Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.BİZİ RAHAT BIRAKMAYACAKLARINI ANLADIKİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki isimlerin tutuklanması hakkında konuşan Tugay, “Burada olmak beni seçimden önceki davet ettiğiniz programlarda ki ruh halimize gitti. Hepimiz önümüzdeki 5 yıl için ülkemize şehrimize hizmet edelim diye çok istekliydik. Başarılı olacağımıza inanıyorduk. Tarihi başarı elde edeceğimiz inanıyorduk kenetlenmiştik, dayanışma içeresinde hazırlanmıştık. Seçim sonucu da tahmin edilenlerden çok daha iyi oldu. İnanılmaz bir motivasyonla başladık. Seçimde CHP’nin birinci parti olmasından sonra bizlerin de çalışmayı çok istemesi nedeniyle çok çalışarak ilk genel seçimde partimizi iktidar yapalım diye düşünmüştü ve o karardaydık. O şekilde başladık ama zaman içerisinde şu yaşandı; bizi rahat bırakmayacaklarını anladık. Bulabildikleri her yolla CHP’li belediyelerin çalışmasına engel olacaklar. Bunun için her yolu deneyecekler. Bu birbirinden değerli belediye başkanları ekibi, siyasi ekip, Genel Merkezimiz de öyle izin verilebilir ve çalışırsa başarılı olacaktı ve partili iktidara götürecekti. Türkiye’nin yeni bir iktidara tanışmasını sağlayacaktı. Tabi ki lokomotif liderlerinden biri Ekrem İmamoğlu’ydu. Onunla birlikte yıllardır onunla dava arkadaşlığı yapan, İstanbul’u toparlayana kalkındıran bir ekipti. Benim bir yakınım Ekrem İmamoğlu tutuklandığında şöyle demişti; Herkeste şöyle bir duygu var, Ekrem İmamoğlu görevinin başında değil, uzaklaştırdılar onu. Onun olmadığı ortamda biz sıkıntımız olduğunda kimden yardın isteyeceğiz. Bize kim sahip çıkacak? Herkesin ailesinin bir parçası gibi algılanmış. İstanbul’un ve Türkiye’nin her yerinden herkesin inandığı, umut beslediği birisi olmuştu onunla birlikte görev yapan diğer belediye başkanı arkadaşlarımız... Her birisi o takımın parçası olarak yıllardır aynı mücadelenin içerisindeydiler. Herkes eğer bir suç işlemişse mutlaka adaletin ve hukukun gereği ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Ama halen şu gün tam olarak ne ile suçlandıkları belli değil, hangi delillerin olduğu belli değil. 2 ay civarında tutuklulukları devam ediyor. Bu süre içerisinde halen insanları kimin ne suçu var, anlayamadı. Şişli Belediye başkanını ‘siz bir kent ittifakı yaptınız. DEM Parti ile bir ittifak yaptınız ve o nedenle hatalısınız’ diyerek cezaevine koydular ama bugünlerde kimlerin kimlerle görüştüğü nasıl bir ittifak sürecinin yürüdüğüne baktığınızda bu nasıl bir suçlamadır hala kimsenin aklı almıyor. Bu yargılamaların siyasi olduğu, suç olduğuna dair bir emare olmadığını gösteriyor. Bunun bir baskı yöntemi olduğunu gösteriyor. Baskının tek amacı var; bu iktidar sürsün, CHP ve onun mensupları iktidara gelmesin. Bu ortamda ekonomik baskılara da maruz kalarak ülkemize, insanlarımıza hizmet etmeye, bizim iyi niyetli çalışmak için görevlerde olduğumuzu anlatmaya, hizmet üretmeye, çalışmaya devam ediyoruz” dedi.ENDİŞESİZ OLMAMIZDA ÇOK AKLA YAKIN DEĞİL‘Sizin kendinize dair bir endişeniz var mı?’ sorusunu yanıtlayan Tugay, “Kendime dair özel bir endişem yok ama endişesiz olmamızda çok akla yakın değil. Neticede bizim de bize ait olmayan suçlamalar nedeniyle bir gün suçlanabilmemiz ve benzer şeyleri yaşamamız elbet mümkün ben çok özenli ve çok dikkatli olmaya, benim kontrolüm dışında da herhangi bir hata yapılmaması için özen ve çaba göstermeye çalışıyorum. Bulunduğumuz ortam demokrasinin ve hukukun kurallarının işlemediği, tam olarak adaletin gerçekleşmediği bir ortam olmadığı için her an herkesin başına bir şey gelebilir burada artık bireysel bir kurtuluşu kimse düşünmesin en büyük hatalardan birisi o olur. Herhangi birisi başkalarına bir şey olabilir ben paçayı kurtarayım diye düşünüyorsa, öyle bir şey yok. Her an herkesin başına bir şey gelebilir. Endişelenme duygusu bireysel olarak kendimiz için değil de biraz bu ortam ve bu ortamın ülkemizde yarattığı o güvensiz ortam için, demokrasi dışı ortam için, her birimizi bir gün tehdit edebilecek bu sakıncalı durum için olmalıdır. O nedenle benim bireysel bir endişem yok ama ülkemiz adına endişeliyim” diye konuştu.TAMAMI PERSONEL ÖDEMESİNDEN KAYNAKLI‘Silkeleme talimatı’ hakkında konuşan Tugay, “Genel olarak duyuldu, biliniyor. Kamuoyunda defalarca haber oldu. Oldukça yüksek miktardaki kesintilere maruz kaldık. Üst üste 4 ay bütçemizin yüzde 45’inin bulacak miktarda kesintiler oldu. 4 ayda 6 milyar liralık bir kesintiye maruz kaldık. Deniyor ki; bunlar sonuçta belediye de olsa kamuya olan borçlar ve bunları Türkiye’de herkesin olduğu gibi belediyelerin de ödeme zorunluluğu var. Bir kere bu borçların oluş zamanı bizden önceki dönemde ama orada şöyle bir savunmayı yapmak lazım. Ülkemiz pandemi yaşadı, arkasında ekonomik kriz yaşadı. Hem İzmir’de ehem 6 Şubat’ta Türkiye’nin büyük bit bölümünde deprem yaşadı. Bunların yaşattığı ekonomik olumsuzluklar bütün kurumları olduğu gibi belediyeleri de etkiledi. Bu ortamda oluşmuş borçlar bunlar. O borçların ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de şu; yüksek enflasyon rakamlarından dolayı personel ücretleri ve bu ücretlerden kaynaklanan vergi ve SGK borçları da yükseldi. Belediyelerin bahsi geçen vergi borçları personele yaptıkları ödemelerden kaynaklı vergi borçlarıdır başka bir vergi borçlarıdır. Başka bir vergi borcu değil. Tamamı personel ödemesinden kaynaklı. SGK borcu da aynı şekilde… Personelden kaynaklanan prim borcu. Bunların miktarlarının yüksek olmasının nedeni şu; çok kısa dönemde çok yüksek enflasyondan dolayı personel ücretleri de ciddi oranda yükseldi. Buna devlette zam yaptı ama belediyelerde mecburen çalışanları mağdur olmasın diye yüksek zamları yaptılar. Her artışta bu borçların miktarı da yükselmiş oldu. Bunun üzerine çok yüksek bir faiz de bu burçları hükümet tahsil ediyor. Şu gün için yıllık yüzde 48’lik bir faizle tahsil ediyor dolayısıyla borç diye telaffuz edilen rakamlar aynı zamanda faiz… Hatta faizin faizi, onunda faizi eklenmiş oluyor. 