Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – Bayraklı Belediyesi’nin Mart ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu gerçekleştirildi.
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın idaresinde gerçekleşen oturumda mahkeme kararıyla yürütmesi durdurulan emsal artışı kararı vardı.
Bir duyuru yapan CHP’li Meclis Üyesi İpek Kul, “22 Şubat günü 28 bin ailenin 3 aylık kira giderinin karşılandığı halk dayanışmasıyla birlikte güzel bir projeye şahit olduk. Bir kira bir yuva projesiyle ilgili Tunç Başkanımıza ve diğer gönüllülere teşekkür ediyorum. Bu sadece bir günlük iş değil. Bu projeye destek vermeye davet ediyorum. Yıllarca etkisinden kurtulamayacağımız bir sürecin içerisindeyiz. Herkesin destek olmasına dair çağrımı yineliyorum” ifadelerini kullandı.
SANDAL: DURUM EKRANLARDAN GÖRDÜĞÜMÜZDEN FARKLI
Deprem bölgesindeki afeti anlayabilmek için bölgeye gidilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Sandal, “Televizyon ekranlarından gördüğümüz şeyler ile oradaki mesele çok farklı. İnşallah bir önce bu yaraları sararız. Vatandaşlarımızın geçici konut, çadır gibi ihtiyaçları hemen giderilir. Umarız ki bir an öncede konutlar yapılır. Bu afeti de el birliğiyle ortadan kaldırırız. Hepimizi mutlu eden şey bütün vatandaşlarımızın böyle bir afet durumda her şeyi bir tarafa bırakıp nasıl kenetlendiğine şahit olduk. Ben dönerken son gece Mersin’de kaldım. Antalya üzerinden geldim. Mersin - Antalya arasında birçok belediye politik olarak farklı olsa da insanı duygulandıran görüntüler var. Her ilçe giriş çıkışında depremzedelerle ilgili çadırlar kurulmuştur. Bu halkımızın da bu tür meseleleri ne kadar duyarlı olduğunun en önemli ispatlarından bir tanesi” şeklinde konuştu.
APAYDIN: HER ŞEYİ KENDİ ELLERİYLE HAZIRLADILAR
CHP Grup Başkanvekili Şentürk Apaydın ise, “Ülkemiz çok büyük bir depremle sarsıldı. Milletimizin başı sağ olsun. Bu deprem de Bayraklı Belediyesi olarak tüm çalışanlarımıza, birimlerimize çok teşekkür ediyoruz. Canı gönülden çalıştılar. Gece yarısı gidip erken saatlerde gelip kolileri, çuvalları her şeyi kendi elleriyle hazırladılar” diye konuştu.
SANDAL: ÜSTÜMÜZE NE DÜŞÜYORSA ONU YAPTIK
Yapılan yardımlarla ilgili konuşan Sandal, “Şu an kadar bölgeye 25 tır gönderdik. 200 çadır bölgeye intikal etti. Bu cuma günü 100 çadır daha gidecek. Arkasından 150 çadır daha gidecek. 50 tane de konteyner göndereceğiz. Bunlar vatandaşlarımızın eliyle oluyor, biz aracılık ediyoruz. Deprem bölgesi dışında problem var. O bölgelerden göç edip ilçemize göç edenler var. Bayraklı’da bu sayı 5 bine yaklaştı. İhtiyaçlarının giderilmesi en önemli problemlerden bir tanesi olacak. Gelenlerin büyük bir çoğunluğu üzerindeki kıyafetleriyle geldiler. Bu konuda da bir duyarlılık sergilememiz lazım. Tüm desteğini bizden esirgemeyen vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Bağışların ve yardımların 0 olmasına özen göstermek lazım. Yeni elbise, yeni çorabı vermek lazım. Bütün vatandaşlarımızın duyarlı odluğunu biliyorum. Cumartesi, Pazar açık olan tek belediyeyiz. Vatandaşlarımızın yardımları durmuyor. Bu bir siyaset değil dedik. Her siyasi görüşten arkadaşımız canla başka bu kampanyaya destek oluyor. Biz de götürmekle ilgili üstümüze ne düşüyorsa yapıyoruz” dedi.
