Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) Haziran ayı Olağan Meclis toplantısının üçüncü ve son oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclis Birinci Başkanvekili idaresinde gerçekleştirilen oturum tartışmalı geçti.
KARŞIYADA’Kİ OTEL TALEBİNE BİR RET DAHA!
Karşıyaka’da, Donanmacı Mahallesi'nde yer alan ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında belirlenen Bitişik Nizam 8 kat (B-8) yapılaşma koşullu "Konut Alanı" kullanda kalan bir binanın bitişik Nizam 8 kat (B-8) yapılaşma koşullu "Ticaret+Turizm Alanı (TİCT)" olarak düzenlenmesi amacıyla hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği önerisi bir kez daha meclis gündemine geldi. Geçtiğimiz aylarda da gündeme gelen ancak yaşanan tartışmalar sonrası komisyonlara iade edilen gündem maddesi bir kez daha tartışmalara neden oldu.
Görüşmeler sonrası ilgili gündem maddesi AK Parti ve MHP'nin 'kabul' oyuna rağmen Millet İttifakı'nın 'ret' oyu sonrası oy çokluğu ile reddedildi.
BOZTEPE: DÜZENLEME YAPILABİLİR
Gündem maddesi ile ilgili ilk olarak söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “ Bu konu daha önce de gündeme gelmişti, komisyonlara iadesini istemiştik. Karşıyaka’dan oy çokluğu ile gelmişti. Sizin de evinize giderken geçtiğiniz bir yer. Daha önce Dokuz Eylül’ün bir sağlık birimi vardı. Daha sonra vakıflar tarafından bir şahıs almış ve otel yapmış. Plan değişikliği istemiş. Bu konuda planlamadaki arkadaşlarımız konut olan bir yerde ada bazlı çalışma yapmamız gerekiyor diyorlar. Bizde buna benzer birçok kararlar alındığını söylemiştik. Ancak CHP biz buraya turizm vermeyeceğiz diyor. Burası özel bir alan değil vakfa ait. Biz geçmiş yıllarda Emlak Konut’a 5 kat olan yerde 1 kat daha veriyoruz dedik. Hiçbir hukuki gerekçesi olmayan ancak olması gereken bir şey yaptık. Buna benzer o kadar çok planlar geçti ki burada. Buranın derhal turizm alanı olarak belirlenmesine diliyoruz. Burası vakıfların yeridir. Birisi kiralamış ve üstüne otel yapmak istiyor. İlçe halkının buna ihtiyacı var. Karşıyaka'da o kadar çok yer var ki üstü kaçak yapılabilmiş... Gerçekten otel yapılabilecek yer yok. Bunların düşünülerek vakıflara olan yerde bu düzenleme yapılabilir” dedi.
UĞUR BARAN: BÜYÜKŞEHİR'İN BU TESİSİ KAZANDIRMASI GEREKİR
AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Uğur Baran ise Karşıyaka’da böyle bir otel ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Karşıyaka da yeni yapı yapacak alan kalmadı. Aynı zamanda ilçemizde otel ihtiyacı da var. Bunu reddedilmesi ilçemiz adına büyük bir kayıp olur. Karşıyaka’mıza bence İzBB’nin bu tesisi kazandırması gerekir” şeklinde konuştu.
