Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) Haziran ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen oturumda Halk Konut Projesi kapsamında Karşıyaka Örnekköy’de yapımı devam eden bir binada yüklenicisi hatalı beton ve eksik demir kullanması sebebiyle binanın yıkılma kararı gündem oldu.
AYDIN: TÜRKİYE’NİN BİR EŞİĞİ DAHA AŞTIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Mayıs ayında bildiğiniz gibi iki turlu seçim süreci yaşadık. Hem parlamentomuz yenilendi hem cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Seçimlerden öncede dile getirmiştim. Seçimlerin bitmesi vesilesiyle bir kez daha dile getirmek isterim ki seçmenin karşısına çıkıp aday olan, topluma karşı kendi fikirlerini, yapmak istediklerini dile getiren bu anlamda cesaret gösteren seçilen seçilmeyen bütün adaylara, bütün emeğini ortaya koyan siyasi parti örgütlerine, seçim kurullarında görev alanlara, müşahitlere, saha görevlilerine, propaganda sürecinde çalışan herkese demokrasiye gösterdikleri bu bağlılık ve katkı nedeniyle CHP olarak şükranlarımızı sunuyoruz. İzmir’de seçim sürecinde yaşanılan kimi olumsuzluklar olsa da genel olarak sürecin doğru bir şekilde yönetildiğini ve sürecin sonucunda halkın iradesinin ve oylarının sandığa yansıması sonucunda herkesin emek koyduğunu biliyoruz. Bu seçim sonuçlarının da ülkenin daha iyiye, güzel sonuçlara vesile olmasını diliyoruz. Elbette ki genel seçim sonuçlarında ortaya çıkan iktidar modeli, parlamentodaki çoğunluk, dağılım önümüzdeki siyasal süreçlerin içerisinde olacak. Bizde burada zaman zaman özellikle bu yönetimlerin muhalefetin, iktidarın şehrimize yönelik yansımaları başta olmak üzere dile getireceğiz. Ama daha önce de söylediğim gibi 200 yıla varan demokrasi çabası, 100 yılı bulan cumhuriyet deneyimi konusunda Türkiye’nin bir eşiği daha aştığını düşünüyoruz. Demokrasi adına bir kazanımdır” diye konuştu.
HIZAL: KIRDAKİ SEÇMEN 500 LİRAYA TAMAH ETTİ İFADESİ DOĞRU DEĞİL
AK Parti olarak seçmeni ‘kentli ve kırsal’ olarak ayırmadıklarını belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Milletimiz 28 Mayıs günü yapılan ikinci tur seçimde milletimiz iradesini ortaya koyarak 21 yıldır ülkemizi yöneten siyasi anlayışı yeniden ülkemizin başında görmek istedi. Seçim analizi herkes tarafından yapılıyor. Şu ifadeler seçim kampanyası döneminde yapılan ifadeler kadar içimizi acıtmıyor değil. Biz AK Parti olarak kentli ve kırlı diye seçmen ayrımı yapmadık. 85 milyon seçmen bizim için çok kıymetli. ‘Kentli seçmen demokrasi yönünde oy kullandı, kırdaki seçmen 500 liraya tamah etti’ ifadesi doğru değil. ‘Seçim sadece İzmir’de yapılsaydı biz kazanırdık’ ifadesi 85 milyona yapılmış bir haksızlıktır. Seçimi bitirdik. Hepimiz buradayız, ülkemizdeyiz. Önümüzde yerel seçim var. Bu seçimde yine demokratik bir yarış yapılacak. Yine siyasiler olarak bizler vatandaşın yanında çıkacağız. Kim kendini vatandaş nezdinde doğru anlatabilir ise seçimin sonunda bir karar verilecek. Bu demokrasinin gereğidir. Bir İzmir meclis üyesi olarak önümüzdeki 8 ay süresinde burada İzmir ve İzmirlinin sorunlarını konuşup, sorunları hep beraber ortadan kaldırmak için meclis olarak bir irade ortaya koymamız gerekiyor” dedi.
