Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 100. yılı tüm yurtta coşkuyla kutlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Örgütü de zaferin 100.yılını Cumhuriyet Meydanı’nda kutladı.
Törene ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve parti yöneticileri katıldı.TORUN: GELİYOR GELMEKTE OLAN
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışanların inadına başarmak zorunda olduklarını ifade ederek, “Elbette ki bu vatan, bu topraklar kolay kazanılmadı. Verdiğimiz ulusal mücadele sonucunda cumhuriyetimize kavuştuk. Demokrasiye ortadan kaldırmaya çalışanlar olsa da biz inadına başarmak zorundayız. Birlikte başaracağız. Bu ülkenin sorunlarını çözecek olan sermeye ve insan birikimimiz var. Tek ihtiyacımız kaynakları doğru yerde kullanmaya ihtiyacımız var. İnşallah 9 Eylül’de de İzmir’in kurtuluşunu ve partimizin kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Geliyor gelmekte olan” ifadelerini kullandı. ÖZTUNÇ: SAÇMA SAPAN SÖYLEMLERDE BULUNUYORLAR
Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, 10 ay sonra gerçekleştirilecek seçimde iktidara geçeceklerinin mesajını vererek, “30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Çıkıp birileri 30 Ağustos’tan bir iki gün önce açıklamalar yapıyorlar. “Şehirlerin kurtuluşunu kutlamak yanlıştır” diye saçma sapan söylemlerde bulunuyorlar. Bu birisi TBMM’de meclis başkanlığı yapmış, şimdi de Cumhurbaşkanlığında görev yapıyor. Deli Kadir’i hatırlar mısınız? Deli Kadir’in bıraktığı boşluğu İsmail Kahraman doldurmaya çalışıyor ama unutuyor k bu millet sizin gibilere prim vermedi vermeyecek. Biz şehirlerin kurtuluş bayramını kutlayacağız ve yüzyıllar boyu devam edecek. Çatlasanız da patlasınız da devam edecek. Sizin derdiniz Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos. Ama 10 ay sonra millet bunlardan kurtulacak. Daha sonra hep beraber bayramlarımızı daha coşkulu kutlayacağız. İnşallah önümüzdeki yıl 30 Ağustos’ta iktidar partisinin milletvekili olarak geleceğim, sizde iktidar partisinin üyeleri olacaksınız” diye konuştu. YÜCEL: TÜRK ORDUSU İŞGALCİ GÜÇLERE SON VE BİTİRİCİ DARBEYİ VURMUŞ
İl Başkanı Yücel ise, “Bugün bağımsızlığımızı, Cumhuriyetimizi ve vatan topraklarını bize kazandıran Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı, 30 Ağustos Zaferinin 100. yıldönümü. 100 yıl önce, 1922’de, Dumlupınar’da başlayan ve 9 Eylül’de İzmir’de zaferle taçlandırılan büyük taarruz neticesinde, Türk ordusu işgalci güçlere son ve bitirici darbeyi vurmuş, ülkemizi parçalamayı, milletimizi köleleştirmeyi amaçlayan tüm işgal kuvvetleri, ağır bir yenilgiye uğratılarak, Anadolu’dan sonsuza kadar def edilmiştir. O gün; din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bir araya gelen Anadolu’nun kahraman evlatları, işgalci düşmanı ve işbirlikçilerini vatan topraklarından atmış, bağımsızlığımıza el uzatanlara gereken cevabı vermiştir ve bugün, bu ülkede yaşayan herkes, ay yıldızlı bayrağımız altında özgür bir birey olarak aldığı her nefesin yanında, sahip olduğu her görevi ve makamı borçlu olduğu, o büyük ismi asla unutmamalıdır. O isim; Türk milletine bin yıldır ev sahipliği yapan Anadolu’yu milletimize vatan toprağı yapan, düşmanla işbirliği içinde, milletin dini duygularını sömürerek servetine servet, saltanatına saltanat katanların haramzadeliğine son veren, parçalanmış, yağmalanmış, yok olmaya yüz tutmuş hasta bir imparatorluktan, güçlü, saygın ve sonsuza kadar yaşayacak bir Cumhuriyet kuran, kendisine saraylar, makam uçakları ve yandaş satın almak yerine, ülkemize fabrikalar, okullar, hastaneler, demiryolları yaptıran ve tüm dünyada itibar gören, saygın bir devleti inşa eden, Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.