4 ayda 6 milyar liralık bir kesinti oldu. Bir kısmını biz yapılandırdık. Bir kısmın görüşmeleri de devam ediyor, yapılandırmaya çalışıyoruz” dedi.EKONOMİK AMBARGO DEĞİLSE...Çağrıda bulunan Tugay, "Bu ortamda şöyle bir şeyden rahatsızız; kanuna göre aslında kimin vergi ve SGK borcu varsa bunları açıklamak durumunda hükümet. Ama 2016’dan beri açıklamıyorlar. Sayın Bakan ve hükümetin temsilcileri belediyelerin borçlarını açıklarken bir liste söylüyorlar ve CHP’li belediyelerin adlarını telaffuz ediyorlar ama bu SGK alacaklarının yüzde 5’i CHP’li belediyelerin borçlarıymış. Peki diğer yüzde 95’i de açıklar mısınız dediğimizde kimse açıklamıyor. Onlardan bu borçların tahsile dilip edilmediğini de kimse bilmiyor. Amacınız eğer vergi ve SGK borcunu toplamaksa lütfen bütün borçluların adlarını açıklayın. Onlardan da tahsil ettiğiniz biz ve halk duysun biz de ödeyelim tamam ama bunu diğerlerinin de yaptığını bilelim. Bu iş sadece iktidardan yana olmayan belediyelerin zarar görmesi için yapılmıyorsa, ekonomik ambargo olarak uygulanmıyorsa ve sadece tahsilat amaçlı ise tüm kurumların borçlarının açıklanması lazım. Senelerdir gizli tutuluyor. Oysa kanuna göre açıklamaları gerekiyor" diye konuştu.SAHİP ÇIKTIĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN19 Mayıs mitingi ile ilgili konuşan Tugay, "İzmir'in kendi duygusunu gösterdiği miting olacaktır. İzmir'in çevresinden de insanların geleceği bir miting olacak. Bizim içi 19 Mayıs bir bayram, bir coşku. Atatürk'ümüzün Samsun'a ayak basışı ile milletin onurunun kurtarışının ilk adımı. Gençliğe hitap edilmesi ayrı bir anlam taşıyor. Aynı günde yapılacak miting de hepimiz bir şeylere sahip çıktığımız ve çıkacağımızı ifade etmek için bir araya geleceğiz. İzmir halkı Cumhuriyet ne kadar aşık, özgürlükleri, adaleti ne kadar istiyor, yanlışa nasıl dur demek için bir araya geliyor, Atatürk'ün izinde ne kadar yer alıyor onu gösterdiği gün olacak. İzmir tarihinin en önemli günlerinde biri olacak bizim için. İzmir'in o gün orada olması gerekiyor. Her türlü düşünceden bağımsız olarak takipçisi ve izinde olduğumuz değerlere sahip çıktığımız göstermek için diğer taraftan zamanı geldiğinde hayır diyecek insanlar olduğumuzu göstermek için İzmir'in her yaştan insanlarla orada olması lazım. Kordonun tamamına hitap edilecek bir sahne kuruluyor. Her yerden ses çok iyi duyulacak. Çok iyi bir görsel hali olacak. Biz kimseyle yarışmak kendimizi birleri ile karşılaştırmak için değil. Yürek birlikteliğini yaşamak için orada olacağız. Bizim mesajımız doğrudan nereye olacağını herkes o gün orada görecek. İzmir Türkiye'nin en onurlu, en dik duran, Cumhuriyet değerlerine en çok sahip çıkan şehirlerinden biri olmuştur. İzmir hep örnek gösterilir. Bu değerleri günün 24 saati yaşıyoruz. Genel başkanımızın mitingden yanı sıra 19 Mayıs ve bir konser organizasyonu da yapmamız lazım dedi. Konser için aklıma ilk gelen Duman grubuydu. Ben kendilerini aramadan onlar bizi aradılar. 