CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Yüksek
Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul seçimiyle ilgili gerekçeli kararına ilişkin,
"250 sayfalık kararın tamamını okuduk. YSK'nın 250 sayfalık kararının ilk
12 sayfası AK Parti'nin itiraz dilekçesinin özeti, devam eden 84 sayfa YSK'nin
yazışmaları, devam eden 104 sayfa 39 ilçe seçim kurulunun YSK'ya verdiği
cevaplar ve tespitler, 38 sayfa da karşı oy yazısı var. Topladığınız zaman
geriye yalnızca 12 sayfa kalıyor. 7 üye 17 gün boyunca 12 sayfa bir gerekçeyi
yazmaya çalışmış ama maalesef o da yazılamamış." dedi.
Erkek, parti genel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında, İstanbul'da oyların 31 Mart'ta 7 kişilik sandık kurulu, siyasi
parti müşahitleri ve vatandaşların huzurunda şeffaf bir şekilde sayıldığını,
sandık sonuç tutanaklarının, aralarında AK Parti ve MHP'nin üyelerinin de
bulunduğu 7 kişilik kurul tarafından imzalandığını belirtti.
Seçim sonrasında yapılan itirazlar üzerine sandıkların
yeniden sayıldığını, sonuç değişmeyince "sandık kurulu başkanlarının bir kısmının
kamu görevlisi olmaması" bahanesiyle seçimin iptal edildiğini kaydeden
Erkek, Ekrem İmamoğlu'nun hakkının hukuksuz bir şekilde elinden alındığını
söyledi.
Seçimin iptaline ilişkin YSK'nin 250 sayfalık bir
gerekçe yazdığını hatırlatan Erkek, "250 sayfalık kararın tamamını okuduk.
YSK'nin 250 sayfalık kararının ilk 12 sayfası AK Parti'nin itiraz dilekçesinin
özeti, devam eden 84 sayfa YSK'nin yazışmaları, devam eden 104 sayfa 39 ilçe
seçim kurulunun YSK'ya verdiği cevaplar ve tespitler, 38 sayfa da karşı oy
yazısı var. Topladığınız zaman geriye yalnızca 12 sayfa kalıyor. 7 üye 17 gün
boyunca 12 sayfa bir gerekçeyi yazmaya çalışmış ama maalesef o da
yazılamamış." diye konuştu.
Erkek, seçimin iptali için oy kullanan 7 üyenin
"18 sandıkta sayım döküm cetvelleri boş, 90 sandıkta da imzalar
eksik." tespitinde bulunduğunu aktararak, İstanbul'daki 31 bin 186
sandıktan yalnızca 108 sandıkta eksiklikler tespit edildiğine dikkati çekti.
YSK'nin 6 Mayıs'taki toplantısında verdiği hükümde bu
108 sandığa hiç değinilmediğini ifade eden Erkek, bunun, seçim sonucuna nasıl
etki ettiğine dair 250 sayfanın içinde bir tek cümlenin olmadığını kaydetti.
Seçimin yenilenmesine karşı oy veren YSK Başkanı Sadi
Güven'in gerekçesinde "İstanbul seçiminin sonucunu etkileyecek bir durum
tespit edemedik." dediğini aktaran Erkek, kamu görevlisi olmadığı iddia
edilen 754 sandıktan yalnızca 2 tanesinin sayım döküm cetvelinde eksiklik
olduğunu belirtti.
Erkek, gerekçede, seçimin yenilenmesini isteyen 7
üyenin, "oy kullanma hakkı olmamasına karşı 706 kişinin oy kullandığını
tespit edebildik." dediğini dile getirerek, Ekrem İmamoğlu ile Binali
Yıldırım arasındaki oy farkının 14 bine yakın olduğunu, bunun seçimin sonucuna
etki etmeyeceğini vurguladı.
YSK'nin seçimi "bir kısım sandık kurulu
başkanlarının kamu görevlisi olmaması" sebebiyle iptal ettiğini ifade eden
Erkek, "Kararda, seçmenin iradesinin İstanbul seçiminde nasıl
sakatlandığına ilişkin bir tek satır dahi yok. Seçmenin iradesi nasıl
sakatlandı? Sandık kurulu başkanları bu 754 sandıkta nasıl yanlı davrandı?
Seçmenin oyunu nasıl değiştirdi, nasıl çaldı? Bir tek cümle dahi yok."
dedi.
"Seçmenin kusuru nedir"
Sayım döküm cetveli boş olan 18 sandıkta Yıldırım'a 2
bin 352, İmamoğlu'na 2 bin 167 oy, imzası eksik 90 sandıkta ise Yıldırım'a 12
bin 17, İmamoğlu'na ise 11 bin 853 oy çıktığını aktaran Erkek, "Kim yaptı
bu usulsüzlüğü? Bu nasıl bir usulsüzlük? Nasıl bir organizasyon ki bu
çeteleleri boş, imzaları eksik olan sandıklarda dahi Binali Yıldırım'ın oyları
çok daha yüksek çıkıyor?" diye sordu.
Erkek, kamu görevlisi bulunmayan 754 sandıktan
532'sinde görev yapan sandık kurulu başkanlarının özel okullarda, kolejlerde
öğretmenlik yaptığını, geri kalanların ise bankalarda çalıştığını, bu
insanların yaptığı hiçbir usulsüzlük ortaya konulmadan seçimin iptal edildiğini
kaydetti.
