Küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon oluşturmak
amacıyla bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Ege Ekonomik Forum’un ikinci gün açılışında
konuşan TBMM önceki dönem TBMM Başkanı, son Başbakan, AK Parti İzmir
Milletvekili Binali Yıldırım, önemli mesajlar verdi.
EGEV ve Özgencil Grup
ortaklığında; Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
destekleriyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İzmir Büyükşehir
Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Bornova Belediyesi işbirliğiyle “Yarın
için hayal et” temasıyla İzmir Swissotel’de devam eden forumun ikinci günü,
Binali Yıldırım’ın konuşmasıyla başladı. Yerel yönetimlerin tarıma katkısının
konuşulacağı ikinci gün oturumlarının açılışında katılımcılara seslenen
Yıldırım, "Atatürk’ün talimatıyla İzmir ilk İktisat Kongresi’ni
gerçekleştirmiş, ekonomik modeli ortaya koyup dünyaya ilan etmiş bir ilimizdir.
Ege Ekonomi Vakfı ve Özgencil Grup’un birlikte düzenlediği bu önemli
toplantının üçüncüsünü yapıyoruz. Birinci toplantıya başbakan olarak, ikinciye TBMM
Başkanı olarak, üçüncüye Binali Yıldırım olarak katılmanın onurunu yaşıyorum.
Makamlar gelip geçicidir, önemli olan iz bırakmak, hoş bir sada bırakmak,
ülkemize güzel hizmetler bırakmaktır' dedi. Ege Bölgesi'nde 10 şehrimiz var. 10
şehrin valilikleri, belediyeleri, sivil toplum kuruluşları, oda, borsa,
esnafları, bu önemli etkinliğe sahip çıkıyor. Bakanlıklarımızın destek vermesi,
hükümetin de Ege’nin ekonomisinin gelişmesine olan ilgisini gösteriyor.
Teknolojik değişim ve ekonomik gelişmmeler, hayatımızda olduğu kadar sosyal ve
kültür hayatımızda da önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor. Artık ürün
de hizmet de müşterisine bir tık mesafede. Elektronik ticaret yaygınlaşıyor,
sınır tanımadan, aracı tanımadan ülkeden ülkeye taşınıyor. Tüm insanlığı bekleyen
dijital dönüşümün hukukunun küresel anlamda henüz oluşturulamaması önemli bir
sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yakın gelecekte ülkelerin en önemli sorunu
haline gelebilir. E ticaret 2009'da 500 milyar dolar civarındaydı. Bugün 3.5
trilyon dolar. 5 trilyon doların üzerine çıkacağı hesap ediliyor. Bazı
ülkelerde e-ticaret toplam ticaretin yarısına yaklaşmış durumda. 2018’de
Türkiye’de yüzde 42 oranında büyüdü. Bu gelişmelerin arkasında şüphesiz 2002
yılında ortaya koyduğumuz akıl yollarının geliştirilmesine yönelik poltikalar
var. Türkiye 2002 yılında biz iktidara geldiğimizde Ulaştırma Bakanlığına
başladığımızda geniş bant internet nedir bilmiyorduk. Telefon üzerinde
çevirmeli internet vardı. Bugün farklı bir yerdeyiz. Fiber ağımız çok gelişti.
4.5 G altyapısının kurulmuş olması da bu gelişmeler için önemli ir ivme
oluşturdu” Dedi.
Sanayi devrileriyle ilgilli açıklamalar yapan Yıldırım,
şimdi 4. Sanayi döneminin konuşulduğunu belirterek, “Bu dönemde makinalar
cümlenin öznesi yerine geçecek. Bu, makinaların görmeye, anlamaya, konuşmaya ve
yazmaya başlaması demek. Cihazlar insan gibi akıllı hale geldi. Kendi
aralarında konuşup haberleşecekler. Şu anda 20 binin üzerinde makine bir
biriyle konuşuyor. Önümüzdeki 2 yılda bu sayının 30 milyarı aşacağı öngörülüyor.
Bütün teknolojik gelişmeler insanın sırrını çözmek üzere. İşin sırrı insan.
İnsanı merkezden çıkardığınızda geriye hurda kalıyor. Bugün ilkokula başlayan
çocukların yüzde 65’, gelecekte, bugün henüz varolmayan mesleklerde çalışacak.
