasına seyirci kaldığını herhalde görmezden
geldiklerini dile getiren Soylu, “Amerika ve Batı, Avrupa'nın terörü
desteklediğini 50 yıl önce söylemiş olsaydık, bize yine kıs kıs gülerlerdi.
Kendi memleketini düşünmeyen gafiller, bu ülkenin nasıl özgür ve hür olduğunu
unutan o, zenginler kendi ülkesinin yarınlarını değil, talimat aldıkları efendilerinin
yarınlarına kefil olmuşlardır. Amerika'dan para aldılar Türkiye aleyhine yayın
yapan haindir. Bu gazetecide olsa haindir, bilim adamı da olsa haindir, bu bir
siyasi parti mensubu da olsa haindir. Hain oğlu haindir. Süslü püslü cümlelerle
oranın büyükelçilerinin talimatlarıyla iş yapanlar haindir. Bin yıl önce
haindir bin yıl sonrada haindir. Ne güzel ya, Batı'nın Amerika'dan
besleneceksin Türkiye'yi zehirlemek için elinden geleni ortaya koyacaksın,
pantolon almaya paran yok, yanında 100 kişi çalıştıracaksın utanmadan ülkenin
cumhurbaşkanına, ülkenin çalışan insanlarına gayret gösterenlerine, ülkesine
sadakatle bağlı olanlara çamur atacaksın, iftira atacaksın, sabahtan akşama
kadar onların kişiliklerine kimlikleriyle yaptıklarıyla uğraşacaksın. Biz neyle
karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Onları televizyonlarına çıkaracaklar.
Muhatap alacaklar. Onlara güç devşirecekler. Demokrasiyi içeriden öldürmek için
ellerinden gele bütün destekleri verecekler, ondan sonrada her biri Türkiye'nin
yarına ait martavallar okuyacaklar. Biz cumhuriyetin birinci asrını teslim alan
nesiliz, cumhuriyetin ikinci asrını teslim edecek nesiliz. Bizim büyük bir
sorumluluğumuz var. Biz bu ülke için her şeyi yapmaya hazırız. Her türlü fedai
canla her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Ama karşımızdakiler ülkemizin
hesabını değil, kendilerine akıtılan dolarların hesabını yapıyorlar. Aramızdaki
fark bu” ifadelerini kullandı.
“Bir çakıl taşı bile
koparamadılar"
Bakan Soylu, 15 Temmuz'u yapan da FETÖ'yü, PKK'yı,DEAŞ'ı
yıllardır besleyip büyütüp kollayan da, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da,
yaşanan kaosun müsebbibinin de aynı ülkeler, aynı zihniyet olduğunu kaydetti.
Bu fikrimizden, bulgularımızdan, bir an bile şüphe etmedik, söylemekten de
çekinmedik. Bu ülkenin sadece İçişleri Bakanlığının korucular dahil nüfusu,
İzlanda ülkesinden 1,5 kat fazladır. 2016 yılından beri polis akademisinde
verilen hizmet içi eğitim sayısı da 9.6 milyondur, Macaristan nüfusuyla hemen
hemen aynıdır. Bu ülkenin eş zamanlı olarak uğraştığı terör örgütü sayısı da,
uğraştığı örgütlerin tehdit kapasitesi de, bu ülkenin terörle mücadeleye
ayırdığı maddi ve beşeri kaynakta başka ülkelerde yoktur. Uğraştığımız ve
sindirdiğimiz örgütlerden sadece ikisi, DEAŞ ve PKK, güneyimizde Suriye ve
Irak'ta devlet otoritesini tamamen bitirdi, yeniden kurmaya çalışıyorlar.
Bizden bir tek çakıl taşı bile koparamadılar. Sürekli olarak terörle mücadelede
geldiğimiz noktayı tarif eden rakamları kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerine
yer verdi.
