Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2021 yılının
değerlendirmesi için basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Kısa bir açılış konuşması yapan Başkan Soyer, konuşma değil
soru cevap odaklı bir program geçirmek istediğini belirtti ve “Çok yoğun bir 3
sene geçti. Pandemisiyle depremiyle ekonomik ve sosyal krizleriyle birçok şey
yaşadık. Şimdi bunları geride bırakıp yeni bir yıla giriyoruz. Bunun heyecan ve
iyimserliğiyle beraberiz. Umutlarımızı büyüteceğimiz bir yıl olmasının
diliyorum” diye konuştu.
TOPLU ULAŞIMA ZAM
GELİYOR
Toplu ulaşımda fiyat ayarlaması yapıldığını söyleyen Başkan Soyer, "Yılbaşından itibaren. Bir şeyi korumaya özen gösterdik. Öğrencilerimize ve gençlerimize daha fazla pozitif ayrımcılık yapmak için çok uğraştık. Öğrenci ve gençlere bir fiyat ayarlaması yapmadan devam edeceğiz. Ama diğer ücretler için bir zam yapıyoruz. Yeniden değerlendirme oranı ile yüzde 36 zam olacak" dedi.
“KASIMDA YAPTIĞIMIZ
BÜTÇE ŞU AN AYNI DURUMDA DEĞİL”
2022 yılı bütçesinin hayata geçirilmesi noktasında kaygılarının olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Kasımda yaptığımız bütçenin önümüzdeki aydan itibaren nasıl seyredeceği yönünde kaygılarımız var. Hala belirsizlik deva ediyor özellikle döviz kurlarında. Kurlar aşağı indi ama ne kadar devam edecek bilmiyoruz. Belirsizlikle karşı karşıyayız. Yaşayıp göreceğiz. Şu anda bir şey söylemek mümkün değil. Ama kasımda yaptığımız bütçe şu an aynı durumda değil” ifadelerini kullandı.
“SONLANMIŞ BİR PROJE
YOK”
Projelendirme süreci devam eden İnciraltı ve Çeşme projeleri hakkında konuşan Soyer, "Çeşme ve İnciraltı meselesi… Her ikisinde ne kadar hassasiyet gösterdiğimiz tüm kurumlar biliyor. Hiçbir ön yargı taşımadan bizimde her şeyi müzakere ettiğimiz biliyorlar. Çeşme ile ilgili sayın bakan İzmir'e geldi birlikte olduk. Yaptıkları çalışmaları paylaştılar bizde dinledik, kaygılarımız ifade ettik. Bugün geldiğimiz noktada sonlanmış bir proje yok. Sadece alınan ilkesel kararlar olduğunu biliyoruz. Bazı bölgelerin SİT derecesinin değiştirilmesi konusunda bir konu var o henüz önümüze gelmedi. İncirlatı ile ilgili de önümüzde henüz gelmiş somutlaşmış bir şey yok. Somutlaştığında biz başından berinden asli görevimizin bu kentin doğasını korumak olduğunu söyledik. Bir belediye başkanını asli görevi görev yaptığı fiilen çalıştığı ilin ilçenin doğasını korumak asli görevidir. Burada da bunu söylemeye devam edeceğiz. Bu kentin insanların gelir düzeyini arttıracak her türlü girişimde elbette varız ancak bu kentin doğasına rağmen yapılacak bir kalkınmayı da doğru bulmayız. Demokrasisiz kalkınma mümkündür ancak biz demokrasi ile kalkınmanın doğru olduğunu düşünüyoruz" dedi.
“BASMANE ÇUKURU,
İZMİR İÇİN BİR ÇIBAN BAŞI”
Basmane Çukuru sorunu 2022 yılında çözeceklerini dile getiren Soyer, “Basmane Çukuru’nu 2022 yılı içerisinde çözeceğiz. 4 kere biz gittik TMSF başkanımızla İstanbul’a. Birçok görüşme yapıldı. Basmane Çukuru, İzmir için bir çıban başı. Büyük bir kayıp ve utanç. Bunu bir kere içime sindiremiyorum. Bundan utanıyorum. Hele yöneticisi olduğunu bir konumda utanç. Çözmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bu utançtan bu şehri kurtaracağız” diye konuştu.