HIZAL: GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞERSİNİZ
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir’de otel kapasitesinin az olduğunu belirterek, “Çok ilginç hadiseler ile karşılaşıyoruz. Yaklaşık 4 yılı aşkın süredir meclis üyeliği yapıyoruz. Önümüze birçok önerge geldi. Bir düzenleme yaparken bir kamu kurumu önünde objektif kriterler ile davranıyorsa sorun yok. Ancak bu kurumun siyasi aklı sübjektif kriterlerle devam ediyorsa bir sorun var demektir. Siz başka yerden gelen benzer önergeyi geçirip, burada vakıflar genel müdürlüğüne ait parselde bu önergeyi reddettiğinizde ben çok iyi niyet aramıyorum. İzmir bizim için çok kıymetli diyoruz. İzmir'i kongreler şehri yapacağı, turizm potansiyelini arttıracağız diyoruz ancak gelecek olan yerli ve yabancı turistler nerede kalacak? Evimizde ağırlayamayacağız herhalde. Yatak ve otel kapasitesinin çok az olduğunu biliyoruz. Bu önerge ilk mecliste geldiğinde; İzmir'de hem bakanlığın hem de İzBB'nin aynı anda uluslararası büyük bir organizasyon a dışarıdan gelecek misafirlerimizin kalacağı oteller olmayacağı yönünde bir takım sorunlar yaşanabileceğini söylemiştik. Bu şehrin önünün açılması gerekiyor. Bu makamda İzBB ve İzBB Başkanı'dır. Bu şehirde yaklaşık 10 gündür çok önemli bir mesele konuşuluyor. Ancak bu şehrin belediye başkanı yok. Mecliste de yok. Nerede? Tunç Soyer şu anda nerede? Yurt dışında. Yurt dışında diye eleştirdik mi? Muhtemelen İzmir'in menfaati için İzmir'de bir takım uluslararası organizasyonlar için gittiğini düşünüyoruz. Ancak bir yandan bunu yapacaksınız, bir parsel de ise vakıflar genel müdürlüğüne ait parselde turizme geçmeyi bu kadar engelleyeceksiniz. Bu akıl alır gibi bir durum değil. Yasal olmayan bir durum olsa anlayacağız ancak böyle bir durum da yok. Sadece birilerinin ortaya koyduğu bir takım ilkelerden bahsediliyor. Aynı meclis Torbalı'da mevki imar planı yaptı hakkı olmamasına rağmen. Sonra ne oldu? Millet İttifakı meclis üyeleri hakkında soruşturma açıldı. Siz şimdi çıkıp ilke ve prensiplerimizden dolayı yatırımı engelliyoruz diyorsanız ben bunu kabul etmiyorum. Bu doğru bir karar değil. Sonra çıkıp neden İzmir'e turist gelmez, yatırım gelmez derseniz gülünç duruma düşersiniz” diye konuştu.
ÖNAL: VATANDAŞLARDAN BUNUN AKSİNE ŞİKAYETLER OLMUŞ
İmar Komisyonu Başkanı İrfan Önal, vatandaşlardan şikayet geldiğini ifade ederek, “İzBB'nin ilkesel kararları ile 2 yıl önce alınan kararı alakasız şekilde karşılanıyor. Biz haklı olduğumuzu düşünüyoruz. Yerinde tespitlerimizde de vicdanen doğru karar aldığımız düşünüyoruz. Mevzu bahis yer Bostanlı sahilde olan ve parsel bazlı bir talep. Önceki meclise geldiğinde ada bazlı çalışma yapabilir mi diye gündeme geldi. Ancak burada daha bütüncül plan yapılması mümkün değil. Büyükşehir kişilere kurumlara göre yaklaşmıyor. Bir yerde turizm hakkı getiriyorsak oradaki herkese getireceğiz. Konut olan yerde küçücük parselde turizm alan geçilmesi ile ilgili bir konu bu ve çevredeki vatandaşlardan da bunun aksine şikayetler olmuş bu duruma. Bu nedenle bizde bu konu ret oldu” dedi.
YILDIZ: SAYIN BAŞKANIN VİZYONU İLE ÇELİŞKİ İÇERMEKTE
Son olarak söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, alınan kararın Başkan Soyer’in vizyonu ile çeliştiğini söyleyerek, “Yaşadığımız yer güllük gülistanlık master tezi olacak kadar iyi planlanmış bir yer olsaydı ilkesel bakışlarına saygı duyardık Ancak yaşadığımız kent bir çok plansızları birlikte getirdiğinde yıllara oranla lokal düzenlemeler yapılmış Bu nedenle ben ilkesellik konusunu çok anlayamadım. Yıllarca oluşmuş bir sahil kesimi var. Her şeyden önce vizyon konusu çiziyoruz. Tunç Soyer'in koyduğu bir vizyon var. İzmir turizm anlamında Antalya'nın çok gerisinde kalmış bir şehir. Geçmişte Kemeraltı'nda bir pasaj çok güzel otele dönüştürülmüş. Asıl ilkeselliğe buradan bakmak lazım. Karşıyaka'da ihtiyaç var mı var? Sizin elinizde imkan var mı var? Buna hangi ilkeden bakacağız? Şehri geliştirme ilkesinden bakacaksak niye bakmıyoruz? Karşıyaka'nın yatak sayısına ihtiyacı yok mu? Siz bir yeri karma yapmazsanız çöküntü bölgeler oluşturursunuz. Biz ilkesel olarak gelişimin önüne gelecek her şeyi ilkesellik olarak görüyoruz. Maalesef bu karar Sayın Başkanın vizyonu ile çelişki içermektedir” dedi.