"Terörist sayısı
150'ye düştü
PKK'nın silahlı terörist sayısının Türkiye içinde 150'nin
altına düştüğünü kaydeden Bakan Süleyman Soylu, “Hiç şüpheniz olmasın, biz ipi
biraz gevşetirsek, mücadelede biraz rehavete kapılırsak, bunu çok değil, iki
ayda beş bin yaparlar, silah verirler, eleman verirler ve Allah göstermesin, bu
ülkeyi tekrar eskinin karanlık günlerine döndürürler. En büyük tehlike terörle
mücadelede kendimizi yeterli görmektir. Hiç şüpheniz olmasın dolarları ve
avroları ceplerinde bekliyorlar; silahlarını bu örgütlere ya hibe edecekler, ya
da uyuşturucudan ve insan ticaretinden kazandırdıkları paraya karşılık
satacaklar. Her türlü kazanmaya hazırlar. İşte onun için, “son terörist etkisiz
hale getirilinceye kadar” ifademizi sakın bir aforizma veya medyatik söylem
olarak görmeyin. Bunun bir anlamı var. Bir kişi kalsa bile, bunlar para
bulurlarsa, ortam bulurlarsa yeniden yapılanırlar. Uyuyan uyutulan terörist
hücreler kavramına dahi tahammülümüz söz konusu değildir” diye konuştu.
"Çocuk oyuncağı
değil"
“Biz FETÖ'ye niçin hala operasyon yapıyoruz” diyen Bakan
Soylu, “Bu sabah İzmir Merkezde yine arkadaşlarımız gecenin 01.00'ından
başlayarak büyük bir operasyon gerçekleştirdiler. Çünkü terör örgütleri
sabırlıdır. Beklerler ve beklerler. Kendilerini unuttururlar ve ardından hızlıca
organize olurlar. Çocuk oyuncağı ile uğraşmıyoruz. Bütün dünyanın baş edemediği
terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Etrafımızdaki terör örgütlerini batının
bütün devletlerinin desteklediğini, ABD'nin desteklediğini hep beraber
görüyoruz. Onun için sizlerin şehirdeki çalışmaları, hücre evlerini takip
etmeniz, etkisiz hale getirmeniz, bu örgütlerin adımlarını takip etmeniz, Bizim
için çok önemlidir. Biten terör örgütlerinin iki çırpınışı vardır. Birincisi;
cezaevlerindeki eski üyelerini hareketlendirmek isterler. İkincisi;
üniversitelerdeki gençlere ulaşmak isterler. Böylece bir yandan geçmişin terör
birikiminden istifade edip Örgütü canlı göstermeye, diğer yandan da gençleri
aralarına katıp geleceklerini kurtarmaya çalışırlar” açıklamasını yaptı.
"Bu yıl 51 kişi
dağa çıktı"
Terör örgütü 2014 ile 2015 yıllarında 5 bin 550 kişiyi dağa
çıkardığını kaydeden Soylu, yaklaşık 3-4 yıldır terör örgütüne katmaya
çalıştıkları kişi sayısının gittikçe azaldığının altını çizdi. Geçen yıl örgüte
katılan kişi sayısının 53, bu yıl ise 51 olduğunu kaydeden Bakan Süleyman
Soylu, “ Şimdi yeni bir tezgahı gündeme koymaya çalışıyorlar. 500 kişilik liste
yaptılar, yapan Murat Karayılan ve arkadaşları. Bu 500 kişilik listeyi
Türkiye'ye kendi yandaşlarına beraber kirli siyasi yolculuk yaptıklarına ve onları
tekrar 2022 yılında dağa kazandırmak için gönderiyorlar. Her şeyi takip
ediyoruz. Buradan teröristlere ve destekçilerine bir kez daha söylemek
istiyorum. Türkiye eski Türkiye değil, Allah'a yemin olsun ki kafanıza çökeriz,
size nefes aldırmayız. Bu ülkenin evlatlarının, çocuklarının yakasından düşün.
