Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ağustos ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleşen oturumda; Bayraklı’da yapılan 7 proje alanında 1’incisinde açıkta kalan 25 depremzede ailenin mağduriyetine çözüm için gündeme gelen trafo formülü görüşüldü. Önerge bir önceki meclis oturumunda acil kaydıyla komisyonlara iletilmişti. Önerge, İmar ve Bayındırlık Komisyonunca oyçokluğu ile uygun bulunmadı. Meclis üyelerince de oy çokluğuyla ile kabul edilmeyen önerge tartışmalara neden oldu.
ÖNAL: İTİRAZ EDEMEDİKLERİNDEN…
CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, mağduriyet durumunun nasıl doğduğuna değinerek süreci anlattı. Önal, “Bayraklı’da mağduruz denilen vatandaşlarımın niye mağdur olmuşlar onu konuşalım. Bakanlık depremden sonra 7 proje alanı ilan etti. Proje alanı ilan ettikleri yerlerde proje yapımında inşaatına ve anahtar teslimine kadar sadece onlar sorumluydu. Ben şahsım olarak iki kere gittim, içeriye bakmaya bile almadılar. Yetkili olan Bakanlıktı, henüz projelerini belediyeler bile getirmediler. En azından içeriyi bilmesek de dışarıdan gördüğümüz kadarıyla tanık olduğum bir durum. Orada 8-9 kat 10 katlar var iken her ne hikmetse 1 kerede 5 kata indi. 5 kata inerken belli tereddütlerimiz oldu, 5 kata düşerken aradaki 4 katı azaltırız. Burada yaşayan insanlar vardı. O gün o 4 kat düşürüp 5 kat yapacağız derlerken aynı zamanda dışarıdan ayrı popülizmle bize baskı yapılıyordu, arkadaşlar ruhsatta 8 kat ama yerinde 10kat, Siz bunu nasıl çözeceksiniz, aradaki 2 katı nasıl vermezsiniz diye yaygara kopuyordu. Oturduk aylarca çalıştık, K denilen plan notlarıyla vatandaşın mevcut katını korumak için günlerce toplantı yaptık. Kimseyi mağdur etmeden üstüne de artan bu enflasyon ve paranın değer kaybını gidermek üzere ayrıca da bir emsal artışı yaptık. Bunları yaparken bir yandan bunu da gözettik; bu getirdiğimiz nüfus yeşil alanını korumak, yolları genişleştirmek için ayrıca vazifelerimiz vardı ama 5 kata inerken, gerçi kendileri de inanmazken itiraz ve muhkeme noktasında malesef ki uzaklaşamamışlar. Yanlışın nereden geldiğini bilmelerine rağmen tek kelime edemediler. Sitelerin yeşil alanlarını kullandılar. Sitelerin oyun alanlarını kullandılar. Sitelerde daha önce boş alanların neredeyse yüzde 70’i kullanılmasına rağmen yeterince daire çıkmadı. 1569 konut yıkıldı proje alanlarında 1043 tane yapıldı. 135 tane vatandaşımızın mağduriyeti var. Dönüldü 135 kişiye ne söylenecek? 135 konut kayıpken nasıl giderilecek diye düşündüler. Şehir Hastanesinin arkasında deprem mağduriyeti söz konusu olmuş, yaklaşık 1300 dönüm yeri imara açacağız dediler. Ne ilçe belediyesi ne Büyükşehir ne de STK’lar, Odalar itiraz etmedi. Çünkü konu deprem ve depremzedeler. Bunlarla ilgili planlama süreci işlendi. Bizler sadece değişikleri askıda gördük. Buralarda ticari, petrol ve konut alanları yapıldı. Yukarıya gitmek istemeyen vatandaşların doğal olarak talebi “arsamızı, yerimizi aldınız, 9 katlı apartmanın 8. katında otururken o apartman 5 katlı, daireme ne olacak dairemi verin dediler. Bununla ilgili bu bakanlığın katı düşürmesinden kaynaklı, vatandaş mağdur ederken onunla ilgili çözüm geliştirmesi lazımdı. İtiraz edemediklerinden bugün bir tablo ile karşı karşıya geleceklerini biliyorlardı” dedi.