AKTAŞ: İNSANLAR EMSAL ARTIŞI UMUDU YÜZÜNDEN BİR ÇİVİ ÇAKAMADI
AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Aktaş, mahkeme kararıyla iptal edilen emsal artışı hakkında, “Dünya tarihine geçebilen büyük felaketlerden birini yaşıyoruz. Hala yaraları sarmaya çalışıyoruz. Çok şükür ki büyük bir devletiz. İnşallah bunun altından da el birliğiyle kalkacağız. AK Parti Bayraklı İlçe Başkanlığı olarak ilk günden itibaren yardımlarımızı bölgelere sevk ettik. İl Başkanlığımızın organize etiği yardım tırları bölgeye gitti. Milletimizin baş sağ olsun. Allah bir daha böyle şeyler bize göstermesin. Sizin hafta başında gündeme taşıdığınız emsal artışı iptaliyle ilgili konuşmak istiyorum. İzmir’de meydana eşen deprem sonrası mağdur olanların yeniden ev sahi olabilmesi için Bayraklı’da geçerli olacak yüzde 10’lu emsal artışı gündeme geldi. Biz de burada oy çokluğu verdik. Tabi emsal artışı verilmesin demiyoruz, kanuna nizama uygun verilsin diyoruz. Mahkeme bunu hem kanuna hem yönetmeliğe uygun olmadığını bilirkişi raporuyla belirtti. Siz böyle derken Millet İttifakı liderleri bir açıklama yaptı; depremin ardından emsal artışına son vereceğiz dediler Siz emsal artışını savunuyorsunuz ama yaptığınız yöntem yanlış. Sizin başınızdaki liderler emsal artışını kabule etmiyor. Yani siz farklı sizin üstleriniz farklı konuşuyor. İzmir’de yaşanan depremden sonra hemen toplantı yapıldı. O toplantıda alınan karar şuydu; Bakanımız Murat Kurum plan notlarıyla emsal artışı olmaz, yaparsanız ilgili odalar buna itiraz eder. Mahkemelerden geri döner dedi. Sonuç olarak mahkemenin dediği noktaya geldiniz. Bakanımız, Her şehir her ilçe revizyon imar planlarını çıkarın dedi. 6 ay süre verildi. Ne siz ne de İzBB hiçbir şey yapmadı. Aradan zaman geçti, yasalara aykırı iptal edilen yüzde 10 emsal artışı verildi. Aradan zaman geçti yine emsal artışı verdiniz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyaretinde baskı yapıldı, emsal artışı için. Yine siz karar alıp emsal artışı verdiniz. İnsanlara umut verdiniz. 28 ay geçti. İnsanlar emsal artışı umudu yüzünden bir çivi çakamadı. Siz bu emsal artışını düzgün yapmış olsaydınız bu emsal artışı yürürlüğe gitmiş olacaktı. Birçok vatandaşın evlerinin bir kısmı yapılmış olacaktı. Size güvenmeyenler de var. Sizin emsal artışı veremeyeceğinizi düşünenler var. Geçen 28 ayda maliyeler artmış oldu. Vatandaşın karşılamayacağı noktaya getirttiniz zaman kaybı yarattığınız için” dedi.