“İZMİR’İ DÜNYAYA
İZMİR DEĞERLERİ İLE TANITMAYA DEVAM EDİYORUZ”
“Expo’ya tekrar müracaat edilecek mi?” sorusunu da
cevaplayan Başkan Soyer, “Kentlerin dünyası gelecek. Öyle bir dünyada
yaşıyoruz. Kentlerin önemi daha çok ortaya çıkacak. Biz de bu rekabette İzmir’in
görkemli geçmişinde yola çıkarak bir gelecek inşa etmeye çalışıyoruz. İzmir
Akdeniz’in en güçlü limanlarından biri olmuş ama ciddi bir kan kaybı yaşamış.
İadeyi itibar peşindeyiz. En görkemli kentlerden biri yapmaya çalışıyoruz. Birçok
çalışma yürütüyoruz. Çok çeşitli İzmir ofisleri açıyoruz. Birçok yerde açmaya
devam edeceğiz. İzmir’i dünyaya İzmir değerleri ile tanıtmaya devam ediyoruz.
Biz kentimiziz sadece kentimiz ola bir tanıtım stratejisi içinde tanıtmak
istiyoruz. Visit İzmir’i açtık. 2 bin 330 üzerinde noktayı tanıtıyoruz. Aynı
zamanda interaktif bir site yeni nokta ilave edebiliyorsunuz. Diğer dillerde de
yapmaya devam edeceğiz. Unesco mira listesine dahil olmak için çalışma
yürütüyoruz. Bu kültürel kimliğe katkı verecek. 2026 Expo’sunu aldık ama büyük
Expo 2030. Başvuru yaptık. Devletin en üst düzeyde biz bu şehri desteliyoruz
demesi lazım. Henüz onu sağlamış değiliz. Biz sadece ilk başvuruyu yaptık. Bu başvurucu
Sayın Cumhurbaşkanımızın da iletmesi gerekiyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz. 2026’daki
Expo tematik bir Expo. Büyük hedefimiz 2030 Expo’sudur. Ev sahipliği yapmak i.in
elimizden geleni yapacağı. Terra Madre Fuarı’na ev sahipliği yapıyoruz. Bugüne
kadar her yıl İzmir 10-12 tane fuara ev sahipliği yaparken 2022’de 24 fuara ev
sahipliği yapacak. Örnek verecek olur isek; Travel Turkey yaptık. 3 gün sürdü.
Bu 3 günün etkilerini araştırıyoruz. Taksiciler Odası le bir toplantımız vardı.
Entaksi adıyla bildiğiniz bir uygulama. Taksilerin gün içinde nereden nereye
hareket ettiğini, ne kadar durduğunu, ne kadar çalıştığı gibi her şeyi gösteren
bir yazılım programı. 1 Aralık’ta ciroları 2 milyon 800 bin TL. 2-3 ve 4
Aralık’ta 3 milyon 800 bin TL. 5 Aralık’ta ise bu ciro 2 milyon 800 TL’ye
düşmüş. Bu tamamen Travel Turkey’de denk düşen rakamlar. Bu fuarların şehre çok
faydalı oluyor. Geleceğin insanı için önemli. Uluslararası etkinlikler bu şehri
bir adım ileriye gitmesinde çok önemli rol oynayacak. Başka yolumuz yok. Bu hep
beraber yapacağımız bir şey. Tek başına bizim gücümüz buna yetmez. Eğer sizler
destek olmazsınız bu hikaye yarım kalır. İzmir olarak el birliği ile taşın
altına elimizi sokabileceğimiz bir alan” dedi.
BÜYÜKŞEHİR BİNASI
2022’DE YIKILACAK
İzmir Büyükşehir Belediye Binasının 2022 yılında
yıkılacağını söyleyen Soyer, “Binayı yıkıyoruz. Uzun bir zaman kaybı yaşadık.
Yıkımı durdurmak için talepte bulunmuştu. Onu beklemek zorunda kaldı. Kurum izin
verdi. Üst kurula itiraz edildi. Onu bekledik. O da tamamladı. 2022 yılında
yıkıyoruz. Oranın ne olacağı ile ilgili bir kurul kurduk. O kurulun kararı
doğrultusunda yapacağız. Büyük ihtimalle orada büyük bir bina olmayacak”
şeklinde konuştu.
