Başkan Tugay'dan mesaj seli… EXPO, Buca Cezaevi, İZBAN, Basmane Çukuru!

Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay kent gündemindeki konu ve gelişmeleri değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi.

BARAJLARDAKİ SU SEVİYESİNİ OLABİLDİĞİNDE KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ

Sözlerine su tasarrufu ile başlayan Başkan Tugay “Su fiyatları ile ilgili düzenleme temel ihtiyaç düzeylerine büyük zam olmadı. Elektrik zammının yansıması olmuştur. Onun dışında 10 tona kadar olan bölümde yüzde 15’i geçmeyen 4 metreküpe kadar hiç zam yapılmadı. Yüzde 10 geçmeyen toplam bir artış oldu. Asıl ondan daha yüksek tüketimlerde daha fazla artış oldu. Burada amaç su tüketimi ile ilgili insanların daha dikkatli olmasını sağlamaktı.  Su tüketimi konusunda hepimiz çok dikkatli olmalıyız. Tarımsal alanda ve sanayide su tüketimi ile ilgili önlemler almaya çalışıyoruz. Şu an Gördes barajından kuyulardan ve Tahtalı’dan esas sularımız geliyor. Arkadaşlarımız oraların debilerini ve seviyelerini düzenli olarak kontrol ederek yazın hiç yağış almamasını göz önüne alarak hesaplanıyorlar. Barajlardaki su seviyesini olabildiğinde korumaya çalışıyoruz. Olabildiğince yer altı sularını kullanmaya çalışıyoruz” dedi.

SU TAŞIYAN KARINCA MİSALİ…

19 Mayıs’ta gerçekleştirilecek CHP mitingi ile ilgili konuşan Tugay, “İki gün sonra 19 Mayıs. Her yıl farklı etkinliklerle ülkemizce coşku ile kutladığımız bayram. Bu sene farklı bir anlam daha yükseldi. Partimiz yurdun. Çeşitli illerinde demokrasi ve adalet çağrısı ile yaptığı mitingleri İzmir’de 19 Mayıs’ta yapma kararı aldı. Bugünle ilgili uzun süredir partimizin üst kademelerinden yoğun çalışma var. Bizlerde buna olabildiğince destek olmaya çalışıyoruz. Cumhuriyete, Cumhuriyet değerlerine İzmir’in sahip çıkmasına tanıklık edeceğiz. Yurttaşlarımızın duyarlılıklarını biliyoruz. İçinde bulunduğumuz süreçte demokrasi ve adalete ne kadar ihtiyacımız olduğu bilincine sahip olan bir şehir olarak yurttaşlarımızın o gün orada bir duruş sergileyeceğine inanıyorum. Bende herkesi o günü buluşmaya davet ediyorum. Yangını söndürmeye giden karıncanın taşıdığı su misali tarafını belli etmektir önemli olan. Bizde İzmir’in tarafını belli etmek için orda olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

HUKUKSUZ BİR BİÇİMDE KESİLDİ

Bir süredir yapılan kesintiler hakkında konuşan Tugay, “Bugünlerde en çok konuşulan konu belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar…  Geçen yıl gerçekten zor bir yıl oldu. Seçim yılıydı ancak onun dışında ülkenin yüksek enflasyon ve faizli tablosu çok yormuştu herkesi. Belediye gelirleri artmıyor buna karşılık giderleri sürekli yükseliyordu. Böyle bir tablo içinde seçim yapıldı ve yatırımlar devam ettirilmeye çalışıldı. Bütçe kesinleşme rakamlarına baktığınızda hedeflerden çok uzaklaşılmadığını görebiliyoruz. 2025 yılı ile ilgili göreve geldikten sonra tasarruf yapacağız, harcamaları azaltacağız ve 2025’i daha iyi geçireceğiz diye hesaplamıştık. Ta ki geçmişten gelen vergi ve SGK borçlarının hukuksuz bir biçimde belediye kaynaklarından kesilmesi kararına kadar. Bunla ilgili bir hazırlık yapılmış olsa, süreçle birlikte uygulansa kabul edilebilir. Ancak hazırlıksız bir şekilde tak diye karar verilince, belediye bütçelerinin yüzde 45’ini bulan kesintiler olunca 2025 hesaplarımız altüst oldu. Farklı ortamlarda görüş dile getirdiğimde; Belediye olarak temel hedefimizi temel belediyecilik hizmetlerini katmadan işimizi yapmak. İzmir’de de kamuoyu araştırması yaptığımızda beklentileri elli. Onları karşılayacak çalışmaları yapmak. Herhangi başka konuda gereksiz harcama yoluna gitmeden kaynaklarımızı temel hizmetlerde kullanma hesabı yaptık. Bunun üzerine koymamız gerektiğini düşündüğümüz en önemli kalem sosyal yardım kalemiydi. İzBB ben geldiğimden beri sosyal yardım hizmetlerini üstüne koyarak vermeye devam ediyor” dedi.