ÖZUSLU: BEN KARŞIYAKA'DA DA BU ÖNERGEYE ‘EVET’ VERDİM
Son olarak konuşan Özuslu, kendisinin de ‘evet’ oyu kullandığını belirterek, “Bir şehrin mekansal planlamasını nasıl yapılacağı konusunda herkesin söyleyeceği çok şey var. Gelen akademik bilgiler konusunda kimsenin itirazı olmaz. Karşıyaka'nın bir otel ihtiyacı var evet. İzmir'in de buna ihtiyacı var. Ben Karşıyaka'da da bu önergeye ‘evet’ verdim” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN ‘İADE’ İSTEDİ AMA…
Kemalpaşa Ören Merkez Yerleşimi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu ve İlavesi önerisi meclis gündemine geldi. Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın da komisyonlara geri gönderilmesini talep ettiği önerge CHP ve İYİ Partililerin oyları ile reddedildi. İlgili gündem maddesi Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı arasında gerginlik yarattı.
Görüşmeler sonrası oylanan gündem maddesi oy çokluğu ile kabul edildi.
KARAKAYALI: KOMİSYONLARA İADESİNİ İSTİYORUM
İlgili gündem maddesinin komisyonlara geri iadesini isteyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, “Burası yıllardan beri Ören Belediyesi tarafından planlanmış bir yer. Her şeyi 4/4’lük ve gayet güzel. Büyükşehir Belediyemiz buraya itfaiye merkezi ve kapalı spor salonu yaptı. Yolu ve parselleri yapıldı. Her şeyi döşendi, arsalar satıldı. Vergi olarak arsa vergisi veriliyor. Zeytin ağacı diyoruz. Peki, Torbalı yolunda her yer zeytinlikti ama orası imara açıldı. Orada da 400-500 yıllık zeytinler var. Kaldı ki benim ağaç sökme makinem ve 150 dönüm arsam var. Sökme makinesi ile alırız tekrar belirli yerlere taşırız. Ben bundan bir hafta önce Tunç Başkan ile randevu aldık, ‘konuşacağız’ dedik, söz aldık. Bunu geri gönderir tekrar masaya yatırırsak iyi olur diye düşünüyorum. Ben komisyonlara iadesini istiyorum. Tekrar tartışıp konuşalım, tartışalım. Bu konu 20-30 yıldan beridir hazırlanmış bir konu” diye konuştu.