“İZMİR’İN SAĞLIKLA
İLGİLİ GÜÇLÜ KÖKLERİ VAR”
Kongre ve sağlık turizm ile ilgili birçok çalışma yürütüldüğünü
ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Sağlık turizmi ile ilgili Rus piyasasında 3
başlıkta saç dikimi, diş ve göz. Bu 3 başlıkta hem sosyal güvenlik kurumlarıyla
özel seyahat acenteleriyle bir müzakere sürdürüyoruz. İlk Rusya ile
başlayacağız. Sonra batıda birçok ülke ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Klinik
spa olarak bazı otellerimizde değişiklikler yaptık. Yurt dışına gelecek ve
sağlık hizmeti almak için bu şehir konaklayacak insanları böyle bir turizm
potansiyeli ile buluşturacağız. Bunu İzmir’de birçok otelde yaygınlaştırmayı
hedefliyoruz. Yurtdışındaki muhataplarla ilişkilendirerek yapacağız. Oradaki müşteri
ile bu köprüyü kurmak gerekiyor. Sağlık konusu, bizim 2015 Expo’sunda talip
olurken temamız ‘herkes için sağlıktır.’ Bu şehrin sağlıkla ilgili güçlü
kökleri olduğuna inanıyorduk. Bu değişmedi. Tıbbın sembolü olan çift başı yılanı
Bergama’da doğmuş. İzmir’in iklimi, toprağı, coğrafyası ile çok güçlü bir
sağlıklı yaşama kenti olduğunu düşünüyoruz. Bütün dünyaya da böyle
anlatabiliriz. İzmir’in üzerine yakışan bir kimlik. Bunları biz keyfi olarak
yapmıyoruz” diyerek İzmir’deki tabela büyüklüklerinin ulaşımda sıkıntı
yarattığına dair iddialara ise şu cevabı verdi:
“Ulaşım koordinasyon diye bir birim var. Birimde Emniyetten,
Valilikten kişilerin olduğu bir yapı. Onlar yapıyor. O kahve sohbetidir. Olsa
olsa ona da itibar etmiyoruz.”
“YÜZDE 42’SİNİ
YATIRIMA AYIRAN TEK BELEDİYEYİZ”
İzmir’de yapılan alt yapı çalışmalarına da değinen Soyer, “Bu
mesele birbirini besleyen bir mesele. 4,5 milyon bir turiste hizmet etmeyi
hedefliyoruz. Beyin göçünü durdurmaya çalışacağız. Tabi bu şehrin alt yapısını
da buna uygun hale getireceğiz. Narlıdere metrosu yüze 80 civarında tamamladı,
2022’de kullanacağız. Buca metrosu için 480 bin Euro’luk bir konsersuyum
yarattık. 4 büyük finans kuruluşun içinde girdiği bir yapı oldu. Temel atmada
gerçekleştirilecek. Maddi kaynağı ayrılmış bir çalışma olarak başlayacak. İş başladıktan
sonra parası yetecek mi tartışması olmayacak. İki yeni hat üzerinde daha çalışıyoruz.
Biri, Karabağlar Gaziemir metro hattı. 200 üzerinde sondaj tamamladı. Diğeri, Halkapınar
Kemalpaşa metro hattı. Örnekköy tamamladı. Bu şehrin yeni katılacak nüfusunu da
var olan nüfusunu da daha konforlu bir şekilde ulaşımını sağlayacak çalışmalar.
Raylı sistemler çok daha sağlık, ucuz ve modern ulaşım imkanı sunuyor. Bu çalışmalarımızı
sürdürmeye devam edeceğiz. Yüzde 42’sini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Bunu diğer
belediye bütçelerine baktığında görebilirseniz. Hiç bir belediye bütçesinin
yüzde 42’sini yatırıma ayırmıyor. Bununla iftihar ediyoruz. Bu alt yapıyı İzmir
için sonuna kadar takip edeceğimiz, bir yandan da yaptığımız bu çağrının
gereklerini yerine getirebileceğimiz bir çalışma olacak” diye konuştu.
