Göreve geldiği 2019 yılının yaz aylarında, Belediyeye ait
iki tesiste yaşandığı iddia edilen suçun, Ramazan Bayramı tatili nedeniyle
tesisteki ilk hasılatın Ziraat Bankası’na geç yatırılmasından kaynaklandığını
belirten İlkay Girgin Erdoğan, İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul
edilen iddianameye karşı yargıya hesap vermeye hazır olduğunu belirtti.
ŞİKÂYETİN ADRESİ YİNE
AKP İLÇE BAŞKANI
Göreve geldiği 2019 yılı Nisan ayından itibaren AKP İlçe
Başkanı Adem Avcı’nın kendisi hakkında pek çok şikayet dilekçesi verdiğini
hatırlatan Erdoğan, “Meclis toplantılarına bile katılmayan İlçe Başkanı,
Karaburun’a ve ilçemizin geleceğine yönelik en küçük bir fikri ve söylemi
olmadığı için, yerel siyaset yapmayı adliye koridorlarında dolaşmak sanıyor.
Geçen üç senede kendisinin ve arkadaşlarının Karaburun’a yönelik en küçük bir
proje fikrine tanık olmadık. Benimle ilgili sürekli yargıya şikâyette bulunmak,
yandaş basının Karaburun muhabirliğini yapmak ve Meclis’imizde alınan her
karara ret oyu vermek dışında görevleri olmadığına kendilerini inandırmış
durumdalar. Ben mesleğim icabı uzun yıllar o koridorlarda Avukat olarak
dolaştım, şimdi de Belediye Başkanı olarak yargıya hesap vermekten korkmuyorum.
Adalete güveniyorum. Yargıyı kullanarak beni sindireceklerini sananlar,
yanıldıklarını görecekler.” dedi.
Şikâyete konu olan iddiaların üç sene öncesine ait olmasına
ve Bilirkişi Heyet Raporu ile dayanaksız olduğunun tespit edilmesine rağmen,
hukuk normları zorlanarak mahkemeye sunulduğuna dikkat çeken Başkan Erdoğan, şu
değerlendirmeyi yaptı:
“KAYMAKAM İLE SİYASİ
ZEMİNDE MÜCADELE EDEMEM”
“İlçemizde göreve başladığı günden itibaren Belediyemizin
pek çok yatırımına engel olan Kaymakam hanımefendi iktidar partisinin ilçe
örgütü ile adeta işbirliği içinde çalışıyor görüntüsü vermektedir. Açılan her iki davanın da soruşturma savcısı
Kaymakam Hanımefendinin eşidir.
Bu süreçte bana ve Karaburun Belediyesi’ne karşı açılan iki
davada tanık olan ya da bilgisine başvurulan Karaburun Belediyesi Eski Muhasebe
Müdürü Gülay Güngör’ün kızı Hilal Balaban AKP Karaburun İlçe Teşkilatı’nda
görevlendirilmiş ve işe alınmıştır.
Aynı şekilde, hükümete yandaş basına yapılan açıklamalarda
‘vatandaş görüşü’ olarak bilgisine başvurulan ve medyada açıklamaları halktan
biri olarak verilen kişiler, Karaburun Devlet Hastanesi’nde işe alınmış olan
AKP Karaburun Gençlik Kolları Başkanı İrfan Kaya ve AKP Karaburun Kadın Kolları
Başkanı Neşe Kaplan’dır.
Tüm bu gelişmeler olurken, ‘görevini kötüye kullandığı ve
denetimi altındaki kurumda usulsüz işlemler gerçekleştirdiği’ iddiası ile
hakkında 24 Aralık 2021 tarihinde muhakkik atanan Sayın Kaymakam
hakkındayapılan ve sadece dört tapu kaydını kapsayan inceleme her nedense dört
aydır tamamlanamamış ve karar verilememiştir.
Yaşananları elbette tesadüf olarak görmüyoruz.
Ben AKP İlçe Başkanı ile her türlü zeminde ve her şartta
siyasi mücadele veririm. Ama Kaymakam ile devletin mülki idare temsilcisi
olarak siyaset zemininde mücadele veremem.
Üzülerek belirtmek isterim ki, bu davada Yargı-Mülki
İdare-Siyaset arasında iç içe geçmiş ilişki düzeneğinin ülkemize özgü bir
örneği yaşanmaktadır. Burada sinsice uygulanmak istenen oyun planı, Eylül
ayında ilk duruşması yapılacak bu davayı mümkün olduğu kadar uzatmak, 2024 yılı
Mart ayında yapılacak yerel seçim sürecine ‘iki ayrı ağır ceza mahkemesinde
yargılanan Belediye Başkanı’ olarak girmemizi sağlamaktır.
Bahse konu iddiaların temelsiz olduğunu, bir kamu zararından
söz etmenin mümkün olmadığını, bunun da dosyada mevcut bilirkişi heyet raporu
ile belirlendiğini paylaşmam gerekmektedir.