UMUTLU: DEMOKRASİ ŞÖLENİ HALİNDE SEÇİM GERÇEKLEŞTİ
MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu, seçimin demokrasi şöleni içerisinde gerçekleştiğini vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı sonuç alan Cumhurbaşkanımız tebrik ediyoruz. Demokrasi şöleni halinde seçim gerçekleşti. Ülkemizde 5 yıl boyunca yine Cumhurbaşkanımız tarafından yönetilecek” şeklinde konuştu.
SEVİNÇ: ÜLKEMİZE HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise, “Bende yapılan milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçmelerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
AYDIN: KONUŞMASINI DEĞİŞTİREREK SÖYLEMEK HİÇ YAKIŞMAZ
Hızal’a cevap veren CHP’li Aydın ise, “Sayın Hızal’ın söylem ve tarzın ne söylemem gerektiğini düşünüyorum. Bulamadığı çünkü bulduğum sözler bu meclise, bana ve kendisine yakışmaz. Bir demokratik mücadele sonrası bu mecliste bulunan her siyasetçi gibi burada seçim sonuçlarını değerlendirmeye çalışıyoruz. Ancak burada doğru olmayan bir şey söylemek kendilerini yakışmaz. Sayın Soyer kimseye yargılanacaksınız demedi. Genel Başkanımızın sözlerini seçim nezaket konuşmasında değiştirerek söylemek hiç yakışmaz. İl Başkanımız üzerinden polemiğe girmek bu konuşmanın çerçevesine uymaz” diye konuştu.
HIZAL: ELEŞTİRMEM NORMAL
Tekrar söz alan AK Partili Hızal, “Bir siyasi eleştiri ortaya koydum. Seçim değerlendirmesinde de bu görüşlerini ortaya koyarız. Tunç Soyer'in benim de belediye başkanım olduğunu söyleyerek ve başka partilerde siyaset yapmaktan kaynaklı eleştirmem normaldir. Bugün Türkiye'de 28,5 milyon oy almış Cumhurbaşkanımıza ‘benim cumhurbaşkanım değildir’ diyen birinin de nezaket dersi vermesi hiç uygun değildir” şeklinde konuştu.
ÖZUSLU: HER SEÇİMİN SONUÇLARI DEĞERLENDİRMEYE AÇIKTIR
Ülke olarak önemli bir seçim geçirildiğini ifade eden Özuslu, “Önemli bir seçim geçirdi ülkemiz. Bu ülkemiz için önemli bir demokrasi eşiğiydi. Seçimin sonuçları herkes kendi kurullarında değerlendirecektir. Meclisimizde de bu yapılabilir. Her seçimin sonuçları değerlendirmeye açıktır. Burada bu seçimi değerlendirme yetkinliğinde her partiden çok kıymetli arkadaşlarımız var” ifadelerini kullandı.
HIZAL: İZBB DEMİR VE BETON HIRSIZI DAMGASI YEDİ
Gündem dışı konuşmalarda söz alan ve AK Partili Hızal, “Biz burada yılı aşkın sür3edir İzmir’in temel sorunları üzerine tartışıyoruz. İktidar patisi ve muhalefet mensubu olarak biz, bize oy veren İzmirlinin hakkını ve hukuku korumak için mücadele everiyoruz. Bazen farklı düşünebiliyoruz. İzmir’in en temel sorunların biri malesef ki deprem, deprem gerçeği ve kentsel sönüşüm. Bir şekilde kentsel dönüşüm yapılamasının birçok nedeni vardır ama İzmir’de dönüşüm yapıyorsanız temel nedeni depremdir. İzmir’de depreme dayanıksız olduğunu düşündüğümüz yapıyı dayanıklı hale getiririz. İzBB 10 yılı aşkın süredir bir kentsel dönüşüm faaliyet içerisinde. Yakın zamanda İzmir’de çok büyük bir skandal imza atıldı. Bugüne kadar bu kürsülerden yaptığımız en hassas konuşmayı yapacağım. Çünkü İZBB 150 yıllık tarihindeki en