KISIRLAŞTIRMA İÇİN
ÖNEMLİ ADIM: PROTOKOL İMZALANACAK
Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması için Veterineler Odası ile bir protokol yapılacağını duyuran Soyer, “Ben milletimizle iftihar ediyorum. Sokak hayvanları konusunda gösterilen duyarlılık son derece kıymetli. Batıda sokak hayvanı yok diye pek övünürler. Bu övünç kaynağı değil. yok d-ederek hayatlarından çıkararak bir kent, bir ülke kurdular. Bizde böyle bir şey yok. Onlar bizim hayatımızın bir parçası olduğunu için merhamet ve vicdanı taşıyan inşalarız. Takdir edilecek bir hasret. Bu hasret bir tarafta dursun. İkincisi, bir mevzuatımız var. Copy-paste yapılmış olduğunu için; sokakta yaşayan bir hayvan belediye yetkilileri tarafından alınır. Bakıma muhtaç veya hastaysa kısırlaştırmak maksadıyla alınır, alındığı yere bırakılır. Mutlaka bir yeri veya sahibi vardır ki sahibi ona ulaşılabilsin denir. Ama bizde öyle bir şey yok. Bizim mevzuatımız niye böyle çünkü kopya. Bu mevzuatın bu milletin vicdanına, merhametine göre yeniden düzenlenmesi lazım. Biz alıyoruz kısırlaştırıyoruz bakımını yapıyoruz tedavi edip aynı noktaya bırakıyoruz. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Hepimizin içini parçalayan, 7 yaşında bir çocuğa pitbull, ayaklarında ısırmış. Bunlar ne yazık ki içimizi parçalayan şeyler. Can dostlarla ilgili Gökdere’de bin 500 kapasiteli bir tesis yapıyoruz. Ocak ayında açılımı yaparız. Veterinerler Odamızla bir anlaşma yapıyoruz. İzmir’deki 400 polikliniği, belediye birimleri haline getiriyoruz. Bu kısırlaştırmayı bizim adımıza yapacaklar. Biz de o hizmetin bedelini ödeyeceğiz. Sokak hayvanları ile ilgili uzun vadeli çözümün kısırlaştırmadan geçtiğini düşünüyoruz. Olağanüstü çoğalıyorlar. Bu kısırlaştırmaya sadece İBB kadroları yetmiyor. Bu protokol ocak meclisinden geçecek. Bunu İzmir’de hayata geçireceğiz. Uzun vadede olacak bir çalışma olacak” dedi.
“İKLİM KRİZİ AĞIR
FELAKETLER YARATABİLİR”
Yağmur sonrası yaşanan taşkınların önlenmesi için yapılan
çalışmaları anlatan Soyer, “Poligon ve Adnan Saygun civarı tamamladı İZSU ve
Fen İşleri ortak çalışılmayla. Yerinde gördüm. Yağmurlu günde gittik. Her hangi
bir risk ortada kalmamış. Biz bu şehri her gün daha bu tür felaketlere karşı
korumak için çalışıyoruz. İklim krizi denilen şey hepsini yo sayacak kadar ağır
sonuçlar ortaya çıkarabilir. Brezilyada yine su taşkınları olmuş, bir sürü
insan ölmüş. Biz dayanıklı alt yapı yamaya devam edeceğiz ama biz ne yaparsak
yapalım bu iklim krizi ağır felaketler yaratabilir. Çünkü bir felaket. Bu doğal
felaketler Brezilya’da, uzak doğuda olmaktan çıktı. Bizim coğrafyamızda da
karşımıza çıkan şeyler olmaya başladı. Tsunami ve hortum yaşadık. Bunlar uzak
doğuda olurdu. Biz tabi ki bütün felaketlere karşı dirençli olabilsin diye
hazırlıklarımızı yapmaya devam edeceğiz. Ama ne yaparsak yapalım bu
felaketlerde şu an itibarıyla karşı çıkamaya biliriz” şeklinde konuştu.
“DENİZDEN DE KARAYA
BAKILAN BİR KENT OLSUN İSTİYORUZ”
“Sadece karadan denize değil; denizden de karaya bakılan bir
kent olsun istiyoruz” diyen Soyer, “Portatif havuzlar kurduk İzmir’in yüksek mahallerinde.
Binlerce çocuğa yüzme dersi verdik. Denizi görmemiş çocuklar yaşıyor İzmir’de. Yapacağımız
çok iş var. Mavi bayrakları körfeze sokmak istiyoruz. Körfezle ilgili
söylenecek çok şey var” ifadelerini kullandı.