“ŞU AN HALİ HAZIRDAKİ YER TEİAŞ’A AİT”
Bayraklı Belediye Meclisi’nde yaşananları da aktaran Önal, “Bugün önerge olarak verdikleri önerge teknik açıdan bir konu varsa konuşalım yoksa usulen bir öneride bulundunuz. O önermede gündemimizde komisyon başkanı olarak gündeme alma yetkim var. Aldım ama neden aldım. İkimizde konunun ne olduğunu biliyoruz Özgür Bey. Konuyla ilgili Bayraklı Belediyesi’nin almış olduğu karar var. Bayraklı Belediyesinde biz iki ay önce Adalet Mahallesine revizyonları yaparken TEİAŞ’ın 2020 yılında kamulaştırdığı ve trafo alanı yapacakken depremde barış ve cumhuriyet sitesinde çökeler ve yıkılmalar oluşurken bunları toplandığı alan TEİAŞ’A aitmiş. Vatandaşlarımız o tramvayı boş alanda yaşarken buranın daha sonrasında yeşil kalmasıyla ilgili belediyemize 47 dilekçe verdiler, bu dilekçelerde TEİAŞ’a ait olan yerde park yeşil alan ve deprem toplanma olmasıyla ilgili dilekçeler verildi. Bunu kim değerlendirdi? Bayraklı Belediyesi İmar Komisyonu, içinde Özgür Beyin de olduğu komisyon. Bu 47 dilekçenin sözleri haklı bulundu, yeşil alan deprem toplanma alanı ilan edin dedikleri yeri biz kabul ettik, Büyükşehir’e gönderdik. Bu veya önümüzdeki hafta Büyükşehir’e gelecek alanlar ilgili bazı arkadaşlarımız hemen bir önergeyle Büyükşehir gündemine başvurdular. Buramın konut adası olmasını ilan ediyoruz, niye? Mağdur olan vatandaşlar varsa TEİAŞ alanını konut alanına dönüşmesini istiyoruz. Şu an istesek bile zaten yapamıyoruz. Mülkiyeti resmi kurum alanı bir yeri mülkiyetini gasp edip ben konuta dönüştürmem. Onu istiyorlar. Daha Bayraklı Belediyesi kaymakamlığa gönderip gelecek itiraz kabullerinden sonra karar merciyi Büyükşehir’dir. Siz ve yönetim şayet dilerse TEİAŞ’a kendi yeşil alanını verecek. Henüz görüşmediğimiz bir alanı önüne alıp popülist bir şekilde buraya da bunu istiyoruz deniyor. Şu an hali hazırdaki yer TEİAŞ’a ait. Tartıştığımız yer akıllara zarar” diye konuştu.
HIZAL İLE SANDAL ARASINDA TARTIŞMA
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal aralarında ilkesel ve mantıksal farklılar olduğunu ifade ederek,” Siyaseti sadece bu salonda yapmıyoruz. Birileri meclis üyelerini 3 gün meclis toplantısına gelmekle ya da teknik tartışmalar yapmakla meclis üyeliği yapabileceklerini düşünüyorlarsa yanlış. Bu konuda bakanlık bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın neticesinde Bayraklı deprem bölgelerine proje alanlarında 1700 konut üretildi” sözleri sonrası Bayraklı Belediye Başkanı Sandal Elazığ’da yapılan konutları örnek verdi.
