Didar DEMİRCİ - CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı,
Tuncay Özkan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Muğla Büyükşehir
Belediye Başkanı Osman Gürün, İzmir ve bölge illerin milletvekilleri, belediye
başkanları, il ve ilçe yöneticilerinin de katıldığı toplantı Ahmet Adnan Saygun
Sanat Merkezinde başladı. Açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak
devam eden toplantıda, kongre hazırlıkları ve Türkiye siyasetinde yaşanmaya
başlanan değişim masaya yatırılacak, CHP’yi b konjonktürde iktidara taşıyacak
politikalar tartışılacak.
Toplantıda ilk konuşmayı ev sahibi İl Başkanı sıfatı ile İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptı. Son genel ve yerel seçimlerde iktidarın yaklaşımlarını hatırlatan Yücel, iktidarın CHP’ye karşı antidemokratik bir tavır içinde olduğunu savundu.
“Kurtuluşun ve kuruluşun kentindeyiz, büyük taarruzun
sonunda ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan, adı hoşgörü ve barışla
özdeşleşmiş bir kentiz” diyerek konuşmasına başlayan Yücel, bölge toplantısında
yapılacak fikir alışverişlerinin, getirilecek olan önerilerin artık kaçınılmaz
olan CHP İktidarına fayda sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
Yücel sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP, yereldeki ve geneldeki iktidarını korumak için CHP adaylarına karşı bir karalama kampanyası yaptı. Yandaş basın ve havuz medyası CHP adaylarını terör örgütü ile yan yana göstermek için bunları yaptı. Sırf kendilerine oy devşirmek adına tüm bunları yaptılar. 21 Nisan 2019 günü aynı zihniyet, aynı anlayış Ankara Çubuk’taki linç girişiminde kendini gösterdi. Bu aşamada iktidarın yıllardır uyguladığı kin nefret ve düşmanlığın bir sonucuydu. Bu ülkede huzur, barış ve kardeşçe yaşamak varken neden bu şekilde yaşayalım. Erzurum’dan İzmir’ine, Hatay’dan Gaziantep’ine, Sivas’ına kadar bu Cumhuriyeti birlikte kurmadık mı? Vatanına, milletine bağlı her kesimden insanımızla bu vatanı bugünlere birlikte getirmedik mi? Ayrıştırsaydık bu vatan kurtulur muydu? Bizler bu ayrıştırıcı siyasete asla izin vermeyeceğiz. Bize illet ittifakı dediler, zillet ittifakı dediler. Biz ittifak yaptık ama vatanına milletine bağlı insanlarımızla ittifak yaptık. Haksızlığa, adaletsizliğe uğrayan insanlarımızla ittifak yaptık. O yüzden değerli arkadaşlar, onlar ayrıştırmaya devam etsinler ama biz doğruluktan şaşmayacağız. Onlar saray saltanat diyecekler, biz hak-hukuk ve adalet diyeceğiz. Hiç bir korku vatanına milletine ihanet edenlerin duyduğu korku kadar büyük olamaz. Devletin televizyonundan terörist başının mektubunu yorumlayan ve bundan siyasi rant sağlayıp oy devşirmek isteyenler, kendilerini eleştirmek isteyenleri kalkıp terör örgütleriyle yan yana göstermek istediler.”
Açılış konuşmasının ardından CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, bölge toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştirdi. İstanbul depremi ve sonrasında yaşanan tartışmalara değinerek konuşmasına başlayan Salıcı, Cumhurbaşkanı’nın ’10 binlerce toplanma yeri var’ sözlerine atıfta bulunarak, İstanbul’da değil on binlerce yüzlerce toplanma yeri bulmanın bile imkan dahilinde olmadığını, olanların bir kısmının da 23 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulduğunu söyledi. Salıcı, “Dün ayağının tozuyla basın toplantısı düzenleyen AKP Genel Başkanı, 10 binlerce toplanma alanı olduğunu söyledi. Herhalde aynı şehirde yaşamıyoruz. Biz o toplanma alanlarının sonradan imara açıldığını biliyoruz. ‘Dikey yapılaşmaya giderek aslında yanlış yaptık, İstanbul’a ihanet ettik’ diyenler de bunu kabul ettiler. Bugün var olan toplanma alanlarının bir kısmının da 23 Haziran seçimlerinde yapılan çalışmalar neticesinde oluştuğunu biliyoruz. Maalesef sarayın temsil ve ağırlama giderleri, deprem için ayrılan bütçeden daha fazla olduğunu görüyoruz.