“ZAFER TÜRK MİLLETİ İÇİN NE KADAR DEĞERLİYSE, BARIŞ DA O KADAR DEĞERLİDİR”
Sözlerine devam eden Yücel, “Onlarca cephede zaferler kazanmış, milletin gönlünde ebediyen yaşayacak olan ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal, kazandığı tüm onurlu zaferlere rağmen, “Harp zaruri ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikeye ma'ruz kalmadıkça, harp bir cinayettir” sözleriyle barışın ne kadar kıymetli olduğunu tüm dünyaya öğretmiştir. Samsun’a atılan ilk adımla ve Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan, İnönü’de, Sakarya’da ve Afyon Dumlupınar’da Büyük Taarruzla devam eden, 9 Eylül’de düşmanın İzmir’de denize dökülmesiyle ve son olarak Lozan Barışı ile sonuçlanan Kurtuluş Savaşı’ndan bize kalan en önemli miras Barış’ın muhafaza ve müdafaa edilmesidir. Ta ki harp zaruri ve hayati olana kadar… Evet zafer Türk milleti için ne kadar değerliyse, barış da o kadar değerlidir” ifadelerini kullandı. “KİMSE BARIŞTAN RAHATSIZ OLMASIN”
Eleştirilerde bulunan Yücel, “Dünya genelinde 60 milyondan fazla insan ölürken dönemin Cumhurbaşkanı, ömrü savaş meydanlarında geçmiş “Batı Cepheleri Komutanı ve Lozan Kahramanı” İsmet İnönü’nün öngörüsü ve feraseti sayesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2. Dünya Harbine girmemiştir. Ve bugün İsmet İnönü’nün o kesin ve net tavrı sayesinde bir çoğumuz hayattayız ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğü ve misakı milli hala korunuyor. O yüzden barış, zafer kadar kıymetlidir. Kimse barıştan rahatsız olmasın. 100 yıllık büyük zaferin, 100 yıllık Cumhuriyetin, emperyalizmle, gericilikle, yobazlıkla ve karanlıkla sonsuza kadar sürecek olan büyük mücadelemizin İlham kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’ün ve mücadele arkadaşlarının aziz hatırası önünde, bir kez daha saygıyla ve minnetle eğiliyoruz” şeklinde konuştu. “İSMAİL KAHRAMAN DA O ZİHNİYETİN BİR TEMSİLCİSİ”
“Bundan 10 gün sonra tekrar burada buluşacağız” diyen Yücel, “Bu sefer İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutlamak için yine burada Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geleceğiz. Dünya’da ikinci bir kent yoktur ki, bir milletin kurtuluş mücadelesi hem o kentte başlasın, hem o kentte zaferle sonuçlansın. İzmir dünyada tektir. Ama buna rağmen; İzmir’in bu özelliğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını, şehit ve gazilerimizi görmezden gelen, her fırsatta küçümseyen ve itibarsızlaştırmaya çalışanlar hala aramızda yaşıyor. Bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı da yapmış olan İsmail Kahraman da o zihniyetin bir temsilcisi. Biz bu zihniyeti İzmir’in İşgali sırasında işgal komutanının eteğini öperek görevine devam eden, dönemin İzmir Valisi Kambur İzzet’ten, işgal kuvvetlerinin maaşını 6 katına çıkardığı dönemin Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa’dan ve Kuvayi milliyecilerin öldürülmesi fetvasını veren Dürrizade Abdullah’tan tanıyoruz. Şundan kimsenin şüphesi olmasın; yeri geldiğinde ve fırsatını bulduklarında düşmanla, emperyalist güçlerle, işgalcilerle her türlü iş birliğini yapan bu zihniyetten memleketi kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek; bugün Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşma çabasında olan zihniyetten de bu ülkeyi ilk seçimde kurtaracak, Atatürk aydınlanmasını egemen kılacağız. Ne mutlu Atatürk’ü anlayana, Ne mutlu Atatürk’ün yolundan ayrılmayana, Ne mutlu Atatürk ve onun cumhuriyeti uğruna ölümü göze alanlara” dedi. “MİLLETİMİZİ DÜŞÜRDÜKLERİ DURUMU HEPİMİZ GÖRÜYORUZ”