Hızal Başkan Sandal’a hitaben, “Elazığ’da ikinci deprem oldu sayın başkan. Bakın bu işi popülizm yapmayın. Elazığ’da bizim memleketimiz. Elazığ’da 9 bin konut üretildi. Sayın Başkan siz Tuncelilisiniz, Elazığ sizin komşunuz” diyerek sözlerine şöyle devam etti;
“EKSİKLERİMİZİ CESARETLE SÖYLEYEBİLİYORSAM…”
“Popülizm böyle yapılır, Elazığ’da ne kadar üretildi denir. Elbette ki İzmir’deki deprem mağduru vatandaşlarımızı mağduriyetlerini sıfıra indirmek için bir çalışma yapıyoruz. 1700 konut depremin sonunda hasar görmüş proje alanlarında üretildi. Sayın Başkan sabırla dinleseydi bugüne kadar kaç konut üretildiğini anlatırdım. Bu 1700 konutta bir takım problemler yaşanmış. 0 sorun diyoruz. Bunun için mücadele diyoruz. Samimiyetle ve cesurca bunun altını çiziyoruz. Bazı depremzede arkadaşlarımız bir üst kattan değil alttan çıkmıştır. Haklı olarak rezerv alanındaki hak sahipliğini kabul etmeyerek bu şekilde bir çözüm önerisi ortaya koymuşlardır. Onların önerisini getirdik. Yaşanan sorunlar oldu, biz sorunları sıfıra indirmek için önerge hazırladık. Size sunduk siz de iyi niyetle bu şehrin belediye başkanı olarak komisyona gitsin dediniz. Siz herhalde bu önergeyi komisyona gönderirken öylesine göndermediniz. Hatası varsa düzenlenmesi kısımlar varsa bakılsın. Eksikler vardı, yanlışlar vardı ama samimiyetsizlik şudur. Bu şehrin belediye başkanı önergeyi, komisyona sevk ediyor. Arada toplantı yapılıyor acil gündeme gelindi diyor. Hayır bunu siz yapıyorsunuz. AK Parti grup başkanvekili olarak nasıl eksiklerimizi cesaretle söyleyebiliyorsam Sayın Başkanın da çıkıp eleştirmeden Elazığ’ı, Tunceli’yi, Van’ı, Sinop’u karıştırmadan ki karıştırırsa bir sonraki gün yapılacak Sinop önergesinde yüzü kızarır diye düşünüyorum; karıştırmadan Bayraklı’yı anlatmasını talep ediyorum.”
ÖNAL: HUKUKEN UYGUN DEĞİL
Hızal’a cevaben Önal, “Siyasete girmeden teknik açında işin neden olmayacağını söyledi. Biz bir önergeyle Valilik yerini belediyeye çevirebilir miyiz? Biz daha dün bir boş bir alanda parselleri emniyete verirken resmi kurum alanı olan bir yerin planlanmasını yaparken belediye diye kafamıza yapabilir iyi? Şu an TEİAŞ’a ait olan bir yerin konut olarak değiştirilmesi isteniyor. Hukuken de mümkün değil, imar mevzuatına göre de imkansız. Hiçbir açıdan değerlendirmeyeceğimiz bir durum” şeklinde konuştu.