TBMM'ye girmekle terörist sıfatınız üzerinden kaybolmaz. Bunu biliyoruz, hangi
işbirliklerini yaptığınızı da biliyoruz. Teröre nasıl tabi olduğunuzu da
biliyoruz. Hangi ülkenin istihbaratına elemanlık yaptığınızı da biliyoruz. Bu
ülkenin huzurunu, kardeşliğini, barışını Amerika'nın Avrupa'nın uşaklarına
bozdurmayacağız. Bedeli ne olursa olsun. Bu ülke çok bedel ödedi, bu millet çok
bedel ödedi. Bizden sonraki gelen nesilde bedel ödemekten korkmazlar” dedi.
Tüm terör örgütlerinin bitme noktasında olduğunu yeniden
dirilme çabası içinde olduklarını işaret eden Bakan Süleyman Soylu, öğrenci
eylemi diye pazarladıkları eylemlerde 45-55 yaşında, örgüt iltisaklı tiplerin
çıkmasının tesadüf olmadığına değindi.
"Suriye, Irak'ın
kuzeyi orda olduğu sürece tetikte olmalıyız"
Terörle mücadelenin en zirvesinde olduklarını kaydeden Bakan
Soylu, “ Bu dönemde kimseye pabuç bırakmayacağız. Kendi yayın kanallarından
sürekli cezaevlerine çağrı yapmaları, orada bir huzursuzluk çıkarma çabaları
boşuna değildir. Bu tabloya baktığımızda, sol terör örgütlerini kırsalda
bitirdik diye rahatlamak mümkün olabilir mi? Suriye, Irak'ın kuzeyinin orada
durduğu sürece biz tetikte olmak zorundayız. Oraları temizlemedikçe,
hayallerindeki terör koridorunu hayallerinden söküp atmadıkça, bir daha
akıllarına getirebilecek bir anlayış bırakmadıkça terörle mücadelemiz bitmez”
diye konuştu.
"Siz bu ülkeyi
sahipsiz mi zannettiniz"
Terörle mücadeleyi sadece Türkiye'de yapmadıklarına değinen
Süleyman Soylu, “ Bizim terörle mücadele anlayışımız savunma sanayini yüzde
20'den yüzde 80'e kadar milli yerli oranına çıkarmaktır. Terörle mücadele
anlayışımız profesyonel askerlik, profesyonel bir yaklaşımdır. Bizim Terörle
mücadelemiz Yüksekova Havalimanı'ndadır, 81 vilayette olduğu gibi Doğu ev
Güneydoğu'nun her tarafına üniversitedir. Bizim terörle mücadelemiz, yoldur,
kalkınmadır, gelişmedir, çocuklarımızı öğretmenle buluşturmaktır, spor
salonlarıdır, insanların gece üçe dörde kadar terör örgütünden korkmadan,
çekinmeden, aileleriyle rahat şekilde yürüyebilmesi, hayatın tadını
çıkarabilmesidir. Biz bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Amerika'da,
Avrupa'da karşımızda olsa biz bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Cumhuriyetin ikinci asrına terörle ilgili gelecek nesillerimize bir tek kırıntı
bırakmayacağız. Siyaseti kendilerini bir koruma zırhı olarak görenlere
söylüyorum. İyi ya bizim evlatlarımız 20 yaşında, 25 yaşında kınalı kuzularımız
şehit olsunlar, bu ülke için mağaraya ölümü bile bile girsinler gazi olsunlar,
yanlarına gittiğimizde, 'Bakanım bana görev verin mücadeleye hazırım' sadakatle
bu ülkeye bağlı olsunlar. Sen 3 tane oy aldın diye, alacaksın diye terör
örgütünü işbirliğini siyaset üzerinden .Kendine meşruiyet alanından bir
meşruluk devşirmeye çalış, siz ne zannediyorsunuz. Siz bu ülkeyi sahipsiz mi
zannediyorsunuz. Sizin gibi Amerika, Avrupa'ya secde edenlerle mi bu ülke
yönetiyorlar, bu terörle mücadeleyi yapıyorlar. Allah'ın huzurundan başka
kimseye secde etmeyiz. Doğu ve Güney Doğu Anadolu'daki belediyelerden bunların
ekmeğini suyunu kestik. İlk fırsatta başka yere sızmaya çalıştılar. Şimdi kene
gibi, başka yere konmaya çalışacaklar. Orada da takip edeceğiz ve isimleri,
fraksiyonları ne olursa olsun, İster FETÖ ister PKK ister sol terör örgütü,
ister DEAŞ olsun, kesinlikle bu yapıların peşlerini bırakmayacağız. Ve emin
olun, 2022 yılı, terörle mücadelede nefes aldırmama yılı olacaktır. Anlayışımız
da hedefimiz de parolamızda bu olmalıdır” şeklinde konuştu. Bakan Soylu, 15
Temmuz sonrası terörle mücadelenin eskiye göre en karakteristik farkının,
ortaya koydukları stratejik yaklaşım olduğunun altını çizdi.