AYDIN: MESELELERİ İÇ İÇE GETİRİP BİR SİYASİ POLEMİK ÜSLUBUYLA DİLE GETİRİRSENİZ…
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi ile ilçe belediye meclislerinin aldıkları kararda farklılıklar yaşanabildiğini ifade eden CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Her defasında şunu dile getirmeye çalışıyorum; bir meseleyi doğru zeminden tartışmak hem meseleye katkı sağlar hem bizi dinleyenlerin konuyu anlamasına katkı sağlar hem de sorun varsa bu sorunu çözmeye katkı sağlar. Anlaşmak zorunda değiliz her konuda ama en azından hangi konuda anlaşamadığımızı da anlaşma zorundayız. Meseleleri iç içe getirip bir siyasi polemik üslubuyla dile getirirseniz o zaman gerçeklikten kopmuş olursunuz. Gerçeklikten koptukların hangileri olduğunu kendileri de biliyorlar buna rağmen söylüyorlar. Birkaç şeyi iç içe geçirdik. Ben analize ederek tartışmak isterim. Elbette İzmir Büyükşehir Belediyesi ya da bütün büyükşehirler, ilçe belediyelerinin görüşlerini ve kararlarını dikkate alır. Bunları önemser, bunlarla ilgili değerlendirmeler yapar. Bazen yön gösterici olarak teknik destek verir, bazen birlikte çalışır. Ama hiçbir zaman şunu söyleyemeyiz; bu konu x ilçede oy birliği ile geldiğine göre İzBB meclisi bu konuyu tartışmasın, kabul etsin. O zaman İzBB Meclisi varlığını inkar eder. Varlığını sorgular. O zaman buna gerek yok. Büyükşehir Belediyesi yeri geliyor, ilçe belediyesinin bütçe için iştirakini sattığı ürünün fiyatına bile onay veriyor. İmar kentin bütünlüğüyle ilgili bir süreçtir. Bir bölgedeki imarla ilgili sorunlar başka bölgeleri de etkiler. Bir bölgedeki imarlar ilgili olumlu ve olumsuz gelişmeler bütün şehir altını etkiler. Mesel Kemalpaşa’daki imar sorunu hepimizi etkiler. Dolayısıyla burada kimse kimsenin iradesini, isteğini, arzusunu, beklentisini yok saymıyor. Burada tartışıyor ve konuşuyoruz. Bu ilk kez de olmuyor. İlçesinden oy birliği ile gelip oy birliği ile reddettiğimiz önerge oluyor. Arkadaşlar da ret oyu verdiler. Kemalpaşa’yla ilgili 2,5 seneki önergeyi burada oy birliği ile değiştirerek kabul ettik. Kemalpaşa Meclis üyeleri de ‘evet’ oyu verdiler. O zaman bunu tartışmanın zemini demek ki burası doğru olmaz. Buradan bir çıkmaza varırız. Büyükşehir belediye yapısını büyükşehir ilçe ilişkisini bir çıkmaz zemine tartışıyoruz demektir. Tekrar hatırlatıyorum; hepimiz ilçelerimizin meclis üyesi olarak seçilip İzBB meclis üyeliğine geldik. İlçelerimizin hassasiyetlerini taleplerini, düşüncelerini burada dile getirmekte görevlerimizin başında geliyor. Büyükşehir belediye hem idare olarak hem meclis olarak bu talepleri dikkate almak önemsemek, bunlarla ilgili yapılabilir şeyleri yapmak da görevidir” dedi.
YILDIZ: BELEDİYE BAŞKANIMIZ BURADA İSYAN EDİYOR
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilçe belediyelerinin kararlarını dikkat almadığını öne sürerek, “Buradaki bu içeriği bence çok doludur. AK Parti’nin dört yıldır ortaya koymaya çalıştığı ne kadar haklı eleştiriler olduğunu memnuniyetle izliyorum. Biz dört yıl boyunca ilçelerden dönem dönem gelen kararların Büyükşehir’de ilçe dengini dikkate almadan, ilçe belediyelerinin reflekslerini, belediye başkanlarımızın o bölgedeki çalışmaları önemsemeden eleştirmiştik. Bugün gündem geldiğinde hem Kemalpaşalı meclis üyeli arkadaşlarımızda hem imar konusu arkadaşlarımız konuyu değerlendirirken çalışma şansı bulduk. Çarşamba gün ki oylamada Kemalpaşa CHP meclis üyeleri de bu dosyaya ayrı oy kullandılar. Çünkü yerelde ne yaşadıklarını onlar biliyorlar. Her yereldeki unsur genel planlama ilkelerine uygun mudur olarak bakabiliriz. Bazen mevzuata uymayabilir. Ama mevzuata uyan bir şey de bulamıyoruz. Bilirkişi raporu diyor ki imar planının bütüncül bir nazım planı bulunmadı. Dayanak yaptınız. 