TANSAŞ MARKETLERİ GİBİ İZMAR’LARDA ŞEHRİN HER YERİNDE AÇILACAK

İZMAR hakkında konuşan Başkan Tugay, “İZMAR ismini verdiğimiz market zinciri biliyorsunuz. Bugün 3’üncüsünü açacağız önümüzdeki haftalarda 3 tane daha açacağız. Gelen yoğunlukla diyebilirim ki eski TANSAŞ marketleri gibi İZMAR’larda şehrin her yerinde açılacak. Vurgulamak isterim ki bu marketi işletirken temel felsefemiz şu; üreticinin hakkını vererek mal tedarik etmek. Üzerinde sadece küçük bir işletme payını koyarak piyasanın yüzde 20-20 altında satmak, et ve süt ürünlerinin sağlıklı olmasına dikkat etmek. Bugün gıda güvenliği diye bir sorunu var Türkiye’nin. Bu dönemde devlet üzerine düşeni yapmalı ama gıda güvenliğiyle ilgili yetki tamamen Bakanlığa ait. Belediyenin denetim yetkisi büyük ölçüde ellerinden alındı. Sebzelerde pestisit olayına bakmayı da hedefliyoruz. Et ve süt ürünlerinde fiyatlar artıkça sağlıksızlaşma da artıyor. Ucuza ürün satmak için sağlıksız ürün satıyorlar. Bizim amaçlarımızdan birisi de insanlara güvenli gıdaya erişimlerini sağlayacağız. Bir anda onlarca market açmamamızın tek sebebi bu sistemin bozulmasına izin vermemek. Bu şekilde marketlerin kendini sürdürebilecek ekonomik yapıda olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Daha önceden denenmiş başka perakende noktaları bu anlamda sıkıntı yaşadı. Tedarikçilere zamanında ödeme yapamayınca ürün tedarik edemez oldular. Bu olmayacak. Elimizde bir üretim gücü var. Süt ve suda... Bu noktalarda kendi mezbahalarımızda kesilmiş etleri satıyoruz o nedenle güvenliğinden eminiz. Süt ürünlerine daha da uygun fiyatlar sunabiliyoruz. İnsanların her alışverişinde yüzde 25 bir alışveriş avantajı sağladığımızı düşününce önemli olduğunu anlayabiliriz. Sosyal destek çalışmalarımızdan biri de bu” diye konuştu.

İZBAN TAMAMEN YA BİZE YA TCDD’YE GEÇMELİ

İZBAN süreci ile ilgili Ulaştırma Bakanı ile bir görüşme gerçekleştirmek için randevu talep ettiğini ifade eden Başkan Tugay, “İZBAN ya tamamen TCDD’de işletmesine geçmelidir ya tamamen belediyeye geçmelidir. İki konuyu da konuşabiliriz. Önemli olan en doğru kararın verilmesi ve işletme sıkıntısını yaşanmaması. Belediyeye ait olmayan raylar üzerinde yürüyen sistem bu. Raylar belediyeye ait olmadığı sürece, bu rayları TCDD başka seferlerde kullanamaya devam ettiği sürece her zaman sıkıntı olmaya devam edecek Ben Sayın Bakanımızdan randevu istedim. Kabul ettiği zaman konuyu detaylı olarak kendisi ile görüşeceğim.

