Yaşanmakta olan ekonomik krizin etkilerine dikkat çeken Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, “Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, 4 yıldır hizmet üretmek, çalışma arkadaşlarımızın sofrasını büyütmek ve dayanışmayı güçlendirmek için attığımız her adımda siyasi ve ekonomik engellerle karşılaştık. Belediyemizin giderleri hep arttı, gelirlerimiz hep geride kaldı. Ve giderek daha da zorlanıyoruz… Milyonlarca turistin harcamaları kentimizde kalmadığı için esnafımız ayakta kalma mücadelesi verdiği için, çiftçimiz çok çalışıp az kazandığı, maliyetleri hep arttığı için, gençlerimiz nitelikli ve kazandıran işlerde istihdam edilemediği için ailelerimiz çocuklarına nitelikli ve sağlıklı gıda temin edemediği için ve işçilerimiz, iktidarın verdiği zam daha ceplerine girmeden enflasyon karşısında eridikçe yoksullaşıyor, bu yüzden zorlanıyoruz” dedi.
EMEKLERİN KARŞILIĞINI ALSINLAR DİYE…
Böyle bir ortamda belediyede çalışanlarla toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yapıldığına vurgu yapan Sengel, “Belediyedeki çalışma arkadaşlarımızın emeklerinin karşılığını mümkün olduğunca alabilsin diye sürdürdüğümüz toplu iş sözleşmelerinde henüz sonuç alamadık. İktidarın işçi sınıfına uygun gördüğü zam oranının çok üstünde bir ücret seviyesini, hesabını kitabını ince ince yaparak önerdiğimiz halde anlaşmakta zorlanıyoruz. İktidar 5.500 TL asgari ücreti 8.500 seviyesine uyarladı, biz 6.615 TL düzeyinde olan en düşük işçi gelirini, ince ince hesap yaparak, 15.155 TL seviyesine çıkardık ama bu seviyelerde uzlaşmakta zorlanıyoruz. Belediyemizdeki işçi arkadaşlarımıza, iktidarın iyileştirmesinin çok ötesinde bir oranda, yüzde 130 seviyesinde zam yaptık ama işçi arkadaşlarımıza yetmiyor.
ÇALIŞANLARIN MAAŞ TALEBİ 20.000 TL
Kendileri 20.000 TL’yi aşkın bir talepte bulunuyor. Eğer bu koşullarda popülist sözlerle işçileri siyaset malzemesi haline getirmeyeceksek, başka bir yolu tercih etmemiz gerekiyordu. Ücretleri mümkün olduğunca artırmanın yoluna bakacaktık ama geçmiş dönemlerle kentimizde yaşandığı gibi ödeyemeyeceğimiz vaatlerle samimiyetsiz şovlara da girişmeyecektik; biz de öyle de yaptık. Bizce, daha büyük belediyelerin de üstünde ve kabul edilebilir seviyelerde bir ücret ve gelir artışını önerdik. Şimdi geldiğimiz noktada, iktidarın halkımızdan ve belediyelerimizden esirgediği merkezi devlet olanaklarının yokluğunda hem hizmet üretmeye hem çalışma arkadaşlarımızın sofralarını büyütmenin yollarını aramaya hem de dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceğiz. Ve 14 Mayıs’tan sonra halkın zenginliğinin halk için, herkes için harcandığı iktidarımızda, ülkemizin sorunlarını tek tek çözebilecek, kentlerimizi kalkındıracak, refahı sağlayacak ve işçinin hakkını ziyadesiyle işçiye teslim edebilecek bir ülkeyi kuracak; sorunlarımızı kökünden çözeceğiz. O zamana kadar hem Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak hem de bir Efes Selçuklu olarak zorlansak da direnmeye, dayanışmaya ve 14 Mayıs’a umutla, kararlılıkla, kol kola yürümeye devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
EMEKLERİN KARŞILIĞINI ALSINLAR DİYE…
Böyle bir ortamda belediyede çalışanlarla toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yapıldığına vurgu yapan Sengel, “Belediyedeki çalışma arkadaşlarımızın emeklerinin karşılığını mümkün olduğunca alabilsin diye sürdürdüğümüz toplu iş sözleşmelerinde henüz sonuç alamadık. İktidarın işçi sınıfına uygun gördüğü zam oranının çok üstünde bir ücret seviyesini, hesabını kitabını ince ince yaparak önerdiğimiz halde anlaşmakta zorlanıyoruz. İktidar 5.500 TL asgari ücreti 8.500 seviyesine uyarladı, biz 6.615 TL düzeyinde olan en düşük işçi gelirini, ince ince hesap yaparak, 15.155 TL seviyesine çıkardık ama bu seviyelerde uzlaşmakta zorlanıyoruz. Belediyemizdeki işçi arkadaşlarımıza, iktidarın iyileştirmesinin çok ötesinde bir oranda, yüzde 130 seviyesinde zam yaptık ama işçi arkadaşlarımıza yetmiyor.
ÇALIŞANLARIN MAAŞ TALEBİ 20.000 TL
Kendileri 20.000 TL’yi aşkın bir talepte bulunuyor. Eğer bu koşullarda popülist sözlerle işçileri siyaset malzemesi haline getirmeyeceksek, başka bir yolu tercih etmemiz gerekiyordu. Ücretleri mümkün olduğunca artırmanın yoluna bakacaktık ama geçmiş dönemlerle kentimizde yaşandığı gibi ödeyemeyeceğimiz vaatlerle samimiyetsiz şovlara da girişmeyecektik; biz de öyle de yaptık. Bizce, daha büyük belediyelerin de üstünde ve kabul edilebilir seviyelerde bir ücret ve gelir artışını önerdik. Şimdi geldiğimiz noktada, iktidarın halkımızdan ve belediyelerimizden esirgediği merkezi devlet olanaklarının yokluğunda hem hizmet üretmeye hem çalışma arkadaşlarımızın sofralarını büyütmenin yollarını aramaya hem de dayanışmayı güçlendirmeye devam edeceğiz. Ve 14 Mayıs’tan sonra halkın zenginliğinin halk için, herkes için harcandığı iktidarımızda, ülkemizin sorunlarını tek tek çözebilecek, kentlerimizi kalkındıracak, refahı sağlayacak ve işçinin hakkını ziyadesiyle işçiye teslim edebilecek bir ülkeyi kuracak; sorunlarımızı kökünden çözeceğiz. O zamana kadar hem Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak hem de bir Efes Selçuklu olarak zorlansak da direnmeye, dayanışmaya ve 14 Mayıs’a umutla, kararlılıkla, kol kola yürümeye devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.