“SORUMLUSU SİZSİNİZ”
Emsal artışının araştırılmadan verildiğini ifade eden Aktaş, “Özür diliyorum, kimse yanlış anlamasın; öz eleştiri yapmak istiyorum. 37 meclis üyesi arkadaşımın bu konulardan haberi var ya da yok. Siz ne yaptınız, bu meclisle bir bölgeyi ilgilendiren karar aldınız. Hiçbir araştırma yapmadan hem de. O günü kurtarayım diye. Bu bize gelen duyumlar öyle; biz verelim mahkeme iptal edecektir diye. Bunu ne biz ne vatandaş yemedi. Zeminle ilgili hiçbir çalışma yapmadan, emsal artışı öngörülen alanlarda kaç tane daire çıkabileceğini, nüfusun ne kadar artacağını bilmeden, alt yapının ne kadar etkileneceğini araştırmadan, mağduriyetleri giderip giderilmeyeceğini araştırmadan bütün bu eksiklikler TMMOB’un da belirttiği eksiklerle revizyon imar planları hazırlamak yerine yönetmeliklere aykırı verilen emsali iptal olacağını bile bile aldınız. Sonuç olarak iptal edileceğini bile bile 2 defa emsal artışı alarak depremzede vatandaşları 2 yıl oyaladınız. Hem maddi he manevi haririnde zaman kaybı da yaşattınız. Artan fiyatları ilgili vatandaşları evlerini yapamaz hale düşürdünüz. Algı yaratmaya çalıştınız; ne biz bunu ne de vatandaş bunu yedi. Bunun sorumlusu sizsiniz” diye konuştu.
SANDAL: PLAN NOTUYLA İLGİLİ GİDİŞİMİZ DURUMUN ACİLİYETİ İLE İLGİLİ BİR DURUMDU
Aciliyeti olduğu için emsal artışına gideceklerini belirten Başkan Sandal, “Sizi tebrik ediyorum; ama bir şey den de kendimizi alıkoyamıyoruz. Amip Gölüne havaalanı kuran bir siyasi partisiniz. Sayın Bakanımızın söylediği revizyon planı 60 günde biter. Bu da büyük bir imar bilgisi gerektiriyor. Bizim o gün revizyonla değil plan notuyla ilgili gidişimiz durumun aciliyeti ile ilgili bir durumdu. Birçok üniversiteyle beraber bölgenin jeolojik etütlerini tamamladık. Bu da yaklaşık 2 yıl sürdü. Olmayan bu etütler üzerinden neden revizyon planı yapmıyorsunuz demek vatandaşa doğru söylememek demektir” dedi.
SANDAL’DAN “ÇARPILMAYIN” SÖZÜNE CEVAP!
AK Partili Meclis Üyesi Emre Demir’in “Çarpılmayın” sözünü cevaplayan Sandal, “Yok yok sizi çarpacak, Mayısta çarpacak. Niye biliyor musunuz? Bu ikircikli yapınızdan dolayı. Oy vermeyeni kendinize düşmen görmenizden kaynaklı. Vatandaşın derdi mi var diye bakmadan size oy verip vermediğine bakıyorsunuz. İki kenti kıyaslayacağım; Elazığ ve Bayraklı. Elazığ’a yapılan yatırımların hiç birine hayır demiyoruz. Ama burada asıl mesele bu işi Bayraklı’da neden yapmadığınız. Deprem Bayraklı’da 6.6 şiddetinde, Elazığ’da 6,5 şiddetinde oldu. Vefat sayısı Bayraklı’da 117, Elazığ’da 41. Yıkılan bina sayımız neredeyse aynı. Burada bir incelik var; binanın hasar durumundan vazgeçmeliyiz riski durumuyla ilgili vatandaşın derdini çözmeliyiz diye. Orta ve ağır hasarlı binaları ağır hasarlı kapsamına aldınız, bizde niye almadınız? Bizim Bayraklı Belediyesi’ne Afad’dan gelen bir para var. Toplam bize gelen para 3 milyon lira. Afetin toplam süreciyle ilgili kamuoyuna söylenen bilgilerde 35 milyon lira civarı. Bu paranın Elazığ’daki karşılığı 560 milyon lira. İki kenti kıyaslıyoruz. Kenti yeniden afete mağruz bölge ilan ediyoruz. Depremzedelerin devlete olan borçları silinir. Faizsiz kredi olanağı sağlanır diyoruz. Bayraklı’ya bu işi yapıyor musunuz, hayır. Kendi kaderine terk edilen vatandaşın, 400 liraya yapacağız evi 1 milyon 200 bine çıkardığınız için can suyu olsun diye emsal artışı götürdük. Plan notu ile emsal artışı olmayacağını söyledik. Revizyonla ilgili gerekli çalışmayı yapacaklar” dedi.
