İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 31 Ekim-12
Kasım 2021 tarihlerinde Glasgow'da düzenlenen 26. BM İklim Değişikliği Taraflar
Konferansı'na (COP26) İzmir’i ve dünya kentlerini temsilen dört oturumda
konuşma yapmak üzere katıldı. İklim Mirası Ağı, Dünya Belediyeler Birliği
(UCLG), Sürdürülebilir Kentler Ağı (ICLEI) tarafından düzenlenen “Kültürün
Öncülüğünde İklim Dirençli Gelecek: Nesiller Arası Diyalog (Culture Driving
Climate Resilient Futures: An Intergenerational Dialogue)” başlıklı oturumda
konuşan Başkan Tunç Soyer, “İklim krizi tüm dünyayı büyük bir felakete
sürüklerken İzmir’i temsilen geldiğim COP26’da, dünyanın her yerinden gelen
meslektaşlarımla doğaya uyumlu yeni şehirler kurmak için çalışıyoruz. İzmir’i doğayla
uyumlu yaşamın öncü şehri yapmak en temel hedefimiz” dedi.
Soyer, bugün “Kültürün Oluşturduğu Yolda İklim Dirençliliği
ve Sürdürülebilir Kalkınma” adlı oturuma da konuşmacı olarak katılacak. 7
Kasım’a kadar çeşitli temaslarda bulunacak Soyer, 6 Kasım’da Edinburgh’ta
İskoçya GLOBE COP26 Yasama Zirvesi’ne katılacak. Aynı gün Glasgow Şehir
Meclisi’nde Glasgow Gıda ve İklim Deklarasyonu (Glasgow Food and Climate
Declaration) etkinliğinde konuşma yapacak ve Deklarasyon’a imza atacak.
“Gençler vicdanlarımızın
sesini duymak istiyor”
Başkan Tunç Soyer, ilk oturumda sözlerine Şahmaran adlı
Anadolu efsanesinden söz ederek başladı. Başkan Soyer, “Şahmaran efsanesi
özetle şunu anlatır: İnsanın hırsı, yılanın zehrinden daha tehlikelidir. Çünkü
kendini de zehirler. İnsan hırsının yegâne panzehri ise vicdandır. Vicdanlı
insan, yaşamı tekil değil müşterek bir eylem olarak tarif eder. Yönünü diğer
insanlar ve doğayla ortaklaşa belirler. Şahmaran efsanesi, tek bir insan dahi
vicdanını yitirdiğinde, herkesin zarar göreceğini anlatır. İnsanlık iklim
krizini tanımadan yüzlerce yıl önce anlatılan bu hikâye, bugün de değerini hiç
kaybetmedi” dedi. Glasgow’da uzmanların dünyanın geleceğine yön verecek
cümleleri bulmaya çalıştığını belirten Soyer, “Gençlerin bizden ihtiraslarımızın
değil, vicdanımızın cümlelerini duymak istediklerini görüyorum” şeklinde
konuştu.
Döngüsel kültür ve
iklim krizi
Eylül 2021’de İzmir’de yapılan UCLG Dünya Kültür Zirvesi’nde
insanlığın içinde bulunduğu ekonomik ve ekolojik krizlerin çözümüne katkı koymak
amacıyla “döngüsel kültür” adıyla yeni bir kavram geliştirdiklerine değinen
Başkan Soyer, “Döngüsel kültür kavramının iklim kriziyle mücadelede önemli bir
yeri olacağına inanıyorum. Döngüsel kültür, dört ana ayak üzerinde yükseliyor:
Doğamızla uyum. Geçmişle uyum. Birbirimizle uyum. Ve son olarak, değişimle
uyum. Sanatı, felsefeyi ve ekonomiyi, yani kültürünü doğasından ilham alarak
var eden insan, bir an geldi, doğayla arasındaki tüm bağları söküp attı.
Buradan, iklim krizi doğdu. Bu nedenle döngüsel kültür kavramı, öncelikle
doğamızla uyumu esas alıyor. İkincisi geçmişle uyum. Bizden önce var olan
kültürleri anlamadan, geleceğe dair bir kültürel tasarım yapmanın mümkün
olmadığını düşünüyorum. Gezegenimizin ihtiyaç duyduğu kültürel değişimi
gerçekleştirmek istiyorsak, temel başlangıç noktalarımızdan biri de şu üçüncü
başlık olmalı: Birbirimizle uyum. Bir başka deyişle, insan haklarının evrensel
değerlerine saygılı, yaşamın her anında demokrasi. Burada doğa haklarını
gözeterek eşit vatandaşlığı güvence altına almak ve kapsayıcılık ana ilkemiz.