30 Ağustos Zafer Bayramının haklı gururun yaşandığı ifade eden Yücel, “Bu zafer, öylesine büyük ve tarihin akışını değiştiren bir zaferdir ki; 100 yıl sonrasında bile, şanlı ordumuzun ve kahraman Mehmetçiklerimizin destansı zaferi, tüm dünyada konuşulmakta. Bu zaferle ve kahramanlarıyla sonsuza kadar gurur duymaya ve bu şanlı günü kutlamaya devam edeceğiz. Ancak, bu zaferi kazananların, Türkiye’yi işgalden, karanlıktan, yobazlıktan ve saltanat sevdalılarından kurtaranların, bizlerden beklentilerini de asla unutmamalıyız. Bu beklentileri unutanların ve Ata’nın emanetine sahip çıkmayanların, Türkiye’yi getirdikleri, milletimizi düşürdükleri durumu hepimiz görüyoruz” şeklinde konuştu. “BU ÜLKENİN ÜZERİNDEKİ EN BÜYÜK KAMBURDUR”
İktidarı eleştiren İl Başkanı Yücel, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir ekonomik buhran yaşanıyor ve halk her geçen gün yoksullaşırken, memleket dünyada itibar kaybederken, hukuk sistemi halka ve yandaşlara göre ayrı ayrı uygulanırken; günümüz iktidar sahiplerinin ve saray sevdalılarının daha da zenginleştiğine, halka sırtını döndüğüne, cumhuriyeti ve devleti koruyan tüm kurumlarını yozlaştırmasına ve liyakatsizleştirmesine şahit oluyoruz. Kendilerini eleştiren, saraya yandaş olmayı kabul etmeyen sanatçı, akademisyen, gazeteci, şarkıcı, öğrenci, her kim varsa; Hukuk kurallarını ve adalet sistemini hiçe sayarak, en ağır müeyyideleri uygulayan tek adam zihniyeti; iş kendi çatısı altında rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran, her türlü yolsuzluğu yapan danışmanlara, müdürlere, bakanlara ve yandaşlara gelince sağır, dilsiz ve yüzsüz oluyor. Halkın kursağına girecek iki lokmaya göz dikenler, millete zulüm ederek iktidarlarını korumaya ve daha da zenginleşmeye çalışanlar, bu ülkenin üzerindeki en büyük kamburdur. Buradan, İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan ve Ata’mızın huzurundan halkımıza sözümüz olsun” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SIRTINDAKİ AKP KAMBURUNDAN KURTARACAĞIZ”
Yücel sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu adaletsizlikleri, bu yoksulluğu, yandaşlarla birlikte ülke kaynaklarının sömürülmesini, 20 yıldır süre gelen baskı, tehdit ve ayrıştırıcı zihniyeti, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 101. yılında, siyasi tarihin karanlık sayfalarına göndermiş olacağız. Halkımızı, saray ve tek adam yönetiminden, Cumhuriyetimizi saltanat sevdalılarından, Türkiye’yi sırtındaki AKP kamburundan kurtaracağız. Kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün, ekonomik zaferlerle taçlandırdığı 30 Ağustos Zaferimizi ve Cumhuriyetimizi, ikinci yüzyılda adaletle, liyakatle, kalkınmayla ve demokrasiyle taçlandıracağız. Her türlü yokluğa, ihanete ve işbirliğine karşı büyük bir inanç ve kararlılıkla kazanılan Büyük Taarruzu planlayan ve ordusunun başında, göğsünü Mehmetçiğe siper edercesine savaşı bizzat kumanda eden, Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm silah arkadaşlarını saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Memleket bizim, mücadele bizim, Zafer bizim. Değil 100 yıl geçse 100 bin yıl da geçse yaşayacak Cumhuriyet bizim. Zafer Bayramımız kutlu olsun.”SOYER: BU YOL, BİZİM YOLUMUZDUR
Büyük Zaferin 100. Yılında burada olmaktan duyduğu gurur dile getiren Başkan Soyer, “Zaferin, kurtuluşun ve tam bağımsızlığın günü olan 30 Ağustos’ta burada olmak büyük bir gurur. Hasan Tahsin’ in ilk kurşunu sıkmadan önceki son sözünü bilir misiniz? “Sen başla, bitiren bulunur.” Bu olağanüstü kudretli söz, damarlarımızda dolaşmaya devam eden Hasan Tahsin ruhunun şiarıdır. Önümüzdeki tüm engellere sıkılan ilk kurşunun tarifidir. Kurtuluştan kuruluşa uzanan yolun ta kendisidir. Bu yol, bizim yolumuzdur. Mustafa Kemal’in askerlerinin yoludur. Biz bu yolu bir asırdır yüreğimizle yürüyoruz ve geçen hafta, Afyon’da, bu yüz yıllık yürüyüşümüzü ete kemiğe büründürdük. Zafer yoluna, Kocatepe’den, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktık. Tam dört yüz kilometrelik bir yürüyüşü başlattık. Yürüdük çünkü biz hürriyetimize aşığız. Yürüdük çünkü bizim vefamız var. Yürüdük çünkü hafızamızı tazeledikçe bu vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor. Yürüdük, yürüyoruz ve yürüyeceğiz” dedi.