SANDAL: CUMHUR İTTİFAKI TEMSİLCİLERİNE ÇAĞRIMIZ OLSUN
Aktaş’ın “Yanlış yaptınız yani, kabul ediyorsunuz” ifadesine ise Sandal, “Kabul etmiyoruz. Zemin etüdü olmayan yerde revizyonun olmayacağını ifade ediyoruz. Eğer gerçekten biz bu meseleyi çözeceksek burada AK Parti, MHP gurubu aracılığıyla sizin Cumhur İttifakı temsilcilerine çağrımız olsun. Şu an devleti yönetiyorsunuz. Yeni konutlar yapacağız diyorsunuz. Gelin bir emsal artışından vazgeçelim. Vatandaşın arsası hazır. Devlet gelip bu evleri afet kapsamında yapsın. Afet kapsamında da vatandaşa versin. Vatandaşta 2 yıl faizsiz devlet ödesin. Bunu yapmadığın takdirde vatandaşı sizin merhametinize bırakmayız. Size oy vermeyen karşı siz merhametsizsiniz” sözleriyle cevap verdi.
HIZAL ‘TOKİ’ İDDİASINI GÜNDEME GETİRDİ
AK Partili Meclis Üyesi Özgür Hızal, Sandal’ın ‘TOKİ’ iddiasını eleştirdi ve şunları söyledi; “Arsın felaketi dediğimiz bu coğrafyada hiç olmamış en büyük deprem felaketiyle karşı karşıyayız. Hayatını kaybede tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu gibi hadiselerde seçeceğimiz sözcüklere kullanacağımız ifadelere çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Elbette ki iktidar ve muhalefet siyaset anlamında dönem dönem birbirlerini eleştireceklerdir. Sizin eksik faaliyetlerini eleştireceğim, siz de ülkeyi yöneten iktidarı elbette ki eleştireceksiniz. Bu demokrasinin temel ilkesidir. Burada bir nüans var; eleştiri başka bir şeydir, yalan başka bir şeydir. Eleştiri adı altında yaşan söylerseniz bu ne muhalefet ne siyaset ne de eleştiri olur. Bu yaşanan üzerinden yapacağınız her açıklama toplumu manipüle etmiş olur. Belediye başkanı sıfatıyla bir platformda TOKİ’nin yapmış olduğu deprem konutlarını bazı AK Partili meclis üyeleri alıyor derseniz bu yalan olur. Siz her iddiayı dile getiremezsiniz. Halk konut projesinde yer alan bir takım müteahhit firmalarının Sandal’a yakın olduğu deniyor.”
SANDAL: BEN BUNA GÜLERİM
Hızal’ın bu iddiasına cevap veren Sandal, “Ben buna gülerim, sende gül. Bakın yalan tam da bu. Hem siz deyip hem nasıl yapıyorsunuz, kutluyorum ya. Bölgede kamu yetkilimiz çıkar şu açıklamayı yapsa; rezerv alanına depremzede dışında kimseye verilmeyecek derse biz rahatlayacağız. Ama sizin vekiliniz açıklama yapıyor. Bizim muhatabımız devlet” ifadelerini kullandı.
HIZAL: O ZAMAN BENDE İDDİADA BULUNAYIM
Sözlerine devam eden Hızal, “O iddiayı gündeme taşıdıysanız ispat edemiyorsanız topumdaki karşılığını siz biliyorsunuz. Diyorsunuz ki; bu konuda bir milletvekili açıklama yaptı, dolayısıyla beni bağlamaz. O zaman bende iddiada bulunayım; O milletvekilinin özel kalem müdürünüzün atanma sürecinde görüşüp yardım talebinde bulundu” şeklinde konuştu.
