Mevlüt DAĞDEVİREN / Didar DEMİRCİ - Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper, İzmir’in belki de fazla sorun barındıran ilçesinde her şeyden önce örgütü yerel seçimlere birlik ve beraberlik içinde götürmeyi başardı. Ancak Alper’in tek başarısı bu değildi. Örgütteki hatta İzmir’deki herkesin ‘Bayraklı’yı AKP mi alacak’ diye endişesini dile getirdiği bir dönemde rekor bir oyla CHP adayı Serdar Sandal, Belediye Başkanı olarak CHP Bayrağını 3. Dönem yine Bayraklı’da dalgalandırdı.
Cemalettin Alper, önemli bir isim… Bugüne kadar ne ilçe başkanlarının ne de il başkanlarının cesaret edemediği bir girişimde daha bulundu. Mahalle temsilcilerini, sandık kurullarını tam demokratik seçimle belirledi. İşin özü demokrasi olacaksa en temelden başlamalıydı. Çünkü Türk siyasetinin sırtındaki en büyük kambur olan delege ağalığı tam da buradan başlayarak palazlanıyordu.
Oncusehir.com olarak biz de yeni bir kongre sürecini büyük bir heyecanla bekleyen Cumhuriyet Halk Partisi örgütleri için olaya Cemalettin Alper penceresinden bakmak istedik. Kendisi sağolsun bizi ziyaret ederek, hem kongre sürecini hem de son yerel seçimle içine girdiğimiz Türkiye’deki yeni dönemi değerlendirdi. İşte o röportajımız:
Artık kongre sürecini
konuşabiliriz diye düşünüyorum. Siz mahalle temsilciliklerinden başlayarak
demokratik bir süreç ortaya koydunuz, bu da sizinle ilgili beklentileri
yükseltti. Şimdi bekliyoruz bir kongre sürecine Bayraklı örgütü nasıl girecek
ve bu konuda sizin önünüzde nasıl bir takvim var.
"Şimdi Bayraklı ilçesi olarak biz süreci tamamladık. Bütün yapılması gereken adımları attık. Mahalle temsilcilerimizi, sandık kurullarını seçimle belirledik. Danışma kurullarımızı yaptık. Bayraklı İlçe Başkanlığı her zaman kapısı her zaman açık! İnsanlarla etkileşim içerisindeyiz. Sorun çözme mekanizmasında her zaman halkla belediye arasında köprü vazifesi görüyoruz. O konuda ben her zaman Bayraklı ilçe örgütünün başarılı bir performans sergilediğine inanıyorum. Bu arada her türlü eleştiriye de açığız, eleştiri olmazsa başarı olmaz. Eğer ki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıcdaroğlu’nun takdiri ve MYK’mızın takdiri ile kongre süreci zamanında başlarsa biz zaten hazırız. Bakıyorum İzmir de hazır.
Genel Merkezimizin ve İl Başkanımızın kontrolünde tüm mahallelerde yine demokratik bir ortamda sandıkları kurar. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Geçmişteki ufak tefek kırgınlıklar vs oldu. Bizim örgüt olarak mutlaka yanlışlarımız, eksiklerimiz olmuştur ama bu yanlışlıklar, kırılganlıklar üzerinden duvar örmeyip yeni bir sayfa açmak lazım.
Bu sayfada herkesin içine girebileceği herkesin barış dili kullanabileceği yereldeki iktidarın nasıl genel iktidarda götürülebileceği konusunda bir vizyon ortaya çıkması gerekiyordu. Yoksa kimin ilçe başkanı olduğu çok önemli değil. Kimin nerede olduğu da çok önemli değil, önemli olan burada CHP’nin iktidarıdır. Çok sesli çok kişili adaylar demokrasimizin gereği ve aslında en doğalıdır."