büyük ve tek skandala imza attı. Önümüze önerge geldi. Bu önergede işi hızlandırılması adına İzBB’nin iştiraki olan İZBETON’da kentsel dönüşüm faaliyetlerini yapılması için oylama yapıldı. İl önerge geldiğinde biz, biz buna oy birliği veriyoruz. İşin önünü açmak için veriyoruz. Ama ir takım soru işaretleri var. Bir takım hususlarda mesele netleşmedi’ dedik, sizler de ‘biz İZBETON’a güveniyoruz, en sağlıklı şekilde yürütecek’ dediniz. Sonrasındaki dönemde gördük ki bu iş çok sağlıklı yürütülmüyordu. Belediye meclisini bütün iradesini ortaya koyarak vermiş olduğu yetki o günlerde kötüye kullanılmaya başlandı. Biz yetkiyi verdikten hemen sonra bu işi yapmak adına birilerinin apar topar kooperatif kurarak o işleri nasıl aldığı hala muamma. O kooperatifleri kimlere hangi firmalara hangi kişilere bu işlerin hangi nşyet5le verdiği muamma. Bunları defalarca dile getirdik. Hukuki dayanaktan yoksun dedi. İZBETON ile kooperatifler arasında protokol ve sözleşmeleri bize verin dedi. Hatta Sayın Tunç Soyer’le yapmış olduğumuz görüşmede o dönemin CHP İl Başkanı ile AK Parti İl Başkanın olduğu ortamda kendisine ‘Sayın Başkan soru işaretleri var. Giderilmesi adına sözleşmenin tarafımıza verilmesini talep ediyorum’ dedim. Tunç Bey de, ‘Tabi verelim. Yarın öbür gün sizlere verilecek’ dedi. Ne oldu, o sözleşme bizlere verilmedi. Çıktım bende, ‘siz bir şeyler saklıyorsunuz’ dedim. Birileri güldü. Gülmeye devam ettiler. Ne oldu? İzBB demir hırsızı ve beton damgası hırsızı damgası yedi. Bir milletvekilimiz bir tweet attığında olay ortaya çıktı. Hiç biriniz bu olayla ilgili bir açıklama yapmadınız. Basına düştü, kamuoyunun bilgi sahibi olduğunu gördük. Çok daha hazin tablolarla karşılaştık. Sayın Başkan bir açıklama yapıyor. Bir iletişim kazası diyor. İzBB'nin kentsel dönüşüm çalışması başka bir belediyenin denetiminde mühürleniyor. Kamunun yaptırdığı bir inşaata, kamunun mühendisleri gidip kontrol edecek. Bu denetim gidiyor ve şunlar eksik bunlar giderilmeden beton dökülmesin denmiş. Bu tutulan bir rapor. Sonra denetimler devam ederken beton mikserleri geliyor ve dökülmeye başlıyor. Mühendis arkadaşlar da alandan ayrılıp tutanaklar tutuyor. Bu cüreti nereden buluyorlar? Bu gücü nereden buluyorlar? Bu kürsüden bir eleştiri ortaya koymuştum, Gaziemir'deki kentsel dönüşüm alnı ile ilgili. Demiştim ki genel başkanınıza temel attırdığınız bölgede inşaatta bir takım problemler var demiştim. Zemin ile ilgili problemler olduğunu söylemiştim. Peki ne oldu? İşi verdiğimiz şirketin yani İZBETON'un Genel Müdürü, şu an CHP İl Başkanı, Gaziemir'deki kooperatif başkanı bürokratlara baskı yaptı. Bu cüret oradan geldi. Birleri o kooperatifleri kurarken, siyasileri arkalarına alınca bu cüreti gösteriyorlar. Eğer bu şehrin belediye başkanı Tunç Soyer, o gün eleştirilerimiz göz ardı etmeseydi, bugün bunlarla karşılaşılmayacaktı. Biz İzBB'ye yetki verdik ancak o yetki kötü kullanılıyor. Bugün kendi siyasi ikballeri için İZBETON'u da İzBB kurumsal yapısını da kullanılıyor. Bu ayıpta CHP grubuna yeter” dedi.
