Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – Efes Selçuk Belediyesi’nin Mart ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Konferans ve Toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu idaresinde gerçekleşen oturumunda gündeminde ilçe sınırlarında yapılacak yapılaşmalarında inceleme süreçlerinin sıkılaşmasına yönelik önerge vardı.
Meclis oturumuna toplamda 5 meclis üyesi bulunan Cumhur İttifakı’ndan sadece Sadık Demircan’ın katılması ise dikkat çekti.
SENGEL: GÖNÜL İSTERDİ BÜTÜN MECLİSİN TAMAMI OLSUN AMA…
Meclis açılışında konuşan Başkan Sengel, “Bugün ‘Selçuk’ta deprem riskleri ve binaların mevcut durum analizi nasıl yapılır?’ onu konuşacağız. Gönül isterdi ki meclisin tamamı olsun. Çünkü bahsettiğimiz yer Selçuk ilçesi, bahsettiğimiz mevzu gördüğümüz, yaşadığımız ve çok da inanılmaz büyük kayıplar verdiğimiz deprem konusu. Biz de olmayacağının garantisi maalesef ki yok ve bunları başta meclis üyelerimizle paylaşmak istedik. Önümüzdeki hafta bir değişiklik olmazsa semineri verecek olan hocalarımızla bütün halka açık bir bilgilendirme toplantısı olacak. Ama biz ilk olarak meclisimizde anlatacağız. Tahmin ettik ki tüm meclis üyeleri katılır ama olsun, katılanlara teşekkür ederim. Buna kıymet verenler şu an bu salondalar” ifadelerini kullandı.
SELÇUK’TAKİ YAPILAŞMALAR İÇİN 7 MADDELİK ÖNERGE
İlçe sınırlarında yapılacak yapılaşmalarında inceleme süreçlerinin sıkılaşmasına yönelik önerge meclis gündemine geldi. İmar Komisyonu, Hukuk Komisyonu ile Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından incelenen ilgili önerge sonrası yapılaşmada belediyenin sorumluluğu artarken, 7 madde ile şekillendirilen ve meclis üyelerince kabul edilen önerge de dikkat çekici maddelere yer verildi.
Maddelerde şu ifadeler yer aldı; Ruhsata esas olarak yapılan zemin etütlerinde arazi çalışması sırasında numune alma aşamasından önce Belediyemize bilgi verilmesi ve Belediyemizce bu iş için görevlendirilecek bir Teknik Personel ile zemin etüdüne refakat edilmesi.
“18.03.2018 tarih ve 30364 sayılı Resmi gazetede yayınlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği” nin eki “Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı İçin Esaslar”da işaret edilen standartlara uygun olarak, deprem etkisini karşılayacak betonarme elemanların tasarımında en düşük C30 sınıfı beton kullanılması.
Kalıp ve donatı imalatı Şantiye Şefi sorumluluğunda yapılıp Yapı Denetim Kuruluşunca (Yapı Denetim Kanunu Kapsamında olmayan ruhsatlarda Fenni Mesulünce) denetlendikten sonra ilgilisinin idareye başvurusuna istinaden Yapı Denetim Kuruluşu adına bir denetçi veya Şantiye Şefi ile birlikte Belediye adına bir Teknik Personel ile yerinde proje ile birlikte beton dökümü öncesinde kontrol yapılması.
Beton dökümü sırasında fazladan en az 2 (iki) takım şahit beton numunesi şantiye ortamında tutulacak ve betonarme elamanlara şantiye ortamında uygulanan kür işlemi uygulanması ve 7 ve 28 günlük numuneler ile birlikte bunlar kırılarak sonucu Belediyeye dilekçe ekinde iletilmesi. Şahit numunelerin değerleri yeterli olmaması durumunda inşai faaliyetler durdurularak karot numunesi alınması.
Beton sertleşmeye başlar başlamaz su ile kür edilmelidir. Kür süresi en az 4-7 gün olmalıdır. Beton yüzeyi devamlı nemli kalacak şekilde farklı metotlar ile kür yapılabilir. Beton dökümünün bitiminden takriben 12 saat sonra kür işlemine başlanmalıdır. Bu süreler zarfında günde en az iki defa sabah erken saatlerde ve akşam güneş batımı saatlerinde sulama yapılarak betonun nem ve rutubeti korunarak betonun korunması sağlanmalıdır.