HER SEÇİM KÜSLERİ DEĞİL DOSTLARI ARTTIRMALI
"Biz genel iktidara oynuyoruz. Bir kongreden sonra bir kişi ilçe başkanı oluyor 16 kişi ilçe yönetim kurulu üyesi oluyor geriye kalan kişiler küsüyor partiye gelmiyor. Bizim bunların önüne geçmemiz gerekiyor. Bu kırgınlıkların önüne geçmemiz için gerek il gerek ilçelerle beraber herkesin içine alınabileceği doğru ortam yaratılırsa bütün ilçe ve illerde tek aday çıkar. Özellikle büyükşehirlerde ve İzmir’de… Örneğin bizim Bayraklı’nın 24 mahallesinde siyaset yapan üyelerimiz 3 aşağı 5 yukarı belli. Kadrolarımızı gençleştirerek kadınları ve gençleri biraz daha öne çıkararak, 20 yıldır kendine çalışanları değil de partiyi iktidara taşımak için çalışacak kişileri, cevherleri tespit edip ön plana koyarsak; ben inanıyorum ki Bayraklı’da 24 mahallenin 24’ünde de tek liste gidilerek, ilçe kongresine de tek listeyi götürerek, İl Başkanımız ve Genel Başkanımızın takdiriyle bunu başaracağımıza inanıyorum.
Bayraklı’da bu 24 mahalledeki tüm örgüte hakimim. Ancak bütün siyasetteki kanaat önderlerimizi bir araya getirip beraber karar vereceğiz. Kimseyi dışlamadan, kimseyi ötekileştirmeden, kimseye karşı da bir ön yargımız yok. Bu topluluğu dediğim gibi bir araya getirirsek iktidar kaçınılmaz olacaktır."
Peki biraz farklı
yerden sormak istiyorum. Son yerel seçimi ve ardından tekrarlanan İstanbul
seçimini siz ne olarak okudunuz. Seçmen ne demek istedi?
ARTIK TÜRKİYE’NİN CHP’YE İHTİYACI VAR
"Şunu anlıyoruz; artık Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. Ancak ondan önce bir vurgu daha yapmak istiyorum. CHP kendi içindeki kısır döngüsünü ve kendi içindeki iktidar savaşını bir kenara bırakmak zorunda; zaman ayırabilecek, yönetimlerde çalışabilecek, hatta sorunlarla ilgilenebilecek, sorun çözme konusunda uzlaşıya gidebilecek ve en önemlisi de seçilecek ilçe başkanlarının ve yöneticilerin gerek meclis kuruluyla gerek belediye başkanlarıyla tartışma içerisinde kalmaması gerekiyor.
Bizim ilçe başkanı veya örgüt olarak görevimiz belediyeyi yönetmek değil, bizim görevimiz belediye başkanına yol göstermek de değil. Bizim görevimiz; belediye başkanımızın ürettiği projeleri, hizmetleri halka sunmak. Sokak sokak bunu anlatmak. Bunu bu güne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız. Artık kimsenin lüks davranmasına izin vermeyiz, veremeyiz. Artık Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. Tekrar parlamenter sistemin Türkiye’ye gelmesi için özgür bir Türkiye yaratmak için adaletin yerine gelmesi için hukukun, emniyetin özgür kalması için bütün Türkiye’deki resmi kamu kurumlarının yönetilebilir hale gelmesi için CHP’ye ihtiyaç var. O yüzden CHP iktidara giderken, kendi içindeki kısır döngüleri, delege ağlarını geride bırakmalıdır. Ben Bayraklı’da üstüme düşeni canımı ortaya koyar gerekirse bedelini de öder yine yaparım. Bütün mahallelerde, burada örgütümle üyelerimle başarabileceğimize inanıyorum, hepsiyle tek tek toplantı yaparak, anlatarak 20 yıldır 30 yıldır hep aynı insanlar siyaset yapıyor. Katkı koyacaklar, barış dili kullanacak herkes o barış diliyle Bayraklı’da iktidardı hep beraber büyüteceğiz."
Bayraklı’da herkesin
farklı bir senaryo dile getirdiği bir dönemde siz Belediye Başkanı Serdar
Sandal ile birlikte rekor oy alarak yeni bir başarı hikayesi ortaya koydunuz.
Bunun bir sırrı var mı?