'Miting biz olmalıyız' dediler. Bence de onlar olmamalılar. Olacaklar. Gençler çok seviyor. Kufi şarkısı meydanlarda hep beraber içten nasıl söylediklerini bende gördüm. Duman'ın diğer güzel şarkıları da o gün o meydanda güzel bir sahnede, görsel anlamda da zengin bir sunumla yer alacak" dedi.ÇOK İŞ YAPTIKKörfezde geçtiğimiz yıl yaşanan kokuyla ilgili konuşan Tugay, "Büyük ihtimalle kokmayacak. Körfez geçen yıl biyolojik olaydan dolayı koku problemini yaşadı. Körfezin içinde mikroorganizmalar patlar şekilde çoğaldı ve bir anda hem onların sebep olduğu hem de onların sudaki oksijeni tüketiminden kaynaklı ölen balıkların sebep olduğu bir koku oldu. Dünyanın pek çok yerinde benzer olaylar olmuştu. Körfezde kirlilik yok demiyorum ancak yaşadığımız koku problemi kirlilikten değil bu olayda oldu. Bu sene bu olamaz diye kesin diyemiyoruz. Ancak geçen seneye göre çok daha temiz körfez var. Ölçüm yapan arkadaşlara soruyorum değerleri ve daha iyi çıktığını söylediler. Bu açılarda körfezin daha temiz olduğunu biliyorum. Ancak tamamen temizlendi mi hayır. Geçmişten kalan kirlilik bi miktar devam ediyor. Biz bu dönem temizlemek için çok iş yaptık. İzmir tarihinde yapılmamış kadar dip taramasını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.İZMİR'İ SEVEN İNSANLAR OLARAK...Körfezin temizlenmesi ile ilgili bakanlığın görevleri olduğunu belirten Tugay "Körfezin kirliliğine neden olan birçok faktör mevzuat gereği bizim müdahale edebileceğimiz alanlarda değil. Bunlarla ilgili yetki istedik ancak bakanlık yetkiyi vermedi. Kirlilikle ilgili bizim kontrolümüzde olmayan birçok problem devam ediyor. Kanun gereği körfez bakanlık yetkisinde olan bir alan. İzBB yetkisinde gibi konuşuluyor ancak alanın belediye yetkisinde olmadığını herkes biliyor. Siyaset kuruldu ve 'körfezi siz kirlettiniz siz temizleyin' dendi. Sizden kastı ben değilim. Tüm İzmir'i kastediyorlar. Kirliliğin oluşması 80 yıllık hikaye. Bu süreçteki herkesi suçluyorlar. Türkiye'de suçlanmayacak kimse kalmaz, bir vatandaş ben suçsuzum diyemez. Körfezin temizliği için tüm gücümüzle çalışmaya hazırız dedim. Ancak özellikle bakanlıkların bu işte yapmaları gerekenler var. Aktif olarak katkıda bulunurlarsa çok daha hızlı temizlenir ve İzmir körfezi sadece İzmirlilerin değeri değil. İzmir Türkiye'nin değeri. Türkiye'de pek çok tarihi anlamdaki değerin , turizm potansiyelinin, tarımın sanayinin çok önemli bir şehri. İzmir Limanı da İzmir'i İzmir yapan bir yer. Bu mücadele İzmir'in yalnız bırakılmaması lazım. Mevzuat gereği körfezden bakanlıklar sorumlu. Yine de 'biz yapmayacağız siz yapın' diyorsanız sizden yardım talep ediyoruz. Dip taraması için destek istedim ve bu bizim yetkimizde olmayan Gediz Nehrinin kirliliği düzelmesi için, sanayi, tersane ve liman gibi alanlardan kaynaklı kirliliğin durması için bakanlıktan aktif görev yapmasını istedim ancak bunu yapmadılar. Bugün için kendi başımızın