"Ciyak ciyak
bağıracaklar"
Bu çerçevede sadece eli silahlı teröristi yakalayıp mücadele
etmekle yetinmediklerini dile getiren Soylu, “ Kendi elimizi kolumuzu
bağlamadık. Meseleye geniş baktık. Terörün kaynağını ve beslendiği zemini
kurutmaya dönük bir anlayış ortaya koyduk. Terörle ve terörizmle mücadele
ettik. Bugün bazı çevrelerin, attığımız her adımda çıldırması boşuna değildir. Doğu
ve Güneydoğu'da terör iltisaklı belediyelere yaptığımız görevlendirmelerimiz,
bugün terörle mücadelede elde ettiğimiz kazanımların belkemiğidir. Dışarıdan
Suriye'den Kuzey Irak'tan tahkim edecekler, içeride belediyelerden tahkim
edecekler, gönderdikleri paraları yardım adı altında terör örgütlerine
aktaracaklar, Suriye'den aktaracaklar, Irak'ın kuzeyinden aktaracaklar.
Türkiye'nin içini istedikleri gibi istikrarsızlaştıracaklar. Yollarını kesince
de ciyak ciyak bağıracaklar. Hani Belçika'da İspanya'da ,İtalya'da
Yunanistan'da müsaade ette göreyim bakayım” dedi.
"Örgütün
ekmeğini kestik"
Hiçbir demokrasi kılıfıyla, demokrasiyi truva atı olarak
kullanıp bunu karalamaya çalışmalarının mümkün olmadığını ifade eden Bakan
Soylu,” Bu devlet, 2200 yıllık geleneği olan bir devlettir, biz enayi değiliz.
Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Üç beş tane belediye yönetimini ele geçirme
iştahıyla hareket edecek bir anlayışta değiliz. Bu ülkede belediye binalarının
içinden roketatarlar çıktı, kimse bunu tartışmadı. Belediye araçları bombalı
eylemde kullanıldı, kimse bunu tartışmadı. Çukur barikat eylemlerinde belediye
araçlarını terör örgütünün emrine verdiler, devletin güvenlik güçlerine karşı
kullandılar, kimse bunu tartışmadı. Doğu ve Güneydoğu'nun gençlerini kamplara
alıp terör eğitimi verdiler, niye bu tartışılmadı. Biz kanunun ve milletin bize
verdiği sorumluluğu biliyoruz. Örgütün ekmeğini kestik, operasyonlarımızı
arttırdık, kesintisiz operasyon stratejisine geçtik, hem terör örgütünü
bitirdik, hem de doğu ve Güneydoğu'da hayatın seyrini değiştirdik. Kimse kusura
bakmasın, bu ülkede eskiden tatil için Kars'a gitmek kimin aklına gelirdi?
Şimdi Doğu Ekspresi'nde yer bulamıyoruz, bu mudur yanlış olan? Hakkari'de
vatandaş kayak yapıyor, yarının küresel kış turizm merkezlerinden biri olacak,
bu mudur yanlış olan? Biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Bu kazanımlardan
sonra, kamu kurumları üzerinden terörün yeşertilmesine, can suyu verilmesine
fırsat vermeyiz. Almanya'da, İngiltere'de İtalya'da, İspanya'da Belçika'da kamu
kurumlarında yerel yönetimlerde, terörün t'si ile ilgili tek bir kişi istihdam
ederler mi? “ifadelerine yer verdi.