BU BAŞARIDA HERKESİN PAYI VAR
"Bizim ayrı bir özelliğimiz bizim Bayraklı’da bir başarı hikayemiz var. 2009’dan 2019’a geldiğimizde bir başarı hikayemiz var! Bu hikayeyi biz tek başımıza başarmadık. Bu zamana kadarki ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız, ilçe yöneticilerimiz, il yöneticilerimiz partinin herhangi bir yerinde görev almış en sade üyeye kadar, herkese teşekkür ediyorum, herkesin payı ve emeği var. O yüzden bu başarı hikayesine kimsenin zarar vermesine, zedelemesine izin vermem. Bunun için de elimden geleni yaparım. Çünkü parti içi disiplini sağlayamazsanız iktidarı ve başarıyı getiremezsiniz. Herkesle iyi olan kendisiyle kötü olur. Biz partimizin gelenekleriyle, görenekleriyle, tüzüğüyle CHP’nin iktidarı düşüncesiyle yola çıktık. Şunla iyi olayım, bunla iyi olayım demedim. Sonunu hiç düşünmeden CHP’nin iktidarı için uğraşıyorum.
Bugün Türkiye’de demokrasi varsa Türkiye’de insanlar haklarını savunabiliyorsa Türkiye de halen bu savaşı veren varsa bu da CHP sayesinde… Türkiye’de tartışılmaz bir lider var o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Türkiye de tartışılmaz hikayesi olan bir kurum var o da CHP... Savaş zamanında kurulmuş Cumhuriyeti kurmuş bir partiyiz. O yüzden bu hepimizin, dedelerimizin mirası... Türkiye’de yaşayan herkes doğuştan bu partinin mensubudur aslında...
O yüzden bu gün bu noktaya gelmesi CHP’nin gerçekten Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na çok şey borçluyuz. 70 yaşında 435 kilometre Adalet Yürüyüşü yapmış, tek başına yola çıkmış Türkiye’yi arkasına takmış ve herkesi de bu davaya inandırmıştır. Hepimiz de inandık Genel Başkanımıza ve bu süreçte hayatını ortaya koydu, ailesinden fedakarlık etti, sağlığından oldu. Tek bir derdi vardı; demokrasiyle yönetilen bir ülke inşa etme çabası ve bugün ne mutlu bize ki ben CHP’liyim. Türkiye’de yerel seçimlerde bunun örneği de ortada, demek ki neymiş efendim; halka rağmen bir şey yapamazsınız. O yüzden ben Türkiye’de CHP’ye oy veren bütün siyasi parti seçmenlerine, bütün bileşenlerin hepsine teşekkür ediyorum. Bu CHP’nin tek başına iktidara geldiği tek başarısı tek lideri o da Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra CHP’de görev yapan Genel Başkanların da hele hele de ülkenin genel zor koşulları bu yıllarda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz. Biz ondan çok şey öğreneceğiz. Türkiye’de ondan çok şey öğrenecek. Gerçekten Türkiye’deki son zamanlarda siyasi liderlere bakıldığında biz Genel Başkanımızı gıpta ile izliyoruz. Ben inanıyorum ki ilk genel seçimde CHP Türkiye de iktidar olacaktır ve çiftçi de nefes alacaktır, sanayici de nefes alacaktır, iş adamı da nefes alacak esnaf da nefes alacak, kamu kurumlarında çalışan tüm devlet memurları da nefes alacak. Buna inancım tam ve bu inançla yola çıkıp inandığım için Sayın Genel Başkanıma, CHP’ye inandığım için…. Türkiye’nin CHP iktidarına ihtiyacı olduğu inandım ve bu yolda çalışmaya devam edeceğim. Bayraklı’da da biz bugün bunu bir küçük Türkiye örneği olarak sergileyeceğiz.
3 dönemdir görev yaptığım süreçte; kimsenin memleketini, ırkını, dinini sormadım. Kim kimdir diye hiç yargılamadım. O kapıdan kim girerse hep ön yargısız olarak insanları karşıladık ve herkese elimizden geldiğince hizmet ettik. O yüzden bu başarı da tesadüf değil. 3 dönemdir Bayraklı’da rekor kırarak CHP’nin iktidara gelmesine hizmet ettim. Bu da her babayiğidin harcı değil…
Bu anlamda da ben başta CHP ilçe örgütüne, mahalle temsilcilerine, meclis üyelerine, örgüt üyelerime ve Bayraklı’daki bütün temsilcilerime, bize destek veren İYİ Parti teşkilatlarına, diğer partilerden bize destek verenlere, hatta bize desteği olan AK Parti seçmeni olan kardeşlerime, MHP’li kardeşlerime ve ismini sayamadığım birçok siyasi partiye gönül vermiş Bayraklı seçmenine; Bayraklı’da CHP’yi tercih edip, gönül verdikleri için çok teşekkür ederim, hepsine minnettarız. Belediye Başkanımız elbette CHP rozetini hiçbir zaman çıkarmayacak. Zaten çıkartmaz da ama o rozet onun göğsünde dururken o yüreğindeki hizmeti Bayraklı halkına adil ve eşit bir şekilde dağıtacak. Biz de hem bunun takipçisi hem de destekçisi olacağız. İnanıyorum Bayraklı’da önümüzdeki süreç çok güzel olacak. Biz geriye değil önümüze bakıyoruz, geçmiş geçmişte kaldı. Herkes yaptığıyla anılır, biz yapacaklarımızla anılmaya devam edeceğiz. O yüzden inanıyorum çok güzel şeyler olacak."