Teknoloji artık iş yapmak için araç olmaktan çıkıyor, hayatımızın olmazsa olmaz
parçası haline geliyor. Bu dönüşümü yaşamaya başladık. Teknlojiyi
çıkardığımızda şu anda işlerimiz aksasa bile zor bela idare ediyoruz İleride
ise bu unsurlar olmadan iş yapmamız imkansız hale gelecek. Teknloik dönüşümün
seyircisi değil, kuruusu olmak mecburiyetindeyiz. Akıl teri, bilgiyi üretmek,
bilgiyi ekonomik değere dönüştürmek gerekiyor. 2018’de e spor ihracatı 1 milyar
50 milyon dolar. Türkiye’de baş döndürücü hıza ilişim yollarından trafik akışı
artacağı için başlattığımız bilişim ağlarına daha fazla yatırım yapılması
lazım. Bilişim firmaları, operatörler birbiriyle rekabeti bırakıp altyapı
konusunda irlikte çalllışmalarında fayda var. Yerel yönetimlerin bu akıl
yollarının inşasında engel olan değil, öncü rol üstlenmeli. Herşeyimiz buna
bağlı. 2002’de mobil abone sayısı 23
milyondu Türkiye’de uğun 82 milyon. Yani nüfusumuza erişmiş. O zaman geniş bant
yoktu 75 miyno 300 bingeniş bant kullanıcısı var. İnternet kullanım oranı yüzde
11,4 . Şu anda yüzde 75.3. 2003’te fiber uzunluğumuz 81 in 304 km. bungün 365
bin km. E- devleti 2008’de bakanlığım döneminde hizmete aldık. 626 kurum ve 5
bin 26 farklı kalemde hizmet veriyor. Nüfusumuzunn yarıdan fazlası 44 milyon
vatandaşımız ev devletten faydalanarak ticaretle, seyahatle, devletle ilgili
işlerini dairelere gitmeden görebiliyor 2002’de ülkemizin bilgi işlem
sektörünün pazarı 21 milyar liraydı. Bugün 140 milyarı ulmuş durumda. Buu
türkiyenin ekonomik üyüklüğü içinde çok yetersiz. Akıl terine daha fazla
yatırım yapma ihtiyacımmız var. İzmir de bu iş için ideal. Erişimiyle
ulaşımıyla, iklimiyle, yetişmiş eyinleriyle. Bir süre nce silikon vadisinde
üyük bilişim firmalarını ziyaret imkanı oldu. Binden fazla genç eyinnlerimizi
mühendislerimzi görmek yazılımar, yeniliklerde imzasını görmekten mutlu oldum
Bunların birçoğu İzmir eve Ege bölgesinden. Bu biraz buruk mutluluk. Neden genç
beyinnlerimiz bu maharetlerini rtaya koymasınlar, başka ülkelere gitmek zorunda
kasınlar. Bunun üzerinde düşünmemiz azım. Bu eyinler ülkemizin yarınları için
en iyi şekilde değerlenndirmemiz gerekir. Konvansiyonne şekilde çalışann
şirketlerimizinn, gecikmeden vermesi gerekenn karar değişimi yakalamaktır Bu
işimizi kaybedeceğimiz anlamına gelmez. Kat kat fazlasını ede etme fırsatı
getirir. Değişimi yapamazsanız yok olur giderseniz. Akıl terini katma değere
dönnüştüren gennçlere fırsat sağlammamız azımm Ticaret, esnaf odalarımız,
borsalarımız, bütüyük işadamlarımızın yapması lazım. Buradaki en büyük
paydaşımız üniversitelerimizdir. İYTE bu konuda merhum Özal’ın geniş vizyonuyla
kurulmuş üniversitemiz. Daha da geliştirme fırsatı var. Sivil toplu
kurulluşlarımızın buraya biraz daha fazla yatırım yapmasını bekliyoruz. Burasi
İzmir’in geleceği olabilir. Kaynak, beyinler orada. İzmir Ticaret Odası’nın İzQ
merkezleri de güzel bir girişim. İYTE ile birbirini şüphesiz tamamlayacak,
işbirliğiyle güzel sonuçları İzmirimize kazandıracaktır İzmirin merkez olduğu
bu bölgenin türkiyenin ihracatı için, Türkiye'nin ’malatı için, Türkiye’nin
kalkınması için geçmişte olduğu gibi gelecekte de lokomotif rol oynaması hepzin
arzusu. Buna altyapımız hazır. İstanbul-İzmir toyolunu hizmete açtık. İstanbul
komşu kapısı oldu. Bu hat üzerinde 5 ilimiz bundan yararlanıyor. Hzı tren
çalışmammız sürüyor. Aydın otoyolunun denizliye, antayaya kadar uzaması da
gündemde. Çandarlıya gidecek 80 kilometrelik otoyol bitti. Belki birçok
İzmirlinin haberi yok. Bu yılın sonunda tamamen hizmete girmiş olacak. 2 yıl
sonra Çanakkale Kprüsü bitiyor Avrupa İzmir’e daha da yakınaşıyor Yani bütün
yollar İzmir’e çıkıyor. Geriye artık İzmir’in boyozunu yapmak kalıyor. Herşey
var. Değişimin karşısında durursak yol olur gideriz.