Sandal, “Her şeyi konuşursun, bir milletvekilinin TOKİ’nin verilmesindeki yetkisinde deprem konutlarının kime vereceğinde yetkisi ne onu anlatacaksınız. Nerede Çevre ve Şehircilik bürokratları? Devlet size mi kaldı? Devletin kurumları var. Öyle yağma yok” derken Hızal ise, “Devlet hepimizin. Demek ki siz eleştirilerini yaparken doğru düzlemde yapacaksınız” ifadelerini kullandı.
Özel kalem konusunda ise Sandal Tutar bir adamın özel kalem müdürünü 2 yıl nasıl bekletirsiniz? Yasal gerekliliği yoksa hayır yazar gönderirsiniz” ifadelerini kullandı.
HIZAL: KONUMUZ BU MU?
Hızal: konumuz bu mu? Konunun özü bu değil. İşinize geldiğinizde o açıklamaya itibar ediyorsunuz, işinize gelmeyince etmiyorsunuz. Meclis başkanı olarak rica ediyorum; ne konuşacağımı arkadaşlarınız ya da siz karar vermeyeceksiniz. Ben karar vereceğim. Hiç kimseye hakaret etmiyorum. Gayet kibar konuşuyorum. Demek ki siz yalan bilgi veriyorsunuz.
YALANCI İFADESİ TANSİYON YÜKSELTTİ!
Sandal: Bu bir hakaret. Yalanı siz söylüyorsunuz.
Hızal: 4 yıldır sizle meclis üyeliği yapıyoruz. Sizin başkanınız yalan bilgi verecek AK Partili meclis üyeleri TOKİ’den yer aldık diyecek. Bu yalan ve yalancılıktır. Aksini ilan edebilir misiniz? Bu yalandır. Yalancısınız.
Sandal: Bu bir hakaret. Yalanı siz söylüyorsunuz. Bizim emsal kararı verdiğimiz tarih ve 6’lı masanın açıklama tarihi elli.
Tartışmalar devam ederken Sandal ve Hızal karşılıklı seslerini yükseltirken meclis salonunda tansiyon da yükseldi.
Hızal: Ben size yalancı demedim, yalan bilgi veriyorsunuz dedim. Sizin başkanınız yalan bilgi verecek. AK Partili Meclis üyeleri TOKİ’den yer aldı diyemezsiniz. Bunu dereniz siz yalancısınız.
Sandal: Asıl yalancı siziniz. Eğer ki siz bir tek konutu depremzedeler dışında birine verirseniz el mi yaman bey mi yaman göreceksiniz.
ÖNAL: HİCAP DUYUYORUM
Yaşanan tartışmalar üzerine söz alan CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “Böyle bir zamanda böyle bir olaya tanık olmaktan hicap duyuyorum. Biz deprem ile ilgili konuşmaya hicap ederken bunları gündeme getirmek, siyaset yapmak değil de nedir. En son konuşulması gereken durum budur emsal artışını kişiye vermeyin diyor. Ranta vermeyin diyor. Buranın emsal artışı konuşulduğunda karşı çıkanlardan biri bendim. 1999 sonra deprem vergisi diye vergi getirildi. O acı olaylardan sonra kentin dönüşü noktasın vergi türettik. AKP hükümet, geldiğinde sürdürdü. I günden bugüne eğer siyasetse o vergilerle yapı stoku dönüştürülseydi kaç kişiyi kurtaracaktık. Bu vergiler yola gitti denildi. Bütün bu zimmetlerin hiçbir bir can etmiyordu. O paraların her biri başka yere gitti. İsterdik ki 8 kat değil de 4 katlı yerlerde yaşayalım. Ama 8 katlı binaların dönüşümü noktasında konut kredileriyle yapalım, emsallerle değil. Ancak bu noktada emsal artışını belediyeler vererek vatandaşlara çözüm kapısı olan belediyelere gönderdiler. Emsal artışı son çareydi, bu insanlarımızın kendi evlerine kavuşabilmesi için yapıldı. Emsal artışına Bayraklı’da oy birliği verenler, Büyükşehir’e geldiğinde masadan geri çekildiler, oy çokluğuna döndüler. Bu kente yük getirdiğini bilmiyor muyduk? Vatandaş deprem sonrasında 400 bine yapacağı daireyi şimdi yapamıyor. Bugün emsal artışına o gün karşı çıkanlar onlarca yüzlerce bina ruhsatı için belediyemize başvurdu. Emsal artışıyla dönüşüm için hem de. Acıdır ki devlet bu noktada bizim aldığımız desteğin yüzde 1’ini sağlamadı. 10 bin dairedeki yüzde 20’lik emsal artışı 10 milyarın üzerinde. Ey hükümet, 1 milyarı da siz karşılaşaydınız. Bayraklı depremzedelerin evlerine kavuşabilmesi için lütuf istemiyor, vergilerin geri dönmesini bekliyor. Yürütmeyi durdurma kararı verilmiş, kararın yüksek kamu yararı taşıdığını düşünüyorum. Üst mahkemeyle bu karardan dönüleceğini düşünüyorum.
