ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan Öncüşehir TV’nin konuğu oldu. Öncüşehir TV Yayın Yönetmeni Mevlüt Dağdeviren’in sorularını yanıtlayan Çalışkan, İzmir’in deprem hazırlığını ve kentsel dönüşüm çalışmalarını değerlendirdi.
“FAY HATLARI
YÜZYILLARDIR AYNI YERİNDE, ÜSTÜNE İZMİR ŞEHRİ KURULDU”
İzmir depremi ve kentsel dönüşüm konuları hakkında konuşan Çalışkan, “Fay hatları yüzyıllardır aynı yerinde, üstüne İzmir şehri kuruldu. İzmir şehrinin planlamasını da hepimizin bildiğini gibi yıllardır belediye meclisleri yapıyor. Bizim hayatımızda 4 tane şehir planlama ölçeğimiz var. 1/100.000’lik planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belirliyor, 1/25000 ile 1/5000’lik planları Büyükşehir Belediyesi, 1/1000’lik planları ise ilçe belediyeleri yapıyor. Biz baktığımız zaman; 2020 yılı şubat ayında İzmir’in depremsel özellikleri hazırlığı bununla ilgili neler yapıldığına dair konuyu gündeme getirmek istedim. Bununla ilgili de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesine bakarsanız 1999 yılında başlayan ve 2000’li yılların başında devam eden bir deprem master planı çalışması var. İstanbul Boğaziçi Üniversitesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin protokol yaparak hazırladığı bir master plan bu. Bu master planında deprem senaryoları da var. Bu çalışma o dönemde yapıldıktan sonra üzerine bir şey konulmuş mu konulmamış mı merak ettik. Çünkü web sitesinde yayınlanan yaklaşık 20 yıldır güncellenmemiş. O günden bugüne kadar ne yapılmış merak ederek bir soru önergesi verdim” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR’İN 10
YILDA YAPABİLDİĞİ SADECE BİN TANE KONUT”
30 Ekim 2020 yılında yaşanan İzmir depreminden 8 ay önce verdiği soru önergesi ile ilgili konuşan Çalışkan, “9 sorudan oluşan önergede, bir belediyenin ya da kurumların bir deprem ile ilgili yapması ne kadar çalışma varda bununla ilgili basamak basamak sorular hazırladık. Ne kadar fay hattı vardır, bu fay hatları imar planlarına işlenmiş midir, imar planlarında fay hatlarının üzerinde bulunan yapılan tespit edilmiş midir? Fay hattının üzerine yapı yapamazsınız. Yapı yaparsanız o fayda deprem meydana geldiğinde o fay hat üzerinde yaşanan depremde yapıyı ne kadar sağmal yaparsanız yapın, yıkılır. Fay hattına belirli uzaklıklar belirlenir ve üzerine yapı yapılmaz. İzmir’in imar planlarına baktığınızda böyle bir çalışmanın olmadığı ortaya çıktı. Belediyemizin hazırlığını görmek istedik. Büyükşehir’in stratejik planlarında da kentsel dönüşüm sadece lafta geçiyor. Net değerler yok. Büyükşehir, bundan 10 yıl önce 7 bölgede İzmir’de kentsel dönüşüm yapılmasını planladı. Bu planladığı yerlerde dönüştürülmesi gereken konut sayısı 35 binin üstünde. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 10 yılda yapabildiği sadece bin tane konut. 2004 yılı ile 2009 yılı arasında Denizli Belediyesi olarak 5 bin konut yaptık. Ben o zaman belediye başkan yardımcılığı yaptım. Baktığınız zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi daha güçlü” şeklinde konuştu.
“İKTİDAR ÇÖZÜM
YARATIR, BAHANE BULMA YERİ DEĞİLDİR”
Merkezi hükümet tarafından il ve ilçe belediyelerine verilen kaynak hakkında da konuşan Erhan Çalışkan, “Devlet vergi topluyor. Topladığı vergiden de kaynak aktartıyor. Merkezi hükümet bana eksik veya az yardım etti gibi bir durum söz konusu değil. Merkezi hükümet belediyelere kanuna dayalı para verir. İlçe belediyeleri nüfus başına hesaplanır. Toplanan verginin belli bir oranı vardır. O oranda nüfusla çarpar ve senin payın bu der. Bütün ilçeler için geçerlidir bu. Büyükşehirler, normal ilçe belediyelerine göre kişi başı 3 katı kadar daha fazla para alır. Mecliste ne zaman İzmir’in bir sorunun paylaşmak istesek, hemen İzmir bırakılıp sanki TBMM’deymiş gibi merkezi hükümet uygulamaları ve Türkiye’deki sorunlar konuşuluyor. İzmir’in bütün problemlerinin sebebi de ülkenin politikalarına bağlayıp konuyu hemen üzerlerinde atıyorlar. İktidar olan top atamaz. İktidar çözüm yaratır, bahane bulma yeri değildir. Siz iktidar olduysanız şartları bilerek iktidar oldunuz. Yılardır da bu kente kendi partiniz yönetiyor” açıklamalarında bulundu.