çaresine bakıyoruz. İzmir'i sevdiğimiz için kete sahip çıkma duygusu ile bunları yapıyoruz. Tüm derdimiz çok sevdiğimiz şehrimizin çamur atılmayan, leke atılmayan, karalanmayan bir şehir olması. Biz onurlu insanlarız. Onurumuz ile çalışmaya ve problemlerin hepsi ile başa çıkmaya hazırız" diye konuştu.SİYASET ÜSTÜ BİR KONUDönüşüm sorunu ile ilgili konuşan Tugay, "İzmir pek çok sorunla uğraşıyor. Bunlar diğer metropollerden çok farklı değil. Bunların sütünde İzmir'in ekstra fazlaca fay hattı bölgesinde olmasından kaynaklı bir deprem riski var. İzmir 2020 yılına yıkıcı bir deprem yaşadı. Bunlar hafızamızdayken geçen dönemden bu yana başlatılan çalışmalar var ve bizler bunu devam ettiriyoruz. İzmir'in bazı bölgelerinde zemin deprem açısından riskli. Özel inşaat teknikleri ile sınırlı sayıda katlarla inşaat yapılması lazım. Eski tarihli yapılmış bazı binalar depreme dayanıksız durumda. Bizim bozuk zeminleri ve depreme dayanıksız binaları tespit etmek lazım. Bina envanteri çalışması yapılıyor. İlk elden yapılan 2 ilçeden 4 bin 100 binayı tarama ile ön değerlendirmede riskli olabilir olarak saptadı arkadaşlarımız bunlarla ilgili süreci başlattık. Ülkenin o kadar kötü ekonomik şartları var ki binanızı yenilemek istediğinizde müteahhitler dünya kadar para istiyorlar ve insanlar çaresiz kalıyor. Böyle olunca evlerde risk alarak yaşamaya devam ediyorlar. Bu tür dönüşüm çalışmalarında yeniden şehirleşme çalışmalarında fonlar yaratılır kaynaklar bulunur. İzBB'ye herhangi bir kurumun sağladığı hiçbir kaynak yok. Biz bu ortamda bakanlığın Dünya Bankası'ndan kredi bulduğunu, onun burada kullanılabileceğini biliyoruz. Resmi yazı yazdırdık arkadaşlara. Onlarda bazı bilgiler istediler bizde onları ilettik. Umuyorum daha önce görüşmeleri kesmiş olan kişiler görüşmeleri yeniden başlatırlar ve dönüşüm için adımları atarız. Herhangi bir insanın hayatına zarar gelmesi durumunda sen hangi partiliydin kime oy veriyordun diye soran mı var? İçinde insan kalbi taşıyan vicdan sahibi olan herkes bu konun siyaset üstü olduğunu bilir" diye konuştu.İZMİR'İN DİĞER İLÇELERİNDE DE ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZBüyükşehir Belediyesi tarafından yapılan toplu konut projeleri hakkında konuşan Tugay, "Hedefimiz aylık ödemelerini makul düzeyde olduğu ödeme şekli ile insanları ev sahibi yapmak. Konut probleminin ne kadar ağır olduğunu herkes yaşayarak biliyor. Orta ve düşük gelirdeki insanların ev almakta ne kadar zor olduğunu herkes bilir. Çok sayıda insan sağlıksız şartlarda kötü evlerde yaşıyorlar. Medeni ülkelerde barınma temel hak olarak görülür. Kampanyada ben 25 bin sosyal konut yapmayı hedefliyorum dedim ve o hedefi koruyorum. Menemen'deki adım ilk adımdı. İnsanların nasıl reaksiyon vereceğini de görmek istedik. Aylık ödemeleri asgari ücretin altında olan 15 bin ila 30 bin TL arasında ödemelerle insanları ev sahibi yapmayı hedefledik. 