İstanbul'da 76 seçim kurulundan 65'inin 24 Haziran
seçiminde olduğu gibi eksikliklerini bu güvenilir kişilerle doldurduğunu ifade
eden Erkek, "Seçmenin kusuru nedir? Seçmen iradesi nasıl sakatlandı?
Seçmen gitti özgür iradesiyle oyunu kullandı. O sandıkların hepsi
sayıldı." diye konuştu.
Seçimin iptalini isteyen 7 üyenin hükme uygun gerekçe
yazmadığını ileri süren Erkek, "7 kişi ne yapıyor? Sanki demokrasiye pusu
kurmuşlar, toplanmaya devam ediyorlar. Hükmün dışına çıkarak 6 Mayıs'taki YSK
toplantısında hiç konuşulmamış, iptal gerekçesi yapılmamış konuları da karara
sokuyorlar. '108 sandık, sayım döküm cetvelleri, kısıtlılar...' Bunların
hiçbiri aslında hükümde yok. Çok vahim bir tablo hukuk devleti adına."
ifadelerini kullandı.
"Hiçbir şeye cevap verememişler"
Erkek, YSK'nin bu kararına kadar, Türkiye'de sandık
başkanı ve sadık kurulu üyesi atamalarına dayanılarak iptal edilen hiçbir
seçimin olmadığına dikkati çekerek, İstanbul seçiminin siyasi bir kararla iptal
edildiğini savundu.
Yasanın, ilçe seçim kurullarına, sandık kurullarındaki
eksikliklerin güvenilir insanlardan tamamlanabilmesi yetkisi verdiğine işaret
eden Erkek, şunları kaydetti:
"(Gerekçede) hiçbir şeye cevap verememişler.
Seçmen gitti 4 oy pusulası aldı aynı zarfa koydu, onların yalnızca bir tanesini
geçersiz kıldılar. Onu da açıklayamamışlar. Aynı YSK, referandumda açıkça
kanuna aykırı olduğu halde milyonlarca mühürsüz oyu geçerli kabul etti. O
zamanki kanun ne diyordu? 'Sandık kurulları, eğer oy pusulalarını
mühürlememişse, oy pusulaları geçersizdir.' Yasal görevini yapmamış sandık
kurulu, buna rağmen YSK 'Ben, seçmenin iradesini sakatlayamam, sonuçta o
sandıktan bir irade çıkmış, kanuna aykırı da olsa ben seçimi iptal etmem.'
dedi. İstanbul seçimini niçin iptal ettiniz? Seçmen iradesinin nasıl
sakatlandığını kanıtlamadan, seçimin sonuçlarına müessir olayları ortaya
koymadan, bunları kimin ve nasıl yaptığını somut ve kesin delillerle
ispatlamadan nasıl bunu iptal edebiliyorsunuz? Sizin sıfatınız yargıç olabilir
ama siz hukuk insanı olamazsınız. Yastığa başınızı koyduğunuzda nasıl rahat
uyuyabiliyorsunuz?"
Erkek, 38 sayfalık muhalefet şerhinde tam bir hukuk
dersi olduğunu savunarak, "Orada hukuk var, 7 üyenin yazdığı 12 sayfada
siyasi bir irade ve karar var. YSK'nin 7 üyesi bu kararla kendilerini aslında
imha ettiler." diye konuştu.
"Başkan ve üyelerini kim belirledi"
Gerekçede, toplam 9 sandıkta Kanun Hükmünde Kararname
ile ihraç edilenlerin görev yaptığı bilgisinin yer aldığını aktaran Erkek,
"Bu sandık kurulu başkanlarını, üyelerini kim belirledi? Kim atadı? Sayın
Ekrem İmamoğlu mu, biz mi, seçmen mi? İlçe seçim kurulları belirledi. İlçe
seçim kurullarında AK Parti'nin de üyeleri var." dedi. Erkek, bu 9
sandıkta da Binali Yıldırım'ın oylarının fazla olduğuna dikkati çekti.
Bunun artık bir demokrasi mücadelesi olduğunu vurgulayan
Erkek, İstanbul seçmeninin 23 Haziran'da bir hakkı teslim edeceğine
inandıklarını ifade etti.
Erkek, açıklamasının ardından basın mensuplarının
sorularını yanıtladı
"AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan
adayı Binali Yıldırım, 'oylar çalındı' söyleminin hukuken değil, 'siyaseten bir
söylem' olduğunu ifade etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna
Erkek, "Bir hukukçu olarak üzüntüyle karşıladım. Bu, yalan
söylediklerinin, oyların aslında çalınmadığının itirafı. Oyların çalınmadığını
herhalde bu kararı görünce kendisi itiraf etmek zorunda kaldı diye
düşünüyorum." yanıtını verdi.
"Gerekçeli kararda, 4 oy pusulasından 3'ünün geçerli, 1'inin geçersiz olduğuna dair bir şey yok. YSK, bu konuyla ilgili resen bir işlem yapabilir miydi?" sorusu üzerine Erkek, itiraz olmasa bile, tam kanunsuzluk varsa İstanbul seçmenine ve Türkiye'ye saygı gereği bunun açıklanması gerektiğini ifade etti.