Betonun bakımının yapılıp tüm betonarme elamanlarda kalıp alma işlemlerinin “Bina İnşaatlarında Kullanılacak Ahşap Ve Metal Esaslı Kalıpların Ve Taşıyıcı Kalıp İskelelerinin Tasarım, Hesap Ve Yapım Esasları Hakkında Tebliğ“de belirtildiği şekliyle tamamlanmasından sonra ilgilisinin idareye başvurusuna istinaden Yapı Denetim Kuruluşu adına bir denetçi veya Şantiye Şefi ile birlikte Belediye adına bir Teknik Personel ile yerinde betonarme elemanlarda proje ile birlikte kontrol yapılarak betonun uygun bir şekilde yerleştiği ve bakımının yapıldığı tespit edilmesi. Uygulamada herhangi bir olumsuz bulguya rastlanması durumunda inşai faaliyetin devam etmesine izin verilmemesi ve gerekli tetkik ve tedbirlerin alınmasının sağlanması. Uygulamada herhangi bir olumsuz bulguya rastlanmaması duvar imalatı ve benzeri elemanların imalatına geçilmesi.
Tüm katlar için veya her kat için ayrı ayrı olacak şekilde tesisat işlemlerinin tamamlanması ve sıvaya hazır hale gelmesi sonrasında taşıyıcı elemanlara herhangi bir zarar verilip verilmediği hususunun tespit edilebilmesi adına ilgilisinin idareye başvurusuna istinaden Yapı Denetim Kuruluşu adına bir denetçi veya Şantiye Şefi ile birlikte Belediye adına bir Teknik Personel ile yerinde proje ile birlikte kontrol yapılması.
Selçuk ilçe sınırları dahilindeki tüm yapıların yapı kullanma belgesini takiben 5 yıllık periyotlarla taşıyıcı sistemine müdahale bulunup bulunmadığı yönünde projesi ile uygunluğunun kontrol edilmesi” önerisi oy birliğiyle kabul edildi.
“MEVZUATIN AÇIĞINI KAPATMAK TBMM DEĞİL DE BİZE DÜŞTÜ, NE YAZIK”
Önergenin gelecek hafta da İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme geleceğini belirten Sengel, “Bize denecek ki, “Merhaba ama TBMM’de geçen hükümetin öngördüğü bu yönetmelik ve mevzuatlar işe yaramadığının kanıtını 11 ilde yaşadık Onun için yerel yönetimde biz devreye giriyoruz.” Kendi ilçemizde biz devreye dedik. Büyükşehir’de biz devreye giriyoruz diyor mevzuatların yetersizliğinden. Zeminlerde, sıvılaşma riski yüksek zeminlerde kat adeti 5 veya fazla olan binalarda bodrum kat yapılması zorunluluğu getirilecek. Yine hastaneler, dispanserler, itfaiyeler, binalar kamu eliyle yapılmış olanlar dahil olarak da 3 kat üzeriyse sismik izolatörlerin yapılması zorunluluğu getirilecek. Sismik izolatör olmayana ruhsat verilmeyecek artık. 10 kat ve üzeri içinse ilgili meslek odaları ve ilçe belediye temsilcileri aracılığıyla yapılacak olan kurullar oluşturulacak. Ciddi eksiklik ve aksaklık olduğu için mevzuatın açığını kapatmak TBMM değil de bize düştü, ne yazık” dedi.
“MÜHÜRLEMELER VE KAPATMALAR OLABİLİR”
Önerge doğrultusundan bazı mühürlemeler ve kapatmaların olabileceğini ifade eden Sengel, “Yapı kullanma belgesini alan inşaat üzerinde 5 yıl boyunca her alanın evi, iş yeri ve binaların hepsi kontrol altına alınacak taşıyıcı sistemlerde sıkıntı var mı diye. Herkesin kafasını kurcalayan, bakılmasına rağmen tekrardan bakmak adına bütün büyük süper marketlerin taşıyıcı kolon sistemleri kontrole ediliyor. Mühürlemeler ve kapatmalar olabilir. Haberiniz olsun. Bundan sonra sistem bu şekilde devam edecek” şeklinde konuştu.
MEVCUT YAPI BİLGİLENDİRMESİ YAPILDI
Meclis sonunda ise Selçuk’ta deprem riskleri ve binaların mevcut durum analizleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
“SELÇUK’TA SADECE 3 BİNA TALEPTE BULUNMUŞ”
İzBB tarafından kullanıma başlayan yapı durum analizi ile ilgili konuşan Başkan Sengel, “İzBB’nin yaptığı bina yapı durum tespiti bütün kat maliklerinin oy birliğiyle tapusunu vermek şartını istiyorlar. Bir protokol yapacaklar 30 ilçeyle beraber. Dijital arşiv talepleri olacak. Burada yapılan müracaatlar İzBB tarafından görülecek. Bütün binaların projeleri İzBB’nin bu birimi tarafından her an ulaşabilecekler şekilde ellerinde olacak. Heyetler şeklinde gelip binalara bakılacak, incelemeler olacak. Bir yapı denetim şirketiyle anlaşılmış. Yapı denetim firmasına yüzde 50 olarak ödüyorsunuz. Ondan sonrada bir sonuç çıkıyor. Çıkan sonuçta size tebliğ ediliyor, bu tebliğde ne olduğu ortaya çıkıyor. Bu noktanın devamında çıkan da tamamen mesuliyet o tarafta kalıyor. Yapı durumu tespitinde şu anda Selçuk’ta sadece 3 bina talepte bulunmuş. Buna dair protokolümüzle beraber istenebilecek evrakların hepsinin yüklenmesi zorunlu. Sonra rapor mevzusunu çıkartılıyor. İncelemeler yapılıyor. Denetleme sonucunda ilçe belediyelerine gereğini yap diye karşı karşıya kalacağız. İşlemleri de ona göre devam ettireceğiz. Mikro bölgeleme etüt çalışması İzBB’de devam ediyor. Bayraklı ve metropoller bittikten sonra ilçelere gelecekler. Bu işi hızlandırmak adına böyle bir sistemde bulundular” dedi.