ZORUNLU OLARAK VERDİĞİMZİ BİR KARARDI

EXPO ile ilgili konuşan Tugay, “Botanik EXPO için bir alan değişikliği oldu. Yeşildere’de belirlenen alan yapılaşmış bir alandı. Geçen dönem o alanın bir plan değişikliği ile tamamen boşaltılması rekreasyon alnına dönüştürülmesi için kamulaştırma kararı alındı. Süreç aksamış durumdaydı. Ben göreve gelmeden önce de bu durdurulmuştu. Göreve gelince hızlı bir rapor istedim ve bin civarında uzlaşılamamış mahkemelik olmuş kamulaştırma işlemi devam ediyor. Bu şartlarda söz verilmiş tarihe yetişmesi mümkün değildi. Bunu EXPO yönetimi ile defalarca görüştük ve başka yerde yapılması gerektiği ve 1 sene ertelenmesi gerektiğini söyledik. Son yapılan toplantıda Kent Ormanı alanın EXPO alan olarak kabul ettiler. Bu zorunlu olarak verdiğimiz bir karardı. Yeşildere hedeflendiği gibi bir rekreasyon alanı olacak. Başladığımdan beri enkaz görüntüsünde olan pek çok binayı temizledik. 750 milyon liralık kamulaştırma çalışması yaptı İzBB. Çoğu bu alana aitti” diye konuştu.

ŞPO’YU HEDEF GÖSTERMEK ÇOK YANLIŞ

Kentteki planlama süreci ile ilgili konuşan Tugay “İnciraltı planları ile ilgili duruşumuz şu; Alanın yapılaşmayacağı düşüncemiz gerçekçi değil. Benim çocukluğum oralarda geçti. Eskiden tarım yapılan alanlar her geçen gün kaçak yapılarla başka şeylere dönüştü ve mülk sahipleri de oranın yapılaşmaya açılmasına istiyor. Bizim burada doğru buluğumuz şey şehrin oradan yararlanma ile ilgili sit oranlarını korunması, yapılaşmaya açılacaksa düşük emsalle bölgeyi çirkinleştirmeden açılması. Meslek odaları bizim değer verdiğimiz kurumlar. Onların tüm hassasiyetleri haklıdır asla onlara haksız demem. Eğer Bayraklı Belediyesinde yada başka bir yerde birileri ŞPO’yu suçlamış ve hedef göstermişse çok yanlış. Hepimizin meslek odalarına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

ETİK DIŞI YÖNTEME SAPMADILAR

Kurultay süreci ile ilgili telefon kayıtlarının inceleneceği haberi hakkında konuşan Tugay, “Kurultay soruşturmasını artık komik bir şeye dönüştüğünü düşünüyorum. Kendim o süreçte görüştüğüm pek çok insanla ideolojik ve partinin iyi noktaya gitmesi için çok çok şey söyledim ancak başka bir şey olmadı. İsteyen istediğini çıkarıp bakabilir. Bildiğim hiçbir alanda özellikle değişimi savunan insanların hiçbirisi bu şeyi yapmadılar. Etik dışı yönteme sapmadılar. Partimizle ilgili kamuoyunda itibar azaltmaya yönelik pek çok çalışma yapılıyor” dedi.

PERSONEL SAYISI MUTLAKA AZALACAK

‘İşçi çıkarılacak mı?’ sorusuna yanıt veren Tugay, “Aziz Kocaoğlu kendisi de söylüyor. 26 bin kişi ile bırakmıştı ben 38 bine yakın rakamla almıştım. Burada içinde bulunduğumuz ekonomik şartları düşündüğümüzde bir verimlilik çalışması yapmamız gerektiği çok açık. Hangi pozisyonda hangi çalışana gerçekten ihtiyacımız var ya da gerçekten bu kadar çalışan gerekiyor mu diye sorgulamamamız lazım. Bu çerçevede başladığımız günde bu güne 2 bin 500’e yakın bir rakam azaldı.  Vatandaştan para alıyoruz bir hizmet yapıyoruz, o hizmeti yapması için gereken bir personelimiz var ancak alınan para personel parasını karşılamıyor. Önümüzdeki günlerde biraz daha açık konuşacağım bu konuyla ilgili. Belediyenin mutlaka verimliliği ve performansı gözeten yönetim anlayışı olası lazım. Başka şartlarda yürümez bu iş. Bu çerçevede personel sayısı mutlaka azalacak. Ancak bu paramız yok azaltıyoruz gibi bir şey değil.