Son yerel seçimlerde özellikle
de İstanbul seçimlerinden sonra o ‘iktidara geliyoruz’ heyecanını yaşadınız mı?
O hava örgütün davranışlarına yansıdı mı?
"Biz her seçim sonucu hüsran yaşardık! Erkenden seçim sonuçlarını AA verirdi ‘Yine kaybettik’ der üzüntüyle ayrılırdık. Ama bir ilçe başkanı olarak değil sade bir üye olarak da şunu söylüyorum; o kadar inançlıyım ve iktidara geleceğimizden eminim! Bizim Türkiye’nin bu konjonktüründe hakkı, hukuku, adaleti ile örnek olan bir partiyiz. Adalet ve halk için o kadar yürüyüş yapmış Genel Başkanımız ve örgütümüz ve o yüzden sorumluluk sahibi bütün seçilmiş bizler, hepimiz her şeyimize dikkat etmek zorundayız. Bizler kötü örnekleri almayacağız, biz hep iyi örnek olacağız. Çok küçük şeyleri medyada çok büyütüyorlar, aslında pencerenin bir tarafından baktığın zaman bir de öbür taraftan AK Partinin 17 yıllık iktidarıyla kıyasladığında CHP’ye, yönetimlerine, kadrolarına haksızlık yapıldığını görüyorum. Hataları varsa, eksikleri varsa; bunları ben elbette savunmuyorum, mutlaka yapılmaması gerektiğine inanıyorum. Ancak bunun burada da biraz abartı olduğunu görüyorum. Ülkeyi 17 yıldır tek bir kişi yönetiyor. CHP dönemleri de ortada, şu anki konumu da ortada… Biz demokrasiyle yönetilen bir partiyiz, biz insan fikrine, görüşüne değer veren insanlarız."
Peki, konu buraya
gelmişken sorayım, CHP’li Belediye Başkanlarına, yerel yöneticilerine genel iktidara
giden yolda nasıl bir sorumluluk düşüyor?
"Gerçekten Türkiye’nin bu konjonktüründe bütün belediye başkanlarımın Allah yardımcısı olsun! İşleri çok zor, nefesi enselerinde hissediyorlar. O yüzden sıfır hatayla ve hisle, tamamıyla halka odaklanmış bizim bütün başkanlarımız. Halktan topladığımız vergilerle, devletin bize sağlayamadığı olanaklara rağmen halka daha iyi nasıl hizmet götürülür noktasında çalışıyorlar. Böyle de olmak zorundayız. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere hepsi aynı bu sistem ile o analiz üzerinde çalışıyorlar zaten. Dikkat ederseniz bir çok ilçede bu önümüze çıktı. Bayraklı örneğini gösterdiğimizde; 10 yıllık bir tarihi geçmişi var. Devletin bir tane kendi yeri yok ilçede… AKP’de görev yapmış; gerek milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları için söylüyorum bir tane eserleri yok. Baktığımızda ilçede yapılmış ne varsa hepsi belediyenin… Bir kere hala tüm kamu kurumları kirada ve her biri başka yerde hizmet vermeye çalışıyor.