“KÜLTÜRPARK HEPİMİZİN
ORTAK DEĞERİ”
Kültürpark ile ilgili yapılan eleştirilere cevap veren Soyer, ““Ben bu memleketi senden daha çok seviyorum kardeşim” iddiası ne kadar yanlışsa “ben daha çok Kültürpark’ı koruyorum” demek de o kadar yanlış. Kültürpark hepimizin ortak değeri. Çok değerli bir yer, hangimiz bir taşına kıyabilir, bir çiçeğine kıyabilir. Kimseye yakıştıramıyorum. Orayı koruyan platform orayı ne kadar koruyorsa bizde o kadar koruyoruz. korumaya devam edeceğiz" dedi.
“BU TARZ SİYASETİN
TERK EDİLMESİ LAZIM”
Siyaset dilinin değiştirilmesi gerektiğini belirten Soyer,
"Biz ötekileştirmeden yorulduk. Bu nedenle ben bundan şikayet etmekten
bıktım. Ben bunu düzeltmek için ne yapabilirim onun derdineyim. Bu belki dili
değiştirmekle başlayacak. Birbirimizi kıracak inceltecek sözcüklerden uzaklaşmak
zorundayız. Bu çok hassas bir şey. Güler yüzlü siyaset yapmaya çalışıyoruz.
Sırıtan surat deniliyor… Bu iş nasıl olacak? Hepimizi bu milleti seviyor ve bu
memleket için bir şey yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bu dili bırakmamız lazım.
Buradan ne huzur çıkar ne kalkınma çıkar. Bu siyasetin terk edilmesi lazım.
Bizde bunu yapmak için elimizden ne gerekiyorsa yapacağız" ifadelerini
kullandı.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM
2022’DE DAMGA VURAN BAŞLIKLARDAN BİRİ OLACAK”
Kentsel dönüşüm il ilgili Çevre ve Şehirciliği yaptığı bir
çalışma yok. Ama İBB’nin var. Hem de Türkiye’ye model olacak bir model yerinde
dönüşüm olacak. Zaman alıyor ama vatandaşın hakkını koruyan bir model bununla
yeterli olmayacak. Aktepe Emrez’de Uzundere’de 4,5 etaplarda birçok alanda
kentsel dönüşüm çalışmamız var. Meclisten de geçince başlıyoruz. Kentsel dönüşüm
2022’de damga vuran başlıklardan biri olacak. Bizim kentsel dönüşüm konusunda
yeni modellerimiz var. İBB’nin hiç uygulamadığı, hiç bir yerde hiçbir kentte
gündeme gelmediği yeni modeller var. 2022’de sizinle paylaşacağız, şimdilik sürpriz
olarak kalsın” diye konuştu.
“1 OCAK’TAN İTİBAREN
YENİ BİR KAMPANYAYI İZMİRLİLER BULUŞTURACAĞIZ”
İzmir’in depremde olağanüstü bir sınav verdiğini söyleyen
Başkan Tunç Soyer, “Biz İBB olarak canla başla çalıştık. İzmir’de bizi yalnız
bırakmadı. Bir kira bir yuva kampanyasında 42 milyon liranın üzerinde taahhütte
bulundu. Birçok başlıktan büyük bir seferberlik yaşandı. Şimdi 1 Ocak’tan
itibaren yeni bir kampanyayı İzmirliler buluşturacağız. O da derinleşen yoksulluk
ve işsizlik de yine sizlerin en az benim kadar bildiği büyük bir çaresizlik
tablosu var. İzmir’de bundan nasibini alıyor. Çok büyük mağduriyetler
yaşanıyor. İzmirlilerin birbirine el uzatması gerekiyor. İBB olarak bütün önceliğimizi
sosyal yardıma yatırmaya karar verdik. Ama yetmez. Bu büyük yoksulluktan
etkilenen vatandaşlara sahip çıkmamız lazım. Tamamlandı, önümüzdeki haftalarda
başlatıyor olacağız. Rica ediyoruz, destek verin. Bu hikayeyi büyütelim. Görünür
olması lazım. Bu sadece İzmir için değil, Türkiye için de önemli. Bizim buna
seyirci kalmamız lazım. Dinimizde söylenen şey, komşusu açken tok yatılmaz. Desturun
ilkesi ne kadar kıymetliymiş onu deprem zamanı gördük. Şimdi de gösterme
zamanı. 2022 yılı başında başlayacağımızı kampanyaya sizin de destek olmanızdır”
dedi.