KURUMU DAHA İYİ ÇALIŞIR HALE GETİRDİM

Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemi için kendisine ne gibi özeleştirileri yapabileceğinin sorulmasına yanıt veren Tugay, “Büyükşehirde hata yaptım dediğim bir şey olmadı. Başladığımdan bu güne kurumu daha iyi çalışır hale getirdiğime eminim. Kuruma benimle birlikte gelen yeni yönetici arkadaşlarımız oldu onlarında performansı oldukça iyi. İçinde yaşadığımız krizler dönemi oldukça zorlayıcı ve geçen 5 ayda bütçenin yarısının kesintilere gidiyor olması normal bir durum değil. Bu az buz para değil. Geçen ayla birlikte 7 milyar TL bizden kesildi. Bunlar normal durumlar değil. Normal karşılanacak durumlar değil. Bunların getirdiği zorluları yaşıyoruz. Bunlar geçici şeyler. Başladığımız ünden bu güne baktığımızda belediyenin sorunları üzerine cesaretle gittiğini popülist davranmadığı kamu hakkın gözettiği halkın haklarını gözettiğini kentin sorunlarını çözmek için göreve gelmiş yönetim olduğunu düşünüyorum. Bu hikayenin parçası olan tüm arkadaşlara yürekten teşekküre diyorum” diye konuştu.

BASMANE ÇUKURUNDA SON DURUM…

Basmane Çukuru, Hilton, belediye hizmet binası ve Buca Cezaevi alanı ile ilgili sorulara yanıt veren Tugay,  “TMSF ile görüşmemiz olumlu yönde devam ediyor.  Orada devam eden hukuki sürecin netleşmesini bekliyoruz. Sonrasında bir karar vereceğiz. Konak’ta belediye binamızın eski yerinde yapılması bunla ilgi çözülebilir mi çözülemez mi buna bakacağız. Çözülemezse biz belediye binamızı orada yapacağımız proje hazırlığı devam ediyor. Güzel bir proje yapıldı. Koruma kurunun onayını bekliyoruz. İhtiyacımız var. Mevcut fuardaki hollerdeki çalışma ortam arkadaşlarımız daha iyisini hak ediyor. İzBB’de her anlamda kentin temsiliyeti anlamında daha iyi bir yapı içinde hizmet vermek zorunda.  Ne olursa olsun hem Basman Çukuru konusu ve hem belediye binamızı çözeceğiz.

Hilton ile ilgili hastane işletebilir miyiz diye soru soruldu. Bunun olabilmesi için neler yapılması gerektiğini arkadaşlarımız söylediler. Bunları değerlendirip geri dönecekti başvurucu firma. Ancak henüz bir geri dönüş olmadı ortada duruyor henüz konu” diye konuştu.

YEŞİL ALAN OLMASI KONUSUNDA ISRAR EDERSEK…

Buca Cezaevi alanı ile ilgili de konuda Başkan Tugay, “Cezaevi alanı ile ilgili İller Bankası görüşmemiz devam ediyor. Teklifimizi onlara ilettik. O alanın yüzde 65’inin yeşil alan ve spor alanı olarak yapalım dedik. Yüzde 35’ini kullanabilirsiniz dedik. Bu bir çözüm. İyi bir çözüm. Buranın yeşil alan olması konusunda ısrar edersek kamulaştırmasız el atma davası ile Büyükşehir Belediyesi’ne yaklaşık 10-15 milyar para ödemeye mahkum edecek İller Bankası. Biz bu şehri yönetirken sorumsuzluk içinde olması gereken sadece romantik duygularla hareket etmemesi gereken insanlarız. Alanın yeşil alan olmasını bizde çok isteriz. Keşke alan belediyeye ait olsa böyle bir şeyi hiç konuşmasaydık. Tek bir beton kullanmadan bölgeyi rekreasyon bölgesi yapardık. Ancak orası belediyenin değil. Hukuksuz deniliyor ancak mevcut hükmet hukuk kuralları ile yaptı bunu. Ekonomik sorunla boğuştuğumuz böyle bir dönemde oranın bir kısmını yapılaşmaya açacağız diye ağır bir yükün altına girmemeliyiz. Ben önerdiğimiz önerini kabul edilebilir olduğunu düşünüyorum Onlar da davanın sonuçlanmasını bekliyorlar. Orada bir metro istasyonu yapılacaktı. Tren yolunun keskin bir viraj ihtiyacı hız azaltacak diye istasyon yerini değiştirdik. Orada bir metro istasyonu ihtiyacı da yok. Oraya çıkış verilecek. Buca Metrosu da son hız yapılmaya devam ediliyor” dedi.