Biz de istiyoruz ki Bayraklı’da bir kaymakamlık binası olsun. Bir an önce hastanemiz açılsın. Halkımız hizmet görsün. Güzel şeyler olduğu zaman da alkışlamasını biliriz. Burada benim amacım kimseyi kötülemek değil, hizmet etmek. İsteriz ki emniyet müdürlüğümüz kendi binasına taşınsın, kaymakamlık kendi binasına taşınsın. Halk eğitim kendi binasına taşınsın, hastanelerimiz açılsın, yollarımız genişlesin. Bayraklı’ya trafik şubesi gelsin. Ben burada görev yapan gerek Kaymakam Hanıma, gerek Emniyet Müdürüme gerek kamu ve kurumlardaki müdürlerin görevlerini yaptığına inanıyorum. Biz bundan dert yanmıyoruz. Biz Bayraklı’mızı öksüz bırakanların, Bayraklı üzerinden sadece siyaset yapanları eleştiriyoruz. Biz Bayraklı halkı üzerinden siyaset yapmayacağız. Bayraklı halkımıza belediyemizin bütün olanaklarını ve devletin bütün kamu kurumları da dahil olmak üzere imkanlarını sunmakla mükellefiz. Biz kendimizde o sorumluluğu görüyoruz.
Güzel bir işbirliğiyle de buna devam edeceğiz. Bir teşekkürü de hem ilçe hem de İl Emniyet Müdürü Sayın Hüseyin Aşkın’a yapmak istiyorum. Gerçekten Bayraklı’da suç oranı neredeyse sıfıra indi. Biz yapılan işleri her zaman alkışlıyoruz. Yapılan hizmetleri de alkışlıyoruz. Yapılmayanı eleştirirken de haddimizi aşmadan, halkın beklentilerini ve sorunlarını dile getiriyoruz. Bizim şahsi bir hesabımız yok. Bayraklı seçmeni ve halkın beklentilerini dile getiriyoruz. Bundan da gocunmayacağız. Yoksa meclislerde çıkıp şov yapmaya gerek yok! Halk sonuca bakar."
TUNÇ SOYER İZMİR İÇİN BİR ŞANS
"Büyükşehir belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz günlerde Bayraklı’da Belediye Başkanımız Serdar Sandal Beyi ziyaret ederek, Bayraklı’da, Turan mahallesinden başlayarak Adnan Kahveci kavşağına kadar Altın Yol’un girdi çıktı ile yer altına alınmasını görüştüler. Bu çok müthiş bir proje olur. Ben Tunç Başkanımıza çok teşekkür ediyorum, bu Bayraklı’nın ihtiyacı olan projenin hayata geçirileceğine inanıyorum. Tunç Başkanımın o projeyi başaracağına ve bitireceğine canı gönülden inanıyorum. Bu yapılan hizmet CHP’ye değildir, Bayraklı halkına ve Bayraklıda yaşayan insanlaradır. Altın Yolun yer altına alınmasıyla Bayraklı’nın çehresi değişecek ve Bayraklı’daki esnafının da yüzü gülecektir. Tunç Başkanımızı 30 ilçeye adil ve adaletli hizmet götürdüğü için, hatta oy alamadığı kesimlere kadar dahi gidip ilk önce oralardaki talep ve isteklere cevap vermesi benim için ayrı bir gurur nedenidir."
HERKESİ TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMAYA DAVET EDİYORUM
"Aynı şeyi kendi belediye başkanım için de söylüyorum Sayın Serdar Sandal’ın kafasının arkasında hiçbir şey yok! Tek bir düşüncesi var; babası öğretmen, kendisi, eşi öğretmen; bir tane oğlu var. Dünya malına ihtiyacı yok, bunu net biliyorum. Namusumla, şerefimle Bayraklı halkına ne yapabiliri mi dert edip düşünüyor. 24 saatin 17 saatini Bayraklı’ya harcıyor. Büyükşehir Başkanımızla beraber Bayraklıya çok güzel hizmetler getireceklerini bugünden görebiliyorum. Biz de örgüt temsilcileri olarak bunların takipçisi olacağız… Bayraklı’da muhalefetteki bütün partilerin ilçe başkanlarına sesleniyorum; buradan Bayraklı Belediyesi ve CHP’den beklentileri noktasında her zaman kapımız açık olacak. Hepsini çay içmeye ve Bayraklı’nın geleceği için ortak hizmet davet ediyorum. Bayraklı bizim, hepimizin hep beraber ortak akılla Bayraklı’ya daha fazla nasıl hizmet ederiz düşüncesi etrafında birleşmesi gerekiyor. Bu konuda biz her zaman ön yargısız bir şekilde açık olacağız."