Küresel gelişmeer son 10 yıldır iç açıcı değil. Dünya
büyümüyor. 2008 sonunda başlayan kriz hala bitmiş değil. O krizi aşlatan
üretilmemiş, edilmemiş karların edilmiş gib gösterilip büyük paraların
paylaşıldığı bir kriz amerikada çıktı, bütün dünyaya yayıldı, hala etkileri
sürüyor. Dünya büyümesi yüzde üçün altında, küresel enflasyonun altında. Dünya
yerinde sayıyor, hatta üzülüyor. Bu bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin
aleyhinde bir durum. Dünya gelirinin paylaşımında adaetsizliik var. 75 milyona
ulaşan mülteci varsa, arkasında küresel refahın adil dağıtılmamış olması var.
Buna rağmen dünyayı yöneten ülkeler ne yapıyor. Korumacılığı artırıyrlar.
Gümrük duvarlarını yükseltiyorlar. Ticaret savaşları almış başını gidiyor. 2018
ağustosunda kur üzerinden ülkemize de bir operasyon yapıldı. Onun oluşturduğu
olumsuzlukları daha yeni dengeleme sürecine giriyoruz. Bölgesel anlaşmazlıklar,
iç savaşlar, bölgemiz merkezli olarak devam ediyor. BM, çözüm üretmekten aciz,
bu olayları seyrediyor. Ülkeler arasındaki dijital uçurum artıyor. Teknoloji
insanların mutluluğuna hizmet etmiyorsa, silaha dönüşür. Bunu müttefik
bildiğimiz dostlarımızın yaptıklarıyla gördük. Türkiye memleketini terk etmek
zorund kalanlara kucak açarken, az geişmiş ülkelere en cömert yardımı yapan
ülke unvanını koruyor. Türkiye gelecek itibariyle fırsatların tehditlerden daha
fazla olduğu bir ülke. Çünkü artık dünyada zenginlik batıdan oğuya doğru hicret
ödüyor. 1970’li yıllarda havacılığın merkezi Amerika’ydı. Bugün Türkiye’nin bulunduğu Avrasya merkez. Üç kıtayı birleştiren bu coğrafya bütün
insanlık için daha önemli hale gelecek. Bizim yapmamız gereken, etnik
kimlikleri bir tarafa bırak. Ayrılıkları bir tarafa bırakın Ortak
özelliklerimizi, ön plana çıkararak enerjimizi kendi içimizde tüketmeyecek
konulara daha fazla yoğunlaşarak gelecek vizyonumuzu kurumamız azım. Türkiye enerjisini terörle kaybetmek zorunda
kalmamalı. 40 yıllık belayı gündemden düşürmemiz azım. 1.5 trilyon dolarımız
gitti. Şehitlerin, hayatını kaybeden onbinlerin değeri parayla ölçülmez Bir
olma, kardeş olma, birlikte Türkiye olma zamanıdır.
İzmir’de engelleri aşa aşa bugünlere geldik. Haziranın
birinde izmirin en güzel yerinde şehir hastanesini hzmete alacağız. Ekonomk
kriz var ama izmirin yatırımları devam ediyor. Devam edecek. 24 Kasım’da
Mendereste hain teröristlerin kundakladığı ormanları tekrar fidanla buluşturmak
için 24 Kasım’da 850 bbin genç fidanımızı izmirdeki öğrencilerimize
öğretmenlerimize ve bütün İzmirlilerle Menderesteyiz. Yanan ciğerimizin yandığı
o toprakları tekrar suyla ve fidanla uluşturacağız. Bu etkinliğe şimdiden
hepinizi davet ediyorum” dedi.
EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam, dünya için
tartışmasız çok önemli olan tarımı konuşacaklarını belirterek, “Ege’nin ortak
noktası tarımdır. Türkiye ve dünya için tarım önemlidir. Tarımsal kalkınmada
teknolojik gelişmeler ve bilim önemlidir. Yerel yönetimin tarımsal kalkınmaya
katkısı önemlidir” dedi. Yıldırım’a seslenen Susam, hızlı tren Ankara-İzmir
arasının diğer illerle bağlantısı
konusunda takviye isteyen illere destek istedi, “Ayrıca Kemeraltı ile ilgili
özel bir çalışma yapılıyor. Oranın restorasyonu için ayrılan bir kaynak var.
Yerel yönetim, limandan başlayarak, kaleye kadar gidecek çalışmaların önemli
bir kısmını yaptı, bundan sonra da devam edecek. Kemeraltı ile bütünleşecek bir
çalışma, İzmir ve Ege için önemlidir Ayrılan kaynağın kullanılması konusunda
desteğinizi rica ediyorum” dedi.
Ege İhracatçı
Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi konuşmasında, “iki yaka bir deniz
temasıyla düenlenen forumların İzmir ve Ege ile Türk ekonomisinin gelişimine
katkılar sağladığını belirtti. Eskinazi, forumlara verdiği destek nedeniyle
Yıldırım’a teşekkür etti. Eskinazi, Türk ekonomisindeki kırılganllığın aşılmak
üzere olduğunu, faiz düşüş, ihracat rakamlarındaki seviyesinin daha güzel
günlere duyulan inancı artırdığını belirterek, “Kırılganlığı gidermek için inovasyon,
AR-GE ve tasarım odaklı üretime yoğunlaşmalıyız” dedi. Eskinazi, EİB olarak
yaptıkları çalışmaları da anlattığı konuşmasında, Çin ile işbirliği konusunda
attıkları adımları anlattı, “Hedefimiz 2023’e kadar Çin’e gıda ürünleri
ihracatını 1 milyar doların üzerine çıkarmak. Enseyi karartmıyoruz.
Hayallerimizi gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar bugün bir
üst akıl gerektiğini, üretim için yatırım ortamını cazip hale getirmenin şart
olduğunu söyledi. Yorgancılar, hükümetin son dönem hamlelerinin takdire şayan
olduğunu kaydetti, “Yeni bir vizyonu ortaya koyacak, daha iddialı ir heyecana
ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Sanayide alım garantili modelin hayata
geçirilmesi, yatırımcının tedarikçilerle oluşturacağı konsorsiyumun teşvik
kapsamına alınmasını önemsiyoruz. Faizler indi, enflasyon iniyor, bunun
sonucunda yatırım ortamının da olumlu hale geleceğini biliyoruz. Yabancı
yatırımcılar ülkemize geldiğinde arsa ve binalarla ilgili yatırım yapmak
istemiyor. Kurumlar vergisi kanununda düzenleme ve gözden geçirilmesinde yarar
var” dedi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener,
“Tarım 4.0 ve getirdiği yeniliklerden söz ettiği konuşmasında, teknolojik
yeniliklerin gıda ve tarım sektörüne entegrasyonunu önemiyoruz. Kooperatif ve
üretici birliklerine önemli rol düşüyor. Tarım sektöründeki girişimlere
baktığımızda gençlerin ilgisinin arttığını görüyoruz. Gençlere iş dünyası
olarak gerekli desteği vermeliyiz. Kentimiz özellkle sektörel işbirlikleri ve
kümelenmelerle son dönemlerde önemli bir sinerji yakaladı. Ticaret Odası olarak
oninden fazla üyemizin yer adığı tarım ve gıda sektöründeki sorunların çözümü
için Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla işbirliği halindeyiz.
Tarım sektörüyle ilgili hayallerimiz var. Tarımın ileri teknolojilerle
dönüştürüldüğü, ARGE merkezleriyle öncülük yapan bir İzmir hayal ediyoruz.
Yüksek teknoloji, milli inovasyon merkezi, tarımda akademik araştırmaa ve
kuluçka merkezi, inovatif alanlar için araştırma enstitülerimiz olsun İzmir
tarım reformunda pilot il ilan edilsin. Geleceğimiz çocuklarımıza güzel bir
dünya bırakmak, ortak hedefimiz. En çok güvendiğimiz projemiz İZQ Girişimcilik
ve İnovasyon Merkezleri. Geleneksel tarım yöntemlerini bu merkezde
girişimcilerimiz ve büyük firmaların uluşmalarına aracılık ederek teknolojik
yöntemlere dönüşmesini sağlayacağız.
Bunun İzmir için büyük fırsat olduğunu düşünüyoruz” dedi.