“ONUN BÜTÜN ZAFERLERİ BARIŞ İÇİNDİ”
“Kalıcı zaferlerin pusulası daima barışı gösterir” diyen Soyer, “Her hakiki zaferden geriye kalan en büyük miras, barıştır. Zafer ne kadar büyükse barış o kadar kalıcıdır. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, daima barışmak için savaştı. Bunun tersini yapmanın ise cinayet olduğunu öğütledi. Dedi ki: “Savaş zorunlu ve hayati olmalı. Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça savaş bir cinayettir.” Onun bütün zaferleri barış içindi. Bu inanç ve kararlılıkla, milletimize yalnızca tarihin en büyük zaferini değil, aynı zamanda yüz yıldır süren barışı miras bıraktı” şeklinde konuştu. “ZAFERİN ARDINDAN SAĞLANAN BARIŞA SIMSIKI SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
Soyer sözlerine şu ifadeleriyle son verdi; “Dostlarım, şundan emin olunuz. Bir zaferi kazanmanın yolu savaştan, o zaferi korumanın yolu ise barıştan geçer. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız büyük zaferin ardından sağlanan barışa sımsıkı sahip çıkmak zorundayız. Çünkü barış aynı zamanda refahın ve demokrasinin teminatıdır. Bu nedenle, bu kararlılığımızdan asla vazgeçemeyiz, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kurtuluşun ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız. Bu tarihi gün ve anda, insanlık tarihinin emperyalizme karşı en büyük zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz’un yüzüncü yılını coşkuyla kutluyorum. Zafer yolunda canını ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, her birinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”
Törene ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yanı sıra; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve parti yöneticileri katıldı.TORUN: GELİYOR GELMEKTE OLAN
Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışanların inadına başarmak zorunda olduklarını ifade ederek, “Elbette ki bu vatan, bu topraklar kolay kazanılmadı. Verdiğimiz ulusal mücadele sonucunda cumhuriyetimize kavuştuk. Demokrasiye ortadan kaldırmaya çalışanlar olsa da biz inadına başarmak zorundayız. Birlikte başaracağız. Bu ülkenin sorunlarını çözecek olan sermeye ve insan birikimimiz var. Tek ihtiyacımız kaynakları doğru yerde kullanmaya ihtiyacımız var. İnşallah 9 Eylül’de de İzmir’in kurtuluşunu ve partimizin kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Geliyor gelmekte olan” ifadelerini kullandı. ÖZTUNÇ: SAÇMA SAPAN SÖYLEMLERDE BULUNUYORLAR
Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, 10 ay sonra gerçekleştirilecek seçimde iktidara geçeceklerinin mesajını vererek, “30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Çıkıp birileri 30 Ağustos’tan bir iki gün önce açıklamalar yapıyorlar. “Şehirlerin kurtuluşunu kutlamak yanlıştır” diye saçma sapan söylemlerde bulunuyorlar. Bu birisi TBMM’de meclis başkanlığı yapmış, şimdi de Cumhurbaşkanlığında görev yapıyor. Deli Kadir’i hatırlar mısınız? Deli Kadir’in bıraktığı boşluğu İsmail Kahraman doldurmaya çalışıyor ama unutuyor k bu millet sizin gibilere prim vermedi vermeyecek. Biz şehirlerin kurtuluş bayramını kutlayacağız ve yüzyıllar boyu devam edecek. Çatlasanız da patlasınız da devam edecek. Sizin derdiniz Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos. Ama 10 ay sonra millet bunlardan kurtulacak. Daha sonra hep beraber bayramlarımızı daha coşkulu kutlayacağız. İnşallah önümüzdeki yıl 30 Ağustos’ta iktidar partisinin milletvekili olarak geleceğim, sizde iktidar partisinin üyeleri olacaksınız” diye konuştu. YÜCEL: TÜRK ORDUSU İŞGALCİ GÜÇLERE SON VE BİTİRİCİ DARBEYİ VURMUŞ