3 bin 100 konut için 60 binden fazla başvuru oldu. Bunlar arasından puanlama yapıldı. Kimler olduğunu ben hala bilmiyorum. Bana yazan çizenler oldu ancak ben ilgilenmediğimi söyledim. Yıllık artışlar da asgari ücretteki artış oranında olacak. Yüzde 30'u geçerse biz yüzde 30'u geçmeyeceğiz. Model olarak da bu sistemin oturmasını istiyoruz. İzmir'in diğer ilçelerinde de çalışmalar yürütüyoruz. Bakanlığı ve TOKİ'yi bu çalışmaya destek olmaya davet ediyorum. Yeter ki insanlarımı sağlıklı ve uygun fiyatlı ev sahibi olabilsinler" ifadelerini kullandı.KİMSEYİ MAĞDUR ETMEYECEĞİZUzundere'deki dönüşüm süreci ile ilgili gelen soruya yanıt veren Tugay "İzBB'nin belli alanlardan kentsel dönüşüm çalışması yapmakla ilgili daha önce evi arsası olan insanlara siz tapularınızı ve arsalarını devredin bizde konutları yapacağız taahhüdü vardı. Ne yazık ki genellikle ekonomik nedenlerden bunlar inşa edilmedi. Ben göreve geldiğimden beri bununla uğraşıyorum. Geçen dönem kooperatif modeli çalışılmış. O modelde istenilen şekilde verimli olmadı. Bizde belediye olarak bunların yapımını tamamlayacağımız söyledik. Kooperatiflerle uzlaşmaya çalışıyoruz. Bir kısmı ile uzlaştık bir kısmı ile uzlaşamadık. Vatandaşlar hiç merak etmesin kimseyi mağdur etmeyeceğiz. O konutları bitireceğiz" diye konuştu.BİR AN ÖNCE YAPILMALITrafik sorunu ile ilgili konuşan Tugay, "Şehrin merkezi yüksek derece yapılaştı ve nüfus taşındı oraya. Araç sayısında her yıl en az yüzde 10 artıyor. Şehrin ana arterleri... Bir çevre yolumuz var birde Altınyol’dan havalimanına kadar giden bir aks var. İkisi de büyük yük taşıyor. Nedeni nüfusun artması ve yol planlanmasını doğru yapılmaması. Bir master planı yapılmış ancak orada hesaplananın üstünde bir nüfus artışı olmuş. Şehrin en acil yol ihtiyacı 2'nci çevre yolu ihtiyacı. Ulaştırma Bakanlığı'nın sorumluluğunda olan projelendirilmiş ve bir an önce yapılması gereken bir yol. Seçimden önce AK Parti adayı söz verdi yapılacağı konusunda. Ancak askıya alındı. Ben tekrara hatırlatınca tekrar gündeme alındığını okuduk. Bizde Buca'dan Otogar'a ulaşım sağlayacak olan tüneli yapımını hızlandırdık ve en kısa sürede bitireceğiz. Havaalanına giden alternatif yol için proje hazırlanıyor. Fuar İzmir alanın arkasından alternatif bir yol kurulacak. Hata Buca'dan Gaziemir ve Havalimanı'na ulan bir yol hazırlığı yapıyoruz” dedi.TÜM METROLARI BELEDİYE YAPTIİZBAN ve metro hakkında konuşan Tugay, "Katkı vermek değil de oranın yapımını bakanlık üstlenmiştir. İzmir'deki tüm metroları belediye yaptı. Sadece İZBAN'da TCDD belediye ortaklığı var. İZBAN yönetimi de belediyede değil. Ben İZBAN'a istediğim yaptıramıyorum. Yönetim TCDD'de. Aziz Bey zamanında iyi niyetle TCDD ve belediye bir araya gelip ortaklık kurulsun denmiş. Yüzde 47'si belediyede sadece. Ancak genel müdür TCDD tarafından belirleniyor. Biz TCDD'nin raylarını kullanıyoruz. Ancak onu diğer yük ve yolcu trenleri de kullanıyor. O hattı yük treni kullanacağında TCDD İZBAN'ı duruyor ve yük treni geçinde İZBAN geçiyor. İZBAN'da iki başlı