2013 yılında başlayıp 9 yılda planı tamamladınız. Planla ilgili bilirkişi raporu ve mahkeme kararı açık ve net. Bazı şeylerin donatıları ve yeşil alan eksikliğinden kaynaklı olarak düzenlenmesini istemiş. Ama ilçe belediyesi ne yapmış? Normalde 5 binlik planı büyükşehir belediyesi yapması lazım. Ancak o bahsedilen ‘görüşürüz, belediyesiyle bir araya geliriz’ dediğiniz çalışmayı yerel belediyemiz yapmış. Mahkeme kararı doğrultusunda kendileri çalışarak gelmişler. Kurum görüşleri de tamamlanmış. Bahsettiğiniz zeytin vardı yoktu, bunlarla ilgili tarıma gidiyorsunuz. Zaten Tarım ve İl Müdürlüğü bu konuda inanılmaz derecede hassaslık gösteriyor. Bu meclisin tüm üyeleri de çok iyi biliyor. Özellikle son yıllarda bu hassasiyet arttı. Doğal olarak tarım görüşü var, mahkeme kararı var, bilirkişi raporuna uygun bir planlama var. Eskiden belde belediyesi olmuş bir yerde nüfus yapılaşmasının zaten ciddi anlamda bölgesel olarak yüzde 50’nin üzerinde geçtiği bir yerde neresinden bakarsanız bakın çözüm hazır plan çalışmış ilçe belediyesi, getirmiş. Ret gerekçesine bakıyorum. Raporun ret gerekçesinin altı biraz dolu olması gerekiyor. Beş binliği siz zaten Çarşamba günü reddetmişsiniz. İlçe belediyeniz zaten çalışma yapmış. Kendiliğinden yapmamış, belediyemizin bürokratlarıyla görüşmüşler. Beş binliği ve binliği aynı anda düzenlemiş. Mahkeme kararı burada, bütünsel yapman lazım demiş. Donatılar yüzde 35’ten yüzde 45’e çıkarmışlar zahiyatı. Başka bir trajikomik bir durum var. Reddettiğimiz, dışladığımız plan içerisinde İtfaiye binası yapmışız, imarsız yerde mi yapıyoruz. İZBETON’da yol yapmışız, tarım alanlarından mı geçiyoruz? Bu kentin sorunu dört yıldır var ben üzülüyorum. O kadar ciddi problemleri, dünya kadar çalışan insanları yok sayarak kararlar alıyoruz. Bu mecliste hangi temel sorunu çözdük? Bu sorun çözmek değildir. Bu o bölge halkını, o meclisi, belediye başkanını, demokrasisini dışlamaktır. Bu belediye başkanımız burada isyan ediyor. Tekrar komisyonlara geri yollayın bakalım diyor. Çünkü niye biz hepimiz kendi evlerimize geri döneceğiz. Ama başkanım sahaya inecek. Ören’e gidecek ne diyecek?” dedi.
“DOĞACAK TAZMİNATI KARARI OY VEREN İMAR KOMİSYONU DÜŞÜNSÜN”
Yıldız konuşmasını şöyle tamamladı; “Beş binliği yok diye binlik ret oldu, beş binliği de biz verdik o da ret oldu. Gerekçeler yok. Mahkeme kararına uygun düzenlenmiş bir beş binlik, binlik gelmiş, kurum görüşmeleri tamamlanmış. Allah aşkına çıksın da komisyonumuzun bir değerli üyesi altı samimi dayalı ret gerekçesini söylesin. Ben onunla sabaha kadar da tartışmaya hazırım. Ben sadece yarım saatlik okuduğum raporlarla, yaptığım iki telefon görüşmeleriyle, bu meslekte ömrümün yarısını vermiş biri olarak yine bana gerekli bir konabileceklerini düşünmüyorum. Biz burayı çözemeyeceksek nerenin planını çözeceğiz. Tekrar söylüyorum İtfaiye binamız kaçaktır itfaiye daire başkanlığı oradan bir çıksın, spor salonumuzun olduğu yer plansızdır orası da boşaltılsın, İZBETON açtığı yollar kamulaştırılması el atmaya girer, ona da vatandaşlar dava açsın. Doğacak tazminatı da kararı oy veren imar komisyonu düşünsün.”