İl Başkanı Yücel ise, “Bugün bağımsızlığımızı, Cumhuriyetimizi ve vatan topraklarını bize kazandıran Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı, 30 Ağustos Zaferinin 100. yıldönümü. 100 yıl önce, 1922’de, Dumlupınar’da başlayan ve 9 Eylül’de İzmir’de zaferle taçlandırılan büyük taarruz neticesinde, Türk ordusu işgalci güçlere son ve bitirici darbeyi vurmuş, ülkemizi parçalamayı, milletimizi köleleştirmeyi amaçlayan tüm işgal kuvvetleri, ağır bir yenilgiye uğratılarak, Anadolu’dan sonsuza kadar def edilmiştir. O gün; din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bir araya gelen Anadolu’nun kahraman evlatları, işgalci düşmanı ve işbirlikçilerini vatan topraklarından atmış, bağımsızlığımıza el uzatanlara gereken cevabı vermiştir ve bugün, bu ülkede yaşayan herkes, ay yıldızlı bayrağımız altında özgür bir birey olarak aldığı her nefesin yanında, sahip olduğu her görevi ve makamı borçlu olduğu, o büyük ismi asla unutmamalıdır. O isim; Türk milletine bin yıldır ev sahipliği yapan Anadolu’yu milletimize vatan toprağı yapan, düşmanla işbirliği içinde, milletin dini duygularını sömürerek servetine servet, saltanatına saltanat katanların haramzadeliğine son veren, parçalanmış, yağmalanmış, yok olmaya yüz tutmuş hasta bir imparatorluktan, güçlü, saygın ve sonsuza kadar yaşayacak bir Cumhuriyet kuran, kendisine saraylar, makam uçakları ve yandaş satın almak yerine, ülkemize fabrikalar, okullar, hastaneler, demiryolları yaptıran ve tüm dünyada itibar gören, saygın bir devleti inşa eden, Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.
“ZAFER TÜRK MİLLETİ İÇİN NE KADAR DEĞERLİYSE, BARIŞ DA O KADAR DEĞERLİDİR”
Sözlerine devam eden Yücel, “Onlarca cephede zaferler kazanmış, milletin gönlünde ebediyen yaşayacak olan ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal, kazandığı tüm onurlu zaferlere rağmen, “Harp zaruri ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikeye ma'ruz kalmadıkça, harp bir cinayettir” sözleriyle barışın ne kadar kıymetli olduğunu tüm dünyaya öğretmiştir. Samsun’a atılan ilk adımla ve Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla başlayan, İnönü’de, Sakarya’da ve Afyon Dumlupınar’da Büyük Taarruzla devam eden, 9 Eylül’de düşmanın İzmir’de denize dökülmesiyle ve son olarak Lozan Barışı ile sonuçlanan Kurtuluş Savaşı’ndan bize kalan en önemli miras Barış’ın muhafaza ve müdafaa edilmesidir. Ta ki harp zaruri ve hayati olana kadar… Evet zafer Türk milleti için ne kadar değerliyse, barış da o kadar değerlidir” ifadelerini kullandı. “KİMSE BARIŞTAN RAHATSIZ OLMASIN”
Eleştirilerde bulunan Yücel, “Dünya genelinde 60 milyondan fazla insan ölürken dönemin Cumhurbaşkanı, ömrü savaş meydanlarında geçmiş “Batı Cepheleri Komutanı ve Lozan Kahramanı” İsmet İnönü’nün öngörüsü ve feraseti sayesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2. Dünya Harbine girmemiştir. Ve bugün İsmet İnönü’nün o kesin ve net tavrı sayesinde bir çoğumuz hayattayız ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğü ve misakı milli hala korunuyor. O yüzden barış, zafer kadar kıymetlidir. Kimse barıştan rahatsız olmasın. 100 yıllık büyük zaferin, 100 yıllık Cumhuriyetin, emperyalizmle, gericilikle, yobazlıkla ve karanlıkla sonsuza kadar sürecek olan büyük mücadelemizin İlham kaynağı Mustafa Kemal Atatürk’ün ve mücadele arkadaşlarının aziz hatırası önünde, bir kez daha saygıyla ve minnetle eğiliyoruz” şeklinde konuştu. “İSMAİL KAHRAMAN DA O ZİHNİYETİN BİR TEMSİLCİSİ”