yönetim var. Yük trenleri hattı kullandığı sürece aksama olmaya devam edecek. Gecikmenin sebebi yüzde 95 TCDD'den kaynaklandığı raporlandı. İzmir'deki tüm metroları belediye yaptı. Ancak ‘bir tane bakanlık yapsın, ne olur ki?’ dediler. Halkapınar ve Otogar hattını bakanlık söz verip üstlendi. O günden bu güne 10 seneden uzun süredir hiçbir şey yapılmadığı gibi metro hattına 3 bin TL bütçe ayırdılar. Bunlar İzmir'e yapılan haksızlıklar. İzmir'e yatırım yapmama politikası devam ettiği sürece bizde kendi başımızın çaresine bakmaya devam ediyoruz. Ben İzmir'in başını öne eğecek şehri kötüye götürecek bir performansı asla ortaya koymam. İzmir'i bu dönem çok güzel noktalara taşıyacağız. İzmir çok güzel bir şehir ve bunu tüm dünya biliyor. İzmir için gelecek aydınlık olacak” diye konuştu.ARKADAŞLARIN MAKUL BİR TALEBE DÖNMESİ LAZIMBelediyedeki TİS süreci hakkında konuşan Tugay, "İstanbul'a gelmeden önce Ankara'daydım. Örgütlü sendikaların genel merkezlerini ziyaret etim. Onlara belediyemizin içinde olduğu durumu aktardık. TİS sürecindeki durumu da aktardık. Bugün belirlenmiş olan çok düşük asgari ücret inanılmaz kötü bir ücret. Bugün çalışanlara verilen ücretler insanların rahat geçimi için onlara yetmiyor. Ülkemizde enflasyon ve pahalılık var. Bizim gönlümüzden geçen yapmak istediğimiz şey çalışanlarımızın rahat edeceği bir ücret vermek. Ancak içinde bulunduğumuz gerçeklerde elmizde bir bütçe var ve bu bütçenin yeteceği ödemeleri vaat edebiliyoruz. Diğer TİS'lerde verilen artışın daha üstündeki teklifi arkadaşlar yaptık. Onlara karşı teklif alamadık. İlk telaffuz ettiği rakamlar bizim ödeyemeyeceğimiz rakamlar. 31 Aralık tarihinde aldıkları ücret ile 1 Ocak sonra alacakları ücreti karşılaştırdığımızda yüzde 80 artış öngörülüyor. Bir günlük ücretler bir de yan ücretler var. Günlük ödemelerde bugün teklif edilen rakamları hiçbirinden düşük değil. Yan haklardaki haklar da geçmişten gelenler korunacak. Bir iki tanesi var, onlarda etik değil. Rapor almayın prim verelim önerisi var. Ben doktorum ve bunu doğru bulmuyorum. Prim almak için rapor almayan varsa bu insanlık suçu. İşe devam primi diye bir şey var. Bunlar karşı çıktığımız şeyler. Giydirilmiş ücretlerde iyi bir önerimiz var. Ancak taleplerinin daha yüksek olduğunu söylüyorlar. Biz bunlar ödeyemeyeceğimiz söylüyorum. Belediye bir kamu kurumu ve kapısına kilit vurulmaz. Grev bir haktır ancak bu insanların yaşamını etkilemeyecek ve şehri felç etmeyecek düzeyde olması lazım. Elimizde para olsa istediklerinden daha fazlasını vermeye hazırım. Arkadaşların makul bir talebe dönmesi lazım. Şu ana kadar imzaladıkları tüm TİS'lerin üzerinde bir rakam önerdik" dedi.
Siyaset
Yayınlanma: 13 Mayıs 2025 - 21:42
Başkan Tugay'dan hükümete hizmet çağrısı!
Katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay Körfez’den 2’inci çevre yoluna, raylı sistemlerden kentsel dönüşüme kadar bir çok konuda hükümete hizmet çağrısında bulundu.
Siyaset
13 Mayıs 2025 - 21:42