Karaburun Belediyesi’ne ait işletmelerde verilen hizmetlere
ilişkin hakkımda ileri sürülen iddialar iftiradır. Bu iftiraları dile getirenler
ve hukuk zeminine taşıyanlar hakkında her türlü hukuki mücadeleyi verdiğimi ve
vereceğimi de ifade etmek isterim.
‘Plaj işletmelerimizde adisyon alınmadığı’ iddiası,
Bilirkişi Raporu’nda net şekilde çürütülmüş ve İzmir 3’üncü Vergi Mahkemesi’ne
açtığımız davada da, dijital adisyon uygulanan tesislerde masalara ayrıca
adisyon konulması zorunlu olmadığı kararı, Mahkemenin27 Ekim 2020 tarih ve
2020/1483 nolu kararı ile kesinleşmiştir.
Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin uygulamalarına göre
soruşturma konusu olayda zimmet suçunun tespit edilebilmesi için, şikâyet
konusunun Sayıştay’dan emekli uzman Denetçilerden oluşacak 3 kişilik Bilirkişi
Kurulu’na tevdi edilerek Bilirkişi Raporu’nun düzenlenmesi gerekir. İzmir Adli
Yargı ilk derece mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın 2020 yılına ait
Bilirkişi Listesi’nde sadece bir Sayıştay emekli uzman denetçisi olduğundan,
dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş, 2020/10243 talimat nolu
dosyadan 3 kişilik Bilirkişi Heyeti’ne incelenmek üzere tevdi edilmiştir. Bu
Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 6,5,2020tarihli Bilirkişi Heyet
Raporu’nda bütün evrak üzerinde ayrıntılı inceleme yapılmış paraların hesaplara
yatırılış tarihleri tek tek irdelenmiş, işletmenin faaliyete başladığı 7.6.2019
tarihinden 9.9.2019 tarihine kadar nakit ödemelerin peyder pey Ziraat
Bankası’na yapıldığı, kredi kartı ile yapılan işlemlerde zaten sorun olmadığı
ve her gün hesaplara muntazaman geçtiği belirtilmiştir.
Bilirkişi Heyeti Raporu’nun “Sonuç ve Kanaat”bölümünde
ayrıntılı incelemeler ve tespitler doğrultusunda isnat olunan suçlamaların
gerçekleşmediğide ifade edilmiştir. Bu raporu Karaburun Cumhuriyet Başsavcısı
ve Kaymakam hanımın eşi olan Osman Beraat Çetin yeterli görmemiştir. Bu heyet
raporuna itibar etmeyerek tek bir bilirkişinin verdiği ek rapora dayanarak dava
açmıştır.Bu rapora ve psikolojik terapi gördükten sonra yaşadıklarını
hatırlamadığını iddia ederek ifadesini bir mektupla değiştiren eski belediye
veznedarı Atilla Yapar ve eski Muhasebe Müdürü Gülay Güngör’ün ifadeleri
dikkate alınarak adeta hukuk normları zorlanarak dava açılmıştır.
Tüm bu olay ve olgular ışığında, halka hizmet etmek için
seçilmiş ve göreve gelmesinin üzerinden henüz iki ay geçmiş bir Belediye
Başkanı’nın asli görevinin Belediyeye ait işletmelerdeki tahsilatları takip
etmek olmadığı, çok daha önemli toplumsal sorumluluklarının olduğu; davaya konu
olan tahsilatların kontrol ve takibinde asıl sorumluluğunun Muhasebe Müdürü’nde
olduğu açıktır.”
“TERAPİ GÖRDÜ, BİR
AYDA HAFIZASI YERİNE GELDİ, HER ŞEYİ HATIRLAMAYA BAŞLADI!”
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, 4’üncü Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Karaburun Belediyesi Mali
İşler Müdürlüğü’nde Veznedar olarak görev yapan Atilla Yapan’ın ifadelerinde
Türk hukuk tarihine geçecek çelişkiler yaşandığına dikkat çekti.
Atilla Yapan dava kapsamında 8 Şubat 2022 tarihinde alınan
ilk ifadesinde, plajlardan toplanan paraların kendisine verilerek Ziraat
Bankası’na yatırdığına ilişkin hiçbir şey hatırlamadığını belirtmişti. Yapan
yaklaşık bir ay sonra 11 Mart 2022 tarihinde savcılığı bir mektup yazarak
hafıza kaybı yaşadığını, gördüğü terapi ve eski arkadaşları ile yaptığı
sohbetler sonucunda bir anda hafızasının yerine geldiğini, İncirlikoy
işletmesinden gelen paraların Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan
tarafından Gülay Güngör’e teslim edildiğini, kendisinin de Veznedar olarak bu
paraları sayarak Ziraat Bankası’na yatırdığını ifade etmişti.
Başkan İlkay Girgin Erdoğan bu mektup ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Savcılıkta verilen ifadenin Savcılığa gönderilen bir mektupla değiştirilemeyeceğini, mektup ve ilk ifadenin birbiri ile tamamen çelişkili olmasına rağmen; Savcı huzurunda verilen ifade yerine hangi şartlarda kim tarafından yazıldığı belli olmayan bir mektuba itibar edilmesinin hukuka aykırı ve manidar olduğunu dile getirdi.