Soylu, kamu gücüyle, kamu kaynağı ile terörün tekrar
yeşertilmesine karşı hassas olunması gerektiğini işaret ederek, burada bir
irade koymak zorunda olduklarını belirtti.
Terörle mücadelede elde edilen başarılardan bahseden Soylu,
“2016'dan bugüne kadar sadece ikna yöntemiyle 1064 kişiyi dağdan indirdik.
Sadece 2021'de ikna ile teslim olan kişi sayısı 199, örgüte katılım ise
tarihinin en düşük sayısı olan 51'dir. Yani dağa katılanın 4 katını sadece ikna
ile, ailelerle görüşerek, sizlerin çabasıyla dağdan indirdik. Terör örgütünün
içinden ikna ile 199 kişiyi çekip aldık. 2020 yılında 248, 2021 yılında 183
terör eylemini oluşmadan engelledik. Bunların hiçbiri kolay işler değil.
Meydana gelen terör eylemleri, 2020- 2021 arasında yüzde 53 oranında azaldı.
2015'deki terör saldırıları 2 bin 933, şimdi 226. 2 bin 933 niteliği ile
226'nın niteliği de farklı. 226 sayısının büyük çoğunluğu sınır tacizlerinden
geliyor. Bambaşka bir tablo ortaya koyuyoruz. Bizim için önemli bir gösterge.
Dünyanın hangi ülkesine gidersek gidelim, bize nasıl yardımcı, destek olursunuz
katkı koyarsınız diye destek istiyorlar. Terör örgütü kendi içinde konuşamıyor.
Birbirine meramını anlatamıyor, talimat veremiyor. durumunu öğrenemiyor. Geri
zekalı Murat Karayılan geçenlerde bir konuşma yapıyor. 6 ay önce öldürdüğümüz
teröristin halen yaşadığının zannında, geri zekalı olduğu için, temas
kuramadığı için. Karayılan'ın canını alacağız. Sadece senin değil seni
destekleyenlerin de alacağız. Türkiye'de o gün çok az bir kesim üzülecek ama
Türkiye'nin tamamı sevinecek. Üzülecek olanların bir kısmı mecliste ve onların
destekçileridir” dedi.
Terör örgütünün telsiz kestirmelerinin 2016'da 14 bin 582
olduğunu kaydeden Bakan Soylu, bu sayının 2021'de 153'e kadar düştüğüne dikkat
çekti.
"10 bin 850
operasyon"
Soylu, 15 Nisan-1 Ekim 2021 arasında 9 bin 630 ilkbahar yaz
operasyonu planlamalarına rağmen, bunun üstüne çıktıklarını ve 10 bin 850 operasyon
gerçekleştirdiklerini kaydetti. Bakan Soylu, 2014'ü sıfır kabul edersek, doğu
ve Güneydoğu'da 2021'e kadar terör örgütünün eylemselliği yüzde 95,76 azalırken
aynı periyotta lisanslı sporcu sayısı yüzde 139,8; üniversitedeki öğrenci
sayısı yüzde 103.8; tıp fakültesini kazanan öğrenci sayısı yüzde 98.7; ticaret
sicile kayıtlı üye sayısı yüzde 91.78 arttığını bildirdi.
"Son beş yıl
içinde bin 64 terörist teslim oldu"
Sadece can kaybını engellemediklerini aynı zamanda, bu
ülkenin geleceğinin önüne koyulan engelleri de kaldırdıklarını vurgulayan Bakan
Süleyman Soylu, “199'u 2021 yılında olmak üzere, 2016 yılından bu yana ikna
yoluyla teslim olanların sayısı toplam bin 64'tür. Burada sayıdan çok daha
önemli süreç söz konusudur. Bunların içinde, örgüte katılım süresi çok kısa
olan da var, 5 yıl olan da var, 20 yıl olan da var. Uzun yıllar boyunca terör
örgütü içinde faaliyet gösteren, neredeyse dağlarda büyümüş örgüt üyeleri var.