Döngüsel kültürü tarif ederken, değişimle uyumu dördüncü bir başlık olarak ele
almamızın nedeni bu. Kültür üretiminin yeni kuşakların yaratıcılığı ve doğanın
sonsuz ilham kaynaklarından beslenmesini sağlamak” dedi.
Yeni bir şehircilik
anlayışı: Citta Slow Metropol
Döngüsel kültür kavramının arkasındaki teoriyi, tıpkı
döngüsel ekonomi ve döngüsel şehir gibi nüfusu dört buçuk milyona yakın İzmir
şehrinin yönetim anlayışına dâhil ettiklerini vurgulayan Soyer, “Somut uygulama
örneklerini oluşturduk. Böylelikle az önce bahsettiğim dört başlığın tümünü
içinde barındıran bir şehircilik anlayışı tarif ettik: Citta Slow Metropol,
İzmir’in öncülük ettiği döngüsel kültür kavramını uygulamaya adamış bir
program. Bu anlayış, şehirleri popülizm ve otokrasiyi değil, sakinliği ve uyumu
besleyen bir ekosistem olarak görüyor. Sanatı, bilimi ve hayallerimizi
birleştiriyor, yaşam sözcüğü içinde yeniden birbirine bağlıyor. Citta Slow
Metropol, yerel ve evrensel değerleri birleştiren yenilikçi bir kent yaşamı
modeli” dedi.
ICLEI deklarasyonu
Yönetim kurulu üyesi olduğu ICLEI’nin (Local Governments for
Sustainability) COP26 deklarasyonunda da kültürel dönüşümün iklim kriziyle
mücadeledeki rolüne değinildiğini belirten Soyer, “İzmir’de uygulamaya
başladığımız döngüsel kültür kavramı ve Citta Slow Metropol yaklaşımı,
ICLEI’nin tam da bu haklı ve önemli hassasiyetine karşılık geliyor. COP26’nın
iklim kriziyle mücadelenin çok ihtiyaç duyduğu döngüsel kültür kavramı ve onun
ilkelerini kapsayacak nitelikte kararlar üretmesini temenni ediyorum” şeklinde
konuştu.
Demokrasi ve doğa
hakları vurgusu
Demokrasinin İzmir’in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında
ortaya konmuş, insanlığın en önemli inovasyonlarından biri olduğunu vurgulayan
Soyer, “Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları üzerinde yükselen
bir değerler manzumesi. Fakat dünya öyle bir noktaya geldi ki, demokrasinin
hayata bakışı yeni bir perspektif daha kazanmak zorunda. Bu da ancak içine
doğayı da alan bir ufuk geliştirmekle mümkün. Bu nedenle temel insan haklarını
doğanın haklarıyla da buluşturmak mecburiyetindeyiz. Aslında doğa hakları
kavramının nüvesi demokrasinin ruhunda var. Fakat artık bunu dillendirmek
gerekiyor. İnsan hakları tek başına yetmiyor. Doğa haklarını, iklim mücadelesi
başta olmak üzere tüm hak mücadelelerine dokunan bir genişlik içinde tarif
etmek zorundayız. Demokrasi eğer, insanların bir arada yaşamasındaki uyumsa,
şimdi artık döngüsel bir kültürle doğayla uyumun da hukukunu oluşturmak
zorundayız” dedi.
Kimler konuştu?
“Kültürün Öncülüğünde İklim Dirençli Gelecek: Nesiller Arası
Diyalog (Culture Driving Climate Resilient Futures: An Intergenerational
Dialogue)” başlıklı ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli
Komitesi (ICOMOS) İklim Mirası Ağı Koordinatörü Andrew Potts moderatörlüğünde
yapılan oturuma Sürdürülebilir Kentler Ağı (ICLEI) Dünya Sekreteri ve Küresel
Politika ve Savunuculuk Başkanı Yunus Arıkan ve Cayman Adaları Ulusal Vakfı
Gençlik Elçisi Isabela Watler konuşmacı olarak katıldı. Oturuma ayrıca Dünya
Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Komitesi Direktörü Jordi Pascual, Meksika’dan
ICOMOS yetkilisi Yoloxochitl Lucio Orizaga, Afrika Dünya Mirası Fonu Gençlik
Programı’ndan Rim Kelouaze, Tarihi İskoçya Gençlik Forumu’ndan Louise Kelly,
Europa Nostra/ Avrupa Kültürel Mirası Koruyan Öğrenciler Derneği adına Pravali
Vangeti, REMPART-Miras Koruyucu Gönüllüleri’nden Marion Cloarec,
Ateliers3architectes adına Lucien Waninsida Zongo çevrim içi olarak dâhil oldu.