“Bundan 10 gün sonra tekrar burada buluşacağız” diyen Yücel, “Bu sefer İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutlamak için yine burada Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geleceğiz. Dünya’da ikinci bir kent yoktur ki, bir milletin kurtuluş mücadelesi hem o kentte başlasın, hem o kentte zaferle sonuçlansın. İzmir dünyada tektir. Ama buna rağmen; İzmir’in bu özelliğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını, şehit ve gazilerimizi görmezden gelen, her fırsatta küçümseyen ve itibarsızlaştırmaya çalışanlar hala aramızda yaşıyor. Bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı da yapmış olan İsmail Kahraman da o zihniyetin bir temsilcisi. Biz bu zihniyeti İzmir’in İşgali sırasında işgal komutanının eteğini öperek görevine devam eden, dönemin İzmir Valisi Kambur İzzet’ten, işgal kuvvetlerinin maaşını 6 katına çıkardığı dönemin Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa’dan ve Kuvayi milliyecilerin öldürülmesi fetvasını veren Dürrizade Abdullah’tan tanıyoruz. Şundan kimsenin şüphesi olmasın; yeri geldiğinde ve fırsatını bulduklarında düşmanla, emperyalist güçlerle, işgalcilerle her türlü iş birliğini yapan bu zihniyetten memleketi kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek; bugün Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşma çabasında olan zihniyetten de bu ülkeyi ilk seçimde kurtaracak, Atatürk aydınlanmasını egemen kılacağız. Ne mutlu Atatürk’ü anlayana, Ne mutlu Atatürk’ün yolundan ayrılmayana, Ne mutlu Atatürk ve onun cumhuriyeti uğruna ölümü göze alanlara” dedi. “MİLLETİMİZİ DÜŞÜRDÜKLERİ DURUMU HEPİMİZ GÖRÜYORUZ”
30 Ağustos Zafer Bayramının haklı gururun yaşandığı ifade eden Yücel, “Bu zafer, öylesine büyük ve tarihin akışını değiştiren bir zaferdir ki; 100 yıl sonrasında bile, şanlı ordumuzun ve kahraman Mehmetçiklerimizin destansı zaferi, tüm dünyada konuşulmakta. Bu zaferle ve kahramanlarıyla sonsuza kadar gurur duymaya ve bu şanlı günü kutlamaya devam edeceğiz. Ancak, bu zaferi kazananların, Türkiye’yi işgalden, karanlıktan, yobazlıktan ve saltanat sevdalılarından kurtaranların, bizlerden beklentilerini de asla unutmamalıyız. Bu beklentileri unutanların ve Ata’nın emanetine sahip çıkmayanların, Türkiye’yi getirdikleri, milletimizi düşürdükleri durumu hepimiz görüyoruz” şeklinde konuştu. “BU ÜLKENİN ÜZERİNDEKİ EN BÜYÜK KAMBURDUR”
İktidarı eleştiren İl Başkanı Yücel, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir ekonomik buhran yaşanıyor ve halk her geçen gün yoksullaşırken, memleket dünyada itibar kaybederken, hukuk sistemi halka ve yandaşlara göre ayrı ayrı uygulanırken; günümüz iktidar sahiplerinin ve saray sevdalılarının daha da zenginleştiğine, halka sırtını döndüğüne, cumhuriyeti ve devleti koruyan tüm kurumlarını yozlaştırmasına ve liyakatsizleştirmesine şahit oluyoruz. Kendilerini eleştiren, saraya yandaş olmayı kabul etmeyen sanatçı, akademisyen, gazeteci, şarkıcı, öğrenci, her kim varsa; Hukuk kurallarını ve adalet sistemini hiçe sayarak, en ağır müeyyideleri uygulayan tek adam zihniyeti; iş kendi çatısı altında rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran, her türlü yolsuzluğu yapan danışmanlara, müdürlere, bakanlara ve yandaşlara gelince sağır, dilsiz ve yüzsüz oluyor. Halkın kursağına girecek iki lokmaya göz dikenler, millete zulüm ederek iktidarlarını korumaya ve daha da zenginleşmeye çalışanlar, bu ülkenin üzerindeki en büyük kamburdur. Buradan, İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan ve Ata’mızın huzurundan halkımıza sözümüz olsun” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SIRTINDAKİ AKP KAMBURUNDAN KURTARACAĞIZ”