SANDAL: NEYİ NEDEN YAPTIĞIMIZ ORTADA
Mahkemenin nüfus yoğunluğu üzerinden karar vermesi hakkında konuşan Başkan Sandal, “Mahkemenin itirazında da nüfus yoğunluğu belirtilmiş. Genel kabuller üzerinden bu işler yürürken bu plan yapıldığında nüfus yoğunluğu 4’tü. Bu yoğunluk şu an 3,8. Bugün daha da düşmüş durumda. İş yerlerini çıkardığınızda yoğunluk 3’ün altında. Nüfus artışıyla sosyal donatı alanların oluşmadığı ile ilgili bilimsel temellere oturmuyor. Bunu da mahkemeye sunacağız. Bu nüfus artışını yüzde 30 arttırırsanız eski haline ulaşmıyor. Bir mağduriyeti daha diyeyim; depremzedeler biz defalarca dememize rağmen kredi ile iğli dilendirdiğimiz konu vardı. Depremzedeler ilgililerle görüştükten sonra faiz açıklandı. 0,87 ve 10 yıl. Önce buna sevindik. Sonra müteahhitlere verilenin 0,69, 15 yıl olduğunu öğrendik. İlk evim projesiymiş. Bütün garabetiyle ortada. Neyi neden yaptığımız ortada.
“BAYRAKLI’YI DA ELAZIĞ GİBİ AFET BÖLGESİ İLAN EDİN”
AK Parti’nin eleştirileri sonrası çağrıda bulunan Sandal, “O zaman size bir çağrıda bulunuyorum. Bayraklı’yı da Elazığ gibi afet bölgesi ilan edin. Hodri meydan. Samimiyetinizi görelim. Bütün tartışmaları bitirmiş olursunuz. Bayraklı’nın derdinin çözülmesini istiyor kim siyaset yapıyor vatandaş da görsün. AK Parti grubu var mısınız? Sağa sola gitme, söyle.
ÇAMUR: ÜSLUBUNUZ SAYIN DEVLET BAHÇELİ’YE BENZEMEYE BAŞLADI
CHP’li Meclis Üyesi Gamze Gül Çamur MHP Grup Başkanvekili Muhammet Şahin hakkında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli benzetmesi yaparak, “Üslubunuz Sayın Devlet Bahçeli’ye benzemeye başladı. Siz de onun gibi bağırarak konuşmaya başladınız” ifadesini kullanması ikinci bir tartışmaya yol açtı.
Bu sözler üzerine MHP’li Şahin tepki göstererek, “Sizi özür dilemeye davet ediyorum” dedi ve sesler yükseldi.
Çamur: Eleştirim, sizin haddiniz değil. Kimi eleştireceğime ben karar veririm.
Şahin: Sirke çevirmeyin
Çamur: Siz sirke çevirmeyin. Kimi eleştireceğime siz karışamazsınız.
Şahin: Terbiyesizlik yapmayın. Özür dileyin. Bunun önünü açıyorsunuz. Siz kimsiniz ya!
Tartışmalar sonrası Başkan Sandal oturumu sonlandırdı.