Son yıllarda sayıları hızla artan Rüzgâr Enerji Santralleri
(RES), Karaburun Yarımadası’ndaki yurttaşları adeta isyan noktasına getirdi.
İzmir’in 1450 Megavat RES kurulu gücü içinde yaklaşık 400 Megavatı Karaburun
Yarımadası’nda bulunuyor.
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, ilçenin RES
yatırımlarında doyum noktasını fazlasıyla aştığını belirterek, “Sarpıncık,
Salman, Bozköy, Hasseki, Küçükbahçe, Yayla gibi köylerimizde adeta elektrik
direğinden fazla RES görebilirsiniz. Bu santrallerin tüm lisans ve izin
süreçleri Karaburun Belediyesi dışından ilerliyor. Yetmiyor, acil kamulaştırma
kararları ile hemşehrilerimizin dededen babadan kalma arazileri bir gecede
değerinin altında satılmak zorunda bırakılıyor. Mülkiyet hakkının hiçe sayan,
yerel yönetimlerle ilişki kurma gereği bile duymayan yatırımcılar
yurttaşlarımızı isyan noktasına getiriyor” dedi.
“TEMİZ ENERJİYE
DÜŞMANLIK BAŞLIYOR”
Başkan Erdoğan, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarına kesinlikle karşı olmadıklarını, bu enerji kaynaklarının
Türkiye’nin enerji ithalatını azaltıcı etki yarattığını hatırlattı. Ancak
yapılan hataların vatandaşları yenilenebilir enerjiye düşmanlık noktasına
getirdiğini vurgulayan İlkay Girgin Erdoğan, RES’ler için tahsis edilen proje
sahalarının toplamının, yarımada yüzölçümünün %71’ini kapsamasının hiçbir
mantıklı izahı olamayacağını söyledi.
Karaburun Belediye
Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yarımadadaki RES yoğunluğu ile ilgili şu
değerlendirmeyi yaptı:
“Karaburun Yarımadası’nda, dar bir bölgeye bu kadar fazla
santral yapılmamalı. Türkiye engebeli ve yükseltileri çok fazla olan bir ülke.
Ülkemizin hemen her ilinde ve her bölgesinde, yerleşim birimlerine uzak
alanlarda, Hazine arazilerine bu santraller kurulabilir. Bunun için daha iyi ve
geniş yayılımı olan rüzgâr ölçümlerinin yapılması gerekiyor. Bizler 7 gün 24
saat bu bölgede yaşayan ve yurttaşlarımızın nabzını tutan yöneticileriz. RES’ler
köylerimize, yerleşim yerlerimize çok yakın yerlerde inşa ediliyor. Bunun
nedeni, yüksek rakımlı ve engebeli yerlere santral kurmanın çok daha fazla
maliyetli olması. Ayrıca kanatları
taşıyan dev TIR’ların geçişlerini mümkün kılacak yol çalışmaları yüzünden
doğada geri dönülmez tahribatlar yapılıyor. Köylülerimizden bu yönde yoğun
şikayet alıyoruz.”
BELEDİYENİN KURUMSAL
GÖRÜŞÜ
Ağıl, ahır ve kümes gibi yapılara yakın mesafede inşa edilen
santrallerin ses, uğultu ve gölgeleme
özellikleri nedeniyle hayvanların et ve süt verimliliğine olumsuz etkisi
olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, yatırımcıların tüm izinlerini Ankara’dan
aldıklarına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Santral yatırımcıları tüm izin ve lisans işlemlerinde,
yerel yönetimler ve yöredeki sivil toplum örgütleri ile temas etmekten
kaçınıyor. Biz Karaburun Belediyesi olarak RES’lerin proje sahalarının
belirlenmesi süreçleri ve yatırım izinlerine hiçbir müdahalede bulunamıyoruz.
‘Proje inceleme’ ile binalara ‘yapı kullanma izni ve tetkiki’ dışında hiçbir
etkimiz olamıyor. Böylece hiç olmazsa kurulmalarına yasal olarak engel
olamadığımız enerji santrallerinin projelerine uygun olarak yapılıp
yapılmadıklarını denetliyoruz. Firmalar, bu belgeyi almak için belediyeye
başvuru yaptığında 60 gün içerisinde bu talep tarafımızdan reddedildiği
takdirde, ruhsat almada olduğu gibi bu belgeyi Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’ndan alabiliyorlar. RES’lerle ilgili Karaburun Belediyesi’nın
kurumsal görüşü, yenilenebilir enerjiye karşı olmamakla birlikte, ilçemizde RES’lerin
fazlasıyla doyum noktasına ulaştığı, yeni santral inşa edilmemesi ve yasal
olarak öngörülmüş yerleşim alanlarına yaklaşım mesafesini hiçe sayarak inşa
edilmemesi yönündedir. Ayrıca kanun ya da kanun hükmünde kararnameler ile
alınan acil kamulaştırma kararları nedeniyle pek çok vatandaşımızın mağdur
olduğunu ve arazilerini zorunlu olarak ve değerinin altında satmak zorunda
kaldıklarını biliyoruz.” dedi.
KENT KONSEYİ’NE
TEŞEKKÜR
İlkay Girgin Erdoğan, bir başka önemli sorunun, mevcut
lisanslı santrallerin yeni lisans almadan rahatlıkla kapasite artışına gitmesi
olduğuna işaret etti. Bu projelerin ayrıca lisanslandırılmadığını, teknik
olarak ‘extension’ (uzantı) olarak adlandırılan bu projelerle, basit bürokratik
girişimler yapılarak aynı sahada daha fazla RES inşa edildiğine dikkat çeken
Erdoğan, Mordoğan’da kurulu bir şirketin 5 türbinlik kapasite artışı projesinin
bu şekilde yapılmak istendiğini anımsattı.
Erdoğan, bu projenin “ÇED Olumlu” kararını, İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı vermesini memnuniyetle karşıladıklarını kaydederek, davayı kazanan Karaburun Kent Konseyi’ne verdiği hukuk mücadelesi için teşekkür etti.