“ZEMİNİMİZİN SIVI OLMASI BİR DEZAVANTAJ”
Selçuk’ta yapı sıvılaşması olduğunu ifade eden Sengel, “İzBB ile uzun süreden beri bir çalışmamız var. Bayraklı depreminden sonra mikro bölgeleme etüt çalışmaları başladı. Bayraklı’daki yapıların hepsinin tek tek kimlikleri çıktı. Bu noktalarla birlikte şu anda Bornova’dalar. Etapları nüfusun çoğunluğu merkezde olduğu için merkezde. Bizde kat sayısının yüksek olması bir avantaj, önemli bir avantaj. Ama zeminimiz sıvı, bu da dezavantaj. Böyle handikaplar durularımız hasıl. Bizim AKUT’la yaptığımız sözleşme 2 yıl oldu, çabuk unuttuğumuz için… AKUT ilgili eğitim çağrısında bulunduk, 3 veya 4 kişi katıldı. Yine yaptık yakın zamanda salon doldu… Araç ve iş makinelerin envanteri Büyükşehir’e teslim edildi. Bütün kepçe operatörleri, greyder kullanıcıları, ellerindeki cihazlar olmak üzere bunun envanter çalışması yokmuş. İzmir afet risk vakfı da kurulacak bu sistemlerin hepsi yerine getirilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bazında her yere röportör gitti. Bunlar teknik personeldi. Gözlemsel olarak binalara baktılar. Sonrasında da bu binalara ilişkin olarak bunların riskli yapı veya orta hasarlı deyip tespit ettikleri olmuş. Bunlara dair bütün herkese de tebligatlar belediye aracılığıyla yapılır. Orta hasarlılar dava açtılar, davalarda devam ediyor. Davalar devam ederken keşfete devam edecekler. Davalar kabul edilmediyse bundan sonra yapılabilecek bir şey görülmüyor. Kabul edilmediyse zaten artık kesinleşti. Bundan sonra maliklerin yapması gerekenler geliyor. Bunlar yapılırken performans analizi ve şirkete gidip başvurmak önemli. Bizlik bir durum yok. 29 ilçeyle de görüştüm, “bizlik bir durum yok kendileri yaptıysa onlar yapsınlar” dendi. Benim eşimin de var, yapacak bir şey yok. Yıkılıp yerine yenisi yapılacak.
“İMAR AFFI DENİLEN İLLET YÜZÜNDEN…”
Deprem bölgesindeki izlenimleri üzerinden imar affını eleştiren Sengel, “Akıl almaz bir şey var. En son Hatay’daydım. Akıl alabilecek bir durum değil. Kimi binalar 2000 sonrası belli. Öyle binalar da var. İmar affı denen illet yüzünden bizim ilçemizde de olmak üzere kaçak yapı yapan yer çok oldu. Çünkü yapıyorsunuz sonra imar affına giriyorsunuz. Çok oldu, gidip mühürlendiğimiz, mühürlediğimizde kaçak yapıların hepsini gösterip, seçim yaklaşıyor imar affı gelecek olan diyenler vardı. İmar affının ne kadar zararlı olduğunu ve canı yok ettiğini ifade ettik defalarca. Bunu önce millete alkışlattılar, sonra paralarını aldılar, sonra da öldürdüler. Kıssadan hisse. Bundan sonra herkes şuna bakacak; canım mı, malım mı? Biz de buna bakacağız. Konuşacak ağlayacak bir şey yok; can mı mal mı? Hala daha toplanmayan cesetler var, naaşını aldı diye sevinenler var. Kokudan kentte dolaşamıyorsunuz. İnsanları sabun gibi torbaların içine koyuyorlar. O yüzden hepimiz buna karar vereceğiz. Ama önce malikler. Her şey malikle bitiyor. Ot birliğiyle müracaat edilecekler. Herke kararını verecek, diyecek bir şey bulamıyorum” şeklinde konuştu.