Son bir yılda biz 3 ayrı seçim geçirdik… 31 Mart seçimleri geldi, CHP yöneticileri 31 Mart seçimlerinde başarılı bir sonuç aldı. 31 Mart seçimlerinde halkın seçmiş olduğu başkanlar iktidarı rahatsız etti. 14 bin oyla büyük bir şehir kazanılamaz dediler. Peki kaç oyla olur? Sizlerin katkılarıyla İmamoğlu tekrardan seçildi. AKP millet iradesi diyerek iktidara geldi ama öyle bir yere geldi ki sandıktan çıkan iradeyi tekmeleyen bir hale geldi. 3 belediye başkanını görevden aldılar ve bu belediye başkanlarını görevden almalarını neden eleştirdiğimizi soruyorlar. Meseleye şöyle bakalım; AKP’de Davutoğlu neden istifa etti? Daha önce başbakanlık yaptığı ve genel başkanı olduğu bir partiden istifa edince biz bunu da eleştirdik. Bir tek kişinin kararıyla, milletin oyuyla gelmiş bir kişinin o makamdan alınamaz, dedik. 31 Mart yerel seçimlerinden önce bir çok belediye başkanlarını istifa ettirdiler. Biz bunu da eleştirdik. 31 Mart seçimlerinde, seçime girip kazanınca bazı belediye başkanları biz o mazbatayı ikinciye vereceğiz, dediler. O dediler bu dediler ama vatandaşımız yine sandıkta kendi iradesini ortaya koydu. Yargı kararı olmadan belediye başkanlarını görevden el çektirdiler. Bizim iktidar partisinden olmayan bir tarzımız var o da demokrasidir. Biz eleştiri yaparken hangi parti diye bakmıyoruz. Demokrasiye aykırı bir şey yapılıyorsa o AKP de olsa HDP de olsa eleştiririz. Bizim için mesele bir siyasi parti meselesi değil.”
Salıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir çok
farklı yerde yapılan saldırılara da dikkat çekerek, “Bir kutuplaştırma, bir
ötekileştirme iktidarıyla karşı karşıyayız. CHP Genel Başkanına konuşma
yaparken yumurta atıyorsunuz tutuklama yok, linç etmeye çalışıyorsunuz
tutuklama yok. Çubuk’taki linç girişimi soruşturmasında tek elden yazıldığı
belli olan ifadeler var. Kendisi şiir okuduğu için yıllardır mağdur edebiyatı
yapan AKP Genel Başkanı, kendisi gibi şiir okuduğu için İstanbul İl Başkanımızı
hapse göndermek için elinden geleni yapıyor. Bizim belediye başkanlarımız,
sosyal demokrat ve halkçı belediyeciliği göstererek bütün toplumla
buluşacaklar. 31 Mart seçimlerinden sonra önümüzde bir seçim daha var. Ne
zaman, tarihi belli değil ama artık bütün yurttaşlarımızla CHP iktidarını
kurmak mümkün. Biz bugün bu toplantıda bunları konuşacağız. Bunu yapmak mümkün
mü, mümkün. Bir sene önce ‘CHP içinde neler oluyor’ diyenler şimdi Ak Parti
içinde neler oluyor, diye konuşuyorlar. Burada bizim yeni seçilen belediye başkanlarımıza
büyük görev düşüyor. Peki, son İstanbul seçiminde bu fark neden bu kadar arttı?
Elbette biliyorsunuz, halkın vicdanıyla oynadılar, seçmene güvenmediler,
adaletin olmadığı yerde devlete güven olmaz” diye konuştu.
Bu konuşmanın ardından basın mensupları salonun dışına davet edilerek, bölge toplantısına geçildi.