Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 'İzmir Afet Koordinasyon Çalıştayı’nın açılış programına katıldıKonuşmasında önemli mesajlar veren Başkan Tugay, afete dirençli bir kent için yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade etti.
HAZIRLIKLI OLMAMIZ GEREKEN BİR NOKTADAYIZAfetlere hazırlığın öneminden bahseden Başkan Tugay, “Bilgi bilen insanlardan öğrenilebilir. Bilgi paylaştıkça çoğalır. Bu çalıştaylar bir taraftan aramızda bilgi paylaşımı için vesile oluyor, diğer taraftan da aynı yöne bakmamızı da sağlıyor. Bu tür buluşmalar yol haritalarımıza elbette ışık oluyorlar ama diğer taraftan da birbirimizin eksiğini tamamlamaya da yardımcı oluyorlar. Zaman zaman belediye bu tür etkinlikleri çokça düzenliyor sonra somut gelişmeler oluyor mu diye soruluyor Herkes emin olsun ki oluyor her türlü buluşma bizim için yeni bazı taşları yollarımıza döşememize neden oluyor. Diğer taraftan kentimiz içerisinde de uyumlu ve ortak çalışmaların gelişmesi çim önemli katkılar sağlıyor. Kentlerimiz İzmir dahil olmak üzere her geçen yıl daha kalabalık, bazen kontrolsüzce büyüyen, sıkça alt yapı sorunlarını yaşadığımız, yönetmekte sıkça zorluklar yaşadığımız yerleşim birimlerimiz haline dönüşüyor. Bir yerde ne kadar bina, yapı varsa, çok insan yaşıyorsa orada yaşanan herhangi bir afet sonrası oluşan yıkım da o kadar fazla oluyor. Bunun bilincinde insanlar olarak şehrimize katılımcı bir anlayışla yönetirken her türlü detayı hesaba kattığımız kentimizi afetlere öncelikle dirençli hale getirmeyi amaçladığımız, ne olura olsun bir şekilde bir gün yaşayabileceğimizi hesapladığımız afetlere de hazırlıklı olmamız gereken bir noktadayız. Bunları düşünerek çalışıyoruz” dedi.KADER DEĞİŞTİRİCİ ÇALIŞMALAR İÇİNDE OLACAĞIZYapılan her çalışmadan bir ders çıkardıklarını belirten Başkan Tugay, “İzmir, 30 Ekim depremini yaşadı. Yine 2 yıl kadar önce Türkiye 6 Şubat depremini yaşadı. Her iki deprem bize çok şeyi hatırlattı ve aslında farkına varmamızı sağladı. İzmir’deki deprem bize uzakça diyebileceğimiz bir noktada fay kırığı noktasında İzmir merkezde Manavkuyu’da bir ölçüde Karşıyaka’da hasara yol açmış bir deprem oldu ama bazı şeyleri hatalı hesapladığımızı gösterdi bence. 6 Şubat depremi ise çok ağır bir yıkıma yol açtı. Yine aynı şekilde binaların yerleşimleri yapıların güvenliğiyle ilgili bazı detaylarda hesap hataları yapıldığını gösterdi. Bunlarla ilgili pek çok ders çıkarıldığını biliyorum. Bu çıkarılan derslerin uygulamaya yeterli hızda geçtiğini ve beklenen güvenli dönüşümü sağladığını bende düşünmüyorum açıkçası. İzmir’de geçen yıllarda zemin araştırmaları, mikro bölgeleme çalışmaları, bina envanter çalışmaları, beraberinde faylarla ilgili yapılan çalışmalar bizim için önemli bir veri tabanı oldu ve önümüzdeki günlerde bu sahip olduğumuz bilgiler ışığında İzmir ile ilgili kader değiştirici önemli çalışmalar içinde olacağız” diye konuştu.YENİ BİR DEPREM MASTER PLANI İÇİN ÇALIŞIYORUZİzmir için yeni bir deprem master planı için çalışmalar yürüttüklerini belirten Başkan Tugay, “İzmir’in bir deprem master planı şu an itibarıyla yok diyebiliriz. 1999 yılında yapılmış bir proje var ve şu an itibarıyla 25-26 yıl üzerinden geçmiş. Yeni yapılan araştırmalarla, yen saptanmış 17 diri fayın saptanmasıyla birlikte mutlaka güncellenmesi gereken bir çalışma. O nedenle göreve geldiğimizden beri yeni bir deprem master planı için çalışıyoruz. Bir noktaya yavaş yavaş geliyor bu plan. Bu afet koordinasyon çalıştayı da deprem master planımız için ışık tutan bazı veriler sağlayacak o nedenle de bu çalıştaya katılan herkese ayrı ayrı müteşekkirim. 