Yücel sözlerini şöyle sonlandırdı; “Bu adaletsizlikleri, bu yoksulluğu, yandaşlarla birlikte ülke kaynaklarının sömürülmesini, 20 yıldır süre gelen baskı, tehdit ve ayrıştırıcı zihniyeti, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 101. yılında, siyasi tarihin karanlık sayfalarına göndermiş olacağız. Halkımızı, saray ve tek adam yönetiminden, Cumhuriyetimizi saltanat sevdalılarından, Türkiye’yi sırtındaki AKP kamburundan kurtaracağız. Kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün, ekonomik zaferlerle taçlandırdığı 30 Ağustos Zaferimizi ve Cumhuriyetimizi, ikinci yüzyılda adaletle, liyakatle, kalkınmayla ve demokrasiyle taçlandıracağız. Her türlü yokluğa, ihanete ve işbirliğine karşı büyük bir inanç ve kararlılıkla kazanılan Büyük Taarruzu planlayan ve ordusunun başında, göğsünü Mehmetçiğe siper edercesine savaşı bizzat kumanda eden, Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm silah arkadaşlarını saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Memleket bizim, mücadele bizim, Zafer bizim. Değil 100 yıl geçse 100 bin yıl da geçse yaşayacak Cumhuriyet bizim. Zafer Bayramımız kutlu olsun.”SOYER: BU YOL, BİZİM YOLUMUZDUR
Büyük Zaferin 100. Yılında burada olmaktan duyduğu gurur dile getiren Başkan Soyer, “Zaferin, kurtuluşun ve tam bağımsızlığın günü olan 30 Ağustos’ta burada olmak büyük bir gurur. Hasan Tahsin’ in ilk kurşunu sıkmadan önceki son sözünü bilir misiniz? “Sen başla, bitiren bulunur.” Bu olağanüstü kudretli söz, damarlarımızda dolaşmaya devam eden Hasan Tahsin ruhunun şiarıdır. Önümüzdeki tüm engellere sıkılan ilk kurşunun tarifidir. Kurtuluştan kuruluşa uzanan yolun ta kendisidir. Bu yol, bizim yolumuzdur. Mustafa Kemal’in askerlerinin yoludur. Biz bu yolu bir asırdır yüreğimizle yürüyoruz ve geçen hafta, Afyon’da, bu yüz yıllık yürüyüşümüzü ete kemiğe büründürdük. Zafer yoluna, Kocatepe’den, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktık. Tam dört yüz kilometrelik bir yürüyüşü başlattık. Yürüdük çünkü biz hürriyetimize aşığız. Yürüdük çünkü bizim vefamız var. Yürüdük çünkü hafızamızı tazeledikçe bu vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor. Yürüdük, yürüyoruz ve yürüyeceğiz” dedi.
“ONUN BÜTÜN ZAFERLERİ BARIŞ İÇİNDİ”
“Kalıcı zaferlerin pusulası daima barışı gösterir” diyen Soyer, “Her hakiki zaferden geriye kalan en büyük miras, barıştır. Zafer ne kadar büyükse barış o kadar kalıcıdır. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, daima barışmak için savaştı. Bunun tersini yapmanın ise cinayet olduğunu öğütledi. Dedi ki: “Savaş zorunlu ve hayati olmalı. Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça savaş bir cinayettir.” Onun bütün zaferleri barış içindi. Bu inanç ve kararlılıkla, milletimize yalnızca tarihin en büyük zaferini değil, aynı zamanda yüz yıldır süren barışı miras bıraktı” şeklinde konuştu. “ZAFERİN ARDINDAN SAĞLANAN BARIŞA SIMSIKI SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ”
Soyer sözlerine şu ifadeleriyle son verdi; “Dostlarım, şundan emin olunuz. Bir zaferi kazanmanın yolu savaştan, o zaferi korumanın yolu ise barıştan geçer. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız büyük zaferin ardından sağlanan barışa sımsıkı sahip çıkmak zorundayız. Çünkü barış aynı zamanda refahın ve demokrasinin teminatıdır. Bu nedenle, bu kararlılığımızdan asla vazgeçemeyiz, vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kurtuluşun ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız. Bu tarihi gün ve anda, insanlık tarihinin emperyalizme karşı en büyük zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz’un yüzüncü yılını coşkuyla kutluyorum. Zafer yolunda canını ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, her birinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”