ÖNCÜŞEHİR - Bayraklı Belediyesi’nin Mart ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Meclis Birinci Başkanvekili İrfan Önal idaresinde gerçekleştirildi.
İZDEDA Başkanı Haydar Özkan ve derneğin yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı oturumda depremzedeler, döviz açtı. Açıkları dövizlerle emsal artışıyla ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı verilmesini ve bir önceki oturumda kavgaya neden olan Bayraklı’nın “afet bölgesi” ilan edilmemesi kararına sessiz tepki gösterdiler.
DEMİR: ÇOK MERAK EDİYORUM
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili meclis üyesi Emre Demir, Sandal’ın “afet bölgesi ilan edilsin” çağrısına tepki gösterdi ve “İlk oturumdan sonra Bayraklı Belediye Başkanı Sayın Sandal birtakım açıklamalarda bulundu sosyal medyadan. Bu açıklama ve türevlerini çok defa yapmıştı Ama bunları söylerken neyi kast ettiğini hiç kimse anlamıyor. Bir belediye başkanı meclis huzurunda biz konuşurken aniden aklına gelip hadi bakalım hodri meydan şunu şöyle yapalım deyip ardında da sosyal medyasından paylaşarak bir ciddiyetsizliğin içinde olamaz diye düşünüyoruz bir belediye başkanının ciddiyeti, plan ve programı olur. Fakat Sayın Sandal, reaktif durumlarla ‘Hodri meydan’ diyerek hepimize meydan okuyor. Biz Sayın Sandal’a ifade ettik. Bakan Bey de bizzat Sayın Sandal’ın gözlerine bakarak ‘Deprem bölgesine uygun imar revizyonu yapın. Yoksa mahkemeden döner’ dedi. Fakat Sayın Sandal bunların hiçbirine kulak asmadı. Sadece gün kurtarmak ve popülist olmak adına depremzedeleri 2 defa emsal artışı yaparak oyalamıştır. İmar durumuyla ilgili bazı durumlar var. Birçok binaya imar için yüzde 20 artış verilmiş ve binalar yıkılmış. Sayın Sandal bundan nasıl dönecek çok merak ediyorum” dedi.
AKTAŞ: EMSAL ARTIŞLARININ SİYASETLE ALAKASI YOK
Sandal’ın afet bölgesi çağrısına eleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Aktaş’tan, “Emsal artışlarının siyasetle alakası yok. Keş 2,5 yıl önce bakanını dediği yapılsaydı, plan notu değil de plan revizyonları yapılsaydı 1,5 yıla tamamlanmış olurdu. Bizim eleştirdiğimiz… Olmayacağını bile bile, dava açılacağının ve kaybedileceğini bile bile bu yöntemin seçilmesidir. Siyasete alet etmeyin diyorsunuz ama verilen karar zaten siyasidir. Sayın Sandal neyin algısını yapmaya çalışıyor bilmiyoruz. Ama çok büyük baskı altında olduğunu anlıyoruz. Sosyal medyadan yanlış ve yalan bilgiler paylaşıyor. Herhalde Sayın Sandal afet bölgesi ilanının nasıl yapıldığını bilmiyor. Bilmeyerek de çağrı yapıyor. Ayrıca tebrik etmek istiyorum. 1 yıldır belirlenemeyen Millet İttifakı adayı açılandı. Aday yıpranmasıdır dediler ama yıllardır çıktığı her seçimde yenilen, yıpranmış birini çıkardılar” diye konuştu.
ŞAHİN: EĞER BURASI AFET BÖLGESİ İLAN EDİLİRSE…
Elazığ ve Bayraklı karşılaştırması yapan MHP Grup Başkanı Muhammet Şahin, “Bayraklı ilçe ama Elazığ il. Elazığ’da bölgesel olan yerleri yerinde gördüm depremden sonra. Oradaki yapılan deprem alanının 12 km ötesine taşındı. Eğer burası afet bölgesi ilan edilirse buraları da taşımak zorunda kalacağız. O kuleler nasıl taşınacak? Elazığ’da afet bölgesi ilan edilen yerler 12 km taşındı. Şu anda orada yerleşim yok” ifadelerini kullandı.
GÜNDÖR: ESEFLE KINIYORUM
Eleştirilere yanıt veren CHP’li meclis üyesi Gönül Güngör ise, “30 Ekim 2020 tarihinde olan deprem açıklanan ilk rakamlara göre 7.0 ve 7.1. Dünyanın her yerinde bu gibi olayların ardından afet bölgesi ilan edilirken arkadaşımı esefle kınıyorum. Nasıl buranın afet bölgesi ilan edilmemesini içine siniyor! Her yer afet bölgesi ilan ediliyor ama buranın afet bölgesi ilan edilmemesini savunuyorsunuz” dedi.
ÖNAL: SONUÇLANMAZSA YENİ FORMÜL ÜZERİNDE ÇALIŞACAĞIZ
Eleştirilere yanıt veren Önal, “TBMM’den geçecek bir sayayla ilgili Sayın Başkanımız bir çağrıda bulundu. Biz Elazığ’a neden yapıldı demiyoruz. Biz Elâzığ’a tanının hakların Bayraklı’ya da tanınmasını istedik. Afet bölgesi ilanı taşımak değildir. Yıkılan yerlerde TOKİ eliyle yeni binalar yapılıyor. Elazığ’da yapıldı. Biz tanın hakları Bayraklı için de istedik sadece. Eper ki AK Parti’nin yönettiği yerler afet bölgesi ilan ediliyor ama CHP’nin yönettiği yerlere verilmiyorsa biz burada bir ikircikli anlayış görüyoruz. Depremzede vatandaşlarımız da burada. Gönül isterdi ki 8 katlı bina yapıp tanımadığımız insanları taşımayalım. Keşke devlet eliyle, ödediğiniz vergilerin karşılığında kendi evinize taşınabilseydiniz. Ama bu yapılmadı. Depremzedeler devletten de değil kendileri ödeyerek ev yapmak istediler ve bunun için kredi talep ettiler. Zenginler için o kadar kredi anlaşmaları yapıyorlar keşke depremzedeler için de yapsalardı. İnşaat maliyetleri artık 1 milyonu 2 milyonu aştı. Biz geldik depremzedemiz gidip kendi evi yapamayacağı için biz doğru olmamasına rağmen yükün bir kısmını nasıl karşılarız dedik ve emsal artışını birlikte geçirdik. Siz işe yarayacağını görünce Büyükşehir’de itiraz ettiniz. Bizim emsal konusunda odalarla birlikte hareket ettiğimizi iddia eden AK Partililer gidip odalara dilekçe verdiler ‘Siz itiraz ederseniz olmaz bu iş’ diye. Bizler yüzde 20 emsal artışı verdiğimize pişman değiliz. Biz emsal kararına karşı yüksek mahkemeye başvuruda bulunduk. Eğer ki 1 hafta içerisinde sonuçlanmazsa biz Büyükşehir’de yeni bir formül üzerine çalışacağız.”