30 ekim depreminde yaşadığımız şeyler İzmir için özellikle koordinasyon noktasında çok eksiğimiz olduğunu hepiniz hatırlarsınız. Bu koordinasyonu mümkün alan hızlı bir şekilde sağlamak, bir afet durumunda aslında iyi niyetli bu konuda birikimi olan pek çok kişiye, kuruma sahip olan şehrimizde bir afete hazırlık anlamında herşeyi daha iyi planlamış olmak şu anda yaptığımız çalıştayın ve deprem master planının en önemli amaçlarından birisi. O nedenle bu çalıştay bizim için gerçekten çok kıymetli. Elde ettiğimiz sonuçlarla kurumlar arası koordinasyonu afet işleri daire başkanlığımızı, itfaiye daire başkanlığımızın, ilgili tüm birimlerimizin çabasıyla sağlayacağız” şeklinde konuştu.ELİMİZDE ARTIK BİR HARİTA VARDeprem dışındaki afetler içinde çalışmalar yaptıklarını ifade eden Başkan Tugay, “Geçen yıl büyük bir yangın yaşadık Yamanlar bölgesinde. Bazı yerleşim birimlerine de sıçradı. Sadece deprem değil onun gibi yıkıcı etkisi olabilen yangınlar seller de yine üzerinde çalıştığımız önlemler aldığımız, kendimizi daha dirençli daha güçlü hale getirdiğimiz afetlerden bazıları. Yangınla ilgili pek çok yaptık, yapıyoruz. Ben afet yönetiminde, afetin öncesinde ve sonrasında yapılacak çalışmalarla ilgili günümüzde sahip olduğumuz teknolojinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum daha verimli daha etkin kullanmamız gerektiğin düşünüyorum. Coğrafi bilgi sistemi üzerine çalışan arkadaşlarımız geçen aylarda yangınsan sonra İzmir’de hangi ormanlık alanlarda yangın riskinin daha yüksek olduğunu haritalandırdılar. Bir harita üzerinde orman yangının başlama riskinin yüksek olduğu alanları işaretlediler. Elimizde artık böyle bir harita var. Yangının oralardan başlama ihtimalinin yüksek olduğunu bildiğimiz için o alanları daha yakından takip edeceğimiz sistemler kuracağız ve oralardaki yangına daha hızlı müdahale edecek şekilde araç gereç istasyon çalışmaları yapacağız, yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.DİLEĞİMİZ AFETSİZ BİR YAŞANTI, AFETSİZ ZAMANLARAfete dirençli bir kent için uğraş verdiklerini belirten Başkan Tugay, “İklim kiriz gibi bugün hiç birimizin aslında kolayca durduramayacağı bir problem sonrasında bilinmeli ki bu yaz da önümüzdeki yaz da havaların hem aşırı sıcaklığı hem kuralık nedeniyle orman yangınlarını daha fazla yaşamaya devam edeceğiz. Beraberinde ani yağışlarla belki hiç beklemediğimiz büyük yağışlar ve arkasından seller yaşanabilecek. O nedenle kentlerimizi her anlamda yapılandırırken bunları artık mutlaka hesaba katarak yapmak zorundayız. İstesek de istemesek de deprem bölgesinde yaşadığımız gerçeğini unutmadan iklim krizi gibi nedenlerle sellere, orman yangınlara bu risklere açık olan bir kent olduğumuzu, o nedenle bu çalışmaların çok değerli olduğunu, birbirimize olabildiğinde bilgimizi aktarmamızın çok gerekli olduğunu tekrar söylemek isterim. Dileğimiz afetsiz bir yaşantı, afetsiz zamanlar… Ama bunu dilemekle olmayacağını da hepimizin kolayca bileceğini biliyorum o nedenle hazır şehirler olmamız gerektiğini, herhangi bir afetin öncesinde yapılması gereken şeyleri yapmış, başına geldiğine de onu en az hasar şekilde, hızlı şekilde hasarı giderecek çalışmayı yapacak kentler haline dönüşmek daha gerçekçi diye düşünüyorum. İzmir bunu yapabilecek birikime ve bilgiye sahip bir şehir. Ortak çalışma kültürümüzü geliştirdikçe, koordinasyonu yeteneğimizi geliştirdikçe o zaman gerçekten insanlarımız daha fazla güven içinde yaşayabilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi afetlerle ilgili yapılacak Çok çalışkan, çok istekli donanımını artırma yolunda büyük çaba içerisindedir. Tüm kurumlarımızın ilgili olan herkesin bu çalışmaya yürekten katılması ihtiyacımız olan en önemli şeydir” dedi.