AYDIN: PROVOKASYON İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Son olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın yaşananlardan dolayı özür dilerken, "Kişi bazen bilinç altına ittiği davranışı ve sözü diline yansıtır. Buraya sahneye çıkarken çantamla geldim derse, tiyatro sahnesi sanırsa elbette söz değil şov yapar. Burası bir sahne değil İzmir halkını kürsüsüdür. Açık, önceden düşünülmüş, konuşulmuş provokasyon ile karşı karşıyayız. CPH grubu olarak boyutu ne olursa olsun tahammül gösteremediğimiz için özür dilerim İzmir halkından. İzmir halkı bu görüntü ve tarzı hak etmiyor. Bir sözü söyleminin bin tane yolu varken... Burada şort verilirken güldük, bunu verirken hangi üslup ile verdi, buraya gelen hangi üslupla geldi buradaki zeka seviyesi bunu anlamaya mukdedirdik. Buradaki tarzı ve üslubu bu seviyeye düşürmek takdirleridir. Hangi seviyeye düşürürlerse düşürsünler... Çünkü dertleri konuyu tartışmak değil. Skandal diye neyi konuşuyoruz? Sürekli kontrol edilmesi ve denetlenmeli dendi. Bu yüzden bu eksikliği o yüzden buluyoruz. yüzen oradaki denetimine giden kamu görevlisi arkadaşlarımız inatla hatalı işlemi tespit ediyor. Bina sağlam olsa bile söylentiden dolayı insanlar panik olur dediniz. O zaman bunu yapmayın. İzBB meclis üyesi olarak oturduğunuz yerden provokasyonunu sürdürmek bir işe yaramaz. İzmirlilerin seçtiği ve muhalefet görevi verdiği partinin grup başkanvekili olarak bu tarzınız size yakışmaz. İzBB çaldı demek bizi değil sizi küçültür. Ancak siz küçülmeye razıysanız benim sözüm yok. İzBB bu yaptığı tespiti o kadar ince ayrıntılı yapıyor ki bir kolondaki aykırılığı bir tespit edip başında duruyor. Provokasyon yaparak muhalefet yapmayı muhalefet yapmak olarak sayıyorsanız, demek ki kendinize yakışanı yapıyorsunuz. İzBB demir çalıyor lafını size iade ederim. Kimin hırsızlık yaptığını, kilimin yandaşları üzerinden iş yaptığını herkes bilir. Boztepe maliyet hesabı yapıyor. Ancak 500 binden başlıyor sonra yükseliyor, düşüyor... Bu ülkede 1-2s ene önce almayı düşündüğünüz şeyin fiyatı ne kadar? Ekonomi yönetiminin sorumluluğunda mı İZBETON'a ait? Demir fiyatlarının sorumluluğu da mı İZBETON'a ait? İzBB şirketinin yaptığı inşaatı Karşıyaka Belediyesi mühürlemiş dediler. Sonra gördüler ki İzBB’nin talebi sonrası mühürlemiş. Sonra konuyu farklı yöne çektiler. (Özgür Hızal’a yönelik) Sabaha kadar bağırıp çağır! Bu meclisin iktidar gurubu provokasyonuna müsaade vermeyecek! Sen sana yakışanı yapıyorsun. Yaptığını iftira ve hakareti size parça parça anlatınca… Yazık. AK Parti Grup Başkanvekilinin tarzı yazık. Bu kadar agresifliğin sebebi yapılanların yalan ve iftira olduğu yüzlerine vurulması. Milyon metrekarelik alanlarda yaptığınız haksızlığı tartıştığımızda, Ankara İzmir YHT sorduğumuzda hesap sormadığınızda bizim sorguladığımız durumu yine bize soruyorsunuz. Bir gerçeği eğip bükerek bir şeyi yalana boğarak anlatıp kargaşaya getirerek işin tartışılmayan dönüştürülmesini amaçlıyorlar. İzBB’nin konuya gösterdiği hassasiyet hepinizin önünde. Tespiti yapan yine İzBB. Mühürleme işlemini yapması için Karşıyaka Belediyesi’ne yazı yazıyor. İzBB bu alanın yıkılmasını talep ediyor. İmalat hatasının zararını da imalatı yapan öder” ifadelerini kullandı.