Prof. Dr. Sözbilir, yapılan çalışmaların
zaman ve mekan anlamında doğal afetlerin birbirleriyle bir bağlantısı olduğunu
gösterdiğini, bu açıdan Antalya ve Marmaris’ta yaşanan doğa olaylarının
birbirleriyle bağlantılı olduğunu ve incelenmesi gerektiğini söyledi.
Sözbilir, yaptığı açıklamada, dün Marmaris
açıklarında meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremin ilçenin yaklaşık 100
kilometre güneyinde, 22,5 kilometre derinde gerçekleştiğini hatırlattı.
Bölgedeki bu önemli fay zonunun sol yönlü,
doğrultulu atımlı bir makaslama zonu
olduğunu ifade eden Sözbilir, "Anadolu altına dalan Afrika levhasının
yırtıldığı yere karşılık gelir. Batı Anadolu'yu jeolojik anlamda güneyden
sınırlayan bir mikro levha sınırı olarak kabul ediliyor. Geçmişte büyük
depremlerin yaşandığı bir fay zonudur." dedi.
Sözbilir, bugüne kadar yapılan çalışmaların
atmosferde oluşan büyük ölçekli doğal afetler ile yer kabuğundaki depremler
arasında bir ilişki olduğuna değindi.
Özellikle büyük depremlerden önce veya
sonra atmosferde, yer kabuğunun yüzeye yakın kısımlarında havada ve suda önemli
değişimler yaşandığına işaret eden Sözbilir, şunları kaydetti:
"Bu değişimler depremler açısından
öncü veya artçı olabilir. Yapılan çalışmalar zaman ve mekan anlamında doğal
afetlerin birbirleriyle ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında
Antalya'daki hortum ile Marmaris'in güneyindeki deprem arasındaki ilişkinin
incelenmesi gerekir. Özellikle havada, yer altı suyunda ve yer kabuğunda
gelişen fiziksel, kimyasal ve tektonik olaylar birbirlerini tetikleyebiliyor.
Dünyadaki büyük depremlerden önce veya sonra bu değişimler yaşanıyor."