AYDIN: ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ
İlgili önerge hakkında konuşan Aydın ise, “İki yıldan bir sürede burada plan geldi. AK Partili arkadaşlarımızın eleştirilerini dikkate alarak bir kısmını bu planlama bölgesinden çıkardık. Daha sonra bu plan mahkemeye gitti ve karar verdi. Mahkemenin kararı esastır ve bilirkişi raporu esas değildir. Ancak mahkeme bilirkişi raporuna atıfta bulunarak karar verdi ise bilirkişi raporunu dikkate almak zorundasınız. Geçtiğimiz gün 5000’lik planları iptal ettik, şimdi 1000’likleri iptal ediyoruz. Gerek 1000’lik gerek 5000’lik ile ilgili söylediklerimiz, bu planın sorunlu alanlar ile çalışılması lazım. Arkadaşlarımız büyükşehir yapsın diyor. Büyükşehir yapsın, üstlensin ancak sorun şu olur; Binlik ayrıntısındaki süreci burası yönetirken yereldeki hassasiyetleri kaçırmış oluruz. Büyükşehir ile koordineli çalışması gerekir. Plansız kalsın demiyoruz, planı tümüyle reddediyor değiliz. Biz 4 yıldır bu şehrin temel sorunları ile ilgili hiçbir şey yapmadık. Bu kendilerinin emeğine haksızlık olur. Kendilerinin her zaman övünerek söylediği gibi önergelerin yüzde 96’sı oy birliği ile geçti. Biz bunu şehrin sorunlarını çözmek için birlikte karar verdik. Ancak siz 4 yıldır şehirle ilgili bir şey yapmadınız derseniz niye önergelere evet verdiniz diye sorarız. İmar planları ile ilgi yargılama süreçleri şu sorunu oluşturur. İmar planı yargı sürecine girmiş ve oradan gelmişse daha dikkatli yapmanız lazım yoksa mağduriyet o zaman başlar. Bugün K planları ile ilgili ne kadar büyük sorun yaşıyoruz ve çözüm üretmeye çalışıyoruz. Mahkeme süreci bizim için bağlayıcı hale geldiğinde bunları görmezden gelemezsiniz. Bu planın doğru ve iptal sürecin getirmeyecek hale gelmesini istiyoruz” diye konuştu.
ÇALIŞKAN: BÜROKRATLAR HATA GÖRDÜ MÜ?
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan ise, “Birazdan oy kullanacağız. Ben oyumu verilecek cevaplara göre kullanacağım. Bize verilen evraklar içerisinden bu mahkemenin 2022 yılından bittiğini anlıyoruz. 2022 yılında mahkeme sonuçlanmış ve anladığım kadarıyla belediye başkanımız ve Kemalpaşa imar komisyonu üyemiz partimizi meclis üyesi dedi ki; ‘biz burayı çalıştık ve burayla ilgili 1/1000 ve 5000’liği getirdik.’ Bununla ilgili anladığım kadarıyla bir çalışma da yapılmış. Soruyorum; bu çalışmalarda bürokratlarımız çalışmaları inceleyip ‘şu bölümler hatalıdır’ dedikleri bölüm var mı? Bunu reddediyoruz ya ben ona göre oyumu kullanacağım. Eğer bu planlar içerisinde gerçekten bürokratlarımız hata gördüyse… Başkanımız ‘biz Büyükşehir bürokratlarıyla görüşerek hazırladık’ dedi. Eğer böyle hazırlandıysa bunları bize imar komisyonundaki arkadaşlarımız anlatırsa çok sevinirim” şeklinde konuştu.
GÖL GAZİNOSUNA OY ÇOKLUĞU
Mülkiyeti İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait, Fuar - Kültürpark alanı içerisinde bulunan taşınmazın (Göl Gazinosu) işletme hakkının hasılat paylaşımı yüzde 20 ve 5 yıl süre ile protokol hükümleri doğrultusunda İZDOĞA Çevre Korunması İyileştirilmesi Müşavirlik ve Proje Hizmetleri Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye devredilmesinin önerisi de tartışmalara neden oldu. Hukuk – Plan ve Bütçe – Şirketler Komisyonlarında oy çokluğu ile uygun bulunana ilgili gündem maddesi mecliste de tartışmalara neden oldu.