“1999 ÖNCESİ YAPILAN
BİNALARIMIZ HEP YIKILDI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deprem ile ilgili bir hazırlığının olmadığını ifade eden Çalışkan, “Soru önergesinde bir maddede de; yapı envanter stokunu çıkardınız mı diye sorduk. 1999 yılında önce yapılan yapılar 1978 deprem yönetmeliklerine göre yapıldı. O dönemde çıkan deprem yönetmeliğinde hazır beton yoktu. Elle kum göz kararı karıştırılırdı. Bina kesitleri küçüktü. Bugün artık hazır beton kullanmak zorunlu. Kolon kirişlerinin daha büyük olması gerekiyor gibi gibi… 1999 öncesi yapılan binalarımız hep yıkıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi yapı envanter stokunu çıkarmış olsaydı, 1999’dan önce yapılan binaları bilmiş olacaktık” diye konuştu.
DAĞDEVİREN: TARTIŞAMADAN
YARGI YOLUNA GİDİLDİ
Dağdeviren ise, “Önümüzde taze bir gündemimiz var. Geçmişte ihtimal olarak düşünülen deprem 30 Ekim 2020 yılında gerçekleşti. Çok da acılarını yaşadık. Üzerinden neredeyse 1,5 yıl geçti. Acılar hala taze, mağduriyetler de taze. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak siz karar aldınız, Bayraklı’dan başlayan bir emsal artışı kararı verildi. Ancak çözüm olur mu olmaz mı diye tartışamadan yargı yoluna gidildi” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞKAN: BU DEPREM
SADECE BAYRAKLI’YI MI VURDU?
Çalışkan verilen emsal kararının sadece Bayraklı’ya özgü olmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Aradan aylar geçti. Bir planı dahi geçirmek ancak oldu. Bina yıkıldı. TOKİ binaları yaptı. Yıkılan binaların 700 küsür tanesini teslim etmeye başladı. Geri kalanı da verilecek. Daha İBB kendi binasının yıkılıp yıkılmamasıyla ilgili bir yılda anca bir rapor hazırlatıp meclise getirebildi. O kadar yavaş çalışıyorlar ki. İzledikleri yöntem ağır işliyor. Bu kararı niçin sadece Bayraklı’ya verdik? Bu deprem sadece Bayraklı’yı mı vurdu? Caddenin sol tarafı bayraklı, sağ tarafı Bornova. Siz bir tarafa hakları tanımıyorsunuz. Bu işi yapacaksınız bu depremde zarar gören herkese hakkı tanımalısınız. İlçe belediye başkanları kendi ilçesinde yaşayan vatandaşına sorumluluğu var. Herkes kendi ilçesinde karar aldı ve Büyükşehir’e yılladı. Bornova ve Karşıyaka’nın kararları ret edildi. Depremde zarar gören herkes aynı şartlardan yararlanması gerekir. Bunun yargıya taşınacağını bu kararı alırken biliyorlardı. Sohbetlerde, komisyonlarda sürekli konuşuluyordu” dedi.
“İZMİRLİNİN
KESESİNDEN AĞALIK YAPIYORSUNUZ?”
Alsancak Rotary Derneği işbirliğiyle bu yıl 14'üncüsü düzenlenecek olan Ulusal Genç Solistler Yarışması ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yarışmaya katılacak genç sanatçıların konaklamalarının sağlanması ve genç profesyonel kategori birincilik ödülü olan 10 bin lira ödülün karşılanmasına dair önerge Meclis'te tartışma yaratmış; CHP’li Meclis üyeleri, AK Partili Meclis üyelerini sanat düşmanlığı yapmakla suçlamışlardı.
Bu konuya da değinen Erhan Çalışkan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi o kadar çok harcama yapıyor ki. Ortak protokollerle büyük paralar harcıyor. Birinci önceliğiniz depremse İzmirliye anlatı. Bazı sosyal etkinlikleri yapmayacağız. Parayı deprem konusuna ayrıcağız deyin. Bize sanat düşmanlığı yapıyorsunuz dediler. Son dönemlerde İBB’de iki şey dikkatimi çekiyor. Bir, uzman olmayanlarla uzman işler yapmaya başladık. Alsancak Rotary Kulübü, 2007 yılından beridir bu yarışmayı kendiler düzenlediklerini söylüyorlar. Biz de komisyonlar İBB olarak 2007’den beridir yarışma düzenliyoruz diyorlar. Yarışmayı kim düzenliyor, adını koymak gerekiyor. Sanatla ilgili uzman bir STK mı Rotary Kulübü? Değil. Ama siz bir yarışma düzenliyorsunuz. İzmirlinin kesesinden ağalık yapıyorsunuz. Yarışmanın finansmanını, süslenmesini, birinciye ödülü, salonunu biz veriyoruz, yarışmanın buketine kadar biz veriyoruz. Peki, Alsancak Rotary Kulübü ne yapıyor? Neden Rotary? Hiçbir cevap alamadık. Biz bunu istiyorsanız 2 katı para verelim ama bizim üzerimizden kimse prim yapmasın. Çünkü Rotary, Ege Orman Vakfı gibi dernek değil. En varlıklı insanlarının olduğu bir dernek. Biz sanat düşmanı değiliz. Biz yapılan usule karşıyız. Bizim ne Rotary ile alıp vermediğiniz var ne de başka biriyle. Bir usul yapılacaksa bu iş birliklerinin daha adil, anlaşılır ve İzmir çıkarına uygun şekillenmesinden yanayız” ifadelerini kullandı.