ÖNCÜŞEHİR - Can Radyo Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Kafalı ve İzmir Kent Haber Yönetim Kurulu Başkanı Mikail Karadaş, Öncüşehir TV’de ‘Basın Meclisi’ programının konuğu oldu. Deneyimli gazeteciler, Öncüşehir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt Dağdeviren moderatörlüğünde kentin gündemini değerlenirdiler.
KARADAŞ: NE ÇALILAR TEMİZLENMİŞ, NE ARALAMA YAPILMIŞ
Programda ilk olarak son günlerde artan orman yangınlarını ele alan gazeteciler, alınması gereken önlemlere dikkat çektiler. Mikail Karadaş, ise Orman Genel Müdürlüğü bürokratlarını eleştirerek, “Orman yangınları bir süredir memleketin en büyük sorunlarından... Orman yangınları ile ilgili bir şehir efsanesi var; ormanlar yanacak yerine başka şeyler yapılacak. Bu çok inandırıcı değil. Tabi ki yanar yanmaz orada bir toprak rehabilitesi yapılıyor. Ama fidanları da hemen ertesi gün dikmiyorlar. Bundan iki yıl evvel yerine yapılar yapılacak diye iftira atılan yerler bugün büyük oranda yeşillendirildi. Orman yangınları ile ilgili bence başka bir hikaye var. Orman kurumu, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kurumlarından birisi. Orman işletmeleri, kendi döner sermayesi, bütçesi ve yetişmiş personeli vardır. Çünkü biz ülke olarak da tarıma, ağaca kültür olarak da ekonomi olarak da hakim bir milletiz. Buna rağmen yanan ormanlara gidin bakın; ne bir temizlik yapılmış, ne çalılar temizlenmiş, ne aralama yapılmış. Orman Genel Müdürlüğü işletme ve döner sermeye dışında rehabilite konusunda yeterli önlemleri almamıştır” dedi.
KAFALI: ORMAN KÖYLÜSÜNÜ DESTEKLEMEK LAZIM
Kafalı ise, “Yolun kenarında çıkan yangınlar çok çabuk söndürülüyor. Ben mesela aracımla yanan bir yerden geçersem müdahale etmek için duruyorum ama iç alanlarda olan yangınlar çok başka. Bu nasıl önlenebilir? Bölgenin insan profiliyle alakalı bir şey bu. Yanan alanlara kim bilerek ve isteyerek gidebilir, o bölgenin insanı yapıyor bunu. Nitekim de ortaya çıkıyor. Jandarma bir çalışma yapabilir, insanları bilinçlendirme ve takip etmek anlamında… Bölge halkını bu anlamda rehabilite edebilirsek durum çok fazla değişir. Bence köylü bu işin altından kalkabilir, yeter ki rehabilite edilsin ve desteklensin” ifadelerini kullandı.
KARADAŞ KONUŞULAN İSİMLERİ AÇIKLADI
Basın Meclisinin ikinci konusu ise Menderes Belediye Başkanvekili seçimleri oldu. Menderes’te yaşanan süreç hakkında açıklamalarda bulunan Karadaş, “Geçtiğimiz günlerde CHP’nin kurmayları, Menderes Belediyesi’nde bir toplantı yaptılar. Ardından bütün meclis üyeleriyle tek tek görüştüler, “Nasıl fire vermeyiz” diye. Meclis üyelerinin tamamı da, “bu iş bizim namus meselemizdir, fire vermeyeceğiz” gibi bir söylemde bulunmuşlar. Aynı gün görüştüğümüz ilçedeki bazı yöneticileri de,“CHP eğer ki örgütün sesine kulak vermezse örgütünde bir karşı duruşu olacaktır” diye bize bir bilgi geldi. Konuşulan 3 isim var; Mustafa Akın, Erkan Özkan, Fatma Ekicioğlu” şeklinde konuştu.
KAFALI: AK PARTİ ‘BİZ ADAY ÇIKARMIYORUZ’ DEMELİ
AK Parti’nin seçimle alamadığı yerleri başka yöntemlerle almaya çalıştığını savunan Kafalı ise “Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar diye bir söz var. AK Parti bir gelenek başlattı, seçilmiş belediye başkanlarını ağlata ağlata görevden alma veya istifaya zorlama. Hep derim; bir mesele varsa bu çözülsün. Menderes’teki daha kesinleşmiş bir yargı sonucu yok. Mustafa Kayalar hakkında bir yargı kararı yok, soruşturma aşamasında. Yargılanmaya başladığında seçim zamanı gelir neredeyse. Siz Sayıştay raporlarında her şeyi almışsınız, her türlü raporları elinizde. Mustafa Kayalar hangi delili karartacakta siz bunu görevden aldınız? Seçimle alamadığın yeri böyle oyunlarla alamazsın. CHP’nin 15, AK Parti’nin 9 meclis üyesi var. Eğer meclis üyelerinin belirlenmesi konusunda gerçekten örgütten gelmiş, vatandaşa hesap vermek zorunda olan, bölge halkının tanıdığı isimler meclise yazılmışsa sorun yok. Ki bu iş bittikten sonra o adamlar sokağa çıkacak. Tanınmayan, bilinmeyen bir insanı meclis üyesi yaparsan o adam her şeyi yapabilir. 15’e 9 şimdi. İsterse 20’ye 9 olsun. Eğer meclis üyelerini bu şekilde belirlememişsen panik olursun. Ben belediye meclis üyesiyim. Ben diyorum ki; parti eğitimi verilmesi lazım. Bu kaosu yaratan kimlerse sorumlular onlar. Ben AK Parti’nin yerinde olsam; 9 kişiyi meclise sokabilmiş bir parti olarak halkın iradesine karşı gelmiyorum diyerek adayım yoktur derdim. Çünkü burayı CHP almış. Benim adayım yoktur demek zorunda. Gerçekten bu ülkede “adaletli, demokrasiye inan bir siyaset yapıyoruz” diyen ve “halkın iradesine biz asla karşı durmuyoruz” diyen bir iktidar varsa aday göstermemeli. Eğer AK Pati bu seçimde aday gösterirse, bu yargı kararı da Sayıştay raporu da soruşturma savcısı da herkes bu potaya girecek. Burayı almak için sandıkla alamadığını yargıyı kullanarak, saha oyunlarıyla almış pozisyonuna girecek. Bu böyle olmasın, bizim imajımız bozulmasın diyorsa bunu yapmamalı. Buradan bunun için AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'ye sesleniyorum” dedi.