HIZAL: KENTİN 4 YILININ KAYBOLMASINA NEDEN OLDU
İlgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "İzmir’in İzBB'nin bazı şirketlerinde gariplikler dönüyor. Dönem dönem bunlarla karşılaşıyoruz. Bunlardan biri İZTARIM diğeri İZDOĞA. Biz biliyoruz ki Güven Bey İzmir'de kentin temel meseleleri konusunda Tunç Soyer’in aklını karıştıran ve İzmir’e 4 sene kaybettiren kişi. İZDOĞA yönetim kurulu başkanı. Biz neden karşı çıkıyoruz? Karanlık kuyu gibi taşı atıyorsunuz kayboluyor. Sonrasını göremiyorum. Biz değil siz de takip edemiyorsunuz. Kasım 2022 tarihinde imzalanmış protokol... Uzunca bir protokol. Burada diyor ki İZBETON sen taşeronla iş yapacaksan idareye bilgi vereceksin. İzBB'nin kurumsal yapısını bozulmasını asla istemem. Gölpark’ın ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Kültürpark’ın planlarını oy birliği ile geçmesi için yaptığımız çalışmalar da biliyorsunuz. Burada bir takım hususların sizler ve meclis tarafından takip edilemeyeceğini düşündüğümüz için karşı yönde oy kullanıyoruz. İZDOĞA yapması gereken hiçbir işi yapmamış ve yönetim kurulu başkanı İzmir'in Belediye Başkanın aklını karıştırarak kentin 4 yılını kaybetmesine neden olmuştur” diye konuştu.
ÇALIŞKAN: DEVREDECEKSE BİZDEN İZİN ALSIN İSTİYORUZ
AK Partili Meclis Erhan Çalışkan ise, “Burada sadece dikkatinizi çekmek istiyorum. Bizim devir protokollerimiz ilgili dairesi gerçekten dört yıl komisyonlarla iş birliği içinde standart asgari ortak değerleri belirleyen bir protokol devrimiz var. Buranın devri bu protokol tipine uymuyor. Mesela biz genelde bir yeri verdiğimiz zaman şirketimize o zaman diyoruz ki burayı devredemez veya işletmesini bir başkasına veremez. Devredecekse bizden izin alsın istiyoruz. Bu protokolde böyle bir madde yok. Bize şöyle ifade ediyor değer bürokratlar ‘zaten biz bunu İZDOĞA’ya verdiğimizde İZDOĞA bunu ihalesiz veremez ki’ biz zaten ihaleli de vermesini istemiyoruz. Burayı yapıp birini çağırıp gel burayı işlet diyecekse zaten bunları vermeyelim. Burada bu protokolde bu madde de eksik, bu maddenin bu protokole eklenmesi biz her ne kadar buna Hakan Bey’in söylediği değerler açısından hayır diyorsak da bu belediyenin yararına olacak bir şekilde kontrol edilebilmelidir. Çünkü biz bir sene sonra bu mecliste yokuz ama bürokratlarımız kalıcıdır. Ben bu maddenin eklenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
AYDIN: KİMSE AKLINI KARIŞTIRAMAZ
Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP'li Grup Başkanvekili Murat Aydın, "İzmir halkının oluşturduğu doğru fikir bizim savunduğumuz fikirlerin aksi olabilir. Bunda sorun yok. Ancak doğru zeminde konunun ele alınması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Denetimden uzak bir belediye şirketine devretmek cümlesi kullanıldı. Belediye şirketlerinin Sayıştay ve kamu kurumu denetimlerine tabi olduğunu bilmiyorlar mı? Bunu Türkiye Varlık Fonu ile karıştırıyor olabilir. Bizim bürokratlar lafımız yok deniliyor ancak daire başkanına, genel sekreter yardımcımız, İZBETON genel müdürümüze lafınız var... O zaman bunu söylemenizin ne anlamı var? İzBB Başkanının CHP'li bir başkanın kafasını kimse karıştıramaz, onu kimse kandıramaz. Kimse Sayın Soyer'in kafasını karıştıramaz. Fikirler verir hepimizin verdiği gibi" ifadelerini kullandı.