Bu insanların bile artık örgütten ayrılması, bir şeylerin değiştiğine
işarettir. Türkiye eskiden de terörle mücadele ediyordu. Bizden önce bu
görevleri yapan arkadaşlarımız, büyük fedakarlıklar yaptılar. Ama bu dönemde
elde edilen sonuçlar, bu işin karakterinin değiştiğine dair işaretler
vermektedir” ifadelerini kullandı.
"Diyarbakır
anneleri PKK'nın ipini çekti"
Diyarbakır annelerinin eyleminin verdiği mesajın, çok derin
bir mesaj olduğuna değinen Bakan Süleyman Soylu, “Birileri görmezden gelmeye çalışsa
da Diyarbakır aileleri PKK'nın ipini çekmiştir. Cenab-ı Allah'a çok şükür, 31
Aralık 2016 Reina saldırısından beri, şehirlerimizde terör anlamında bir sorun
yaşanmadı. Bu sizin emeğinizdir, sizin alın terinizdir, sizin cesaretinizdir.
Allah sizlerden, şehitlerimizden, gazilerimizden razı olsun, sizlere
minnettarız ve müteşekkiriz. Elimizde önemli fırsatlar var. Savunma sanayiinde
geldiğimiz nokta bir fırsattır. Dijital teknolojilerde geldiğimiz nokta bir
fırsattır. İçişleri bakanlığı çatısı altında göçten, nüfusa, jandarmadan sahil
güvenliğe kadar pek çok önemli birimin, bu kadar büyük bir bilgi, veri, tecrübe
ve operasyonel kapasitenin bir arada olması bir fırsattır. Allah razı olsun,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, bu meseledeki vizyonu,
bizim için bir fırsattır. Terörle mücadelenin yanına terörizmle mücadeleyi
koyan insandır. Terörü kaynağında yok etmeyi öngören, bu konuda önemli bir
kararlılık ortaya koyan insandır. Bütün bunları bir daha bir araya
getiremeyebiliriz. Onun için var gücümüzle bu meseleye asılmak, terörün tüm
kırıntılarına kadar mücadele etmek durumundayız” diye konuştu.
"2022 yılında 3
tehdide dikkat çekti"
Bakan Soylu, 2022 yılı içindeki tehditlerden ise şöyle
bahsetti: “PKK'nın hemen Ağrı'nın ötesinde oluşturduğu karargahtır, gözümüz
kulağımız, zihnimiz, ve aklımız orda olacaktır. Kuzey Irak ve Suriye, Nusaybin,
Kızıltepe aynı zamanda Şırnak Bestler Dereler bölgesi, Cizre'nin karşısı,
Hatay'ın karşısından Türkiye'ye; bir mühimmat, iki patlayıcı, üç terörist sızdırmalar
olacaktır. 2022 yılındaki diğer tehdidimiz terör örgütünün şehir içi
yapılanmalarıdır. Mağaralarından fare gibi çıkamayan teröristlerin inini, şehir
içi yapılanmalarla takip etmeye çalışmaktadır. En son Şırnak Cizre'de
yaşadığımız hadise tamamen bunun önemli bir benzeridir. Özellikle
kahramanlarımıza yönelik, Doğu ve Güney Doğu Anadolu şehirlerinde orayı
terörize etmeye çalışıyorlar. Milletimizin orada kendine gelen güvenini yeniden
endişeye sevk etmeye yönelik bir anlayışı gerçekleştirmek isteyeceklerdir. Aman
vermeyeceksiniz, acımayacaksınız. Kimsenin lafına ve sözüne bakmayacaksınız”.
Soylu, 2023 yılında hedeflerinin terörsüz bir Türkiye
olduğunu sözlerine ekledi.
Bakan Soylu, konuşmasının ardından emniyet müdürleri ve protokolle hatıra fotoğrafı çektirdi.