SANDAL: KAMU HİZMETLERİNİN HER TARAFTA ADİL VE ŞEFFAF OLARAK GİTTİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Eleştirilere cevap veren Başkan sandal, “Ben Tunceli doğumluyum, bununla ilgili bir sıkıntı yok. Ben Tunceli doğumlu olmama rağmen 30 yıldır Bayraklı’da yaşıyorum. Benim temel önceliğim 30 yıldır yaşadığım bu kette asli görevlerimi yerine getirmek. Tunceli’de, Elazığ’da, Bingöl’de, Erzincan’da ilgili mevkidaşlarımız görevlerini zaten yapıyorlar. Bizim temel sorumluluğumuz yönettiğimiz kentlerin temel sorumluğumuzla ilgili aktif rol alabilmek. Burada daha öncede ben defalarca söyledim. Türkiye’nin birçok bölgesinde birçok afet oldu. Karadeniz’de, Van’da, Malatya’da da oldu. Ben kamu hizmetlerinin her tarafta adil ve şeffaf olarak gittiğini düşünmüyorum. Türkiye’nin herhangi bir yerinde afet olduğunda afet bölgesi ilan eder mağduriyetle ilgili temel sorularını çözer biz de bundan memnuniyet duyarız. Karadeniz’de afet bölgesi ilan edilen bölgelerle ilgili bir itirazımız yok. Bizi de mutlu eder. Ama Türkiye’de son dönemlerde en büyük afetin yaşandığı bölge İzmir’de 117 canımızın gittiği 20 bin insanımızın sokakta kaldığı alanda bu tür uygulamaların tamamının bir kenara bırakılarak siyaset uğruna depremi yönetmek biraz akıl ve vicdan dışı bir işlem. Depremzedelerin dertlerini çözmek oldukça kolay. Kredi bilmecemiz var. Şimdi de depremzede derneğimizle beraber vatandaşlar dilekçelerden toplanıyor, depremzede derneğimiz Halkbank’la görüşecek. Kredi işi kurumlar arasında bir sağa bir sola kaybedilen top haline dönüşüyor. Bu çok açık değil mi? Depremzede vatandaşın derdini çözeceksek evin maliyeti ve kredi maliyeti belliyken vatandaşın ödemek kabiliyeti beliyken bunu uzun süredir depremzedenin derdine derman oluyoruzla ilgisi nedir? Elazığ tabi ki benim memleketim. Elazığ’da 25 bin konut yapılırken bunun en azından yarıya yakınında Bayraklı’da yapın, bu mağduriyetler bitsin” dedi.
“KONUT ALANINA ÇEVİRME İŞİ YASALARA UYGUN DEĞİL”
Konunun bilinmesine rağmen tartışma konusu haline getirildiğini ifade eden Sandal, “Bayraklı meselesinde işin mevzuata ne kadar uygun olup olmadığını bilmelerine rağmen siyaset uğruna bazı tartışmalara giriyorlar. Bunu bizi dinleyenlerde biliyor. Bu mevzuyu bu boyutuyla konuştuk Özgür Beylerle. Söz konusu alanda arkadaşlarımın da belirttiği gibi şu an TEİAŞ’ın resmi alanı. TEİAŞ’ın resmi alanını bugün İBB meclisinin aldığı kararla konut alanına çevirme işi yasalara uygun değil. Oradaki alanda dönüşmesiyle ilgili uygun yeşil alanın terk edilmesi lazım. Siz nu konuda büyük bir fedakarlık yaptınız ve bir yeşil alanını arkadaşlarımıza tahsis ettiniz. Biz de buna olumlu baktık” ifadelerini kullandı.
SOYER: BEN HAYAL GÖRMEDİM
Son olarak söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Yeteri kadar anlaşıldı ve konuşuldu. Ancak bir şey çok ağrıma gitti. Heykel açtınız, anıt açtınız dendi. Ben hayal görmedim. 344 milyon Dolar 30 yıl vadeli, 5 yıl ödemesi 1 faizli krediyi Dünya Bankası'ndan onaylattım. İller Bankası ve Çevre Şehircilik uzmanları ile 4 ay Dünya Bankası ile görüştük. 1,5 sene önce Sayın Cumhurbaşkanına gittim. Dedim ki 6 bin orta hasarlı binanın yüzde 1 faizli 30 yıl vadeli kredi sorununu çözecek kaynak bulduk edim. Dinledi. Döner dönmez arkadaşlarla görüşeceğim dedi. 1,5 yıl geçti. O kredi yok. 5 ile dağıtıldı. İzmir’e oradan ne gelecek belli değil. İzmir’in çıkarttığı 334 milyon dolar kredi devlet tarafından onay verilmediği için getirilmedi. Ben vicdanen çok rahatım. Biz deprem olduğu andan itibaren vatandaşlarımızın tüm derdine koştuk” dedi.