ÇALIŞKAN: BUNLARLA İLGİLİ BİR CEZA BİRLİĞİ VAR MI?
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan ise, “Sapla saman karışıyor. Bir yönerge çıkaracaksanız yönerge çıkarmak için meclis kararı istemezsiniz. Yönergeyi hazırlarsınız meclise getirirsiniz meclis yönergeyi onaylar geçer. Son derece basit bir kuraldır. Şimdi plan bütçe komisyonu ücret artışına gidiyorsunuz. Zarar ediyoruz dediler. Bizde sorduk neden zarar ettiğinizin verilerini istiyorum dedim. Kendisine yazdım, el yazımla ve gelen ilgili daire başkanına verdim, henüz cevap gelmedi. Dedim ki yıllık ne kadar moloz dökülüyor, zarar tutarı ne kadardır, yıllık gider, gelir ne kadardır. Bir şey istiyorsanız dersiniz ki bu kadar zarar ediyoruz. Hep aynı şekilde sapla saman. Sorduğumuz soru çok basitti. Veriyi getirirsiniz bizde bilgiyle doğru kararları veririz. Ama siz hep açık çek verin evet ya da hayır verip geçelim diye geliyorsunuz. Bu verileri vermezseniz biz nasıl söyleyeceğiz. Bu sorunu gerçekten çözmek istiyorsanız doğru bir adımdır. Ama zam yapmak doğru bir adım mı bunu bir tartışalım. Şunu söyleyebiliriz size zaten uzak, uzak diye döken adam bunu da arttırdığınızda daha fazla mı dökecek gidip daha mı çok gidecek. Bunlarla ilgili bir ceza birliği var mı? Otuz ilçeye yazı yazdığınızda listeniz var mı oda yok. Nasıl hazırlık yapıp da bize getiriyorsunuz? Biz bunları sorduğumuz zaman başka yöne çekiliyor. Ben çok basit ve sade sorular soruyorum” ifadelerini kullandı.
ÇAĞLIN: BU İŞİN HEM EMEĞİ ÇOK HEM MASRAFI
Hafriyat ve inşaat yıkıntılarının yerel yönetimlerin en zorlandığı konu olduğunu ifade eden CHP’li Meclis Üyesi Saadet Çağlın, “Bu hafriyat atıkları ve inşaat yıkıntı atıkları tüm yerel yönetimlerin, belediyelerin yönetim konusunda en çok zorlandığı konudur. Ben AK Partili arkadaşlarımızın böyle bir sorunu çözme yönünde önerge getiren arkadaşlarımızı tebrik etmelerini beklerdim. Yani ben sorunları çok yakından yaşıyorum. Biz çok yakın zamana kadar hafriyat atıklarını Yelki’ye gönderiyorduk. Bakanlığımızdan uzun süre beklenen izin sonucunda Koyundere’de hafriyat atıkları döküm alanının lisansı alınabildi. Diğer üç alanda gördüğünüz gibi uzak noktalarda. Gördüğünüz gibi metropolde bir kentsel dönüşüm içinde. Biz hafriyat atıklarından dağlar yaptık. Bunları gönderemiyoruz. İklim Değişikliği ve sıfır atık daire başkanlığı da yeni bir örgütlenme biçimi kuruldu. Bu yetki ve sorumluluklar konusunda bizden yetki istiyor ve bu yetkinin bir an önce kendisine verilip, sorunları çözülmesi yönünde Büyükşehir belediyemizin desteğine çok ihtiyacımız var. Hafriyat atıklarımızı yerlerine gönderelim. Bu işin hem emeği çok hem masrafı. Bakanlığımız yazdığı gibi ‘kirleten öder’ kirleten kimse onun karşılığını ödemek zorunda. Biz bunun karşılığını talep etmiyoruz. Sonuçta bir kamu hizmeti görüyoruz, birlikte paylaşmak durumundayız” diye konuştu.